Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İBADETLER.::. > İbadetler > Namaz-Abdest-Teyemmüm

Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi:  10 Nisan 2009 (08:23), Konuya Son Cevap : 10 Nisan 2009 (08:23). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 10 Nisan 2009, 08:23   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Namazla beraber gelen güzelliklerden biri olan abdest

Namazla beraber gelen güzelliklerden biri olan abdest

Namazla Gelen Müjdeler -1- Abdest




Ebu Hureyre Hazretleri Allah Resulü (Sallallahü aleyhi vesellem)’den şu hadis-i şerifi rivayet etmektedir: Efendimiz “Size, Allah’ın, hataları sileceği ve dereceleri artıracağı bazı amelleri haber vereyim mi?” buyurur Sahabe-i Kiram da “Evet ey Allah’ın Resulü” deyince; “Zor zamanlarda dahi tastamam abdest almak, namaz maksadıyla mescit yollarını aşındıran adımları çoğaltmak ve bir namazdan sonra diğer namazın gelmesini bekleme içinde olmak İşte bu ribattır, işte bu ribattır” buyurur


Namaz, bir mi’rac hediyesi ve miraca çıkmanın da en önemli bir vesilesi; Cenâb-ı Hakk’a olan ubudiyetin en kâmil manada formüle edilmiş bir şekli ve dünyevî-uhrevî birçok müjdeyi de içinde barındıran bir hazine Onunla insan kendi kemâlât arşına yükseldiği gibi cennetlere girmeye de ehil hale gelmektedir Onun her bir hareketi, bir taraftan hataları silip süpürür, diğer taraftan da ahiret adına dereceleri yükseltir Bu yönüyle de namaz, tam bir arınma kurnası


Namazın bu fonksiyonları aslında namazdan çok önce, maddi-manevi temizliklerden arınmayla başlar Namaz gibi bir ibadete niyetle, yapılan en küçük, sıradan işler dahi ibadet hükmünü alır ve insanın hanesine yazılmaya başlar Abdestle girilen bu nurani atmosfer, şart ve rükünlerin tamamiyetiyle bir helezon halini alır, tesbihat ve duayla da insanı âdeta bir rampanın eşiğine getirir Namazın barındırdığı uhreviyet edalı müjdeleri, hadis-i şeriflerin ışığı altında ele alma konusuna abdestle başlamayı uygun bulduk Zira abdest, bu müjdelerin ilk durağını oluşturmaktadır


Arapçada ‘vedâet’ mastarından türetilmiş olan ‘vudû’ kelimesi, lügat itibariyle temizlik, güzellik ve temizleme manalarına gelmektedir Türkçede ise Farsça bir terkip olan ve ‘el suyu’ manalarına gelen abdest kelimesiyle ifade edilir Dini bir terim olarak abdest, vücudun belli organlarını ibadet maksadıyla yıkamak ve mesh etmek demektir Abdestin vücûbiyeti namazın farz kılındığı zamanlara denk gelmektedir Maide sure-i celilesinde namaz kılmak istendiğinde abdest alma emri zikredilmekle beraber, bu ayet-i kerime birçok müfessire göre abdestten çok teyemmüm için nazil olmuş; olsa olsa abdestin sadece namaz için farz olduğunu ifade maksadıyla zikrolunmuştur Allame Hamdi Yazır’ın ifadesiyle, “Gerçi bu ayet, ilk önce abdestin farzlarını tespit etmekte ve böylece aynı zamanda bir "abdest ayeti" olduğu muhakkak bulunmakta ise de, abdest başlangıçta bu ayet ile meşru kılınmış olmayıp, ta Mekke'de namazla beraber farz kılınmış ve hatta İslâm'da hiçbir zaman abdestsiz namaz kılınmamış olduğu bilindiğinden, bununla abdestin farz oluşu doğrudan doğruya değil, taharet (temizlik) hükümlerini çıkarmada esas alınmak üzere, takrir yoluyla tespit edilmiş ve bunun ismi abdestten çok teyemmüme dayandırılmıştı Ebu Hayyan'ın da naklettiği üzere Rasulüllah, bu âyetten önce abdestsiz bir iş yapmak şöyle dursun, söz bile söylemezdi Şu halde bunun inişi abdestin her iş için değil, namaz için farz olduğunu açıklamakla Rasulüllah’a bir ruhsat ifade etmiştir”


