Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Genel Konular > Serbest Kürsü

Konu Kimliği: Konu Sahibi Seher Yeli,Açılış Tarihi:  15 Temmuz 2008 (13:20), Konuya Son Cevap : 04 Nisan 2014 (23:09). Konuya 4 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 15 Temmuz 2008, 13:20   Mesaj No:1
Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Seher Yeli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 778
Üyelik T.: 03 Şubat 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:54
Mesaj: 421
Konular: 138
Beğenildi:14
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart İlla Tartışmanız Gerekirse !..

İlla Tartışmanız Gerekirse !..

Tartışmak, bizim klasik adap anlayışımıza pek uymaz. Müslüman adabı muaşeretine göre sırf karşı tarafı alt etmek için laf düellosuna girmek yasaktır, ayıptır.
Bir hakkın, gerçeğin ortaya çıkması için yapılanlar hariç. Bugün için tartışma, istemesek de kaçamadığımız hayat gerçeklerinden biri. İnsanın eğitiminin, karakter ve mizacının da mihenk taşı. Eğer siz de her şeye rağmen kendinizi bir tartışmanın içinde bulduysanız, bazı kurallara dikkat ederek onur ve vakarınızı koruyarak meseleyi taraflar için tatlıya bağlayabilirsiniz :


Hedefiniz asla üstünlük kurmak olmamalı.

Eleştiri yapmadan önce, kendinizi karşınızdakinin yerine koyun.

Rekabet değil, işbirliği ortamı oluşturun.

Susup dinlemek, bazen konuşmaktan çok daha etkilidir.

Kendinizi karşınızdakine ispat etme gayreti içinde olmayın.

Gerektiğinde önce siz özür dileyin.

İnatlaşmayın, ısrar etmeyin.

Eleştiriye tahammül zekâ belirtisidir, unutmayın.

Etkili olmak istiyorsanız, kesin hükümlerle konuşmaktan kaçının.

Mutlaka eleştirecekseniz, önce hatalardan başlamak yerine, karşınızdakinin takdir ettiğiniz yönlerini dile getirerek söze başlayın.

İltifat edin, iltifat bulun.

Mükemmellik peşinde koşmayın.

Aşırı beklentilere kapılmayın.

Karşınızdakine dünyayı zindan ederseniz, siz de zindan bekçisi olursunuz.

Karşınızdakini asla aşağılamayın.

İyi niyetli sorular sorun.

“Hayır” dediyse üzerine gitmeyin.

Bazı tartışmaları kazanmak, en büyük kayıptır.

Sevginin gücünden yararlanın.
Tartışmayı erteleyin.



EKSİKLİĞİN SIRRI
Eğer bir yerin yakınında bir çöplük yoksa orası eksik bir yerdir. İhtişamlı bir sarayın yanında, yakınında bir çöp atma yeri olmalı ki sarayda toplanan atık ve süprüntüler oraya atılabilsin.

Aynı şekilde, Allah ne zaman saflık ve temizlik nuruyla bir kalp yaratsa, bu kirli nefsi bir çöp sepeti olarak onun yanına yerleştirmektedir. Bir parça bozulma ve kokuşma olması gerekir ki onun üzerine saflık ve temizlik kurulabilsin. Dosdoğru bir okun eğri bir yaya ihtiyacı vardır. Ey kalp, dosdoğru bir ok gibi ol! Ey nefs, eğri bir yay kesil!

Arınmışlık elbisesini kalbin üzerine örttükleri zaman kalp kendisini ve kim olduğunu bilsin diye, zulmün ve cehaletin kara lekesini ona gösterirler. Tavus kuşu tüylerini açıp kabardığı zaman her bir tüyünden ayrı bir keyif alır. Ama aşağıya, ayaklarına bakar bakmaz içi kararır. Cehaletin o kara lekesi, tavus kuşunun senden hiç ayrılmayan ayaklarıdır.

İnsanların bütün bunlardan alması gereken ders, eksikliğin insanî mahiyetin bir parçası olduğu, Allah’ın bunu çok iyi bildiği ve hiç kimsenin Allah’ın rahmetinden umudunu kesmemesi gerektiğidir. Aynı zamanda, onların meleklerden de bir ders alması ve yaptıkları iyi işlerden dolayı asla gururlanmamaları gerekmektedir. Çünkü kendini iyi olarak görmek hatalı bir görmedir; doğrusu tüm iyilikler Allah’a aittir.

