Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Muhtelif Konular

Konu Kimliği: Konu Sahibi MusabBinumeyr,Açılış Tarihi:  21 Ağustos 2011 (12:43), Konuya Son Cevap : 04 Şubat 2019 (23:38). Konuya 5 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı8Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen MusabBinumeyr
  • 1 Beğenilen su damlası
  • 2 Beğenilen GurbetciCH
  • 3 Beğenilen Mihrinaz
  • 1 Beğenilen Mihrinaz
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 21 Ağustos 2011, 12:43   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
MusabBinumeyr - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:MusabBinumeyr isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13855
Üyelik T.: 22 Mayıs 2011
Arkadaşları:3
Cinsiyet:
Memleket:Güneşin Doğduğu YerdeN..
Yaş:37
Mesaj: 745
Konular: 254
Beğenildi:50
Beğendi:0
Takdirleri:160
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Mü'minin şikayete hakkı yoktur./medineweb

Mü'minin şikayete hakkı yoktur./medineweb



İmtihan dünyasında yaşayan insan, her zaman bir belaya, felakete ve derde mübtela olabilir. Bazen diğer insanlar ve arzî hâdiseler yol vermezler ona; bazen de çeşit çeşit musibetler, altından kalkılmayacak şekilde çetin cereyan eder.


Ne var ki, hakiki bir mü'min, görüp duyduğu bütün olumsuzluklar karşısında ne sarsılır ne sendeler ne de tereddüde düşer. Başına gelenleri imtihan sayar; imtihanları tevekkül ve teslimiyetle karşılar, yolunu kesen töre bilmezlere insanlık dersi verir, her hareket ve davranışını ötelerden gelen emirlere uyma inceliğiyle değerlendirir ve sabr-ı cemil içinde Hakk'ın rızasını tahsil etme hedefine doğru ilerler.

Musibetlerle İmtihan

Musibet karşısındaki temel disiplin, onun Cenâb-ı Hakk'ın emirber bir neferi olduğunu düşünmek ve şikayet ifade eden sözlerden kaçınmaktır. Hususiyle musibetin gelip çarptığı ilk anlarda sızlanmaların şekvâya (şikayete) dönüşmemesi için sükûtu tercih etmek lazımdır. Resûl-i Ekrem (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz'in "Mü'minin sükûtu tefekkür, bakışı ibret ve konuşması da hikmet olmalıdır." beyanı istikametinde, inanan bir insan, eşya ve hadiseleri ibret nazarıyla süzmeli, konuşmadan önce durup tefekkür etmeli ve dile geldiği zaman da hep hikmet incileri döktürmelidir. Dolayısıyla, bir bela ve musibet isabet edince yapılması gereken, irâdî olarak susmak, hadisenin çehresindeki kaderî yazıları okumaya çalışmak, düşünmek, ondan mesajlar çıkarmak, sonra kulluk âdâbına uygun şekilde konuşmak ve mutlaka sabırlı davranmaktır.

Her insan hemen her an türlü türlü musibetlerle karşı karşıyadır. Bilhassa iman dairesinde iç içe ızdıraplar ve küme küme mahrumiyetler saklıdır. Musibetin birinden kurtulurken, belini çatır çatır kıracak ikinci musibet, mü'minin başının üstünde hep hazırdır. Zira, insanların ebedî nimetlerden nasipleri, Hak yolunda çektikleri meşakkat ve çile nisbetinde olacaktır; âhiretteki mükafatın büyüklüğü ölçüsünde burada bir kısım zorlukların yaşanması normaldir. "Belânın en şiddetlisi peygamberlere, sonra Hakk'ın makbulü velîlere ve derecesine göre diğer mü'minlere gelir." hadis-i şerifi de bu hakikati hatırlatmaktadır.

