Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Genel Konular > Serbest Kürsü

Konu Kimliği: Konu Sahibi nurşen35,Açılış Tarihi:  03 Ağustos 2017 (00:42), Konuya Son Cevap : 10Haziran 2019 (18:54). Konuya 28 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı6Kez Beğenildi
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 08Haziran 2018, 01:46   Mesaj No:11
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Zekâtın verileceği yerler




Maaşı kaç lira olursa olsun, evini idarede güçlük çeken her fakir, zekât alabilir.


Sual: Herkese zekât verilebilir mi veya kısaca kimlere zekât verilebilir?
Cevap: Zekât, şu yedi sınıfta bulunan Müslümanlara verilir.
1-Fakir. Nafakasından fazla, fakat nisap miktarından az malı olana fakir denir. Maaşı kaç lira olursa olsun, evini idarede güçlük çeken her fakir, zekât alabilir ve kurban kesmesi, fıtra vermesi lazım olmaz.
2-Miskin. Bir günlük nafakasından fazla bir şeyi olmayan Müslümana miskin denir.
3-Âmil. Hayvanların ve toprak mahsullerinin zekâtlarını toplayan ile, şehir dışında durup rastladığı tüccardan ticaret malı zekâtını toplayan, zengin dahi olsalar, bunlara işleri karşılığı zekât verilir.
4-Mükâteb. Efendisinden kendisini satın alıp, borcunu ödeyince, azat olacak köle.
5-Münkatı. Cihat ve hac yolunda olup, muhtaç kalanlar. Dürr-ül-muhtârda deniyor ki: “Din bilgilerini öğrenmekte ve öğretmekte olanlar da, zengin olsalar bile, çalışıp kazanmaya vakitleri olmadığı için zekât alabilirler. Câmi-ul-fetâvâda bildirilen hadîs-i şerifte; (İlim öğrenmekte olanın kırk yıllık nafakası olsa da, buna zekât vermek caizdir) buyuruldu.
6-Medyun. Borcu olan ve ödeyemeyen Müslümanlar.
7-İbnüs-sebîl. Kendi memleketinde zengin ise de, bulunduğu yerde yanında mal kalmamış olan ve çok alacağı varsa da, alamayıp muhtaç kalan.
Zekâtı, bunların ayrı ayrı hepsine veya sadece birine vermelidir.
***
Sual: Zekât parası ile ölen birisi için kefen alıp, zekâta sayılabilir mi, zekât yerine geçer mi?
Cevap: Zekât parası ile meyyite kefen alınmaz, meyyitin borcu ödenmez ve cami de yapılmaz.
***
Sual: Gayr-i müslim bir fakire zekât verilebilir mi?
Cevap: Gayr-i müslim vatandaşa zekât verilmez. Çünkü zekât Müslümana verilir. Sadaka, hediye vermek ise caizdir.
***
Sual: Zengin bir kimse, niyet etmeden, fakirlere çokça mal, para verse, dağıtsa, bunlar zekât yerine geçer mi?
Cevap: Bir kimse, zekât niyeti ile kırkta bir ayırmadan veya verirken niyet etmeden, fakirlere milyonlarla lira dağıtsa, zekât vermiş olmaz. Çünkü zekâtı ayırırken veya kendi vekiline yahut fakire, fakirin vekiline verirken niyet etmesi farzdır.
***
Sual: Fakir olan küçük çocuğa zekât verilebilir mi?
Cevap: Küçük çocuk akıllı yani parayı başka şeyden ayırabiliyor ve aldatılarak elinden alınamıyorsa, buna zekât verilir.
mehmet akif2 beğendi.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 17Haziran 2018, 18:40   Mesaj No:12
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Ramazandan sonra iki gün oruç tutmak




“Ramazan olup olmadığı şüpheli olan günlerde, ramazan orucu tutmak, tahrimen mekruhtur."


Sual: Ramazanın başlaması ve bayram, hilalin görülmesi ile olmadığı zamanlarda, ramazan ayından sonra, başı ve sonu için iki gün oruç mu tutmak gerekir?

