Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > İlmihal Bölümü

Konu Kimliği: Konu Sahibi kamer34,Açılış Tarihi:  03 Ağustos 2011 (07:40), Konuya Son Cevap : 04 Ağustos 2011 (01:55). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 03 Ağustos 2011, 07:40   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart ""İbâdeti / Birleştirmek""

""İbâdeti / Birleştirmek""


Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile

(İlk Peygamberlerin Vazifesi : ibâdeti birleştirmek.)


Bil ki :Tevhid. İbadette Yüce Allah'ı bir kabul etmektir. Bu da. Allah'ın. kullarına gönderdiği bütün peygamberlerin (tebliğ ettiği) dinidir. Bunların ilki Nuh (A. S.) dır. Onun kavmi iyi insanlara karşı gelince Allah tarafından onlara peygamber olarak gönderildi. Bu peygamberlerin sonuncusu da Hz. Muhamed (S. A. V.) dir. Bu ise o yüce insanların putlaşmış heykellerini kırdı.

Öyle bir kavme Peygamber olarak geldi ki : Kavmi ibadet ederler, haccederler, sadaka verirler ve Allah.ı çok anarlardı, fakat bazı mahlukları Allah ile aralarında vâsıta yaparlardı ve derler ki

"Bunlar vâsıtasıyla Allah'a yaklaşmayı, Allah nezdinde onlardan şefaat beklemeyi arzu ediyoruz".

Bu vasıtalar. Melekler, Meryem oğlu Isa gibi iyi ve şanlı yaratıklardır.
Bunun üzerine Allah, bunlara babaları Hz. ibrahim'in dinini bildirmek, bu yakınlığın ve imanın yalnız Allah'ın hakkı olduğunu, ne bir meleke ne de bir peygambere ve de bir başkasına bu türlü yaklaşılamıyacığını haber vermek için Hz. Muhammed (S. A. V.) i onlara Peygamber olarak gönderdi.

Böylece onlar yaratıcının yalnız Allah olduğuna, rızkı verenin, yaşatıp öldürenin, bütün işleri hazırlayıp icra edenin ancak O, olduğuna, göklerin, yerlerin ve bunlarda bulunan her şeyin O'nun tasarrufunda bulunduğunda ve hâkimiyetinde olduğuna şehâdet etmişlerdir.

Rasulüllah (S. A. V.) in kendileriyle savaştığı müşrikler de Allah'ın birliğine inanıyorlardı. Buna delil Cenabı Allah'ın şu ayetleridir :

"Deki ; size gökten ve yerden rızık veren kim ?... O kulaklara ve gözlere malik olan kim ? Ölüden diriyi kim çıkarıyor ? Diriden ölüyü.kim çıkarıyor ?:. İşi kim tedbir ediyor ? Derhal diyecekler ki : "Allah." De ki "O halde sakınmaz mısınız..."(Yunus:10/31)

"De ki, o yer ve ondakiler kimindir, biliyor musunuz.?.. "Allah'ındır" diyecekler. Ohalde iyiden iyi düşünüp ibret almaz mısınız siz?...

De ki; O yedi göğün rabbi ve o büyük arşın sahibi kim?.. (Yine) "Allah'ındır" diyecekler, sen de de : "Öyledir de sakınmaz mısınız ?..."

De ki : Her şeyin mülkü elinde bulunan kimdir ? Ki daima o himaye ediyor, kendisi asla himayeye muhtaç olmuyor : Biliyorsanız.. (Hepsi) "Allahındır" diyecekler.
De ki; o halde nasıl aldanıyorsunuz?.(Mü'minün:23/84-90)


Buna benzer daha bir çok ayetler vardır.
Şayet onların bunu kabul ettikleri halde Rasulüllah (S. A. V.) in davet ettiği tevhid'e girmediklerini...

Onların inkâr ettikleri tevhidin zamanımızda "itikad" adı verilen ibadet birliği (tevhidi) olduğunu, bunlardan bazılarının gece gündüz Allah'a dua ettiklerini ve bazılarının Allah'a yakınlık veya şefaat niyetiyle Meleklere, Lât gibi iyi insanlara veya Hz. Isa gibi Peygamberlere dua edip onlardan bir şeyler istediklerini...

