Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Sağlık-Yaşam/ Beslenme-Spor-Diyet > Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp

Konu Kimliği: Konu Sahibi ali70,Açılış Tarihi:  15 Ağustos 2014 (16:51), Konuya Son Cevap : 15 Ağustos 2014 (17:02). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 15 Ağustos 2014, 16:51   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ali70 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36490
Üyelik T.: 14 Aralık 2013
Arkadaşları:17
Cinsiyet:
Memleket:karaman
Mesaj: 812
Konular: 38
Beğenildi:236
Beğendi:586
Takdirleri:449
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart TUZ / Tuzun Faydaları ve Zararları

TUZ / Tuzun Faydaları ve Zararları

Tuzun Faydaları:

Yemeklere tat kazandırır.

Vücudun asit-baz dengesini korur.

Vücudun elektrolit dengesini sağlar.

Aşırı sıcakta kalan kişilerde, kas krampları meydana gelir. Bu kramplarda tuzlu su eriyikleri verilerek hasta tedavi edilebilir.

Tansiyonu düşük hastalara tuzlu yiyecek ve içecek verilerek tansiyon yükseltilebilir.

Sofra tuzu idrar oluşumunu sağlar. İdrar oluşmadan metabolizmanın tehlikeli olan son ürünleri dışarı atılamaz.

Tuz aynı zamanda antiseptik, yani mikrop öldürücüdür. Besinlerin saklanmasında, salamura ve tuzlamalarda kullanılabilir.

Tuzun İnsan Vücuduna Yararları:

Vücudumuza yiyecekler ve içtiğimiz su ile aldığımız iyot, yaşam için çok önemli minerallerden birisidir. Günlük iyot ihtiyacının % 90'ı gıdalardan, %10'u içme suyundan karşılanır.
İyot, boynumuzda bulunan tiroid bezinden hormon salgılanması için çok önemli olan bir mineraldir. Vücudumuzun gelişmesi beyin ve sinir sistemimizin çalışması, aktivitelerimizin ve vücut ısımızın sürmesini sağlayan tiroid bezi hormonlarının yapımı için iyot gereklidir. Ülkemizin büyük bir bölümünde olduğu gibi İlimizde de sudaki iyot yetersizdir. Vücudumuz için bu kadar önemli olan iyot yeterli alınmadığından çeşitli hastalıklar oluşur.
* Gebelikte iyot eksikliği anne karnındaki bebeğin hem beyin hem de beden gelişimini olumsuz etkiler.
* Gebelikte iyot eksikliği düşüklere, ölü doğumlara, bebeğin özürlü doğmasına, bebeklerde zeka geriliğine ve cüceliğe sebep olur.
* Çocukluk ve gençlik döneminde iyot yetersizliği bedensel ve zihinsel gelişme geriliğine neden olmaktadır.
* Yetişkinlerde iyot yetersizliği guatrın yanı sıra beden ve zihin fonksiyonlarında dengesizliklere ve bozukluklara da yol açmaktadır.
İyot yetersizliği ve guatrın önlenmesinde en iyi yöntem olarak tuzun iyotlanması benimsenmiştir. Günlük iyot kullanımı erişkinlerde en az 50 mikrogram, ortalama 100-300 mikrogram, en fazla 1000 mikrogramdır. Günde 5-15 gr. tüketilen iyotlu tuz ile ortalama 150 mikrogram iyot alınır. Bu miktarlarda kullanılan iyotlu tuz sağlığa zararlı değildir ve yan etkileri yoktur. İyotlu tuz kullanımında insanların daha fazla tuz tüketmeleri değil normalde her gün kullanılan tuzun iyotlu olması önerilmektedir.
İyotlu tuzun iyot içeriğini kaybetmemesi için; serin , kuru ortamlarda , ışık geçirmeyen ağzı kapalı kaplarda saklanmalıdır. Yemeklere konulan tuzdaki iyot pişirme ile kayba uğradığından yemekler piştikten sonra tuzu konulmalıdır.
Unutmayalım ki ! İyot yetersizliğinin neden olduğu hastalıkları tedavi etmek hem zor hem de pahalıdır. Buna karşılık iyotlu tuz kullanmak hem sağlıklı hem de ucuzdur.