Cevap: Ramazan ayının ve bayramın, gökteki hilali görmekle değil de, takvimlerdeki hesaba göre başlatıldığı yerlerde, oruca ve bayrama hakiki zamanlarından bir gün önce veya bir gün sonra başlanılmış olabilir. Oruç tutulan birinci ve sonuncu günleri hakiki ramazana rastlamış olsalar bile, ramazan olup olmadıkları şüpheli olur. İbni Âbidînde deniyor ki:
“Ramazan olup olmadığı şüpheli olan günlerde, ramazan orucu tutmak, tahrimen mekruhtur. Müslüman memleketinde olup da, ibadetleri bilmemek özür olmaz.” Bunun için, ramazanın takvimlere uyarak başlatıldığı yerlerde, bayramdan sonra, iki gün kaza orucu tutmak lazımdır. Bazı kimseler; “Ramazandan sonra, iki gün kaza orucu tutmak da nereden çıktı? Hiçbir kitapta böyle bir şey yoktur” diyorlar. Kitaplarda yazılı değildir sözü yanlıştır. Çünkü her asırda, her yerde, ramazan ayı, hilali görmekle başlardı. İki gün kaza orucuna lüzum yoktu. Şimdi, ramazan ayı, hilalin doğma zamanını hesap etmekle başlatılıyor. Ramazanın başlaması, İslâmiyetin bildirdiği hükme uygun olmuyor. Bu hatayı düzeltmek için, bayramdan sonra iki gün kaza orucu lazım olduğu, Tahtâvînin Merâkıl-felâh haşiyesinde yazılıdır. Mecmû'a-i Zühdiyyede deniyor ki:
“Şevvâl, bayram hilalini gören bir kimse, iftar edemez. Çünkü bulutlu havada, şevvâl hilalini, iki erkeğin veya bir erkekle iki kadının gördüm demeleri lazımdır. Açık havada, ramazan ve şevvâl hilallerini çok kimsenin gördüm demeleri lazımdır.” Kâdîhânda deniyor ki:
“Hilal, şafaktan sonra batarsa, ikinci gecenin, şafaktan evvel batarsa, birinci gecenin hilalidir.”
***
Sual: Bilerek orucunu bozan bir kimse, bu bir oruç yerine, kefaret olarak niçin altmış gün oruç tutuyor, bu haksızlık olmuyor mu?
Cevap: kefaret cezası, mübarek Ramazan ayının hürmet, namus perdesini yırtmanın karşılığıdır. İmâm-ı a'zam hazretlerine göre, dört mezhepte de sahih olan Ramazan orucunu bile bile bozmanın cezasıdır. Şafii mezhebinde, fecirden önce niyet şart olduğundan, fecirden önce niyet etmeyen veya zorla, özürle bozan Hanefiler de, îmâm-ı a'zama göre kefaret yapmaz
mehmet akif2 beğendi.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 17Haziran 2018, 18:44   Mesaj No:13
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Şevval ayında oruç tutmak



Oruç tutanlar, kıyamet gününde yüksek bir şerefe nail olacaklardır.

Sual: Ramazan ayının dışında tutulan oruçlara da, oruç tutma sevabı verilmekte midir?

Cevap: İnsanların yaptığı her bir ibadetine karşılık olarak, bire on, bire yedi yüz, bire sonsuz ecir, ücret verileceği Kur’ân-ı kerimde bildirilmektedir. Bu sebeple insan, gücü, kuvveti, imkanları yerinde iken, namazlarını kılmalı, ramazan ayının dışında da, oruç tutmalıdır. Zira kıyamet gününde oruç, bir güzel suret alarak, Allahü teâlânın hitabına mazhar olacaktır. Allahü teâlâ, oruca; “Ya oruç, sen memnun olduğun şahısları alarak Cennete gir!” buyuracaktır. Daha sonra, Allahü teâlâ; “Ya oruç, benden başka ne arzun varsa iste” buyuracak ve oruç da, razı olduğu kimseler için çeşitli şeref ve meziyetleri isteyip almaya muvaffak olacaktır. Böylece oruç tutanlar, kıyamet gününde yüksek bir şerefe nail olacaklardır. Ayrıca oruç tutanlar, birçok Cehennem ehli Müslümana şefaat edebilme imkânına da kavuşacaklardır. Bütün bunların üstünde olarak, oruç tutanlar Peygamber efendimize komşu olacak ve cenab-ı Hakkın cemalini görmeye de nail olacaklardır. Hadîs-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ramazan-ı şerif ayında oruç tutup, ardından Şevval ayından da altı gün daha oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi olur.)
(Ramazan-ı şerif ayında orucunu tutup, ardından Şevval ayında altı gün daha oruç tutan, günahlardan, anadan doğduğu gün gibi sıyrılır, kurtulur.)
***
Sual: Neşeli zamanlarda anlamı güzel olan şiirleri söylemenin, okumanın dinen bir mahzuru var mıdır?