Abdest, inanan insan için ilk arınma faslını teşkil etmektedir Ebu Hureyre Hazretlerinin rivayet ettikleri hadis-i şerif abdestin ihtiva ettiği arınmanın büyüklüğünü şöyle ortaya koymaktadır: “Rasulüllah (Sallallahü aleyhi vesellem) buyurdular ki: Mümin -veya müslüman- bir kul abdest aldı mı yüzünü yıkayınca, gözüyle bakarak işlediği bütün günahlar su ile -veya suyun son damlasıyla- yüzünden dökülür iner Ellerini yıkayınca elleriyle işlediği hatalar su ile birlikte- veya suyun son damlasıyla- ellerinden dökülür iner Ayaklarını yıkayınca da ayaklarıyla giderek işlediği bütün günahları su ile veya suyun son damlasıyla- dökülür iner (Öyle ki abdest tamamlanınca) günahlardan arınmış olarak tertemiz çıkar”

Bazı rivayetlerde abdestten sonra iki rekât nafile namazdan da bahsedilir Hanefi uleması sünnet namazların bu nafile namaz yerine geçebileceğini de ifade ederler Abdestin tarifini ve kılınan namazla birlikte içerdiği müjdeyi haber veren bir hadis-i şerifi Ebu Ümame Hazretleri şöyle rivayet etmektedir: “Amr bin Abese (ra)'yi dinledim, diyor ki: "Rasulüllah (sav)'a: "Abdest nasıl alınır?" diye sordum Şöyle açıkladı: "Abdest mi? Abdest alınca şöyle yaparsın: Önce iki avucunu tertemiz yıkarsın Sonra yüzünü ve dirseklerine kadar ellerini yıkarsın Başını mesh edersin, sonra da topuklarına kadar ayaklarını yıkarsın (Bunları tamamladın mı) bütün günahlarından arınmış olursun Bir de yüzünü Aziz ve Celil olan Allah için (secdeye) koyarsan, anandan doğduğun gün gibi hatalarından çıkmış olursun" Ebu Ümame der ki: "Ey Amr dedim, ne söylediğine dikkat et! Bu söylediklerinin hepsi bir defasında veriliyor mu?" "Vallahi" dedi, "bilesin ki artık yaşım ilerledi, ecelim yaklaştı (Allah'tan, ölümden çok korkar bir haldeyim), ne ihtiyacım var ki, Allah Resulü hakkında yalan söyleyeyim! Yemin ederim, söylediklerim, Rasulüllah (Sallallahü aleyhi vesellem)'den kulaklarımın işitip, hafızamın da zabtettiklerinden başkası değildir”


Kıyamette Efendimiz tarafından tanınmanın en önemli vesilesi de abdesttir Bir defasında Efendimiz (Sallallahü aleyhi vesellem), “Kardeşlerimi görebilmeyi ne kadar isterdim” buyurur Sahabe-i kiram “bizler senin kardeşlerin değil miyiz?” deyince “Hayır, siz benim arkadaşımsınız, kardeşlerim sonra gelecek” der Bunun üzerine Ashab-ı Kiram, Efendimiz’in görmediği o insanları nasıl tanıyacağını sorarlar Efendimiz de “Nasıl birinizin, ayakları sekili, alınları bembeyaz atları olsa, o kişi at sürüsünün içinden kendi atlarını hemen fark eder; benim ümmetim de kıyamet günü abdest azaları nurlu bir şekilde parlıyor olarak gelecekler ve ben onları abdest azalarından hemen tanıyacağım” buyurur