Tuzun Zararları:

Tuzlu yiyecekleri herkes sever. Tuza bir kez bağımlılık kazandınız mı, ne tuzsuz yiyeceklerden, ne de tuz yerine konulmuş maddelerle yapılmış besinlerden zevk alabilirsiniz... Ama tuz sakılması gereken üç beyaz besinden biridir. Neden?
Lezzet duygusunu veren şeyler, dil ve damağınızda hissettiğiniz tatlardır.
Sizi mutlu eden, keyif veren, yemek yemenin coşkusunu güçlendirip sofralarınızı doyulmaz sohbet ortamları haline getiren de bu tatlardır. Doyulmaz bir lezzeti oluşturmada pek çok oyuncu vardır ama bunlardan ilk üçü, hem en önemlileri, hem de en tehlikelileridir: Tuz, şeker ve yağ!
Tuzlu yiyecekleri herkes sever. Tuza bir kez bağımlılık kazandınız mı, ne tuzsuz yiyeceklerden, ne de tuz yerine konulmuş maddelerle yapılmış besinlerden zevk alabilirsiniz. Tuzlu tatlara bağımlılık çocukluk çağlarından itibaren yavaş yavaş kazanılır. Bir süre sonra da vazgeçilmez bir tutku halini alır.
Tuz kullanmayı bir süre erteleyebilirseniz, bedeniniz daha az sodyumla beslenmeye uyum göstermede pek fazla güçlük çekmez. Tuz kullanımını azaltan ve besinler ile aldığı sodyum miktarını sınırlayanların tuzlu tat-lezzet isteklerinde gerileme oluşur.

Yapay tuz zararlı mı?

Tuz yerine geçen ürünleri kullanmak, tuzun zararlarından kurtulmanın en kolay yoludur ama tuz yerine geçen maddeler her zaman ve herkes için uygun olmayabilir. Yapay tuzların içerisindeki en önemli madde olan ‘potasyum’ bazı durumlarda ciddi problemler yaratabilir. Böbrek yetmezliği olanların, potasyum birikimine eğilimli sorunu bulunlarının ve potasyum tutucu idrar söktürücüleri kullananların bu tür tuzları kullanmadan önce doktorları ile konuşmaları gerekmektedir.

Fazlası neden yasak

Eğer hem daha az sodyum kullanmak hem de herhangi bir sağlık sorunu ile karşılaşmamak istiyorsanız tuz yerine seçenek olarak bitkileri ve baharatları denemelisiniz. Özellikle limon ve limon suyu, kaliteli sirkeler ve bazı kurutulmuş baharatlı bitkiler ve kırmızı biber lezzet unsurunu arttırmada, tuza olan özleminizi azaltmada size yardımcı olabilirler.
Vücudunuzun sodyum dengesini sağlamakla yükümlü organı böbreklerinizdir. Sağlıklı böbrekler fazladan alınan sodyumun büyük bir kısmını kolayca atmaktadır. Tuzun fazlasını terleme ile de atarsınız. Eğer böbrekleriniz yeterince çalışmazsa fazla tuzu atmakta güçlük çekersiniz. Vücudunuzda sodyum birikir, yüzünüzde, bacaklar ve ayaklarınızda şişmeler meydana gelir. Vücutta aşırı sodyum birikmesi sonucu oluşan bu belirtilere tıp dilinde ‘ödem’ denilmektedir.
Tuzun fazlası sadece ödem yapmaz. Damarlarınızda dolaşan sıvı miktarının artmasına, kan basıncınızın yükselmesine (hipertansiyon), kalp ve böbrek hastalıkları ile felç riskinizin artmasına neden olur. Özellikle toplumun yüzde 30’undan fazlasının sodyuma duyarlı kan basıncına sahip olduğunu düşünürseniz hipertansiyon eğiliminizin kanınızda fazla sodyum birikince tetiklenebileceğinden kuşkunuz olmasın!
Lezzet odaklı beslenmede ısrar ederseniz ‘fazla tuzlu beslenme’ tuzağına yakalanma olasılığınız yükselecektir. Özellikle genetik mirasından hipertansiyon riski olan biriyseniz, kalp yetmezliği, böbrek yetmezliği gibi sorunlarınız varsa besinlerle aldığınız tuz miktarını ölçülü tutmaya bakın.