Cevap: Düğün, ziyafet, sünnet, bayram, sefer dönüşü gibi sevinmesi lazım olan yerlerde helal olan ses ile neşelenmek mübahtır. Bu sesler, nefse değil, kalbe kuvvet verir. Mevâhib-i ledünniyyede deniyor ki:
“Resûlullah efendimiz Mekke’ye girdiği zaman, önünde ibni Revaha beyitler okuyarak gidiyordu. Hazret-i Ömer bunu görünce;
-Resûlullah efendimizin önünde şiir okunur mu? diyerek darıldı. Resûlullah efendimiz de;
-Bırak ya Ömer, mâni olma! Bu beyitler kâfirlere, ok atmaktan daha çok tesirlidir buyurdu. Buradan anlaşılıyor ki, nefsi azdıran şiirleri okumak caiz olmayıp, harpte kafirlere zarar verici, onları üzücü şiirleri okumak caizdir.”
Günahları, kusurları, azapları anlatan kasideleri, ilahileri dinleyerek, üzülmek, tevbeye sebep olmak sevaptır.
mehmet akif2 beğendi.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Ağustos 2018, 16:21   Mesaj No:14
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Resûlullah efendimizin âdet olarak yaptığı şeylere Sünnet-i zâide veya müstehab denir.

Sual: Masada yemek yemek, çatal, kaşık kullanmak, lüks arabalara binmek, sonradan çıktığı için bidat mıdır ve bunları kullanmakta dinen mahzur olur mu?

Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki:
“Resûlullah efendimizin ve Ondan sonra dört halifesinin devam üzere yaptıkları şeylere Sünnet denir. Sünnet-i hüdâyı terk etmek mekruhtur. Sünnet-i zâideyi terk mekruh değildir.”
Abdülganî Nablüsî hazretleri, Hadîka kitabında buyuruyor ki:
“Resûlullah efendimiz, kendisinin ibadet olarak yaptığı şeyleri terk edeni inkâr etmedi ise, yani darılmadı ise, bu ibadetlere Sünnet-i hüdâ denir. Bunları devamlı yaptı ise, Sünnet-i müekkede denir. Resûlullah efendimizin âdet olarak yaptığı şeylere Sünnet-i zâide veya Müstehab denir. İyi işlere sağdan başlamak, sağ el ile yapmak, bina yapmakta, yemekte, içmekte, oturmakta, kalkmakta, yatmakta, elbisede, aletlerde yaptığı ve kullandığı şeyler böyledir. Bunları yapmamak ve un eleği, kaşık gibi âdette bidat olan şeyleri, yani sonradan ortaya çıkan âdetleri yapmak dalalet olmaz. Günah olmaz.”
Bundan anlaşılıyor ki, masada yemek, çatal, kaşık kullanmak, karyolada yatmak ve konferanslarda, mekteplerde ahlak ve fen derslerinde, radyo, televizyon ve teyp kullanmak ve her çeşit nakil vasıtalarına binmek, gözlük, hesap makinesi gibi fen vasıtalarından istifade etmek caizdir. Çünkü bunlar, âdette bidattirler. Sonradan meydana çıkan şeylere Bidat denir. Âdette olan bidatleri, yenilikleri haram işlemekte kullanmak haram olur.
***
Sual: İnsan ölür ölmez, amel defteri kapanır mı, yapılan duaların, iyiliklerin ona faydası olur mu?