İstinca ve istibradan sonra abdest için ilk yapılması gereken dişlerin misvaklanmasıdır Misvak genelde erak ağacının dallarından yapılır Uç kısmından bir miktar kabuğu soyulur ve yumuşayan kısmıyla diş temizliği yapılır Günümüzde diş fırçası ve diş macunlarını yeterli görüp misvakı kullanmayı tavsiye etmeyenler olsa da, misvak Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselam)’ın çok üzerinde durduğu ve hiç terk etmediği bir sünnetidir Hocamızın da ifadeleri ve uygulamalarıyla, diş fırçalarının yanında misvak da kullanmanın hiçbir mahzuru yoktur Hatta yan etkisinin olmaması ve birçok faydalarının bulunması yönüyle daha çok tavsiye edilmektedir
Misvak Efendimiz’in hayatında önemli bir yere sahiptir Gece (namaza) kalktığı vakit ağzını misvakla ovalar, gece ve gündüz yattığında ve kalktığında mutlaka abdest almazdan önce misvak kullanır ve ümmetine de her fırsatta kullanmayı tavsiye ederdi

“Eğer ümmetim üzerine zahmet vermeyecek olsaydım, her namazda misvak kullanmalarını emrederdim”, “Misvak kullanılarak kılınan bir namaz misvak kullanılmadan kılınan yirmi beş namazdan daha faziletlidir”, “Sizin ağzınız Kuran yoludur, ağızlarınızı misvakla temizleyin”, “Size misvak kullanmayı tavsiye ediyorum zira o ağız için temizlik vasıtasıdır, Rab Teâlâ için de rıza vesilesidir” hadis-i şerifleri bu tavsiyelerden sadece bir kaçı Sahabe-i Kiram misvak hususunda o kadar tahşidata maruz kalır ki neredeyse misvak hakkında ayet nazil olacak zanneder Efendimiz’in hassasiyetini gören Sahabe-i Kiram Efendilerimiz de aynı hassasiyeti gösterir ve misvaka ayrı bir önem verirler Gittikleri yerlere misvaklarıyla giderler


Efendimiz (Sallallahü aleyhi vesellem), hem insanlar hem de meleklerle münasebet için misvaka ayrı bir ehemmiyet vermektedir Dişleri sararmış bir şekilde huzuruna gelen sahabiye karşı rahatsızlığını ifade eder ve “Niçin misvak kullanmıyorsunuz ki?” diyerek hassasiyetini dile getirir Namazda meleklerle içli-dışlı olunduğunu ihtar ederek onlar için de ağzın temiz tutulmasını ister “Bir kul ağzını misvaklayıp sonra namaza durursa, arkasına bir melek gelir ve onun Kuran okuyuşunu dinlemeye başlar Sonra o kadar o kula yaklaşır ki ağzını onun ağzına kor ve böylece o namaz kılanın ağzından çıkan her Kuran ayeti o meleğin karnına girer Bundan dolayı ağzınızı temiz tutun” hadis-i şerifi bu hakikati ifade etmektedir Misvakın temiz tutulması ise zannedildiği kadar zor değildir Misvakı kullanmadan önce suyla temizlemek mümkün olduğu gibi, bir müddet kullandıktan sonra uç kısmını kesip yeni bir uç açma da mümkündür Efendimiz de zaman zaman misvakını Hazreti Aişe’ye verir ve yıkamasını isterdi


Misvakın faydaları ile alakalı başta İbn-i Abbas Hazretleri olmak üzere birçok zattan rivayetler bulunmaktadır Bu faydalar yirmiye kadar çıkmaktadır Bir kısmını şöyle zikredebiliriz: Misvak, dişlerdeki sarılığı giderir, gözün cilasını artırır, diş etlerini güçlendirir, ağız kokusunu giderir, balgamı temizler, melekleri sevindirir, Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmaya vesile olur, sünnete uyma sevabı kazandırır, vücuda sıhhat verir, namazın huşuunu artırır, hıfzı güçlendirir, şeytanın vesveselerini giderir, hazmı kolaylaştırır, dile fesahat kazandırır, ölüm anında şehâdeti hatırlatır ve ihtiyarlığı geciktirir İhya şârihi Zebidi Hazretleri bir de misvak duası yazar eserinde; “Allahım! Bu misvakla dişimi beyazlaştır, diş etlerimi güçlendir ve onu hakkımda mübarek eyle”
Abdest almada, misvaktan sonra sıra, besmele ve niyete gelir Bu kısmı da Cenâb-ı Hakk’ın inayetiyle bir sonraki yazıda ele almaya çalışacağız