alıntı
__________________
Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi ali70 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ana baba ve çocuk muhabbetleri Fıkralar-Hikayeler vuslat_ 3 1007 07 Nisan 2019 20:26
Bulunmayacak Tek Şey Senin Benzerindir / Duygusal... Edebiyat ali70 2 1603 17 Temmuz 2017 02:28
At Binmenin Faydaları/MEDİNEWEB Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp ali70 3 1282 13 Temmuz 2017 22:53
Kız Çocuğu Olanların Okumasını Tavsiye Ederim İslamda Kadın ve Erkek Allahın kulu_ 1 1344 19 Aralık 2015 18:52
Allah'u Teala'nın Övdüğü Onlar Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler ali70 0 1252 19 Aralık 2015 18:46

Alt 15 Ağustos 2014, 16:59   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ali70 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36490
Üyelik T.: 14 Aralık 2013
Arkadaşları:17
Cinsiyet:
Memleket:karaman
Mesaj: 812
Konular: 38
Beğenildi:236
Beğendi:586
Takdirleri:449
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: TUZ / Tuzun Faydaları ve Zararları

Himalaya Tuzunun Faydaları

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Himalaya tuzu diş beyazlatıcı, astım ve bronşite iyi gelen, kulak akıntısı ve iltihapları ile ayak mantarına karşı etkili olan, sivilcelere doğal çözüm tedavisi sunan, Sedef hastalığına iyi gelen ve sedefi tedavi eden, vücudun PH dengesini kuran, kronik yorgunluğa, baş ve boğaz ağrısına doğal çözüm sunan mucize bir tuz türüdür.
Himalaya tuzu, normal tuzdan farklı olarak 10 – 15 civarında değişik türdeki mineral ile her derde deva niteliğindedir. Himalaya dağlarında ve Nepal bölgesindeki insanların uzun yaşama sırlarından önemli bir tanesi de himalaya tuzu kullanmalarıdır.

Himalaya Tuzu Ödem Atar Mı?

Himalaya tuzunun normal kaya tuzundan farkı daha yüksek saflıkta olmasıdır. O nedenle Himalaya tuzu vücuttan fazla suyu atmakta ve kilo verilmesini sağlamaktadır. Diğer bir ifadeyle Himalaya tuzu vücuttan ödem atıcı etkiye sahip bir tuz çeşididir. Günlük sofra tuzu ise işlenme sırasında ödem atıcı etkisini önemli derecede kaybeder ve zayıflamak için pek de işe yaramaz.

Himalaya Tuzu İle Zayıflama

Düzenli olarak kullanacağınız Tuzlu Su kürü (Sole) ile kısa zamanda vücudunuzdaki fazla kilolar ve ödemden kurtulursunuz. Hayatınızdan rafine tuzları çıkartıp günlük tuz ihtiyaçlarınızı Himalaya tuzu ile karşılamanız ve Himalaya banyo tuzu ile haftada 2 kez düzenli olarak yapacağınız banyo sonucu vereceğiniz kilolarla birlikte vücudunuzun sıkılaştığını gözlemleyeceksiniz.
Yemeklerden yarım saat önce içilen bir bardak tuzlu su ve hemen üstüne alınan bir bardak normal içme suyu; hızla kana karışıp hücrelere ulaşacağından, vücudun açlığa mı susuzluğa mı ihtiyacı olduğunu beyin fark edecektir. Tuzlu suyla alınan mineraller mide hücrelerinde protein ve enerjiye dönüşeceğinden dolayı, fazla yemek yeme olayı ortadan kalkacaktır. Su ve tuz bileşimi vücutta biriken fazla yağlara hızla yönelerek bu yağların yavaş yavaş çözülüp vücuttan atılmalarını sağlar. Bu uygulamaya her gün kesintisiz devam edildiği sürece iki-üç ay gibi kısa bir zamanda, hem yemek yeme dengesi sağlanacak hem de fazla kilolardan kurtulmuş olunacaktır. Bunun için düzenli tuzlu su kullanımı yeterlidir.