Cevap: Bir mümin ahirete gittikten sonra, dünyada hayratı ve hasenatı kalsa, yahut faydalı kitapları, salih çocukları kalıp, Ona dua etse, bu mümine sevap yazılır. İnsan ölünce, hayır ve şer defteri kapanmaz. Eshâb-ı kirâmdan Sa'd bin Ubâde hazretleri;
-Ya Resûlallah! Annem öldü. Ona ne iyilik yapabilirim? diye sual edince, Peygamber efendimiz;
-Su sadakası iyidir buyurdu. Dua ederken, müminlerin hepsinin ruhuna demelidir. Hepsine vasıl olur. Dua, belayı giderir. Sadaka vermek, Allahü teâlânın gadabını yumuşatır. İnsanı azaptan kurtarır. Eceli gelmemiş olan hastanın şifa bulmasına sebep olur. Allahü teâlâ dua etmeyeni sevmez.
barışş beğendi.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Ağustos 2018, 14:22   Mesaj No:15
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Haccın farz olmasının şartları




Bir kimseye haccın farz olması için, vücub şartlarının o kimsede bulunması lazımdır.

Sual: Bir kimseye haccın farz olması için, o kimsede ne gibi şartların bulunması gerekir?
Cevap: Bir kimseye haccın farz olması için, haccın vücub şartları diye bildirilen şartların o kimsede bulunması lazımdır ki bunlar sekiz tanedir:
1-Müslüman olmak.
2-Kâfir memleketinde olanın da, haccın farz olduğunu işitmesi lazımdır.
3-Akıllı olmak.
4-Bülüğ çağında olmak, ergenliğe ulaşmak.
5-Hür olmak, köle veya hapiste olmamak.
6-Geçim ihtiyacından fazla olarak hacca götürüp getirecek ve geride kalanlara yetecek kadar, helal parası olmak. Haram malı olana, hacca gitmek değil, bunları sahiplerine ödemek farzdır. Haram mal ile hacca giden, hac yapmamak azabından kurtulur ise de, hac sevabı kazanamaz. Bu durum, gasbedilen yerde namaz kılmaya benzer. Böyle kimselerin ibadetlerine mâni olmamalıdır. Zira günahlar ibadetlere mâni değildir. Parasının helal olduğunda şüphesi olan, sevap kazanmak için, Yahya Efendi fetvasında yazılı olduğu gibi, bir kimseden ödünç alıp bununla hacca gitmelidir. Borcunu şüpheli parası ile ödemelidir.
7-Hac vakti gelmiş olmak. Hac vakti, Arefe ve bayram günleri olmak üzere, beş gündür. Yolda geçen zaman da düşünülerek, vücub şartları, bu zaman başında mevcut olan kimsenin ömründe bir kere hacca gitmesi farz olur.
8-Hacca gidemeyecek kadar, kör, hasta, çok ihtiyar ve sakat olmamak.
***
Sual: Sadece namaz, oruç gibi bedenle yapılanlar mı ibadet olmaktadır yoksa mal ile yapılanlar da ibadet sınıfına girmekte midir?
Cevap: Dinimizin yapılmasını emrettiği ibadetler üç kısımdır:
1-Yalnız beden ile yapılan ibadettir. Namaz kılmak, oruç tutmak, Kur’ân-ı kerim okumak, zikretmek böyledir. Hiç kimse, başkası yerine, bedenle yapılan ibadeti yapamaz ve bu ibadetler için kişi, kendi yerine başkasını vekil de edemez.
2-Yalnız mal ile yapılan ibadetlerdir. Zekât, sadaka-i fıtır, toprak mahsulleri zekâtı, kefaretler, fakirleri doyurmak ve giydirmek böyle ibadetlerdir. Bir kimsenin özrü olsun veya olmasın, bunun mal ile yapılacak ibadetlerini başkası, bunun izni ve malı ile yapabilir.
3-Hem beden, hem mal ile yapılan ibadetlerdir. Farz olan hac böyledir. Bir kimse hayatta iken, ancak devamlı özrü olduğu zaman, bunun emri ve malı ile yerine başkası vekaleten hac yapabilir
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Ağustos 2018, 14:24   Mesaj No:16
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Haccın farzı üçtür

Haccın da farzları vardır ve üçtür. Bu üç farzdan biri yapılmazsa hac sahih olmaz.

