Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Muhtelif Konular

Konu Kimliği: Konu Sahibi kawakeb31,Açılış Tarihi:  13 Ağustos 2010 (12:22), Konuya Son Cevap : 04Haziran 2012 (18:55). Konuya 39 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 20 Ağustos 2010, 19:43   Mesaj No:21
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:KürtOğlu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 813
Üyelik T.: 19 Şubat 2008
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:52
Mesaj: 82
Konular: 2
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

ben bu ayetimi hiçmi görmedim hayatımda düşünceli000
mevlüt bey süpersiniz
üstadımsınız artık bilin bunu.
baksana haniflerin saçmalıklarına son veren ayet işte buuuu
neymişş TEVBE 29
NEYMİŞŞŞ ;
Allah ve Onun Elçisinin yasakladığını yasak saymayan

HALUK BEYİ MERAKLA SABIRSIZLIKLA İŞTAHLA BEKLİYORUM.
TABİİ Kİ İFTARDAN SONRA
Alıntı ile Cevapla
Alt 20 Ağustos 2010, 20:05   Mesaj No:22
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart


Önce Yitiksevda kardeşimizin hatırlattığı ayete bakalım, çünkü bu cümleden yola çıkarak inanılmaz yanlışa gidiyoruz bana göre.

(Allah ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan…)

Yukarıdaki sözleri çok dikkatle düşünelim. Eğer Allah ın sözleri, hükmü ayrı, elçisinin sözleri, ve verdiği hüküm ayrı olarak düşünürsek, Allah ile elçisini aynı seviyeye getirmiş oluruz ki, bu bir şirktir. Allah ayetinde hiç kimseyi hükmüne ortak etmeyeceğini anlatır bizlere. Bu sözlerden anlayacağımız tek bir mana vardır oda, Allah ın sözlerini bizlere ileten elçisinin de sözlerinin aynısı olmasıdır. Buradan yola çıkarak elçisinin sözlerine inanan, Allahın sözlerine inanmış demektir manasını çıkarmalıyız. Bunu birçok Rabbin ayetiyle destekleye biliriz kur’andan. Bu örnekleri çok fazla verdim tekrar yazmak istemiyorum. Eğer Allah elçisine sana indirdiğim ile onlara hükmet, onlara tebliğ et diyorsa, bunu yapmazsan görevini yapmamış sayarım diye de ikaz ediyorsa, elçinin görevi çok açık ve nettir. Elbette o devrin isyankâr ve asi toplumuna ikna etme, kabul ettirme ve Rabbin verdiği ilim sayesinde birçok görevleri de vardır. Hatta elçisinden söz ederek, bizler için örnek bir insan olarak gösterilmiştir peygamberimiz. Fakat tüm bu apaçık ayetleri görmezden gelip Rabbin hükmüne ortak yapmak, bana göre kur’andan anladığım bilgilere göre, büyük bir günahtır.

Abdülhamit kardeşimin söylediklerine gelince. Değerli arkadaşım hüküm, kanun yani anayasa demektir. Bu kelimeyi Allah a yönelik başka yerde kullanamam. Farklı anlamda elbette kullanırım. Nedeni ni de yine kur’andan aktarayım. Bakın Rabbim ne diyor?

Aliimran 23: Şu kendilerine Kitap’tan pay verilmiş olanlara bak, aralarında hüküm vermesi için Allah’ın Kitabı’na çağrılıyorlar da içlerinden bir zümre yüz çevirerek dönüp gidiyor.

Aliimran 79: Beşerden hiç kimsenin, Allah kendisine Kitabı, hükmü ve peygamberliği verdikten sonra insanlara: 'Allah'ı bırakıp bana kulluk edin' deme (hakkı ve yetki)si yoktur. Fakat o, 'Öğrettiğiniz ve ders verdiğiniz Kitaba göre Rabbaniler olunuz” (deme görevindedir.)

Maide 50: Yoksa cahiliye devrinin hükmünü mü arıyorlar? Gerçeği görebilen bir toplum için, Allah'tan daha güzel hüküm veren kim vardır.

Enam 18: Ve kulları üzerinde hüküm ve egemenlik sahibi Kaahir'dir O. Tüm hikmetlerin kaynağıdır O. Her şeyden haberdardır.