Himalaya tuzu ile kilo verebilir miyim?

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
Himalaya tuzu, kristal görünümlü ve yeryüzünün derinliklerinde bulunabilen bir tuz türüdür. Bundan yüzyıllar öncesinde bile Himalaya tuzu, içerdiği mineraller ve iz elementler ile hekimler tarafından hastalık tedavilerinde kullanılagelmiştir. Son zamanlarda ise Himalaya Tuzu efsanesi tekrar dirildi ve bu sefer de zayıflamak için kullanılmaya başlandı. Peki, Himalaya tuzu gerçekten zayıflatır mı? Zayıflatıyor ise nasıl kilo verdirir?
Himalaya kristal tuzu ününü, ABD’li beslenme diyet uzmanı Dr. Barbara Hendel ve biyofizik uzmanı Peter Ferreira tarafından kaleme alınan Tuz ve Su isimli kitaba borçludur. Bu kitapta tuz ile zayıflama mümkün müdür ve tuz ile nasıl zayıflanır, Himalaya tuzunun faydaları nelerdir, tuz çeşitleri nelerdir gibi konular derinlemesine araştırılmıştır.
Tuz, hayat için vazgeçilmez bir elementtir. Hani derler ya Tuz gibi sevmek diye, bizim tuza ilgimiz gerçekten de vazgeçilmez düzeydedir. Çünkü tuz, hücrelerin ve organizmanın varlığını, bütünlüğünü koruyabilmesi için çok hayati öneme sahip bir mineraldir. Vücudun su metabolizması tuz sayesinde düzenlenmektedir. Yani diğer bir ifadeyle vücutta ne kadar su barındırılması gerektiğine organizmadaki tuz karar vermektedir. Tuz ayrıca kanda da bol miktarda bulunmakta ve kanın besin ile oksijen transferini demir ile birlikte sağlamaktadır. Hücre içi ve hücreler arası sıvının miktarı tuz tarafından belirlenmektedir.
Vücudumuzda iki ayrı okyanus vardır. Bu okyanuslar, hücre içindeki okyanus ile hücreler arası sıvı, plazma dediğimiz devasa okyanustur.Bildiğimiz kaya tuzu, (rafine edilmemiş ham tuz da denir) bu iki deniz arasında denge kurucu bir mekanizmanın sahibidir.

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Himalaya Tuzu Kürü

Bir parça tuz, yarım bardak suyun içinde erimeye bırakılır.(4-5 gün içinde ancak erir.) Bu sudan 1 tatlı kaşığı, 1 çay bardağı suya katıp içilir. Sabah – akşam içildiğinde;
  • Cildi güzelleştirir ve pürüzsüz hale getirir.
  • Dolaşımı hızlandırır.
  • Ayakları üşüyen kişilerde de olumlu etkiler yapar.
  • Gözlerde oluşan kanlanmaya faydalı olur.
  • Hazımsızlığı giderir.

alıntı
__________________
Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz.
Alıntı ile Cevapla
Alt 15 Ağustos 2014, 17:02   Mesaj No:3
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ali70 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 36490
Üyelik T.: 14 Aralık 2013
Arkadaşları:17
Cinsiyet:
Memleket:karaman
Mesaj: 812
Konular: 38
Beğenildi:236
Beğendi:586
Takdirleri:449
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: TUZ / Tuzun Faydaları ve Zararları

Tuz Çeşitleri
Tuz dünyada genel olarak üç yöntemle elde edilmektedir.
1) Deniz suyunun kurutulmasıyla elde edilen DENİZ TUZU.
2) Deniz veya kaya tuzunun rafine edilmesiyle elde edilen sofra tuzu
(Saf Sodyum Klorür)
3) Dünyanın farklı bölgelerinde çıkarılan KAYA TUZU veya KRİSTAL TUZ.