Sual: Namazda olduğu gibi, hac ibadetinin de mutlaka yerine getirilmesi gereken farzları var mıdır?
Cevap: Namazın, orucun farzları olduğu gibi, haccın da farzları vardır ve üçtür. Bu üç farzdan biri yapılmazsa hac sahih olmaz. Bu farzlar şunlardır:
1-İhramdır. İhram, niyet ile birlikte zikir yani telbiyeden ibaret olup, bazı şeyleri kendine yasak etmektir. Namazda iftitah tekbiri gibidir. Alameti, peştamal gibi, iki beyaz bez olup, biri belden aşağı sarılır, öteki, omuzlara sarılır. İple bağlanmaz, düğümlenmez. Bunun için kuşanılan bu iki beze ihram denildi. Tavafa başlarken, ihramın ortasını sağ koltuk altından geçirip, iki ucunu sol omuz üstüne getirmek sünnettir.
2-Arefe yani Zilhicce ayının dokuzuncu günü Arafat'ın, Vâdi-yi Urene denilen yerinden başka herhangi bir yerinde Vakfeye durmak. Herkes, ehil olan imama karşı ayakta durup, ayakta duramazsa, oturup imamın duasını dinler. Sonra, oturabilir, yatabilir. Hacca geç giden bir kimse, doğru Arafat'a gider ve Tavâf-ı kudûm yapması lazım olmaz. Zilhiccenin dokuzuncu yani Arefe günü Arafat'ta bulunmayan veya Arafat'tan geçmeyen, hacı olmaz.
3-Kâbe-i muazzamayı Tavâf-ı ziyaret etmektir. Tavaf, Mescid-i haram içinde, Kâbe-i muazzama etrafında dönmek demektir. Dördü farz, üçü vacib olmak üzere yedi kere dönülür. Zemzem kuyusunun ve Makâm-ı İbrâhîm'in dışından dolaşarak da tavaf etmek caizdir. Kadınların tavaf ederken, Kâbe'ye yaklaşmamalarının efdal olduğu Eşbâhda yazılıdır. Abdestin bozulma ihtimali çoksa, Şafiilerin Hanefi veya Malikiyi taklit etmesi lazım olur. Tavafı mescit dışından yapmak caiz değildir. Tavafa niyet etmek, ayrıca farzdır. Tavâf-ı ziyareti, Arafat'tan sonra yapmak da farzdır. Tavaf ederken ve sa'y ederken, ezan okunursa, bunlar bırakılıp, namazdan sonra tamamlanır.
***
Sual: Arefe günü, sedye ile Arafat'tan geçirilen bir kimsenin haccı kabul olur mu?
Cevap: Hacca giden bir kimse, Arefe günü, öğle ezanından bayramın birinci günü, sabah namazı vaktine kadar olan zaman içinde, biraz Arafat'ta dursa veya ihramlı olarak Arafat'tan geçse, baygın iken sedye içinde taşınarak nüsükler yaptırılırsa, Arefe günü olduğunu bilmeyerek, Arafat'ta dursa, haccı sahih olur. O yerin Arafat olduğunu bilmek ve niyet etmek lazım değildir.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Ağustos 2018, 14:26   Mesaj No:17
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Kurban kesmesi vacib olanlar

Fıtra ve kurban nisabına malik olana zengin denir. Bunun zekât alması haram olur.