Aslında, Allah Teâlâ, her bela ve musibeti, neticesi itibarıyla mü'min kulları için bir rahmet vesilesi ve arınma vasıtası kılmıştır. Elverir ki, insan, zâhiren çirkin yüzlü hadiseler karşısında kadere taş atmasın ve Cenâb-ı Hak'tan şikâyetçi olmasın. Nitekim, Kur'an-ı Kerîm'de, "And olsun ki, sizi biraz korku, biraz açlık ya da mallardan, canlardan ve mahsullerden yana eksiklikle imtihan ederiz. Sabredenleri müjdele! Sabırlılar o kimselerdir ki başlarına bir musibet geldiğinde, 'Biz Allah'a âidiz ve vakti geldiğinde elbette O'na döneceğiz' derler." (Bakara, 2/155-156) buyrulmaktadır. Özellikle belaya maruz kalınan vakitlerde, bütün varlığı yaratan Hâlık-ı Kevn ü Mekân'ın kendi mülkünde dilediği tasarrufu yapabileceğini düşünmek ve "Biz Allah'a âidiz" diyerek malı, canı ve her şeyi Allah'a teslim etmek musibetlerin üstesinden gelmek için muazzam bir güç kaynağına dayanmak demektir. Bu itibarla da, musibetten hemen sonraki sükut ve tefekkür faslını, Allah'a iltica ve O'na arz-ı halde bulunma safhası takip etmelidir.

Musibetler Karşısında Peygamber Edebi

Peygamberlerin başlarına da pek çok musibet gelmiştir; fakat, onların hepsi belalar karşısında kendilerine yakışan hal ve tavırları ortaya koymuşlar; Allah'a teveccühlerinde hep edepli ve olabildiğine saygılı davranmışlardır. Mesela; Hazreti Âdem, neticesinde yeryüzü çilehanesine gönderildiği o müthiş ilâhî kader ve kaza karşısında, "Hakkımda bu şekilde takdir buyurup onu infaz ettin." şeklinde şikayette bulunmayı hiç düşünmemiş, "Rabb'imiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer merhamet buyurup da kusurumuzu bağışlamazsan apaçık hüsrana uğrayanlardan oluruz!" (A'râf, 7/23) sızlanışıyla kendi nefsinden şekvâ etmiştir. Hazreti Eyyub, maruz kaldığı musibetler karşısında "Afiyet ver ve beni bu sıkıntılardan kurtar." demeyi dahi peygamber edebine muhalif saymış; "Ya Rab! Bana ciddî bir zarar dokundu, Sen merhametlilerin en merhametlisisin." (Enbiya, 21/83) mahiyetindeki iç çekişiyle yetinmiştir. Hazreti İbrahim, hastalıkları verenin kim olduğunu bildiği halde, hasîs işlerin Zât-ı Ulûhiyet'e isnadından sakınma mülâhazasıyla "Hastalığımda O'dur bana şifa veren." (Şuarâ, 26/80) diyerek, doğrudan Hazreti Şâfî'nin şifa bahşedişine dikkat çekmiştir. Hazreti Musa, aç-susuz bir gölgeliğe sığındığında, "Yedir, içir, karnımı doyur!" demekten haya etmiş; sadece "Rabb'im! Lütfedeceğin her nimete muhtacım!" (Kasas, 28/24) arz-ı halini seslendirmiştir.

Haddizatında, hiç kimsenin, hiçbir halinden şikâyet etmeye hakkı yoktur. Çünkü şekvâ bir yönüyle, hak iddiasında bulunmak ve o hakkın zayi olduğunu ileri sürmek demektir. Oysa, hiç kimsenin Cenâb-ı Hak'tan bir alacağı olamaz. Bilakis, her insanın üzerinde Allah'ın pek çok hakkı mevcuttur ki, hâlâ onların şükrü eda edilmemiştir. Öyleyse, bir insanın, kendisi Mevlâ-yı Müteâl'in hukukuna riayet edemediği halde, bir de halinden şikâyetçi olması ve böylece haksız bir surette hak iddia etmesi çok yanlıştır ve Allah'a karşı saygısızlıktır. Evet, Yüce Yaratıcı yegâne mülk sahibidir; O mülkünde istediği tasarrufu yapabilir. Şikâyetlerin ekserisi nankörlükten ve kanaatsizlikten kaynaklanır. Şükür, nimeti artırdığı gibi şekvâ da musibeti büyütür. İnsan, illa şekvâ edecekse, nefsini Cenâb-ı Hakk'a şikâyet etmelidir; çünkü, kusur ondadır.

1- Allah Teâlâ, her bela ve musibeti, neticesi itibarıyla mü'min kulları için bir rahmet vesilesi ve arınma vasıtası kılmıştır. Elverir ki, insan kadere taş atmasın.