Abdullah Kadiroğlu


Namazla Gelen Müjdeler: Abdest -2-




Osman bin Affan Hazretlerinin rivayet ettikleri bir hadis-i şerifte Allah Resulü (Sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: “Kim abdest alır ve abdestin şeraitini, ihsan ufkuna göre tastamam yerine getirirse, hataları vücudundan tırnak diplerine varıncaya kadar çıkar dökülür”


Her mühim işte olduğu gibi abdestte de niyet önem arz etmektedir Hanefi mezhebine göre abdest, mutlak manada bir ibadet olmayıp, namaz gibi bir ibadetin şartlarından olduğundan abdestte niyet farz değil, sünnettir Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselam), abdeste başlarken niyet etmekle birlikte, abdest talimi öğrettiği birkaç hadis-i şerifte niyeti zikretmez Bununla birlikte abdestte huzuru yakalama, ne yaptığının farkında olma da yine niyetle gerçekleşebilmektedir İbadet-ü tâatta mezhepler arası farklılıkları nazar-ı itibara alıp hassas yaşamak isteyen kimseler, niyet hususunda da dikkat etmelidir Genelde niyetin vakti olarak elleri yıkama zamanı gösterilir Eller yıkanırken hem niyet edilir, hem de besmele çekilir

Allah’a kurbet maksadıyla eda edilen her ibadete, O’nun adıyla başlamak ibadetin yümnü ve bereketi adına çok önemlidir O’nun adı zikredilmeden başlanan her işin kısır ve neticesiz olduğunu Allah Resulü (Sallallahü aleyhi vesellem) ifade etmektedir Abdeste başlarken de ‘Bismillâhirrahmânirrahim’ veya ‘Bismillah ve billâh ve ala milleti Rasülillah’ demek sünnettir Besmelesiz alınan abdest kâmil manada bir abdest olarak kabul edilmemiş nebevî beyanda Aynı zamanda, besmelesiz bir abdestte sadece abdest uzuvları yıkanmış ve temizlenmiş olur Besmele ile temizlik bütün vücuda sirayet eder ve insan bütün vücuduyla temizlenmiş olur

Abdestte her bir uzvu yıkarken denebilecek dualar bulunmaktadır Esasen, Allah Resulü (Sallallahü aleyhi vesellem)’den rivayet edilen dua zikredilmez hadis eserlerinde, ama selef-i salihin, eserlerinde bazı duaları teberrüken zikretmişlerdir Bu duaları sırasına göre zikretmenin uygun olacağını zannediyorum Elleri yıkamaya başlarken, “Elhamdülillâhillezi ceale’l-mâe tahûran ve ceale’l-İslâme nûra” (Suyu temizleyici, İslamı da nur yapan Allah’a hamdolsun) duası okunur Sonra yapılacak işlemler, sağ taraftan başlayarak yapılır Hazreti Aişe validemizin rivayetiyle Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselam), her işini hatta ayakkabısını giymeyi ve saçlarını taramasını dahi sağ tarafıyla başlayarak yapmayı severdi Bundan dolayı, sağ eli kullanmak ve yıkamaya sağ taraftan başlamak sünnet olmaktadır