Sual: Elinde mevcut birikmiş parası olmayıp da, evi, arabası olan kimsenin, kurban kesmesi gerekir mi?
Cevap: İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar malı, parası bulunan her Müslümanın, fıtra vermesi ve kurban kesmesi vacib olur. Fıtra ve kurban nisabına malik olana zengin denir. Bunun zekât alması haram olur.
İhtiyaç eşyası demek, kıymetleri ne kadar çok olursa olsun, bir ev, bir aylık yiyecek, her yıl üç kat elbise, çamaşır, evde kullanılan eşya ve aletler, binecek vasıtası, meslek kitapları ve ödeyeceği borçlarıdır. Bu eşyanın mevcut olması şart değildir. Eğer mevcut iseler, zekât, fıtra ve kurban için nisap hesabına katılmazlar. Ticaret için olmayan, ihtiyacından artan eşya, kiradaki evler, evindeki süs eşyası, yere serili olmayan halılar, kullanılmayan fazla ev eşyası, sanat ve ticaret aletleri, burada ihtiyaç eşyası sayılmaz. Bunlar fıtra ve kurban için, nisap hesabına katılır. Oturduğu ev büyük ise, ihtiyacından fazla, kullanılmayan odaların nisaba katılmaması sahihtir.
Köyde, çölde, şehirde mukim olan, akıllı, baliğ, hür ve Müslüman erkek ve kadının, ihtiyacından fazla nisap miktarı malı veya parası varsa, Kurban Bayramı için niyet ederek, belli günlerde, belli bir hayvanı kesmeleri vacib olur. Şeyhayne göre, babasının, zengin çocuğu için de çocuğun malından kesmesi lazımdır. Etini bu çocuktan başkası yiyemez. Çocuktan artan et satılıp, parası ile çocuğa, elbise gibi, devamlı kullanılabilecek şeyler alınır. Fakat fetva imâm-ı Muhammedin ictihadına göredir. Buna göre, babanın çocuğu için kendi malından da, çocuğun malından da kesmesi vacib değildir.
***
Sual: Sadece maaşı olan ve bununla da zar zor geçinen fakat kurban nisabına malik olan bir kimse, kurban kesecek midir?
Cevap: Aldığı kira veya maaşla güç geçinen bir kimse, nisaba malik ise, para biriktirip, fıtra vermeli ve kurban kesmelidir. Etin hepsini kavurma yapıp, birkaç ay et parasından biriktirerek gelecek yılın fıtra ve kurban parası olarak saklamalıdır. Böylece, fıtra ve kurban sevabından mahrum kalmamalıdır. Kurban kesen, kendini Cehennemden azad etmiş olur. Bir hadîs-i şerifte;
(Hasislerin, cimrilerin en kötüsü, kesmesi vacib olduğu hâlde kurban kesmeyendir) buyuruldu.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Ağustos 2018, 14:27   Mesaj No:18
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Tarlası, bahçesi olanın kurban kesmesi

Üzerine vacib olmayan ibadeti yapan, yalnız nafile ibadet sevabı kazanır.

Sual: Elinde dinin bildirdiği zenginlik ölçüsüne göre parası olmayan kimsenin, bahçesi, tarlası varsa, kurban kesmesi gerekir mi?
Cevap: Konu ile alakalı olarak İbni Âbidînde buyuruluyor ki:
“Tarlasından aldığı mahsul veya tarlanın, evin, dükkânın, atölyenin, kamyonun bir senelik kirası, ne kadar çok olursa olsun, bir yıllık ev ihtiyacını veya aylık geliri ve aldığı maaş, ücret, aylık ihtiyacını, kul borcunu karşılamayan kimse, imam-ı Muhammede göre fakirdir. Fetva da böyledir. İmam-ı a'zamla imam-ı Ebu Yusuf’a göre zengin sayılır. Çünkü mülkü olan tarlanın ve bu demirbaş malların değeri, ihtiyacını karşılar ve nisap kadar da artar. Bunun kirayı her alışta, bir miktar ayırıp, biriktirerek fıtra vermesi, kurban kesmesi ve büyük sevaba kavuşması lazımdır. Fıtra vermez ve kurban kesmezse, imam-ı Muhammede göre, günahtan kurtulur.”
Görülüyor ki, her iki ictihad da yerindedir ve Müslümanlara rahmettir. Bu hâlde olan kimse, fıtra vermezse veya kurban kesmezse, imam-ı Muhammedin ictihadı, bunu azabdan kurtarır.
Tarlasından hiç mahsul almayan, kiraya da veremeyen kimse ve ihtiyacından fazla malı olup da, parası bulunmayan erkek veya kadın, imam-ı Muhammedin ictihadına uyarak, fıtra vermez ve kurban kesmez. Verir ve keserse, ikinci ictihada göre, fıtra ve kurban sevabına kavuşur. Üzerine vacib olmayan ibadeti yapan, yalnız nafile ibadet sevabı kazanır. Vacip sevabı kazanmaz. Etini fakirlere verirse, sadaka sevabı da kazanır. Vacip olan fıtra ve kurban sevabı ise, nafile ve sünnet sevabından kat kat daha fazladır. Her ibadet de böyledir.
***
Sual: Kurban hangi hayvanlardan olur ve bunları kaç kişi ortak olarak kesebilir?
Cevap: Kurban, koyun, keçi, sığır, deveden birini, kurban bayramının ilk üç gününde, kurban niyeti ile kesmek demektir. Koyun, keçiyi bir kişi kesebilir. Bir sığırı veya deveyi, yedi kişiye kadar Müslüman, ortak olarak satın alıp kesebilirler. Bunlara adak veya akika kurbanı da ortak edilebilir. Zenginin satın aldığına, sonradan ortak olmak caiz ise de mekruhtur. Ortaklardan hiçbirinin hissesi yedide birden az olmamalıdır.
***
Sual: Haccın sünnetlerini yapamayana, ceza gerekir mi?
Cevap: Haccın sünnetini yapmayana ceza lazım gelmez, mekruh olur, sevabı, azalır.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Ağustos 2018, 14:29   Mesaj No:19
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Hacda ihramlıya yasak olanlar