Enam 57: De ki: "Ben Rabbimden gelen bir beyyine üzerindeyim. Ama siz onu yalanladınız. Acele istediğiniz şey benim yanımda değil. Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur.

Yukarıdaki ayetlere baktığımızda Rabbin kullandığı HÜKÜM sözcüğü çok farklıdır. Kanun koyma yetkisi anlamında kullanmıştır bunun yetkisi de yalnız kendisindedir. Fakat birde aynı sözcük verilen hükümlere, ayetlere, kanunlara bakarak olaylar karşısında hüküm çıkarma vardır ki, işte bunu yapan peygamberimizdir. Bu iki hüküm kelimesinin manalarını ayırmak şartıyla peygamberimiz hüküm verebilir derim. Günümüz dede zaten bu yolla hükümler verilmektedir. Sanırım düşüncelerimi anlatabilmişimdir. SAYGILARIMLA Halukgta
Alıntı ile Cevapla
Alt 20 Ağustos 2010, 20:15   Mesaj No:23
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:KürtOğlu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 813
Üyelik T.: 19 Şubat 2008
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:52
Mesaj: 82
Konular: 2
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

çeşitli meallerden tevbe 29
Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe iman etmeyen, Allah’ın ve Resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din İslâm’ı din edinmeyen kimselerle, küçülerek (boyun eğerek) kendi elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın(dib)
----------------
Kendilerine kitap verilenlerden Allah'a ve âhiret gününe inanmayanlarla, Allah'la Peygamberinin harâm ettiğini harâm saymayanlarla ve hak dînini kabûl etmeyenlerle savaşın cizye vermeye râzı olup bizzat kendi elleriyle ve alçalarak gelip verinceye dek onlar.-Abdulbaki Gölpınarlı-
-------------------------
Kendilerine kitap verilenlerden, Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Resûlü'nün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini (İslam'ı) din edinmeyenlerle, küçük düşürülüp cizyeyi kendi elleriyle verinceye kadar savaşın.-ali bulaç-
---------------------------------------
O kendilerine kitap verilenlerden, Allah’a ve âhiret gününe inanmıyan, Allah’ın ve Peygamberin haram ettiği şeyi haram tanımıyan ve hak dinini (İslâmı) din edinmiyen kimselerle; onlar hor ve küçülmüş oldukları halde kendi elleriyel (boyun eğerek) cizye verinceye kadar harb edin.-a.fikri yavuz-
--------------------
Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret gunune inanmayan, Allah'in ve peygamberinin haram kildigini haram saymayan, hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarini bukup kendi elleriyle cizye verene kadar savasin. *-b.sadık-
---------------------------
Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde Allah'a ve ahiret gününe inanmayan, Allah'ın ve Peygamberinin haram ettiğini haram tanımayan ve hak dinini din edinmeyenlere küçülmüş oldukları halde kendi elleriyle cizye verinceye kadar savaşın-elmalılı-
---------------------------------------


Allahın ve resululunun haram kılma yetkisi burada ayrı ayrı zikredilmiyormu.
Allah ana yasa,resulu ise yönetmelik şeklinde düşünülemezmi ??????????????
Alıntı ile Cevapla
Alt 20 Ağustos 2010, 21:25   Mesaj No:24
Medineweb Acemi Üyesi
kawakeb31 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kawakeb31 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 12645
Üyelik T.: 19Haziran 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:urdun
Mesaj: 47
Konular: 4
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

peki haluk, senin mantiginla bakacak olursak; allah ayette allah ve rasulunun yasakladiklari dedikten sonra bundan acizmiydi ki bir aiklama daha vahiy ile yapmamis? allah, insanlarin bunu boyle dusunup sirke girsinler diye tuzak bir ayet mi indirmis oluyor sana gore? eger olmuyorsa rasulun yasakladiklari ifadesi vahiyde neden geciyor?
birakalim yasakladiklarini, allah birbaska ayette kul atiullahe ve atiurrasul... diye vahiy buyurmus, de ki, allaha ve rasulune itaat ettim..
simdi allah itaat noktasinda kendisine bir ortagi kendisi mi atamis oldu?
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Ağustos 2010, 00:30   Mesaj No:25
Medineweb Site Yöneticisi
Medine-web - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Medine-web isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:7
Cinsiyet:Erkek
Yaş:49
Mesaj: 2.988
Konular: 339
Beğenildi:1172
Beğendi:346
Takdirleri:7784
Takdir Et:
Standart

A’RAF 157. Yanlarındaki Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber’e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber’e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr’a (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Ağustos 2010, 00:38   Mesaj No:26
Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart

Alıntı:
HALUK GÜMÜŞTABAK Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Önce Yitiksevda kardeşimizin hatırlattığı ayete bakalım, çünkü bu cümleden yola çıkarak inanılmaz yanlışa gidiyoruz bana göre.