Sırayı ‘mazmaza’ diye fıkıh eserlerinde zikredilen ağza su vermek almaktadır Oruçlu olmayanlar için ağza bolca su vermek sünnettir Diğer uzuvlarda olduğu gibi ağza su verme de üç defa olmaktadır Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselam), abdest alırken birinci defa, uzuvlarını birer kere yıkar ve “Bu, abdest hususunda sınırdır Bu kadar yapmayanın Allah ibadetini kabul etmez” buyurur İkinci defada ikişer kere yıkar ve “Bu şekilde abdest alana Allah iki kat ecir verir” buyurur Üçüncü alışında ise üçer kere yıkar ve “Bu, benim ve benden önceki bütün enbiyanın abdestidir” buyurur Ağza su verirken, “Allahümme’skınî min havzi nebiyyike ke’sen Lâ ezmaü ba’dehü ebeden” (Allahım! Peygamberinin havuzundan bana bir bardak su içir ve bu sayede bir daha susamayayım) duasını okur
Daha sonra burna su çekmek işlemi gelmektedir ‘İstinşâk’ diye isimlendirilen bu amel Allah Resulü (Sallallahü aleyhi vesellem)’in beyanlarında ayrı bir öneme sahiptir Yine oruçlu olmayanlar için burna bolca su çekmek, hatta genize kadar yıkamak ve sonunda sümkürmek sünnettir “Abdest alan burnuna üç defa su çekerek sümkürsün” hadis-i şerifi bunu ifade etmektedir Özellikle uykudan kalkanlar için Efendimiz’in ikazları daha açıktır Ebu Hureyre Hazretlerinin rivayet ettikleri hadis-i şerifte Efendimiz, “Uykudan kalkan abdest alsın ve üç defa sümkürsün; zira şeytan, insanın genizinde geceler” buyurmaktadır Bununla birlikte, nefes yollarını suyla temizlemek, Kuran okumayı kolaylaştırmakta, harflerin mahreçlerini daha net çıkarabilmeyi sağlamaktadır Burna su verirken de “Allahümme Lâ Tahrimni râihate naîmike ve cinânike” (Allahım! Nimetlerinin ve cennetlerinin kokusundan beni mahrum etme) duası okunur Yüzü yikarken, “Allahümme beyyiz vechi bi nurike yevme tebyazzu vücuhun ve tesveddü vücuh” (Allahım! Kimi yüzlerin beyazlaşıp kimilerinin siyahlaştığı gunde benim yüzümü ak eyle) duası okunur

Sonraki sırayı, sağ ve sol kolları yıkama almaktadır Sağ kolu dirseklerle birlikte üç defa yıkarken, “Allahümme A’tinî kitabî biyemînî ve Hâsibnî hisâben yesira” (Allahım! Amel defterimi bana sağımdan ver ve benim hesabımı kolay eyle) duası okunur Sol kolu yıkarken, “Allahümme Lâ tu’tinî kitabî bişimâlî vela min varâi zahrî ve lâ tühâsibnî hisâben şedîdâ” (Allahım! Bana, amel defterimi solumdan veya arkamdan verme ve benim hesabımı zor ve çetin eyleme) duası okunur

Daha sonra baş, ense ve kulaklara meshetme gelmektedir Hanefi mezhebine göre başın dörtte birini mesh etmek farzdır Fakat, Efendimiz (Aleyhissalâtü vesselam)’dan nakledilen bütün başı mesh etmenin sünnet olduğudur Nasıl mesh edileceği hususu ayrıntılı olarak ilmihallerde anlatılır Başı mesh ederken, “Allahümme ğaşşinî birahmetike ve enzil aleyye min berakâtik” (Allahım beni rahmetinle sarıp sarmala ve bereketini sağnak sağnak üzerime yağdır) duası okunur Boynu mesh ederken, “Allahümme A’tik ragabetî minen-nâr” (Allahım! Boynumu cehennemden azad eyle) duası; kulakları mesh ederken de, “Allahüme İc’alnî minellezine yestemiûne’l-Kavle feyettebiûne ahseneh” (Allahım! Beni sözü dinleyip en güzel olanının peşinden gidenlerden eyle) duası okunur