Hac için Mekke’ye gidip ihram giyen kimselere, bazı şeyleri yapmaları yasak olur.

Sual: Hac için Mekke’ye gidenler, hac esnasında istedikleri gibi hareket edebilirler mi yoksa bazı şeyleri yapmaları yasak mıdır?
Cevap: Hac için Mekke’ye gidip ihram giyen kimselere, bazı şeyleri yapmaları yasak olur. Mesela, karadaki av hayvanlarını öldürmesi, dikilmiş elbise giymesi, bir yerini tıraş etmesi, kavga ve münakaşa etmesi, koku sürünmesi, tırnak kesmesi, erkeğin mest, ayakkabı giymesi ve başını örtmesi, hatmi ile başını yıkaması, eldiven, çorap giymesi, hamama girmesi, kendiliğinden çıkan ot ve ağaçların koparılması, kendi üzerinde bulunan haşeratın öldürülmesi ve öldürmek için gösterilmesi caiz değildir. Bunları bilerek veya bilmeyerek, unutarak yapanlara, kurban, sadaka cezaları lazım olur. Ceza olarak kesilen hayvanın etinden kendisi yiyemez. Müfrid hacda bir kurban icap ettiren suçu, karin hacı işlerse, biri umre için, iki kurban kesmesi lazımdır.
İhramda iken pire, her türlü sinek, başkasının üzerinde bulunan biti, fare, yılan, akrep, kurt, çaylak gibi zararlı ve insana saldıran hayvanları öldürmek, başını sabun ile yıkamak, nalın ve onun gibi üstü açık ayakkabı giymek, diş çıkartmak, bit ölmemek ve saç dökülmemek üzere hafif kaşınmak, renkli ihram giymek, gusül abdesti almak, başını dokundurmamak şartı ile, tavan, çadır, şemsiye altında gölgelenmek, başı âdet olmayan şey ile mesela tas, tepsi ile örtmek, paket gibi şeyler koymak, beline kuşak, kemer, para kesesi, kılıç, silah bağlamak, yüzük takmak, insanların dikip yetiştirdiği sebze ve ağaçları koparmak, düşman ile dövüşmek caizdir.
Kadınların başını örtmesi lazım olup, deriye değmemek üzere yüzlerini örtmeleri ve dikilmiş elbise, mest, çorap giymeleri, örtü altına ziynet eşyası takmaları caizdir.
***
Sual: Kurban Bayramının üçüncü günü sefere çıkacağını veya fakir olacağını bilen bir kimseye, bayramın birinci günü kurban kesmek vacib olur mu?
Cevap: Kurban Bayramının üçüncü günü fakir olacağını veya sefere çıkacağını bilen kimseye, birinci günü kurban kesmek vacib olmaz. Bunun aksine bayramın üçüncü günü zengin olacağını bilenin, kurban kesmesi, Zilhiccenin onuncu günü, yani bayramın birinci günü fecir vaktinde vacib olur. Bayramın birinci günü zengin veya fakir ve mukim veya misafir olmaya bakılmaz.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Alt 08 Ağustos 2018, 14:30   Mesaj No:20
Medineweb Emekdarı
nurşen35 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:nurşen35 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38944
Üyelik T.: 09 Şubat 2014
Arkadaşları:61
Cinsiyet:Bayan
Mesaj: 9.476
Konular: 1144
Beğenildi:4415
Beğendi:3686
Takdirleri:14203
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart

Çok zayıf hayvan kurban olmaz

“Bir gözü görmeyen, topal olup yürüyemeyen ve dişlerinin yarısı yok olan hayvan kurban olmaz.”