2- Hiç kimsenin, hiçbir halinden şikâyet etmeye hakkı yoktur. Çünkü Cenâb-ı Hak'tan bir alacağımız olmadığı gibi her konuda da O'na medyunuz.

3- Şükür, nimeti artırdığı gibi şekvâ da musibeti büyütür. İnsan, illa şekvâ edecekse, nefsini Cenâb-ı Hakk'a şikâyet etmelidir.
Ankebût Suresi 2. ayet
İnsanlar hiç imtihân edilmeden, (sâdece) “Îmân ettik!” demeleriyle (kendi hâllerine)bırakılıvereceklerini mi sandılar?


Ankebût Suresi 3. ayet
And olsun ki (biz), onlardan öncekileri de imtihân ettik; Allah doğru söyleyenleri de muhakkak bilir, yalancıları da muhakkak bilir.

Zümer Suresi 49. ayet

Fakat insana bir zarar dokunduğu zaman bize yalvarır; sonra kendisine tarafımızdan bir ni‘met verdiğimiz zaman: “(Bu) bana ancak (bendeki) bir bilgi sâyesinde verildi”(1) der. Hayır! O (kendilerine verdiğimiz ni‘metler) bir imtihandır; fakat onların çoğu bilmezler.

Teğâbun Suresi 15. ayet

Mallarınız ve çocuklarınız ancak bir imtihandır. Allah ise, büyük mükâfât ancak O’nun katındadır.



GurbetciCH beğendi.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MusabBinumeyr 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Bİr fİrakın ardından Makale ve Köşe Yazıları YaŞuHa 1 2451 09 Aralık 2013 21:01
Hikaye okumakta fayda var Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler GÖKCEN_AZRA 2 2343 25 Kasım 2013 13:27
Köle Olabilmek Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler mehmet akif2 2 2408 17 Kasım 2013 12:01
Nereye atıyorsun adımlarını /medineweb Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler su damlası 3 2523 17 Kasım 2013 11:50
Suriyeli Kardeşimizin Feryadı Videolar/Slaytlar YaŞuHa 1 1839 10 Kasım 2013 12:57

Alt 04 Şubat 2019, 17:53   Mesaj No:2
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.589
Konular: 696
Beğenildi:8168
Beğendi:9381
Takdirleri:26049
Takdir Et:
Standart

Şükür, nimeti artırdığı gibi şekvâ da musibeti büyütür. İnsan, illa şekvâ edecekse, nefsini Cenâb-ı Hakk'a şikâyet etmelidir.
Ankebût Suresi 2. ayet
İnsanlar hiç imtihân edilmeden, (sâdece) “Îmân ettik!” demeleriyle (kendi hâllerine)bırakılıvereceklerini mi sandılar?
GurbetciCH beğendi.
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Alt 04 Şubat 2019, 18:46   Mesaj No:3
Avatar Otomotik
Durumu:GurbetciCH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 60612
Üyelik T.: 03 Şubat 2019
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Bay :)))
Memleket:Sivas,Zürich
Mesaj: 7
Konular: 1
Beğenildi:10
Beğendi:8
Takdirleri:70
Takdir Et:
Standart

Aslinda kafami kurcalayan cok sey var örnegin yasadigim ulkede EN BUYUK gunahlari isleyenler hala dort dortluk hayat yasiyor istedikleri oluyor yani Bunuda ALLAH istemese yapamazlar, yani demek istedigim bende buradayim genc yasimda seker hastasi oldum kalp sizlamasi hastaligina yakalandim midemde ülser cigerde yaglanma ve dalagimda buyume oldu icki icmem cok yemem cok konusmam saglikli yasamak icin demek istedigim bu dunyada da az gulsem olmazmi Bu sikayetmi olur simdi ?
su damlası ve Mihrinaz beğendiler.
Alıntı ile Cevapla
Alt 04 Şubat 2019, 21:58   Mesaj No:4
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Mihrinaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.398
Konular: 1269
Beğenildi:11839
Beğendi:8986
Takdirleri:26241
Takdir Et:
Standart

