Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.İBADETLER.::. > İbadetler > Oruç-Ramazan

Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi:  10 Nisan 2009 (11:11), Konuya Son Cevap : 12 Nisan 2023 (17:26). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 10 Nisan 2009, 11:11   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Şafii mezhebine göre oruç için sadaka ve fidye

Şafii mezhebine göre oruç için sadaka ve fidye

Şafii mezhebine göre fıtır sadakası ve oruç için verilen fidye hakkında bilgi verir misiniz?


Fitrenin miktarı 1 sâ'dır (2,166 kg), Fitre ancak buğday, arpa, mercimek, pirinç, hurma, nohut, mısır, kuru üzüm ve peynir gibi halkın çoğunun yediği gıda maddelerinden verilir Gıda maddelerinin kıymetini para olarak vermek caiz değildir

Hanefi mezhebine göre gıda maddelerinin kıymetini para olarak vermek caizdir Fakirlerin ihtiyaçlarının karşılanması bakımından böyle yapılması belki de daha hayırlıdır

Diyanet işleri Başkanlığı Din işleri Yüksek Kurulu'nun sadaka-i fıtırla ilgili kararının mukaddimesinde bu sadakanın mahiyeti ve esprisi hakkında şöyle denmektedir:

"Hadislerde sadaka-i fıtrin miktarı, buğday, arpa, hurma veya üzümden 1 sâ' (Hz Peygamber döneminde kullanılmakta olan bir ölçü birimi olup yaklaşık 2,917 gr) olarak belirlenmiştir Sadaka-i fıtrin bu sayılan maddelerden belirlenmesi, o günkü toplumun ekonomik şartları ve beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmaktadır Hz Peygamber ve sahabe dönemindeki uygulamalar dikkate alındığında, sadaka-i fıtır miktarı ile, bir fakirin, içinde yaşadığı toplumdaki orta halli bir ailenin hayat standardına göre bir günlük yiyeceğinin karşılanmasının hedeflendiği anlaşılmaktadır"

Birkaç kişinin fitresini vermesi gereken kişi bunları ödeyecek mala sahip değilse, önce kendi şahsının fitresini verir Sonra malî durumu nisbetinde eşinin, hizmetçisinin, küçük çocuğunun, babasının, annesinin ve büyük çocuğunun fitresini verir Bununla ilgili bir hadis-i şerifte Hz Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Önce nefsinden başla, ona tasaddukta bulun Bir şey artarsa ailene ver Ailenden bir şey artarsa yakınlarına ver" (Müslim, Zekât, 14)

Fitresini vermesi gerekenlerden aynı derecede birden fazla kişi bulunur ve hepsinin fitresini verecek kadar malı bulunmazsa, bunlardan dilediğinin fitresini verir

Sadaka-i Fıtrin Verileceği Yerler

Sadaka-i fıtrin verileceği yerlerle zekâtın verileceği yerlerin aynı olduğu hususunda fakihler görüş birliği içindedirler Sadaka-i fıtır bu bakımdan zekât hükmünde olup zekâtın verileceği yerlere verilir ve Tevbe sûresinin 60 âyetinin kapsamına girer Kendilerine zekât verilmesi caiz olmayanlara sadaka-i fıtrin da verilmesi caiz olmaz Bu sadakanın gayri müslimlere, müslüman ülkelerde yaşayan zimmîlere verilmesi caiz değildir

Fıtır sadakası vermesi vacip olan bir kişi bu sadakayı vermeden ölürse, mirasçılarının bu sadakayı onun terekesinden vermeleri gerekir Çünkü bu sadakada hem Allah'ın hem de kulların hakkı vardır Mükellefin ölümüyle bu vecibe ortadan kalkmaz

Hanefî mezhebine göre fıtır sadakası vermekle mükellef olan bir kişi fıtır sadakasını vermeden ölürse, mükellefiyeti sona erer Mirasçıları onun bu sadakasını gönüllü olarak verirlerse ve kendileri de teberruda bulunma ehliyetine sahip iseler terekesinden verilir Vermek istemezlerse zorlanamazlar Ama ölünün bu konuda vasiyeti varsa, fitresinin, malının üçte birinden çıkarılıp verilmesi uygun olur (Zühaylî, el-Fıkhü'l-islâmi, 3/2040) Mehmet Keskin, Büyük Şafii İlmihali

ŞAFİİLERE GÖRE FİDYE VERİLMESİ:

Şafiilere göre bir ramazana ait orucu diğer ramazan gelmeden önce tutmak gerekir Önceki ramazan borcu tutulmadan ikinci bir ramazan gelince hem kaza hemde her gün için bir fidye vermek gerekir Çünkü kaza vaktinden çıkarılmıştır Kazaya vaktinden sonraya bırakmak ise, yerine getirilmesi gereken bir ibadeti sonraya bırakmak gibidir Hanefi mezhebinde kaza için belli bir vakit gösterilmemiştir

Fidye ancak ikinci ramazanın girişinden önce kaza etme imkanı bulup da kaza etmeyen kişinin üerine vacip olur Kaza etme imkanı bulamadan bir sonraki ramazan ayına girilse bile fidye vermek gerekmez Kaza oruçlarını tutamamış olan kişinin fidye borcu, yılların tekkerrürü ile katlanarak artar

Fidyenin Sebebi:

Oruç tutmaktan âciz olmak: Fakihlerin ittifakıyla hiç bir şekilde oruç tutmaya gücü yetmeyenlere fidye vermek vaciptir Bunlar da çok yaşlı erkeklerle yaşlı kadınlardır Bu gibi kimseleri oruç zorlar ve bu sebeple büyük bir meşakkat meydana getirirse, oruçlarını bozup her gün için bir fakiri doyururlar

Dayandığı delil şu ayet-i kerimedir: "Oruca gücü yetmeyenlerin bir fakiri doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir" îbni Abbas da şöyle buyurmuştur: "Ayet,yaşlı kimseler için ruhsat olarak inmiştir Orucu eda etmek ise farzdır Kazada olduğu gibi, edanın kefarete düşmesi caizdir" Çok yaşlı erkeğin zimmeti, mesuliyeti sahihtir Bu kişi eğer fakirlere yemek yedirmekten de âciz olursa ona bir şey lâzım gelmez

"Allah hiç kimseye gücünün yetmediğini teklif etmez" Hanefiler şöyle demişlerdir: Bu gibi kişiler Allah tealâ'ya istiğfar ederler, Allah'tan hakkını ödemekte kusur ettikleri için af dilerler

Hastalığı dolayısıyla oruç tutamayan kimse bu hâldeyken ölürse fidye vermek vacip değildir Çünkü bu başlangıcında ölüye vacip olmasına sebeptir Fakat oruç tutma imkânı olup da oruç tutmayan ve bu durumda ölenin hükmü böyle değildir Çünkü onun için yemek yedirmenin hükmü hayatta bulunmasına dayalı olmaktadır

2- Yine ittifakla fidye, iyileşmesi umulmayan hastaya vaciptir Çünkü bu hastaya oruç tutmak farz değildir Nitekim bu konuyu daha önce açıkladık Dayandığı delil şu ayet-i kerimedir: "Allah sizin için dinde bir güçlük yaratmamıştır "

3- Hanefiler dışındaki cumhura göre hamile ve emzikli kadınlara çocuklarına zarar gelmesinden korkarlarsa fidye ile birlikte kaza lâzım gelir Fakat kendilerine bir zarar gelmesinden korkarlarsa oruç tutmayabilirler, sadece tutamadıklan oruç-lann kazasını yaparlar Bu konuda ittifak vardır Bunun delili daha önce de geçen: "Oruç tutmaya gücü yetmeyenlere fidye vermek gerekir " ayetidir

Hamile kadın ile emzikli kadında bu ayetin umumi manasına dahildirler İbni Abbas şöyle demiştir: "Çok yaşlı erkeklerle yaşlı kadınlara oruç tutabildikleri hâlde oruç tutmama ruhsatı vardır Bunlar tutamadıktan her bir güne karşılık bir fakiri doyururlar Hamile kadınlarla emzikli kadınlar ise çocuklarına bir zarar gelmesinden korkarlarsa oruçlarını bozarlar ve her güne karşılık bir fakiri doyururlar" (Bu hadisi Ebu Dâvud rivayet etmiştir Neylü'l-Evlâr IV, 231)

Çünkü bu, yaratılış itibarıyla âciz olan bir canlı sebebiyledir Dolayısıyla, çok yaşlı kişilerde olduğu gibi bundan ötürü kefaret (fidye) gerekir