Meleklerin hiç hata ve sürçmeleri olmamıştır, ne geçmişte ne de gelecekte… Ama Adem adına gelecekte bir sürçme olacaktı, çünkü Allah “Adem asi oldu.” (Taha, 121) demektedir.

Ancak, bunun altında gizli bir sır vardır. Zira melekler kendilerini saf olarak gördükleri halde, Adem kendisinin düşkün ve muhtaç olduğunu anladı. Melekler, “Biz seni tesbih ederiz.” (Bakara, 30) diyorlardı. Yani, kendimizi senin hatırına temiz tutarız. Adem, “Rabbimiz, dedi, biz kendimize zulmettik.” Allah ona, hatasını gören kişinin hatasının, O’nun gözünde saflığı görenin saflığından daha hayırlı olduğunu gösterdi.
İşte bundan dolayı Allah Adem’e, önünde secde yapılan bir nesne olma şerefi verdiği halde, meleklere “secdeye kapananlar” olma sıfatını vermiştir. Bu bakımdan, hiçbir itaatkâr insan kendinden emin olmamalı ve hiçbir isyankâr da umudunu kaybetmemelidir. (Ahmed Sem’ani (ö. 1140), Ravhu’l-Ervah)

AHİR ÖMÜRDE İKİ YAKARIŞ


Bir ulu kişi dedi ki:

Yarın Allah bana mahşer günü:
– Geldiğin yerden ne getirdin, diye sorar.

O zaman derim ki:
– Yarabbi zindandan ne getirebilirim ki? Talihim yar oldu da o zindandan çıkıp buraya gelebildim. Başımı ayağımı kaybetmişim. Hayran bir haldeyim. Eşiğinde toprak oldum. Senin yolunda zindanlara düşmüş bir kulum. Neyim var ki ne getireyim. Umuyorum ki beni atmaz, lütuf giysileri giydirir, donatırsın. Bütün kirlerden arıtır, müslümanlıkla başımı yüceltir, beni topraklardan kaldırırsın. Beni hiçbir güçlük çekmeden yarattın. Yine öyle bağışlayıver. Buna da kadirsin sen…
• Nizamülmülk ölüm halini yaşarken dedi ki:
– Yarabbi, işte ölüyorum ve elimbomboş. Ey Allahım, ben senden bahseden birini görünce, ne çeşit bahsederse etsin, sözünü satın aldım. Ona yardımda bulundum. Ona dost oldum. Senin sözünü satın almayı öğrendim ama seni bir gün başkasına satmadım. Senden başkasını dost tutmadım. Bunun hatırı için beni affet. Öyle bir an gelecek ki orada senden başka kimse olmayacak. Senden başka dost kalmayacak. Orada beni yalnız bırakma. Beni sevenler götürüp toprağa bıraktıktan sonra çekip gidecekler. Beni bırakacaklar. Fakat o zaman sen beni bırakma…

BİLMEDİĞİNİ BİLMEK
“Bir zamanlar Batı’da “en nihayet hiçbir şey bilmediğini bildiğini itiraf eden” kilise hocalarına professeur (bilmediğini itiraf eden) ünvanı verilirdi; itiraf ettirene ise confesseur. Şimdiyse bu ünvan, dünyadan haberleri bile olmadığı halde herşeyi (!) bildiklerini vehm ve iddia edenlere veriliyor; yani hayret yetisini kaybedenlere.”
(Dücane Cündioğlu, Göz İzi)
__________________
Şu an yaptığınız hiçbirrr iş,

Kılınmayı bekleyen vakit namazından

daha önemli değildir!!
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Seher Yeli 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
20 kuruş (Bir İmamın İmtihanı) Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler maşuk 3 2591 18 Nisan 2009 13:08
pc leşmiş insanlar Serbest Kürsü Seher Yeli 0 1851 17 Nisan 2009 16:34
İmanın tadına varmak için… Adap-Edep-Ahlak Seher Yeli 0 1922 15 Nisan 2009 19:45
Tüm kötülüklerden Allah’a sığınmanın sırları! Adap-Edep-Ahlak İLAHİ AŞK 1 1904 15 Nisan 2009 19:43
Allah’la aramızı nasıl düzeltiriz? Adap-Edep-Ahlak Kara Kartal 5 2087 15 Nisan 2009 19:37