Hz. Peygamber (S. A. V.) in onlarla bu şirklerinden dolayı savaşıp ihlâsla yalnız Allah'a ibadete davet ettiğini... Zira Allah şöyle buyurur :

"Allah'la beraber başkasına (yönelip) çağırmayınız."
(Cin:72/18)

"Hak davet ancak onadır. Onu bırakıp çağırdıkları ise kendilerine hiç bir şeyle icabet etmezler..."
(Rad:13/14)


Rasûlüllah (S. A. V.) in, yalnız Allah'a dua etmeleri, Yalnız Allah için adak adamaları ve kesmeleri, yalnız Allah'tan yardım istemeleri... Ve yalnız Allah'a ibadet etmeleri için onlarla savaştığım...

Allah'ın birliğini inkâr etmelerinin kendilerini Islama sokmadığını... Ve şefaat yahut Allah'a yakınlık niyetiyle Meleklere, Peygamberlere ve velilere yönelmenin kanlarını ve mallarım helâlleştirdiğini... anladı isen; aynı zamanda peygamberlerin davet ettiği ve fakat müşriklerin kabul etmediği Tevhid'i anlamış olursun.

(Kelimei Tevhid, ibadet birliğidir.).; Bu ikinci bölümde söylediğimiz, "Lâilâhe İllAllah" kelimeyi tevhidin mânâsıdır. Onların yanında . İlâh, Melek, Peygamber, veli, ağaç, mezar veya cin olsun bu işler ve ihtiyaçlar için kendisine yönelinen varlıktır. Onlarca 'ilâh; yaratıcı, rızık verici veya işleri hazırlayıcı ve idare edici değildir.

Zira biliyorlar ki bütün bu işler yalnız Allah'a aittir. Bunun için onlar ilâh kelimesinden, zamanımız ; müşriklerinin "Seyyid" kelimesiyle ifade ettikleri manayı kastederler. Hz. Peygamber (S. A. V.), onları "Lâilâhe illallah" kelimei tevhid'e çağırmak için gönderildi. Bu kelimeden maksat: lâfzı değil, mânâsıdır.

Cahil kâfirler bilirler ki peygamber (S. A. V.) bu kelimeyle Allah'ı her işte tek kabul etmeyi, Allah'tan başka ibadet ettikleri her şeyi inkâr etmeyi ve ondan uzaklaşmayı kastetmiştir. Hz. Peygamber (S. A. V.) "Lâilâhe illallah" deyiniz dediği zaman ; "Bütün ilâhları bir ilâh haline mi getirdi ? Bu çok; acayip bir şeydir" dediler.

Cahil kâfirler bunu bilince ; Müslüman olduklarını iddia ettikleri halde bu kelimenin manâsından cahil kâfirlerin bile anladığını anlamayanlara hayret etmek icab eder. Zira bunlar, manasına dikkat etmeden yalnız lâfızlarını söylemenin kâfi geldiğini zannederler. Halbuki ehliyetli müslüman bu kelimeden yaratmanın, rızık vermenin ve her işi idare etmenin Allah'a ait olduğunu anlar. Lâilâhe illallah kelimesini cahil kâfirler kadar bile anlayamayan kimsede hayır yoktur.

(Tevhid nimeti, ona sarılmayı gerektirir) Buraya kadar söylenenleri öğrenmek yani;
Allah'ın "Allah, kendisine şirk koşulmasını affetmez. Ondan başka her şeyi affeder."(Nisa:4/116) ayetin de belirttiği şirki,ilkinden sonuncusuna kadar bütün Peygamberlerin tebliğ ettiği dini,

Ve ekseri insanların bu mevzudaki cehlini... bilmek ; iki faydayı temin eder :
Birincisi : Allah'ın keremi ve rahmetiyle sevinmek... Zira cenabı Allah buyurur :


"De ki; Ancak Allah'ın fazl (u keremi) ile, rahmetiyle, işte yalnız bunlarla sevinsinler. Bu onların toplayıp durduklarından daha hayırlıdır."
(Yunus:10/58)

İKİNCİSİ : Büyük korku... Eğer sen, diliyle söylediği bir kelimeden dolayı insanın küfre düşebileceğini... Bu kelimenin söylenişinde cehaletin özür kabul edilemeyeceğini... İlk kâfirlerin yaptığı gibi bu kelimeyi Allah'a yaklaştırma zannıyla söylemenin fayda vermeyeceğini... anladığın zaman...