Alıntı:
GurbetciCH Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Aslinda kafami kurcalayan cok sey var örnegin yasadigim ulkede EN BUYUK gunahlari isleyenler hala dort dortluk hayat yasiyor istedikleri oluyor yani Bunuda ALLAH istemese yapamazlar, yani demek istedigim bende buradayim genc yasimda seker hastasi oldum kalp sizlamasi hastaligina yakalandim midemde ülser cigerde yaglanma ve dalagimda buyume oldu icki icmem cok yemem cok konusmam saglikli yasamak icin demek istedigim bu dunyada da az gulsem olmazmi Bu sikayetmi olur simdi ?
İyiki ahiret inancımız var.Dünya hayatının debdebesine aldanıp sadece burası için sorumsuzca yaşayarak hayat sürelerden bizi ayıran en önemli fark...Ahirete inanmak demek, şu dünya arenasında yaptıklarımızdan, yaşantımızdan hesap günü tek tek hesaba çekileceğimizi bilmek ve ona göre yaşamak demek değilmi?

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. (ENBİYA/35)
Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!BAKARA 155

Buyurup malımızla canımızla imtihan olacağımızı bildirmiyormu Allah azze celle..

Biz kullarının bu duygu acziyetine düşeceğimizi en iyi bilen Allah, kullarına çıkış yolunu ve reçeteyide sunuyor. "İnsan olmanızın gereği böyle hissedebilirsiniz, düşünebilirsiniz..Ama bunların hepsi geçici dünya hayatının imtihanlarından biri değilmi?..Sabredip, müjdelerle mükafatlanmakta senin elinde, isyan edip kaybedenlerden olmakta senin elinde.Hesap gününün varlığına inanan müminler olarak dğnyaya göbeğinden bağlı zevkü sefa içinde yaşayanlara, Karun gibi mal içinde yüzenlere imrenmeyin " mesajıdır bu.

Son cümlenizi çok samimice ifade edilmiş bulduğumu söylemeden edemicem Allah şifa versin...Dimi ya şunca hastalığın kederin içinde azıcık gülsem hatamı suçmu günah mı isyan mı

Bence değil...Hastalıklar moralle, gülümsemeyle, sosyalleşmeyle düzeliyor.Bütğn yaşananlara karşı güçlü hale getiriyor, hatta hastalığı kabulleniş ve Rabbine şükür kapılarını aralıyor. Sabredip derdin hastalığın Allahtan geldiğini bilip, gülebilmek hamdin, şükrün bir göstergesi. Diğer türlüsünü Düşünsenize..İnzivaya çekilip, hayattan elinizi eteğinizi çekip sürekli hastalığınızla hemhal olduğunuzu
Bırakın iyileşmeyi, isyana ve türlü olumsuzluklara sebebiyet verecek ruhsal bunalımları tetikleyen durumlar ortaya çıkar...

Hastalıklara sabretmek demek , gülmeyin, konuşmayın, insanlardan, sosyal hayattan soyıtlanın hasta hasta yatın demek değil, aksine bütün bunlarla beraber gülümseyin başkalarına da umut olun demektir...Allah bizleri sıratı mustakim üzere eylesin..
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Alt 04 Şubat 2019, 23:17   Mesaj No:5
Avatar Otomotik
Durumu:GurbetciCH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 60612
Üyelik T.: 03 Şubat 2019
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Bay :)))
Memleket:Sivas,Zürich
Mesaj: 7
Konular: 1
Beğenildi:10
Beğendi:8
Takdirleri:70
Takdir Et:
Standart

Alıntı:
Mihrinaz Üyemizden Alıntı Mesajı göster
İyiki ahiret inancımız var.Dünya hayatının debdebesine aldanıp sadece burası için sorumsuzca yaşayarak hayat sürelerden bizi ayıran en önemli fark...Ahirete inanmak demek, şu dünya arenasında yaptıklarımızdan, yaşantımızdan hesap günü tek tek hesaba çekileceğimizi bilmek ve ona göre yaşamak demek değilmi?

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. (ENBİYA/35)
Çaresiz biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Müjdele o sabredenleri!BAKARA 155

Buyurup malımızla canımızla imtihan olacağımızı bildirmiyormu Allah azze celle..