Deniz Tuzu
Dünyamızın yaklaşık %70' ini denizler oluşturur. Deniz suyunda yaklaşık olarak %3,5' ini tuz oluşturmaktadır. Bu oran, denizden denize %1 ile %4,5 arasında değişiklik göstermektedir. Denizlerden tuz elde etme yöntemi en eski yöntemlerden biridir. Deniz kenarlarına suni göller yapılır, deniz suyu bu suni göllere alınır, güneş enerjisiyle buharlaştırılıp, arta kalan tuz alınarak elde edilir. Deniz suyunda, çok fazla miktarda bulunan sodyum klorla birlikte, doğada bulunan ve suda çözülebilen 84 elementte bulunmaktadır. Deniz tuzu, kaya tuzu, özelliklede kristal tuz, elementler ve iz elementler bakımından birbirlerine oldukça yakındırlar. Denizlerin tuzu mineraller açısından oldukça zengindir. Ancak deniz tuzu, çevre kirliliğinden dolayı, ağır metallerle yüklüdür. Bunun yanı sıra neredeyse bütün deniz tuzları rafine edilmektedirler.
Sofra Tuzu (Rafine Tuz)
Rafine edilmiş tuzun kaynağı; deniz ve kaya tuzudur ve 84 element içerir. Bu doğal tuzlar rafine edilerek içerisindeki 82 element ve iz elementler alınır, geriye sadece saf sodyum klor kalır. Böylece rafine tuzun doğal tuzla hiçbir ilişkisi kalmaz. Bundan dolayı sofra tuzunun insan vücuduna faydasından çok zararı vardır. Çünkü sofra tuzu insan vücudu için agresif ve dışarı atılması gereken bir maddedir.

Vücudumuz bu agresif zehiri dışarı atabilmek için 1 gram tuza karşılık, 23 misli suya ihtiyaç duyar. Bu tuzu dışarı atabilmek için vücutta yeteri kadar su varsa; böbrekler günde 5-7 gram kadar tuzu dışarı atabilir. Vücutta yeteri kadar su yoksa, bu agresif zehiri dışarı atabilmek için hücrelerdeki su kullanılır. Hücre suyu bu iş için fazla miktarda kullanılırsa, hücrelerde su kıtlığı başlar ve hücreler ölür.

Eğer hücre ölmeyip mutasyona uğrarsa, vücutta çeşitli hastalıklar ortaya çıkar. Rafine edilmiş tuzun, tansiyonu artırmasının sebebi işte burada yatar. Çünkü yüksek tansiyon, vücutta sürekli bir su kıtlığının ürünüdür. Rafine tuzu vücuttan çıkarmak için hücre feda edilince, vücudun hızlı bir biçimde kuruma süreci başlar.