Bilhassa her şeyi bilmelerine rağmen Hz. Musa'ya gelerek "Onların ilâhları olduğu gibi bize de bir ilâ"yap"(Araf:7/138) diyenleri öğrendiğin zaman ; bu ve benzerlerinden kurtulmak için bu gibi felâketlere düşme korkun büyük ve muazzam olur...


MUHAMMED BİN ABDULVAHHAB

__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi kamer34 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
“..Allah’ın velileri kimlerdir..?” Allah(c.c) Kara Kartal 14 5950 17 Mart 2012 02:37
“İbn-i Teymiyye/ve/vahdeti-vücut “ Tevhid Ve Şirk Konuları Esadullah 6 3178 16 Mart 2012 20:24
""Velayet..Şirki"" Tevhid Ve Şirk Konuları kamer34 0 1766 06 Mart 2012 19:05
"Seyyid Kutub kimidir...?" Alimler(Rh) bilinmez 42 14324 20 Şubat 2012 23:31
""Tasavvuf/Büyüklerinin/Şirkleri""... Tasavvuf-Tarikat hiranur86 52 18318 08 Şubat 2012 21:11

Alt 03 Ağustos 2011, 07:46   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: ""İbâdeti / Birleştirmek""

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adı ile

Muvahhid, düşmanlara galip gelmesi için kitap ve sünnetle silâhlanmalı

Allah'a giden yolun, ilim, kitap ve hüccet sahibi bir çok düşmanlarla dolu olduğunu anlayınca ; bu şeytanlar karşısında bir silâh vazifesini görebilecek dînî bilgilen öğrenmen icab eder. Zira o şeytanların başkanı senin yüce Rabbine şöyle hitap etmişti.


"... Andolsun ki, onları saptırmak için senin doğru yolunda (pusu kurup) oturacağım. Sonra and olsun onların önlerinden, arkalarından, sağların dan sollarından geleceğim. Sende onların çoğunu şükredici bulmayacaksın."(A'raf: 7/16-17)


Fakat Allah'a yöneldiğin, O'nun delillerine ve hikmetli sözlerine dikkat ettiğin takdirde üzülme, korkma... Zira ;


"Şüphesiz ki şeytanın hilekarlığı zayıftır." (Nisa: 4/76)


Bir cahil muvahhid ,bu gibi müşriklerden bin alimi yener. Allah buyurur: Muhakkak bizim ordumuz galip gelir. (Saffat: 37/173)


Evet Allah'ın ordusu, kılıç ve kuvvetle geldiği gibi hüccetle ve lisanla da galiptir. Fakat asıl korku ; silahsız olarak yola çıkan muvahhid içindir.


"Allah, her şey için bir hidayet, rahmet, açıklayıcı ve müjdeci kitabını bize bir lütuf olarak vermiştir."(Nahl: 16/89)


Bâtıl sahibinin ileri sürdüğü her hüccete karşı Kur'an'da daha kuvvetli ve onu naks edici bir delil bulunur. Zira Allah buyurur ki :


"Onlar sana bir misal getirmeye dursun, biz sana hakkı ve tefsirin daha güzelini getirmişizdir." (Furkan:25/33)


Bazı müfessirler bu ayetin kıyamet gününe kadar batı lehlininileri süreceklerini hüccetlerine şamil olduğunu söylerler..


Zamanımızdaki müşriklerin bize hüccet olarak ileri sürdükleri fikirlere cevab olarak Allah'ın, kitabında zikrettiği şeylerden bazılarını burada zikredebileceğim.


Bâtıl ehline cevap iki yoldan yapılır,


1) Mücmel kısa Özlü...


2) Mufassal Uzun izahlı...


a) Mücmel Cevap : Bu, düşünen ve değerini bilen için muazzam bir şey ve faydası sonsuzdur. Allah buyurur ki


"Sana kitabı indiren odur. Ondan bir kısım âyetler muhkemdir ki bunlar kitabın anası (Temeli) dir. Diğer bir kısmı da müteşabihlerdir. İşte kalplerinde eğrilik bulunanlar sırf fitne aramak ve te'viline yeltenmek için onun müteşabih olanına tabi olurlar."(Ali'imran:3/37)


Sahih bir siyasetle Hz. Peygamber (S. A. V ) de şöyle buyurmuştur : "Müteşabihleri takip edenleri görürseniz ; işte onlar, Allanın "Kendilerinden sakınınız" dediği kimselerdir."