(Allah ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan…)

Yukarıdaki sözleri çok dikkatle düşünelim. Eğer Allah ın sözleri, hükmü ayrı, elçisinin sözleri, ve verdiği hüküm ayrı olarak düşünürsek, Allah ile elçisini aynı seviyeye getirmiş oluruz ki, bu bir şirktir. Allah ayetinde hiç kimseyi hükmüne ortak etmeyeceğini anlatır bizlere. Bu sözlerden anlayacağımız tek bir mana vardır oda, Allah ın sözlerini bizlere ileten elçisinin de sözlerinin aynısı olmasıdır. Buradan yola çıkarak elçisinin sözlerine inanan, Allahın sözlerine inanmış demektir manasını çıkarmalıyız.


Allah'ın hükümleri kendinden asli ve bağımsızdır hiçbir şeye ihtiyaç duymaz her şeyden münezzehtir hiç bir kimse Allah'ın haram ve Helal kıldığını Peygamberin ki ile karıştıracak kadar basit düşünemez. Çünkü Tevhid inancı gereği sınırlar bellidir Allah'ın hükümleri kesin ve değişmezdir Allah resulünün Kuran ile birlikte verdiği hükümler yasaklama niteliğindedir.

Size şu örneği vereyim :

Günümüzde İslam alimleri İsrailin mallarının tüketilmesini yasak kılmışlardır bu yasaklama İsrailin yapmış olduğu terör hareketlerine misilleme adınadır onlara karşı ekonomik yönde boykottur amma şu hususu unutmayalım Bugün İslam alimlerinin vermiş olduğu bu hüküm yarın değişebilir eğer İsrail terör hareketlerinden vazgeçip insanlara zulmü bırakır ve İnsanca yaşamak adına ticaret yapar ise o zaman bu hüküm değişikliğe uğrar ve yasak kalkar İşte beşerin koyduğu hükümleri bu noktada düşünmek lazım Yasak ve Haram kavramlarını birbirinden ayırmak çok önemlidir .

Haram hükmü kesin ve süreklidir.
Yasak hükmü ise geçici yada kesin olmaya elverişlidir.

Allah ve resulünü aynı seviyeye getirmekten bahsetmiş ve bunun ŞİRK olduğunu beyan etmişsiniz Abi:
Hiç bir Mümin Allah'ın münezzehliği ile Peygamberin beşer-resul-tebliğçi-açıklayıcı kişiliklerini bir birine karıştırmaz bu ön yargıdan ibarettir ve kişinin kendi bakış açısına göre yorumudur.

Allah'ın Elçisinin Kitap ile koyduğu ve Kitapta açıkça teferruatı verilmemiş hususları açıklaması ve haram olanları açıklaması Allah'ın hükmüne ortaklık değil bilakis Allah'ın koyduğu hükmü açıklamak ve izah etmektir.
onlar ki, ellerindeki Tevratta ve (daha sonra da) İncilde tanımlanmış bulacakları Elçinin, okuması yazması olmayan Habercinin izinden gidecekler; (ve o Elçi ki) onlara yapılması doğru olanı buyurup yapılması yanlış olanı yasaklayacak; yine onlara temiz ve hoş şeyleri helal, kötü ve çirkin şeyleri haram kılacak; onların sırtlarına vurulmuş yükü indirip boyunlarına geçirilmiş zincirleri çözecek. Ve sonuç olarak, ona inanan, onu yüce tutup destekleyen ve yücelerden bahşedilen ışığın ardına onunla birlikte düşenler; işte böyleleri, nihai kurtuluşa, esenliğe erişen kimseler olacak".(A'raf-157)

Helal ve Haram İslami yaşamın sınırlarını çizen hükümlerdir.Helal ve Haramı tam bir genelleme ile belirleme ''Vahy'e'' aittir.Teşri Allah'a aittir.Bu Vahy (Kuran) ile Allah resulünün teşri yetkisi vardır,Kuran'da açıkça beyan edilmemiş konularda açıklama ve hüküm koyma yetkisi vardır.bunun dışında kalan insanlara düşen görev Vahy ile belirlenmiş olan sınırları ihlal etmemek ve ona mukabil yaşam sergilemektir.
__________________
Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır .

-İmam Ali- (a.s)
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Ağustos 2010, 00:41   Mesaj No:27
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Abdulhamit 1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 11167
Üyelik T.: 09 Aralık 2009
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Mesaj: 329
Konular: 17
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

Alıntı:
Abdülhamit kardeşimin söylediklerine gelince. Değerli arkadaşım hüküm, kanun yani anayasa demektir. Bu kelimeyi Allah a yönelik başka yerde kullanamam
Neden peygamber için de kullanmazsın. Peygamber zaten kendi heva ve hevesi ile hüküm vermiyor ki, üstelik verdiği hüküm anayasa olan kuran ile de çatışmıyor ise de mi !
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Ağustos 2010, 00:50   Mesaj No:28
Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart

Peygamber efendimizin neyi haram neyi helal kılacağının nitelikleri üzerinde durulmaktadır.Araf 157 Ayeti hükmünce ,‘’Helal’’ olabilmesi için ‘’Tayyibattan’’ olma niteliğine sahip olması gereklidir.(et-tayyibati temiz ve güzel-hoş olan) ‘’Haram’’ kılınabilmesi için de ‘’el-Habaise’’ (habis olan şeyleri (kötü ve pis olan şeyler) Kuran helal ve haram konusunda, genel ilke ve kriterleri verdikten sonra,ilk dönemde o toplumda mevcut bazı ‘’Helal ve ‘’Haram’ları’’ belirlemiş, bunların dışında kalan durumlarda bu kriterleri belirlemeyi Allah Resulüne bırakmıştır.


Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir. (Haşr-7)

Bu ayet eğer yeterli gelmiyorsa benim diyecek hiç bir şeyim kalmaz ...Allemlere Rahmet olarak gönderilmiş olan Elçinin vermiş olduğu hükümlere karşı Allah'tan korkar ve sakınır Haddimide Allah ve Resulüne karşı bilirim
__________________
Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır .

-İmam Ali- (a.s)
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Ağustos 2010, 00:55   Mesaj No:29
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Abdulhamit 1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 11167
Üyelik T.: 09 Aralık 2009
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Mesaj: 329
Konular: 17
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart

Alıntı:
Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azabı şiddetlidir. (Haşr-7)

Bu ayet eğer yeterli gelmiyorsa benim diyecek hiç bir şeyim kalmaz ...Allemlere Rahmet olarak gönderilmiş olan Elçinin vermiş olduğu hükümlere karşı Allah'tan korkar ve sakınır Haddimide Allah ve Resulüne karşı bilirim
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Ağustos 2010, 12:19   Mesaj No:30
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Standart


Değerli arkadaşlarım Allah ve resulünün haram kıldığını haram saymayan sözlerinden eğer, her ikisinin de farklı haramlar koyma yetkisi olduğuna inanırsak, sizlere yazdığım onlarca ayetine ters düşer. Bakın Allah ne diyordu hüküm koyma konusunda?

Hüküm yalnız ve yalnız Allah'ındır. Hakkı o anlatır. Ayırt edip çözüm getirenlerin en hayırlısı O'dur.