Alt 15 Temmuz 2008, 14:35   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:KEVİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1676
Üyelik T.: 05 Mayıs 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 340
Konular: 70
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: İlla Tartışmanız Gerekirse !..

tartışmak için hitabet lazım. ancak hakaretler ile hitabet bir birine karıştırılırsa olayın adı tartışma değil dövüşme olur.
Öncelikle sözlü savunma sanatı geliştirilmelidir.
__________________
Çağımızın en büyük tutkusu köleliktir.
Alıntı ile Cevapla
Alt 15 Temmuz 2008, 18:43   Mesaj No:3
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:günışığı isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 71
Üyelik T.: 08 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 68
Konular: 18
Beğenildi:5
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: İlla Tartışmanız Gerekirse !..

yüksek sesle yapılmasınada kavga denir. genellikle bilgi eksikliğinden ve huydan meydana gelir
Alıntı ile Cevapla
Alt 15 Temmuz 2008, 18:44   Mesaj No:4
Medineweb Sadık Üyesi
Huzurİslam - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Huzurİslam isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 9
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 762
Konular: 392
Beğenildi:19
Beğendi:0
Takdirleri:87
Takdir Et:
Standart Cvp: İlla Tartışmanız Gerekirse !..

Din, siyâset, ilim ve âdab sahalarındaki tartışmalara böyle edebiyat taslakçıları el atarsa siyâset, din ve âdab namına ne varsa hepsi fesada uğrar. İslâm âleminde meydana gelen sosyal yıkılmalar, fıkhî sürtüşme ve bölünmeler, bölücü ceryanlar vs... Bunların hepsi, din ve hayatı konularda yapılan bu mel'unce tartışmaların neticesidirler. Tartışmanın delil, araştırma ve ilmi çalışmalarla alakası yok. Birçok sahabeden şu hadis rivayet edilmiştir. "Biz dinî konuların birinde tartışırken Resulullah (s.a.v.) çıkageldi. O güne kadar görülmediği tarzda öfkelendi ve bizi azarlayarak şöyle dedi:


-"Ey Ümmeti Muhammed! Yavaş olun ve kendinize gelin, sizden önceki ümmetleri bu gibi boş tartışmaları yok etmiştir. Tartışmaları terkedin. Çünkü onda hayır yoktur. Tartışmayı terkedin, çünkü mü'min tartışmaz.



Tartışmayın, çünkü tartışmanın zararları açık ve kesindir.
Tartışmayın, çünkü kişiye kötülük olarak tartışmacı olması yeter.
Tartışmayın, çünkü tartışan kimseye kıyamet gününde şefaat etmem.
Tartışmayın, ben tanışmayanlara, biri köşede biri ortada ve biri de en yüksekte olmak üzere cennette üç köşk vermeyi ezerime alıyorum. (Bunların en yükseği haklı olduğu halde tartışmayı terkeden içindir.) Tartışmayın, çünkü putlara tapmaktan sonra Rabbimin beni nehyettiği ilk şey tartışmadır." ( Taberani)


Lütfen Arkadaşlar tartışmayalım
Alıntı ile Cevapla
Alt 04 Nisan 2014, 23:09   Mesaj No:5
Medineweb Emekdarı
İslaminesil - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:İslaminesil isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 40187
Üyelik T.: 20 Mart 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Erkek
Memleket:Wan
Yaş:42
Mesaj: 2.709
Konular: 316
Beğenildi:1404
Beğendi:590
Takdirleri:533
Takdir Et:
Standart Cevap: İlla Tartışmanız Gerekirse !..

Tartışmak yerine Münaza olması gerekirken dediğiniz gibi metod uygulamasının dışına çıkabiliyoruz...
Onun yerine gerekçeli konuşup,karşısındakininde gerekçesini istemek olmalı iş tartışmaya varırsa ONLARA SELAM OLSUN DEYİP işi uzatmamalıdır.

çünkü aşağdaki ayettede beyan edildiği gibi insan tartışmacı bi varlıktır ve bu tartışmalarda insaının bünyesine zarar verir müslüman gerektiği yerde ISLAH ,gerktiği yerdede İNKILABİ bi metod sergilemeli kuran ve peygamber pıratiklğinde..

kehf süresi..54- Andolsun, bu Kur'an'da insanlar için Biz her örnekten çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsan, herşeyden çok tartışmacıdır.

55- Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerinden bağışlanma dilemelerinden alıkoyan şey, ancak evvelkilerin sünnetinin kendilerine de gelmesi veya azabın onları karşılarcasına gelmesi(ni beklemeleri)dir.

Kanaatimce tartışma[münazaa] kimlerle yapılmalı sorusuda çok önemli,

Bilmeden tartışmaya girmek. Allah , bundan sakındırdı ve bunu yerdi. Böyle yapan birinin büyüklük taslayan şeytan peşinden giden biri olduğunu açıkladı.
Ve buyurdu ki. "işte siz öylesiniz, diyelim ki, biraz bilginiz olan konuda tartışınız. Ama hiç bilginiz olmayan konuda ne diye tartışırsınız? Oysa Allah bilir, siz ise bilmiyorsunuz." (Ali İmran, 66)

"Çünkü kendilerine gelmişkesin bir delil olmaksızın Allah'ın ayetleri hakkında mücadele edenlerin göğüslerinde, sadece yetişemeyecekleri bir kibir vardır. Sen hemen Allah'a sığın çünkü işiten O'dur, gören O!" (Gafir, 56 )

"-İnsanlardan kimileri de Allah hakkında bilgisizce tartışır da her kaypak şeytanın ardına düşer." (Hac, 3)


Diğer bir unsura gelirsek Hak ortaya çıktığı halde uzatmak bunada Ayetle cevaplarsak;

Mevla buyurur: "Bu kabul edildikten sonra Allah hakkında tartışmaya kalkışacakların delilleri Rableri yanında geçersizdir. Üzerlerine bir gazap ve kendilerine şiddetli bir azap vardır." (Şura, 16)

"Gerçek ortaya çıkmışken hakta seninle münakaşa ediyorlardı. Sanki göre göre ölüme sevk olunuyorlardı." (Enfal, 6)


Batılı hak göstermek için yapılan tartışma ise Allah yine buyurur ki!

"Meryemoğlu örnek getirilince kavmin hemen bağrışmaya başladı. Ve "bizim mabutlarımız mı hayırlı, yoksa o mu" dediler. Onlar, bu örneği ancak çekişmek için getirdiler; zaten onlar düşmanlık ededuran bir topluluktur.” (zuhruf/57-58)

Kanaatimce en tehlikesi Cahillerle olandır...Bunuda Bu Ayet çok güzel açıklıyor;

Şöyle-böyle bilginiz olan şeye dair tartışıp duruyorsunuz ama hiç bilginiz olmayan şeyde de ne diye tartışmaya kalkışırsınız? Allah bilir, siz bilmezsiniz"(Ali İmran, 66)

Cahile farz olan sormaktır. Çünkü Mevla buyurur: "...bilmiyorsanız sorun kitap ehlinin bilginlerine." (Enbiya 7) bilen cahile öğretecektir.


tartışma yapan hasmına karşı adil olmalıdır: Delil ve hüccetini ortaya koyması için ona hoş görülü ve müsamahalı davranmalı, sözünü kesmemelidir. Ona saldırmamalı, aşağılamamalı, hakaret etmemelidir. Bu şekilde hareket Firavun'un Musa (as)'a karşı davranış sünneti ve yoludur.


Münazara ve tartışma yapanın maksat ve niyeti hakkın izharı ve batılın iptali ve yok edilmesi şeklinde olmakla halis niyette meydana gelmiş olur. Münazara sadece bunun içi meşru kılınmıştır. Münazara ve tartışmadan maksat karşıdaki hasmı yenmek ve toplum içinde öne çıkmak olmamalıdır. Yani cidal yapan kişinin tartışmayla kastı, alimlere övünmek, cahillere posta koymak şeklinde olan nefsi arzulan değil de Allah'ın rızasını kazanmak olmalıdır.


[Alıntı olan yerlerde bulunmaktadır...]
__________________
Ben sizi Allah’ın kitabına ve Resulü’nün sünnetine çağırıyorum: Gerçekten sünnet öldürülmüş ve bidat diriltilmiştir.Hz.Huseyin
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Lâ Leyle Bilâ Leylâ İllâ Vâveylâ Erze Şiirler ve Şairler 3 27 Şubat 2022 23:45
Bana Mehrini Söyledi, İlla Şehadet Diyor... enderhafızım İlahiler/Ezgiler 0 22 Ağustos 2013 18:29

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.