Meselâ ; bazı müşrikler ; "Dikkat edin !.. Allan'ın evliyalarına ne korku vardır, ne de mahzun olurlar...",(Yunus: 10/62)


Şefaat haktır veya


Peygamberlerin Allah nezdinde şanları vardır,


Yahut manasını anlamadığını bir hadisi okurda bâtını manasından bir şeyler istidlal etmeye kalkışırlarsa ; cevap olarak de ki :


Cenabı Allah, kitabında, kalplerinde hastalık olanların Muhkemi bırakıp müteşabihe tabi olduklarını zikreder... Cenabı Allah da müşriklerin Allah'ın varlığına inandıklarını, fakat Meleklere, Peygamberlere velilere sarılıp ”işte bunlar Allah nezdinde bizim şefaatcılarımızdır” (Yunus: 10/18) diyerek küfre girdiklerini beyan eder.Halbuki bu ifade muhkemdir manasını kimse değiştiremez.


Kur'andan veya Hz. Peygamberin sözlerinden bana zikrettiğin ifadeleri ise (ey müşrik :..) anlayamıyorum. Fakat şunu biliyorum ki ; Allah kelâmı tenakuza düşmez... Peygamber (S. A. V.) in sözleri de; Allah'ın sözlerine muhalefet etmez.


Bu cevap (cahil muvahhid tarafından söylenecek) en güzel cevaptır. Fakat bunu, Allah'ın muvaffak kıldığı kimseden başka anlayamaz. Bunu ehemmiyetsiz kabul etme.. Zira Allah buyurur:


"Bu (haslete) sabredenlerden başkası kavuşturulmaz. Buna büyük bir hazza mâlik olandan başkası O eriştirilmez.


(Fusilet: 41/319


2) Mufassal cevap: Allah düşmanlarının Peygamberlerin tebliğ ettikleri dinlere karşı bir çok itirazları vardır ki ; bu itirazlarla insanları bu hak dinlerden uzaklaştırmaya çalışırlar. Meselâ ; derler ki:


Biz Allah'a şirk koşmayınız. Hatta (aksine) Allah'tan başka kimsenin yaratmadığına, rızık vermediğine, fayda ve zarar vermediğine şehadet ederiz. O, Tektir. Şeriki yoktur. Yine Hz. Mubammed (S. A. V.) de meselâ Abdül Kadir veya başka birisinden fazla olarak kendi nefsine ne fayda, ne zarar temin edebilir. Yani bunların hepsi Allah'tandır. Fakat ben günahkârım. Salih, iyi insanların Allah nezdinde yüce şanları vardır. Ben de bunların vasıtasıyla Allah'tan istiyorum.


Bunlara cevap olarak önce söylediğimizi söyle :


Yani Hz. Peygamber (S. A. V.) in kendilerine harp açtığı kimseler de bu söylediklerinizi kabul ediyorlar. putlarının aslında hiç bir şey yapmaya muktedir olamadıklarını, ancak onlar vasıtasıyla şan ve Şafaatı beklediklerini söylüyorlardı. Ve Allah'ın kitabından bu mevzu ile ilgili âyetleri onlara oku...


Şayet derlerse ki : Bu âyetler puta tapanlar hakkında nazil oldu. Sâlih-iyi insanları nasıl olur da peygamberleri put yaparsınız ?


Buna cevap olarak ikinci bölümde zikrettiğimizi söyle...


Şayet onlar. Kâfirlerin Allahı kabul ettiklerini söylerler de kendilerinin şefaattan başkasını beklemediklerini beyan ederek aralarında fark görmek isterlerse de ki :


Kâfirler de ayrı ayrıdır. Meselâ bazıları putlara ibadet ederler. Onlardan isterler. Bazıları Evliyadan medet umarlar. Allah bunlar hakkında şöyle buyurur : "Onların taptıkları da hangisi Rablerine daha yakın (olacak) diye bizzat vesile arayıp duruyorlar..."(İsra: 17/57)


Bazıları da Hz. İsa'dan ve annesinden meded umarlar. Cenabı Allah (c.c) bunlar hakkında da şöyle buyurur :