Ve kulları üzerinde hüküm ve egemenlik sahibi Kaahir'dir O

Aralarında hüküm vermesi için Allah’ın Kitabı’na çağrılıyorlar da…

Yukarıdaki ayetlere benzer çok daha fazlası vardır ve hepsi hüküm koyma konusunda tek merci Rabbim benim diyor. Düşünebiliyor musunuz apaçık ne söylüyor Allah sanırım bu cümle bize yeterli olmalı. HÜKÜM YALNIZ VE YALNIZ ALLAHINDIR. Yazımda da belirttiğim gibi kur’anda bir başka anlamda da hüküm kullanılıyor, örneğin sana danıştıklarında sen onlara bir hüküm verdiğinde sana uymak zorundalar diyordu. Peki, bu hüküm nereden veriliyordu, işte burası önemli. Elbette peygamberimiz anayasa olan kur’andan hükümler veriyor ve olaylara Rabbin verdiği hükümlerden hükümler çıkararak olayları çözümlüyordu. Hatta diğer kitaplardan bahsederken ellerinde Tevrat İncil varken onlara bakmıyorlar diye de açıklık getiren ayetleri hatırlayınız lütfen. Bu tıpkı yönetim şeklimizdeki meclisin kanun çıkarması yani hükümler çıkarması, hâkimlerinde bu ana hükümlerden yola çıkarak, olaylar karşısında hüküm vermesi gibidir. Bunu böyle değerlendirmeliyiz.

Yine bir arkadaşımız Allah bu ayrımı niye yapmamış bize tuzak bir ayet mi indirmiş diye soruyor. Kur’an aklı olan insanların anlayabileceği bir imtihan kitabıdır. Her şeyden nice örnekleri boşuna vermiyor Allah, indirdiğim rehberi bir bütün olarak düşün, aralarında bağlantı kur ve ondan sonra iman et, yani aklını kullan der birçok ayetinde. Bu kitap gönül gözlerinizi açacaktır diyor, neden söylüyor bu kitaba sarılmamız için. Elbette bunu rabbim boşuna söylemiyor. Bizler bir ayete bakarak kararlar verirsek yanılmamız kaçınılmaz olur, çünkü kur’an bir bütündür, eğer onun sözlerini ayrıştırıp tek tek anlamaya çalışırsak, onu bir bütünden uzaklaştırırsak asla doğru bilgiyi alamayız. Dediğim gibi kur’an bizlerin İMTİHAN ARACIDIR.

Resulüne itaat edin sözüne gelince. Bu sözle kendisine eş koşmuş olmuyor, tam tersine görev verdiği elçisine saygı durulmasını, yani bu yolla gönderdiği ayetlere de saygılı olunması gerektiğini anlatıyor bizlere. Bunu şu örnekle açıklayabilirim. Bir kral, bir başka krala gönderdiği elçiye saygı duyulmasını ister. Çünkü kendi namına gönderdiği elçi onun bizzat sözlerini iletmek için görevlendirilmiştir. Eğer görev verdiği elçiye bir saygısızlık yapılırsa, gönderen kral kendisine saygısızlık yapmış sayar. Bu örneği tarihi filimler de çok görürüz. İşte Rabbimde görev verdiği elçiye uyulmasını ve kendisinin gönderdiği bilgilere itaat edilmesi için, önce elçisine saygı gösterilmesini ister. Ona yapacağınız bir saygısızlığı bana yapılmış olarak kabul ederim diye de bizlere açıklar.

Abdulmelik kardeşimizin verdiği ayet örneğine bakalım.

İşte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar.

Yukarıdaki sözleri düşünelim acaba Rabbim burada ne söylemiş olabilir? Peygamberimiz o günün toplumuna iyilikler, güzellikler emrederek, kötülüklerden men edeceğini söylüyor. Yine topluma temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar derken, bu detayı nelerin haram yapılacağının hükmünü nereden alıyordu, apaçık kurandan gelin onlardan örnek verelim.

Maide 87: Ey iman sahipleri! Allah'ın size helal kıldığı şeylerin temiz ve güzel olanlarını haramlaştırmayın; azıp sınırı aşmayın; Allah azıp sınırı aşanları sevmez.

Yukarıdaki ayete dikkat ederseniz zaten rabbim temiz olanları helal, pis olanları haram kıldığını söylüyor. Bu kitabın indirildiği zamanı düşünün lütfen, peygamberimiz toplumu aydınlatmak, açıklamak için onları bilgilendirmek görevinin de olduğunu unutmayalım. Bu sözlerden yola çıkarak Rabbin detay vermediği konularda elçisi detay vermiştir dersek kur’anın açıklık ve her şeyden örnekler verdim sözlerine ters düşer. Bakın size bir başka ayet bu konu ile ilgili.

