Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Risale_i Nur (Said Nursi)

Konu Kimliği: Konu Sahibi EyMeN&TaLhA,Açılış Tarihi:  22 Temmuz 2014 (12:45), Konuya Son Cevap : 22 Temmuz 2014 (12:45). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 22 Temmuz 2014, 12:45   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Osmanlı'nın en etkili boykotunda Said Nursi'nin rolü

Osmanlı'nın en etkili boykotunda Said Nursi'nin rolü

Söz konusu boykot olayında Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin de önemli bir katkısı olmuştu


İsrail'in büyük bir terör ve vahşet segileyerek masum Gazzelileri katletmesi İslam dünyasını farklı arayışlara yönlendiriyor. Gösterilen tepkilerin yanında ekonomik olarak da boykot edilmesi çağrıları artıyor. İsrail mallarına ve İsrail'e destek veren şirketlere boykot çağrıları etkili olmaya başladı.

Osmanlı döneminde yaşanan ilk boykot 1908 tarihinde Avusturya-Macaristan İmparatorluğu mallarının satıldığı mağazalara ve hizmetlerinin verildiği kurumlara karşı gerçekleştirilmişti. Söz konusu boykot olayında Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin de önemli bir katkısı olmuştu. O anları tarihçi Mustafa Armağan kaleme almıştı:

Avusturya boykotu ve Said Nursi

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin ... yarım asırlık ayrılığın onun düşünce ve eylem birliğini daha iyi anlamamıza ve yalnız hakikat karşısında eğilen başının kıymetini daha derinden hissetmemize yaradığını söyleyebiliriz. Özellikle de son yıllarda baş gösteren fikrî ve ahlakî savrulmalar karşısında Üstad’ın hayatıyla ve eseriyle ne yaman bir dalgakıran inşa ettiğini fark etmemek elde değil. Biz de bugün onun yakın tarihimizde oynadığı dalgakıran rollerinden birine değinerek, farklılığını göstermeye çalışacağız.

Malum, boykot, modern bir toplumsal hareket ve ekonomik silah olarak karşımıza çıkar ve milliyetçiliğin doğuşunun habercisidir. İlk etkili boykotlar İrlanda, İran, Çin ve Mısır’da meydana gelmiştir.

Osmanlı topraklarında yaşanan ilk boykot, II. Meşrutiyet’in ilanından hemen sonra, 6 Ekim 1908’de Bosna-Hersek’i ilhak eden, yani bir oldu bittiyle topraklarına katan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu mallarının satıldığı mağazalara ve hizmetlerinin verildiği kurumlara karşı gerçekleştirilmişti.

Tam 5 ay boyunca devam etmişti Avusturya’ya olan kızgınlığımız. Nihayet 26 Şubat 1909’da hükümetin Avusturya ile 2,5 milyon Osmanlı lirası tazminat karşılığında anlaşması üzerine boykot sona erdirilmişti.[1]

Başkent İstanbul’dan start alan boykot, hızla Balkanlar, Anadolu, Suriye ve hatta o tarihte sınırlarımız dahilinde bulunan Libya’ya kadar yayılmıştı. Araştırmacı Roderick Davison Avusturya’yı ve Avusturya ile iş tutan içerideki Rum ve Ermeni tüccarlarını da sarsan[2] bu sarsıcı eylemi, “modern zamanların en başarılı boykotu” olarak nitelendirir.[3]

Hatta bu boykot sırasında, sayılarının yaklaşık 20 bin olduğu söylenen İstanbul’daki Kürt hamalların kritik bir rol üstlendiklerini, Bediüzzaman Said Nursi’nin onlara sakin olmalarını öğütleyen konuşmalarından biliyoruz.[4] Said Nursi, boykot sırasında yaşadıklarının bir kısmını kendisi Divân-ı Harb-i Örfî adlı risalesinde anlatmaktadır[5]. O sıcak günlerin atmosferini kendi dilinden dinleyelim:

"İstanbul’da yirmi bine yakın hemşehrilerimi, hamal ve gâfil ve safdil olduklarından, bazı particiler onları iğfâl ile vilâyât-ı Şarkiyyeyi lekedâr etmelerinden korktum. Ve hamalların umum yerlerini ve kahvelerini gezdim. Geçen sene anlayacakları suretle Meşrutiyeti onlara telkin ettim."

Burada Meşrutiyetle birlikte geri plana itilen Padişah II. Abdülhamid’e hala bağlı oldukları anlaşılan Kürt hamallara, Meşrutiyetin neden meşru olduğuna dair aydınlatıcı bir konuşma yapan Said Nursi, başlıca düşmanlarımızın cehalet (cahillik), zaruret (fakirlik) ve ihtilaf (ayrılık) olduğunu; bu üç düşmana san’at (çalışmak), ma’rifet (bilgi) ve ittifâk (birlik) silahlarıyla mukabele edilmesi gerektiğini söylemiş, Kürtlerin hakiki kardeşleri olan Türklerle neden dost olup el ele vermeleri gerektiğini de anlatmıştır.

Bundan sonrasını yine Bediüzzaman’dan dinleyelim:

"İşte o hamalların, Avusturya’ya karşı, benim gibi bütün Avrupa’ya karşı boykotajları ve en müşevveş [karışık] ve heyecanlı zamanlarda âkılâne hareketlerinde bu nasihatin tesiri olmuştur. Padişah’a karşı irtibatlarını tâdil etmeye [yani Abdülhamid’e bağlılıklarını Meşrutiyet’e doğru yönlendirmeye- M. A.] ve boykotajlarla Avrupa’ya karşı harb-i iktisadî [ekonomik savaş] açmaya sebebiyet verdiğimden, demek cinayet ettim ki, bu belâya düştüm."

