Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler

Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi:  27 Aralık 2012 (11:02), Konuya Son Cevap : 27 Aralık 2012 (11:02). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme: Değerlendirme: Toplam 1 oy almıştır,  ortalama Değerlendirmesi 5,00 puandır.
Alt 27 Aralık 2012, 11:02   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.186
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
evtx Eritildik Biz Dostum!

Eritildik Biz Dostum!

Eritildik Biz Dostum! / Bekir Tok






Tuttular kolumdan yaşın geldi diye. Bıraktım hüzünle bir elimdeki Kur’an’ı ve öbür elimdeki oyuncak arabamı. Giydirdiler garip bir elbise ve hadi düş dediler yola. Girdim yüksek duvarlı hapishane benzeri binanın bahçesinden. Sıra olmuştu çocukların hepsi ve başlarında öğretmen dedikleri adamlar. Hepsi put gibi duruyorlardı; nizamî. Önce namaz mı kılıyorlar acaba diye düşündüm, ilerlerken onlara doğru. Ama ne sure okuyorlardı ne dua, garip garip cümleleri hepsi ezberlemiş, hep bir ağızdan bağırıyorlardı. Benim yaşlarımda bir çocuk bir kuş gördü, sıradan çıktı ve yakalamaya çalıştı. Kimse bir şey demedi, çocuk tekrar sırasına geçti. Etrafta ciddiyetten en ufak taviz vermeyen irili ufaklı insanlar ibadet edasıyla devam ettikleri merasimlerine ara vermeden keskin bakışlarıyla baktılar masum çocuğa. Yaklaştıkça ön sıraları daha iyi görür oldum. Önde bir heykel vardı ve onun önünde sıra olmuştu herkes. Tir tir titredim. İzlediğim çizgi filmler aklıma geldi eski devrin putperestlerini anlatan. Ne kadar da benziyordu manzara.

Öğretmen dedikleri adam küçük çocuğa yan yan bakmaya devam etti. Az sonra çok güzel bir ders verecekti anlaşılan ufaklığa. Oysa ben bu yaşıma kadar namazı bozduğum zaman bile annem en ufak kızmamıştı. Namazı bitirdikten sonra gülümseyerek namazın basit şeyler için bozulmayacağını anlatmıştı.


Ağızlardan tükrükler saçılırken, nefret dolu sözcükler okul önündeki binlerce ağızdan aynı anda çıkıp tek bir ahenkle birleşiyordu. Tüm bu faşizm kokan cümleleri ezberleyen çocuklar hadi ne anlama geldiğini bile bilmiyordu, ya koca koca öğretmenler? Onlar da mı Hitler dönemine yakıştırılabilecek bu garip sözleri ibadet havasında söylerken utanmıyorlardı?


Ben sıraya girdiğimde küfür üzerine edilen and sona ermişti. Öğretmen dedikleri adam önce sıradan gördüğü kuş nedeniyle çıkan çocuğun yanına gitti. Okkalı bir tokat yapıştırdı ve sıradan çıkmanın yasak olduğunu hatırlattı bir güzel. Sonra benim yanıma geldi, geç kalmam nedeniyle benim de payım verildikten sonra yanımdaki çocuğa geldi sıra: “Sen neden söylemedin?”


Sesindeki sertlik küçük kulağımı yırtacaktı neredeyse. Esmer çocuk titreyerek baktı iri-kıyım adamın yüzüne. “Öğretmenim ben Türk değilim ki?..” İlk gün ilk tokattan o da nasibini aldı.


Okul denilen “eritim ve öğütüm” sürecine o şekilde başlamış olduk. Tek bir önderim vardı anne-babamın bana öğrettiği, efendim Muhammed (s.a.v)’di. Ama burada bana “iki Mustafa” var tarihimizi etkileyen dediler. Efendimin adını söylerken dudak büktüler hep, öbüründen ise nefret etmek bile yasaktı. Öğretmenler hareketlerimize dikkat etmemiz gerektiğini söylerlerdi ama bir farkla; annem-babam Allah görüyor diye, yeni tanıştığım bu insanlar kara tahtanın üzerindeki o adam sürekli sizi izliyor diye.