Sual: Zayıf veya gözleri görmeyen bir hayvanı, kurban olarak kesmek uygun olur mu?
Cevap: Fıkıh kitaplarında; “Bir gözü görmeyen, topal olup yürüyemeyen, dişlerinin yarısı yok olan, gözünün, kulağının veya kuyruğunun çoğu, ön veya arka bir ayağı kesilmiş olan, çok zayıf olan hayvan kurban olmaz” denmektedir. Boynuzu kırık veya boynuzsuz, uyuz, burulmuş olan hayvanı kurban etmek caizdir.
***
Sual: Kurbanlık hayvanların erkeğini mi yoksa dişisini mi kesmek daha çok sevaptır?
Cevap: Dişi hayvan da, erkek de kurban edilebilir. Koyunun erkeği ve beyazı siyahından çok olanı, keçinin dişisi daha sevaptır. Kıymetleri müsavi, eşit ise, koyun kesmek, sığır kesmekten daha sevaptır.
***
Sual: Kurbanlık hayvanların, kurban edilebilmeleri için kaç yaşında olmaları gerekir?
Cevap: Koyunun, keçinin bir yaşını, sığırın iki, devenin beş yaşını geçmiş olması lazımdır. Altı ayı geçmiş yalnız koyun iri, semiz ise, caiz olur.
***
Sual: Kesilen hayvandan yavru çıkarsa, bu çıkan yavruyu yemek caiz midir?
Cevap: Kesilen hayvandan çıkan yavru diri ise, yiyebilmek için, ayrıca kesmek lazımdır. Ölü ise, yemesi caiz olmaz.
***
Sual: Hac için Mekke’ye gidenlere, bayram kurbanı kesmeleri vacib midir?
Cevap: Hac için Mekke’ye gidenler, eğer Mekke’de onbeş günden az kalmaya niyet etmişlerse seferi olurlar ve kurban kesmeleri vacib olmaz. Mekke’de onbeş günden fazla kalmaya niyet edenler ise, mukim olur ve bayram kurbanı kesmeleri de vacib olur.
***
Sual: Kurbanlık hayvanlar, bayram namazı kılınmadan önce kesilebilir mi?
Cevap: Kurbanlarını şehirde kesenlere, bayram namazından sonra kesmek vacib olur. Bayram namazından evvel kesmeleri caiz değildir. Üçüncü günü güneş batıncaya kadar kesebilirler. Köylerde oturanlar, kurbanlık hayvanlarını fecirden sonra, bayram namazından önce de kesebilirler. Bayramın ikinci günü kesmek ise, ihtiyatlı olur.
***
Sual: Aldıkları kurbanlık hayvanlar karışan kimseler, nasıl hareket ederler?
Cevap: İki kimsenin kurbanı karışırsa, her birinin kendinin sanarak kestiği, kendi kurbanı olur. Başkasının koyununu gasbeden veya çalan, canlı olan kıymetini sonradan dahi öderse, kurban etmesi veya satması caiz olur. Çünkü kıymeti ödenince, gasbettiği zaman mülkü olur. Gasbetmek günahına ayrıca tevbe etmesi gerekir.
__________________
O (cc)’NA SIĞINMAK AYRICALIKTIR
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Türkiye'deki Ünlü Tatarlar Seyit_Onbaşı Tarih 0 16 Eylül 2022 14:03
Kuranı kerim ünlü hafızların sesinden/medineweb MERVE DEMİR Sesli-Görüntülü-Dinle 5 05 Temmuz 2020 00:18
MEDİNEWEB HAFTANIN HUTBESi:04.01.2019-ÖZÜ SÖZÜ DOĞRU OLMAK alperkara Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat 0 04 Ocak 2019 02:00
ünlü avukat petrocelli'nin kaybettiği tek dava... mehmet akif2 Bilgi Dağarcığı 3 20 Kasım 2015 22:04
huzura nasıl kavuşulur selsebil Muhtelif Konular 1 08 Ekim 2011 19:59

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.