Enam 119: Üzerine Allah'ın adı anılıp kesilenden yememenize sebep ne? Oysa Allah, çaresiz yemek zorunda kaldığınız dışında, haram kıldığı şeyleri size açıklamıştır. Doğrusu birçokları bilgisizce kendi kötü arzularına uyarak saptırıyorlar. Muhakkak ki Rabbin haddi aşanları çok iyi bilir.

Şimdide sizin sözleriniz ile birlikte yukarıdaki ayeti düşünelim. Allah bakın açıkça ne diyor? (haram kıldığı şeyleri size açıklamıştır. Doğrusu birçokları bilgisizce kendi kötü arzularına uyarak saptırıyorlar.) Demek ki Allahın açıkladığı dışında her şey helal ki Rabbim bunu söylüyor. Demek ki peygamberimiz kur’anın haram ettiklerini haram kılmaktan başka söyleyeceği ne olabilir? Aksi takdirde Rabbin bu örneklerine ters düşmüş oluruz.

Enam 150. ayette çok dikkat çekicidir bakın orada da ne diyordu Rabbim?

("Allah şunu haram etmiştir diye tanıklık edip duran şahitlerinizi getirin.) Demek ki açıkça haram koyma yetkisi rabbinmiş. Eğer elçisine de böyle bir yetki verseydi böylemi söylerdi Allah? Dikkat edin kur’anda haram dediklerinden başka haramlar koyanlara, şahitlerinizi getirin diyor. Allahın emri yani şahidi kur’andır. Bunun tersi bir yetki olsaydı asla Rabbim böyle söylemezdi.

Enam 140. ayeti hatırlayınız burada ne diyordu bize Rabbim, daha doğrusu ne anlatmak istiyordu burası önemli.
(Allah'a karşı yalan yere iftira düzüp Allah'ın kendilerine rızk olarak verdiklerini haram kılanlar elbette hüsrana uğramışlardır. Onlar, gerçekten şaşırıp sapmışlardır.)

Bakın buradaki sözler de Allah ın açıkladıkları dışında haram diyenlere, Allah a karşı yalan ve iftira atmış kabul ediyor Allah. Hâlbuki eğer peygamberimizin de haram yapma yetkisi olsaydı böylemi söylerdi? Hatırlayınız denizi sizler için rızk kaynağı yaptım der bir ayetinde. Bugün günümüzde yıllarca midye, ıstakoz, karides haram diye yenmesi yasak dediler. Yasak dedikleri de denizin en vitamin kaynağı ve en çok faydası olan yiyecekler olduğu anlaşılınca artık kimsenin sesi bile çıkmaz oldu. İşte bizler bu yanlışı yaptıkça zararını kendimiz görüyoruz. Zararlı, pis olan şeyler bugün günümüzde tıp ve biyoloji ilmi ile çok açık anlaşılmaktadır. Bizlere düşen Rabbin apaçık yasakladıkları ve ilmin zararlı dediği her şeyi kendimizden uzak tutmalıyız.

Yitiksevda kardeşimizin verdiği ayet örneğine gelince.
(Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun.)
Hemen kur’anı düşünelim acaba Rabbim elçisine bizlere neyi vermesini emrediyordu onu hatırlayalım.
Nisa 105. Kuşku yok ki, biz bu Kitap'ı sana, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye hak olarak indirdik. Sakın hainlere yardakçı olma.

Maide 49 Sen de aralarında, Allah'ın indirdiğiyle hükmet. Onların keyiflerine uyma.

Maide 67. Ey resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Allah, küfre batmış topluluğa kılavuzluk etmez.

Demek ki peygamberimiz bizlere vereceği şey kur’anmış, çünkü rabbin verdiği görevden bunu anlıyoruz. Dikkat ederseniz Rabbim, Allah ın sana gösterdiği ile hükmedesin diye indirdiğini, insanlara hükmederken de kur’an ile hükmetmesi gerektiğini, elçisine de sana indirdiğimi insanlara tebliğ et, bunu yapmazsan verdiğim görevi yapmamış sayarım diyor. Dikkat ederseniz başka bir emir yok. Eğer var dersek tüm bu ve buna benzer ayetlerle çelişir. Kur’anda çelişki yaratmış oluruz. Lütfen düşünün Allah sizleri bu kitaptan hesaba çekeceğim, bu kitaptan sorumlusunuz dedikten sonra kur’anda geçmeyen haramlar dan da sorumlu tutar mı? Yorum ve karar sizlerin. Size aşağıdaki ayeti hatırlatmak istiyorum.