Hanefilere göre, mutlak olarak hamile kadın ile emzikli kadınlara fidye vermek gerekmez Dayandığı delil Enes b Malik el-Ka'bi hadisidir: "Allah Tealâ, yol-cüdan namazın yarısını, hamile ve emzikli kadınlardan orucu düşürmüştür, Allah ayemin ederim ki, Resulullah (as) bunların ikisi yahut birisini söylemiştir" (Bu hadisi Neseî ile Tirmizî rivayet etmişlerdir Tirmizî bu hadis hasen dir, demiştir Ahmed, Ebu Dâvud ve Ibni Mace de rivayet etmişlerdir Neylü'l-Evtâr, IV, 230)

Hz Peygamber bunlara kefaret emretmemiştir Aynı zamanda bu, özür sebebiyle mubah kılınan bir ruhsattır Hastalann oruç tutmamalarında olduğu gibi, bu sebeple de kefaret gerekmez

Hanefiler dışındaki Cumhura göre, gelecek sene Ramazan'a kadar tutmayarak Ramazan'ın kazasında ihmal gösteren kimselere de fidye ile birlikte kaza lâzım gelir Bu hüküm kasıtlı olarak orucunu bozan kimseye benzetilerek verilmiştir Çünkü bunlann her ikisi de orucun hürmetini hafife almıştır Hastalık, yolculuk, delilik, hayız yahut nifas gibi özürlere dayalı olarak orucun kazasını gelecek sene Ramazanına kadar tehir eden kimselere fidye vermek gerekmez

Fidyenin Tekrarlanması:

Maliki ve Hanbelîlere göre, yılların tekrarlanması ile fidye tekrarlanmaz Had cezalannda olduğu gibi, eczalar birleşir Yani Ramazan orucunun fidyesini ihmal edip senelerce tutmayanlara fidye cezası tekrarlanmaz

Şafiîlerce esah olan görüşe göre, fidye verilmezse yılların tekrarlanması ile tekrarlanır Çünkü malî haklar birleştirilemez

(Zayıf isnadla Ebu Hüreyre'den rivayet edilen şu hadis de bunu kuvvetlendirmektedir: "Bir adam Ramazanda hasta oldu ve orucunu bozdu Sonra sıhhatine kavuştu Fakat diğer Ramazan gelinceye kadar bu orucu kaza etmedi Hz Peygamber (sas) söyle buyurdu: "Sonra yetiştiği Ramazanda oruç tutar, sonra orucunu bozduğu kazaları tutar ve her bir gün için bir fakiri doyurur" Darakutnî bunu mevkuf olarak rivayet etmiştir, Neylü'l-Evtâr, IV, 233)

Hanefîlere göre, diğer Ramazan'a kadar erteleme sebebiyle fidye gerekmez Çünkü ayet mutlaktır:

"Sizden her kim hasta olur yahut seferde bulunursa diğer günlerden o kadar oruç tutsun" Dolayısıyla kazanın vacip oluşu geniş zamana bağlıdır, acele değildir Orucun kazasının geciktirilmesinden ötürü bir şey lâzım gelmez Aynı zamanda kefaretlerde kıyas yapmak caiz değildir Ancak bu kişi orucunun kazasını hemen yapmadığı için daha sevaplı olanı terketmiş olur,

(Prof Dr Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, c 3, s 213-214)
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2758 22 Ağustos 2013 23:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3366 26 Ocak 2013 21:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3095 06 Aralık 2012 09:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 6972 03 Kasım 2012 22:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6423 02 Ekim 2012 20:16

Alt 12 Nisan 2023, 17:26   Mesaj No:2
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.599
Konular: 696
Beğenildi:8173
Beğendi:9395
Takdirleri:26189
Takdir Et:
Standart

Allah razi olsun
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Şafii mezhebine göre orucun başlangıcında temiz olmak için ne gerekir MERVE DEMİR Oruç-Ramazan 1 13 Nisan 2023 22:15
Şafii mezhebine göre Orucun Âdabı ve Mekruhları MERVE DEMİR Oruç-Ramazan 1 13 Nisan 2023 22:10
Şafii mezhebine göre Orucun Kazası, Fidye ve Kefaret MERVE DEMİR Oruç-Ramazan 1 12 Nisan 2023 17:24
Şafii mezhebine göre nafile oruç MERVE DEMİR Oruç-Ramazan 1 12 Nisan 2023 17:21
Şafii mezhebine göre Mekruh Olan Oruç MERVE DEMİR Oruç-Ramazan 1 12 Nisan 2023 17:18

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.