Yukarıdaki sözlerin sıkıyönetim mahkemesi huzurunda söylendiğini ve bu hamallara, aşırı hareketlere kaçmaması tavsiyesinde bulunduğu için suçlandığı savunma sırasında sarf edilmiş olduğunu hatırlatalım.

Ancak bu savunmada Said Nursi’nin yine Avusturya boykotuyla ilgili bir açıklaması, özellikle zikre değer. Yukarıda alıntıladığımız metnin içerisine düşülen bir dipnot, Said Nursi’nin düşündüğü boykotun çok daha bütüncül bir tavra dayandığını ve kapsamının o zamankilerden daha geniş olduğunu gösterir. Buna göre o, yalnız Avusturya mamullerine değil, topyekün Avrupa mallarına karşıdır:

"Bediüzzaman’a zurafâdan [zarif insanlardan] biri, bir gün, irfanıyla mütenasip bir esvap [ilmine layık bir giysi] giymesi lüzumundan bahseder. Müşarünileyh de: “Siz Avusturya’ya güya boykot yapıyorsunuz; hem onun gönderdiği kalpakları giyiyorsunuz. Ben ise bütün Avrupa’ya boykot yapıyorum. Onun için yalnız memleketimin maddi ve manevi mamulâtını giyiyorum” buyurmuştur.

Said Nursi’nin bu yalnız yatıştırıcı değil, aynı zamanda boykotun çapını genişletici ve heyecandan uzak fikrî bir tavır alışa kanalize edici konuşmaları tesirini göstermiş ve boykotun önemli bir ayağını oluşturan hamallar, bütün kışkırtmalara rağmen, 1895-1896’daki Ermeni olaylarındakine[6] yahut 1955’de yaşayacağımız 6-7 Eylül olaylarındakine benzer bir taşkınlığa kalkışmamışlardır.

Bediüzzaman’ın da bozulmaması için gayret gösterdiği ağırbaşlılığın korunması ve herhangi bir taşkınlığa meydan verilmemesi sebebiyle 1908 Avusturya boykotu, aynı zamanda Osmanlıların emperyalizme karşı sivil direnişlerinin de başarılı bir sembolü olmuştur. Unutmayalım ki, çocukluğumuzda mandalina ve ceviz kokan Yerli Malları Haftası bu boykotun Cumhuriyet dönemine kalmış miraslarından biriydi!

Kaynaklar:
[1] Y. Doğan Çetinkaya, 1908 Osmanlı Boykotu: Bir Toplumsal Hareketin Analizi, İstanbul 2004, İletişim Yayınları, s. 98 ve 118.
[2] Bkz. Erik Jan Zürcher, Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, Çeviren: Yasemin Saner Gönen, İstanbul 2001, İletişim Yayınları, s. 154.
[3] Roderic H. Davison, “The Ottoman boycott of Austrian goods in 1908-9 as a diplomatic question”, Editörler: Heath W. Lowry ve Ralph S. Hattox, IIIrd Congress on the Social and Economic History of Turkey, İstanbul 1990, The Isis Press, s. 1.
[4] Şükran Vahide bu sayının daha fazla olduğunu söylüyorsa da, Bediüzzaman’ın Divan’daki ifadesiyle Kürt hamalların sayısı 20 bine yakındır. Bkz. Islam in Modern Turkey: An Intellectual Biography of Bediuzzaman Said Nursi, SUNY Press, Albany: 2005, s. 61.
[5] Bediüzzaman Said Nursi, Kaynaklı, İndeksli, Lügatli Risale-i Nur Külliyatı, cilt 2, İstanbul 1996, Nesil Basım-Yayın, s. 1921. Bir biyografisinde hamallara yaptığı konuşmanın Nutuk adlı ayrı bir eser şeklinde basıldığı belirtilmektedir. Bkz. Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Yönleriyle Bediüzzaman Said Nursi: Kronolojik Hayatı, İstanbul 1994, Yeni Asya Yayınları, s. 123.
[6] Yılmaz Öztuna, Büyük Türkiye Tarihi, c. 7, İstanbul 1978, Ötüken Yayınevi, s. 178-186.


alıntıdır

risale haber
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi EyMeN&TaLhA 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 6027 14 Temmuz 2015 12:14
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4076 14 Temmuz 2015 12:06
ATAUZEM 4.sınıf 2014 bahar dönemi bütünleme DİN... Erzurum Atatürk İlitam EyMeN&TaLhA 0 4927 14 Temmuz 2015 12:00
Ramazan-oruç ve çocuğa kazandırdıkları Çocuk ve Aile Sağlığı Mihrinaz 2 2667 14 Temmuz 2015 11:23
çocuk eğitiminde ceza hiç mi olmamalı? Çocuk ve Aile Sağlığı EyMeN&TaLhA 0 2366 14 Temmuz 2015 11:03

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Güzellik mi zeka mı daha etkili?Medineweb Allahın kulu_ Anket'ler-Röportaj'lar 11 21 Ekim 2017 06:03
Kadının evlilikteki rolü mehmettugrul Evlilik-Nikah Konuları 0 06 Kasım 2013 15:47
Zaman yönetimi için 15 etkili yöntem Esma_Nur Evlilik-Nikah Konuları 8 10 Ocak 2013 20:45
Etkili Öğretmenlik Eğitimi sessiz23 Çocuk ve Aile Sağlığı 1 27 Nisan 2009 00:41
Düşmanla savaşta kadının rolü KuM TaNeSi İslamda Kadın ve Erkek 1 14 Nisan 2009 12:13

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.