"Meryem oğlu Mesih (İsa) bir peygamberden başka değildir. Ondan evvel de peygamberler gelip geçmiştir. Anası çok sadık bir kadındır. İkisi de (kul ve beşer olarak) yemek yerlerdi. Bak, biz âyetleri onlara nasıl apaçık anlatıyoruz. Sonra da bak onlar nasıl (hakikatten) çevriliyorlar ! De ki ; Allah'ı bırakıp da size bir zarar, ne de bir faide yapmıya gücü yetmeyen şeylere mi yaşıyorsunuz ? Halbuki (Her şeyi) işiten ve bilen Allah'ın kendisidir."(Maide: 5/75-76)


Sonra şu âyetleri onlara oku :


"Allah Onların hepsini mahşerde toplayacak, sonra meleklere "Bunlar mı size tapıyorlardı diyecek. (Melekler) "seni tenzih ederiz, râbimiz onlar değil, sensin. Belki onlar cinlere tapıyorlardı ve çoğu onlara îman edicilerdi" diyecekler...


(Sebe: 34/40-41)


"Allah :" Ey Meryem oğlu İsa, insanlara (Allah'ı bırakıp da beni ve anamı iki tanrı edinin) diyen sen misin?., "dediği zaman o, (şöyle) söyledi: Seni tenzih ederim. Hakkım olmadık bir sözü söylemem bana yakışmaz. Onu söyledimse elbette bunu bilmişsindir. Benim içimde olan her şeyi sen bilirsin. Ben ise senin Zâtında olanı bilmem. Şüphesiz ki gaypleri hakkıyla bilen sensin sen..."(Maide: 5/116)


Bu âyetleri okuduktan sonra de ki: Gördün mü, Allah, putlardan, ve Salih-insanlardan meded umanları nasıl tefsir etmiştir ! ?.. Peygamber (s.a.v) de onlarla nasıl harp etmiştir ?..


Şayet derlerse ki; Kâfirler doğrudan doğruya onlardan istiyorlar. Halbuki biz, fayda ve zarar temin edenin, işleri idare edenin yalnız Allah olduğuna inanıyor, şahadet ediyoruz. Ve biz her şeyi yalnız kendisinden istiyoruz. Salih insanlar, hiç bir şey yapamazlar. Fakat biz onlara yöneliyor ve şefaatlerini Allah'tan bekliyoruz.


Onlara de ki: Bu, tıpatıp kâfirlerin sözüdür. Ve şu âyetleri oku :


"Allah'ı bırakıp da kendilerine bir takım dostlar edinenler derler ki: "Biz, bunlara ancak bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye tapıyoruz.''(Zümer: 3)


"Bunlar, bizim Allah nezdindeki şefaatcılarımızdır. Derler..."(Yunus: 18)


Ve bil ki; bu üç şüpheli şey, onların yanında bulunan şeylerin en önemlisidir.


Eğer bunların Allah tarafından Kur'anı Kerim de açıklandığını bilirsen ve bunları iyice anlarsın ; senin için bunlardan daha kolay bir şey olmaz.


MUHAMMED BİN ABDULVAHHAB


__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla
Alt 04 Ağustos 2011, 01:55   Mesaj No:3
Medineweb Emekdarı
YaŞuHa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YaŞuHa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13867
Üyelik T.: 24 Mayıs 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:
Yaş:31
Mesaj: 1.005
Konular: 399
Beğenildi:29
Beğendi:5
Takdirleri:53
Takdir Et:
Standart Cevap: ""İbâdeti / Birleştirmek""

Allah razı olsun güsel insan emegine saglık
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Ey "İnsanlıktan" istifa eden "İnsanlık! "/Muhsin Arslan Muhsin Arslan Muhsin Arslan 23 21 Eylül 2023 08:37
"Ecir" olmakla " esir" olmak arasında sıkışan insan suhtem Makale ve Köşe Yazıları 10 03 Ekim 2021 16:14
EŞİNİ "EV"E BAĞLAYAN ve Evi "Mutluluk Yuvası" Yapmayı Başaran Kadınlar KuM TaNeSi Evlilik-Nikah Konuları 17 28 Ocak 2020 15:05
Ey Müslüman Kadın! "La" mı ? "Yes" mi?/Muhsin Arslan Muhsin Arslan Muhsin Arslan 15 21 Nisan 2014 23:01
""Müşrikleri Tekfir Etmemek/Onların Kafir Olduklarından Şüphe Etmek"" kamer34 Tevhid Ve Şirk Konuları 9 14 Mart 2014 00:27

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.