Araf 3. (Ey insanlar), Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!

Yukarıdaki emir dikkat edin aracısız, direk rabbim kullarına veriliyor ve bakın ne diyor bizlere? Rabbinizden size indirilene uyun ve O'ndan başka velilere uymayın. Peki, şimdi sormak istiyorum Rabbim apaçık ve çok net bizlerin kur’ana uymamızı emrediyor. Sizce başka emirler, hükümlerden de sorumlu olsak, peygamberimizin kur’an dışından da hükümleri olsaydı YÜCE RABBİM BÖYLEMİ SÖYLERDİ? Birçok ayetinde bizlerin kur’ana sarılmamızı ve ona sarılanların doğruya ulaşacağını söyler. Eğer sarılmamız gereken başka bilgiler olsaydı Rabbim böylemi söylerdi? Günümüzde kur’an dışı bilgileri hatırlayınız aynı konuda çok ama çok farklı hükümleri içeren konular var. Acaba rabbim bizleri böyle bir yola gitmemizi ister miydi? Hatırlayınız emin olmadığınız bilgilerin ardına düşmeyin sorumlu olursunuz diyen rahman, bizleri emin olmadığımız ve bir rivayete göre diye başlayan ve kur’anda hiç bahsedilmeyen hükümlerin ardı sıra gitmemizi ister miydi? Allah kur’an için gönül gözü der bizlere ve bakın nasıl uyarır.

Enam 104. : Gerçek şu ki, size Rabbinizden gönül gözleri gelmiştir. Kim görürse kendisi yararına, kim körlük ederse kendisi zararına... Ben sizin üzerinize bekçi değilim.

Değerli arkadaşlarım Rabbin gönül gözünde eksik kalan, açıklanmamış hiç bir şey olamaz, çünkü Allah bizlere gönül gözünün geldiğini, kim bu gönül gözüyle görürse kendi yararına olacağını söylüyor. Peygamberimiz, kur’an bir bütün olarak düşündüğümüzde ilaveler yapıcı değil açıklayıcı, örneklerle topluma anlatıcı ve uygulayıcı olduğunu anlıyoruz. HÜKÜM YALNIZ ALLAHINDIR diyorsa Rabbim, ben bunun tersini düşünemem. Geçmiş peygamberlere de baktığımızda dine ilave edip hüküm verme yetkisi olan, hiçbir peygamber yoktur. Daha doğrusu bu konu ile ilgili kur’anda hiç bir örnek yoktur.

Değerli arkadaşlarım benim bu konuda söyleyeceklerim bu kadar. Benim için bu konu bitmiştir. Hepimiz söyleyeceklerimizi söyledik. Gerçek doğruyu Yüce Rabbin huzurunda göreceğiz. Hepimiz imtihanımızı kur’andan oluyoruz. Elimizde hiç değişmemiş sapasağlam bir rehber var. Rabbim OKU VE DÜŞÜN DİYOR. Daha sonrada sizleri bu kitaptan imtihan edeceğim diyorsa, sanırım her şey çok açık demektir. Yanılan düşük not olacaktır. Burada bizlerin yaptığı kur’ana göre birbirimizi uyarmak olmalıdır asla kırmak ve birbirimize kızmak değil. Bende elimden geldiğince Rabbin kelamından anladıklarımı yazdım. Bende bir beşerim hata yapabilirim. Elbette sizlerde inandıklarınızı yazdınız. Hangi bilgilerin doğru olduğunu huzura gittiğimizde göreceğiz. Bu konu benim için kapanmıştır. RABBİM İSTEMEDEN YAPACAĞIMIZ HATALARIMIZI CÜMLEMİZİN AFFETSİN İNŞALLAH.
SAYGILARIMLA Haluk GÜMÜŞTABAK
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
2017 KPSS LİSANS SONUÇLARI AÇIKLANDI mehmet akif2 KPSS İstişare/Sohbet 12 17Haziran 2017 13:18
sinav sonuclari MERVE DEMİR Fıkralar-Hikayeler 4 06 Eylül 2008 01:59

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.