Son olarak ayaklar topuklarla birlikte yıkanır Topukları yıkama hususunda Allah Resulü (Sallallahü aleyhi vesellem)’in hususi tahşidatı bulunmaktadır Bir keresinde, topuklarını yıkamaya çok dikkat etmeyen sahabeleri görünce “Cehennemde yanacak o topuklara yazıklar olsun” diyerek tembihte bulunur Özellikle günümüzde lavabolarda abdest alma, topukların dış kısmının kuru kalmasına neden olabilmektedir Dolayısıyla, topukların yıkanmasına ayrı bir önem vermeli ve el yardımıyla topuklara suyun ulaşması sağlanmalıdır Ayakları yıkarken, “Allahümme! Sebbit kademeyye ale’s-sırat yevme tezillü fihi’l-akdâm” (Allahım! Ayakların kaydığı günde benim ayaklarımı sırat üzerinde kaydırma) duası okunur
Abdesti tamamladıktan sonra üç yudum su içip başı yukarı kaldırarak kelime-i şehadet getirilir Hadis-i şeriflerde bu şekildeki dua ile iki abdest arasındaki günahların af olunacağı bildirilmektedir Bir rivayette de “Kim abdestten sonra, “Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, estağfiruke ve etûbü ileyk Allahüme ic’alnî mine’t-tevvâbîne vec’alnî mine’l-mütetahhirîn” (Subhansın Allahım! Sana hamdü senâlar olsun Senden mağfiret diliyor ve sana tevbe ediyorum) şeklinde dua ederse o abdest bir mühürle mühürlenir ve arşın altına konulur; kıyamete kadar da o mühür açılmaz” buyrulmaktadır Bazı rivayetlerde de üç defa ‘kadr’ suresinin okunması zikredilir Bu dualar ve tercümeleri, dua mecmuasında ayrıntılı olarak bulunmaktadır

Abdestte uzuvları üçten fazla yıkamak, suyu israf etmek, konuşmak mekruh olarak sayılmıştır fıkıh eserlerinde Şeytanın ilk vesvese okları abdest hususunda olmaktadır Sadece abdestte müminlere vesvese vermekle görevli şeytan bulunmaktadır ki hadis-i şeriflerde ismi ‘velehân’ olarak zikredilir Dolayısıyla, namazda tam huşuyu yakalayabilmek için abdestte temkinli olmak icap etmektedir
Namaz kılma, Kuran okuma gibi bazı ibadetler için abdest farz; Kâbe’yi tavaf etme gibi bazı ibadetler için vacip; abdestli uyumak, devamlı abdestli olmak, dini ilimler tahsil etmek, ezan ve kamet için abdestli olmak ise sünnettir Abdestli uyumak ile ilgili Allah Resulü (Sallallahü aleyhi vesellem), “Kim abdestli olarak yatarsa, bir melek gelir ve ‘Allahım şu kulunu mağfiret buyur, zira o abdestli olarak geceledi’ diye dua eder” buyurmuştur
Abdestle girilen bu arınma helezonu ezan, nafile namaz, kamet ve farz namazla devam eder

Abdullah Kadiroğlu
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2743 23 Ağustos 2013 00:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3331 26 Ocak 2013 22:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3083 06 Aralık 2012 10:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 6906 03 Kasım 2012 23:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6346 02 Ekim 2012 21:16

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Ekiplerle Beraber Kendini Aradı Mihrinaz Fıkralar-Hikayeler 5 03 Ekim 2021 19:46
bilgisayar bilgisi olan biri yardım edebilir mi? Tuba_ Soru Cevap Arşivi 31 17 Ocak 2014 10:36
Namazla ilgili güzel bir video Namazla Dirilmeliyiz... MERVE DEMİR Videolar/Slaytlar 1 06 Ocak 2013 12:05
ORUÇLU OLAN KİMSENIN, ABDEST ESNASINDA AĞZINA SU VERİRKEN BOĞAZINA SU KAÇARSA ORUCU B İmamHüseyin Oruç-Ramazan 0 10 Nisan 2009 15:41
Yolcu olan biri Cemaatle kıldığı zaman namazını nasıl kılar? MERVE DEMİR Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 10 Nisan 2009 10:23

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.