Vücut su ile nötrleştiremediği sofra tuzunu kemikler ve eklemler üzerinde kristalleştirir. Buda uzun vadede vücudumuzun ölümüne yol açacak organizma bozukluklarına sebep olur.
Tuz Neden Rafine Edilir?
1) Sodyum Klorürün Yüksek Kimyasal Reaksiyon Yeteneğinden Dolayı
Saf sodyum klorür, hemen her türlü madde ile kimyasal tepkimeye girebilmektedir. Bu yeteneğinden dolayı özellikle plastik, cam, boya ve ilaç endüstrisinde çok fazla kullanılır.
2) Tuz Üretiminin %97'si Endüstride Tüketildiğinden Dolayı
Endüstrinin farklı alanlarında tuz üretiminin %97'si kullanılmaktadır. Tuz üretiminin yalnızca %3'ü gibi çok az bir kısmı sofra tuzu olarak sofralarımıza gelmektedir. Endüstri için gerekli olan saf sodyum klorürdür. Bundan dolayı doğal tuzda bulunan diğer elementler ayrıştırılarak dışarı atılır.
3) Üretim Kolaylığından Dolayı
Eskiden tuz, elemeğiyle, kazma kürekle çıkarılırdı. Bugün modern tuz tesislerinde; tuz ocaklarına su motorlarıyla su pompalanır. Bir süre sonra tuz, suda çözüldüğünden, doymuş çözelti olarak tekrar geri çekilir. Tuzla birlikte kireç, balçık, toprak, fosil kalıntıları, sıkışmış bitki kalıntıları gibi maddelerde yukarı çekilir. Yukarı çekilen bu tuzlu su; yüksek sıcaklık ve ayrıştırma basıncı altında sudan alınıp ayrıştırılarak yeniden kristalleştirilir. Farklı kimyasal ayrıştırmalardan geçirilerek, doğal tuzdan diğer elementler çıkarılır. Bu şekilde 1 litre tuzlu sudan 200-350 gram saf sodyum klorürü elde edilir. Daha parlak görünmesi, nem tutmaması ve akışkan olabilmesi için ayrıca: Kalsiyumkarbonat(CaCO3), Magnezyumkarbonat(MgCO3), Alüminyumsilikat ve Alüminyumhidroksit(AlCOH3) gibi kimyasal maddeler ilave edilir. Özellikle Alüminyum elementinin Alzheimer hastalığına yol açtığını artık hemen hemen herkes bilmektedir.
Kaya Tuzu ve Kristal Tuz
Kaya tuzu, hemen hemen dünyanın pek çok yerinde bulunup çıkarılmaktadır. Ancak kristal tuza, şu ana kadar dünyanın pek az yerinde rastlanmıştır. Kristal tuzların en önemlisi; Pakistan sınırları içinden geçen Himalaya sıradağlarının altında bulunan Himalaya Kristal Tuzudur. Himalaya Kristal Tuzu, yaklaşık olarak 250 milyon yıl önce ana denizin kuruması sonucu oluşmuştur. Himalaya Kristal Tuzunu kaya tuzundan ayıran en önemli özelliği ise; yüksek basınç altında kristalleşmiş olmasıdır. Denizleri kurutan yüksek güneş enerjisinin belli bir kısmı bu tuzlarda hapsolarak depo edilmiştir. Himalaya Kristal Tuzu, su içinde çözüldüğünde, milyonlarca yıl önce içinde depo ettiği bu güneş enerjisini tekrar suya verir. Yapılan laboratuar araştırmaları; gerek kristal oluşumu açısından, gerek minerallerin bileşimleri açısından ve gerekse de çıkarılış-üretim biçimi açısından dünyadaki en kaliteli tuzun, Himalaya Kristal Tuzu olduğunu ispatlamıştır. Himalaya Kristal Tuzu; kristalleşme evrimini tamamladığından dolayı molekül yapısı çok küçük ve incedir. Bundan dolayı bu kristal tuz kollodialdir ve hücre içerisine çok rahat bir biçimde girebilmektedir. Kaya tuzu ile kristal tuz arasındaki bu fark, taş kömürü ile elmas arasındaki farkla aynıdır. Taş kömürü ile elmas kimyasal açıdan aynı minerallere sahiptirler ve her ikisi de karbon atomundan meydana gelmişlerdir. Kömür kristalleşme evrimini tamamlayamadığı için siyahtır ve saydam değildir. Elmas ise; çok yüksek bir basınç altında yoğunlaşarak saydamlaşmış, sertleşmiş ve parlaktır. İşte kaya tuzu ile kristal tuz arasındaki fark böyledir. Kaya tuzu oldukça kaba bir molekül yapısına sahiptir ve hücre içine girmesi oldukça zordur. Kristal tuz ise bunun tam tersidir.


alıntı
__________________
Hay'dan gelir, Hu'ya gideriz.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Solitin ve Zararları Esadullah Sağlık / Beslenme 1 27 Aralık 2018 19:13
İngiliz karbonatının faydaları ve zararları nelerdir/Medineweb AlimOğlu Sağlık / Beslenme 0 02 Ekim 2017 12:12
televizyonun zararları ilahiyatçı 1 Makale ve Köşe Yazıları 0 01 Şubat 2013 23:07
Kur’ân okumanın zararları sevginin_bedeli Kur'ân-ı Kerim Genel 2 31 Ekim 2009 00:44
Hutbe:Kumar ve Zararları Arasat Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat 0 22 Mart 2009 20:52

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.