Biz kullarının bu duygu acziyetine düşeceğimizi en iyi bilen Allah, kullarına çıkış yolunu ve reçeteyide sunuyor. "İnsan olmanızın gereği böyle hissedebilirsiniz, düşünebilirsiniz..Ama bunların hepsi geçici dünya hayatının imtihanlarından biri değilmi?..Sabredip, müjdelerle mükafatlanmakta senin elinde, isyan edip kaybedenlerden olmakta senin elinde.Hesap gününün varlığına inanan müminler olarak dğnyaya göbeğinden bağlı zevkü sefa içinde yaşayanlara, Karun gibi mal içinde yüzenlere imrenmeyin " mesajıdır bu.

Son cümlenizi çok samimice ifade edilmiş bulduğumu söylemeden edemicem Allah şifa versin...Dimi ya şunca hastalığın kederin içinde azıcık gülsem hatamı suçmu günah mı isyan mı

Bence değil...Hastalıklar moralle, gülümsemeyle, sosyalleşmeyle düzeliyor.Bütğn yaşananlara karşı güçlü hale getiriyor, hatta hastalığı kabulleniş ve Rabbine şükür kapılarını aralıyor. Sabredip derdin hastalığın Allahtan geldiğini bilip, gülebilmek hamdin, şükrün bir göstergesi. Diğer türlüsünü Düşünsenize..İnzivaya çekilip, hayattan elinizi eteğinizi çekip sürekli hastalığınızla hemhal olduğunuzu
Bırakın iyileşmeyi, isyana ve türlü olumsuzluklara sebebiyet verecek ruhsal bunalımları tetikleyen durumlar ortaya çıkar...

Hastalıklara sabretmek demek , gülmeyin, konuşmayın, insanlardan, sosyal hayattan soyıtlanın hasta hasta yatın demek değil, aksine bütün bunlarla beraber gülümseyin başkalarına da umut olun demektir...Allah bizleri sıratı mustakim üzere eylesin..
Cok tesekkur ediyorum size zaman ayirip aciklama yaptiginiz icin. Aslinda herseyi biliyorum ama isyan etmek, neden demek haddime degil sadece neyse, Rabbim ölümün bile hayirlisini versin. Lakin bazen yemek yemekten isden gelip uyumaktan veya telefonu elime almaktan bile acizim gerginim sinirliyim tuglerim tiken tiken, ornegin eve gidicem coplerimi dokucem yemek mi yapicam dusami gircem diye dusundukce bile sinirden gozlerim karariyor bazende kendimi tokatliyorum, Lakin insanligima donunce dua okuyup uyuya kaldigimda cok guzel ruyalar goruyorum ama yazmam iyi bir hoca anlatma nazar deger demisti, ama sinirli oldugumda gordugum ruyalarda 3 harfliler sanki evin icine dolup tasiyorlar ama inanmaya bilirsiniz belki ALLAHU EKBER DİYEREK UYANİYORUM 3 defa ve diyorum ALLAH beni seviyor karmasik bir hayat bunaldim diyebilirim
Alıntı ile Cevapla
Alt 04 Şubat 2019, 23:38   Mesaj No:6
Medineweb Baş Editörü
Mihrinaz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Mihrinaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14593
Üyelik T.: 15 Kasım 2011
Arkadaşları:68
Cinsiyet:Anne
Memleket:MEDİNEWEB
Yaş:43
Mesaj: 12.398
Konular: 1269
Beğenildi:11839
Beğendi:8986
Takdirleri:26241
Takdir Et:
Standart

Bundan sonrası karışıkmış hakkaten))
Allah feraha çıkarsın yollarımızı..
GurbetciCH beğendi.
__________________

~~~ Bilmediklerimi Ayaklarımın Altına Alsam Başım Göğe Ererdi ✒~




Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Mü'minin Silâhı: Sabır ve Dua/Abdulkadir Seven Abdulkadir Seven Makale ve Köşe Yazıları 1 07 Ekim 2018 18:46
Allah-u Teâlâ Mü’minin Günahını Affetmek İçin Ona Musibet Verir YaŞuHa Muhtelif Konular 0 07Haziran 2011 23:57
Mü’minin Kıyametteki Durumu YaŞuHa Muhtelif Konular 0 07Haziran 2011 23:54
Niçin kadının birden fazla erkekle evlenme hakkı yoktur? MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 24 Eylül 2008 13:03
Ümmül-Mü'minin Hazret-i Hafsa Medine-web Ashab-Kiram(r.a) 1 19 Ağustos 2008 13:05

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.