Her sene tekrar tekrar, her derste başka bir yönüyle hep onu öğrettiler bize. Efendimiz (s.a.v)’i tartışmak serbestken onu sevmemek bile yasaktı. Öğretmenler laf ondan açıldı mı, “O’na laf eden dilleri kesmek lazım” diyorlardı suratlarını çirkinleştirerek.


Annem-babam ise eve gittiğimde hiç bana söylemediler gerçekleri. Kendileri bile bilmiyorlardı ki asıl doğru ne. O yaşıma kadar camideki hocalardan öğrendiğim değerler yavaş yavaş yok oldu. Artık dilimde demokrasi, cumhuriyet, bayrak sevgisi vardı hep; ümmet, namaz, dua yerine. Artık namaz kılmadığımı gören ve bana bunun için kızan anneme öğretmenimi örnek gösteriyordum hep, O da kılmıyor diye. Annem ise bir şey diyemiyordu ben öyle diyince. Kur’an mı? Fırsat mı kalıyordu, zaten tüm dönem boyunca yoruluyorduk, yazın biraz camiye gidince küçümseyerek baktığım hocalardan birkaç şey öğrensem iyi, unutup gidiyorduk sonra.


O kadar sene okudum ne öğrendim ki? Ufak tefek öğrendiğim yararlı bilgileri de unuttum zaten. Aklımda sadece kafama kazınan ve bilmeden her gün ettiğim iğrenç bir and kaldı, bayrak kaldı, cumhuriyet kaldı. Laf dokundurtmadım senelerce bunlara. Hep dedim ki “eğer bu topraklarda yaşıyorsan bunlara saygı göstereceksin.” Evet, sahte rablerin kiracı olarak gasp ettikleri topraklarda yaşayacaksan, uydurdukları bu sahte dine saygı göstereceksin. İslam’a iftirayı, hakareti düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirdim. Ancak bilemedim ki bu toprakların asıl sahibi Allah’dı. Eğer Allah’ın yarattığı bu topraklarda yaşıyorsan Allah’ın da dinine en azından saygı göstermek zorundasın diyemedim.


Beyinlerimiz yıkandı bizim dostum. Yedi yaşına basar basmaz, elimizden Kur’an’ı alıp sahte ideolojilerle yıkadılar beyinlerimizi. Sahte Rabler koydular önlerimize. Herhangi bir şey öğretmeleri önemli değildi belki. İslam’a uygun bir eğitimden alıkoymaları bile yetiyor-artıyordu. Bir de o kirli düşüncelerini ardarda tekrarlayarak zihinlere zorla işlediklerinde artık tek tip düşünenler kervanına sen de katılıveriyordun. Onbeş yaşına kadar rahat bırakmıyorlardı. O yaştan sonra İslami eğitim almak belki zekâsı üstün çocukların içinden bile faziletli âlimlerin çıkmasına yetmezdi. Biraz o yönde eğilimi olanların sivrilikleri İlahiyat fakültelerinde bilendikten sonra piyasaya sürülüyor, zaten unvanlarını ve işlerini kaybetme korkusuyla “fazilet” mertebesine varıp da insanlara gerçekleri anlatmaya dilleri varmıyordu.


Uyutulduk biz dostum. Uyutulmaya da devam ediyoruz. Bak yetmedi artık yedi yaş, altı yaşından itibaren beyin yıkama mekanizmasını devreye sokuyorlar. Artık altı yaşından on sekiz yaşına kadar bu sisteme ait sıradan bir robot olman için on iki yıl yontmaya ve beyinleri kirli ideolojilere kurmaya karar verdiler. “Zorunlu” demelerinin sebebi de o değil mi? Eğer bir kişi bu çarkta yontulmaktan korkar ve eğer bir anne de bu zulümden çocuğunu korumak için Allah’ın korumasıyla Nil’e teslim ederse, bir gün tüm bunlara dur diyecek bir Musa’nın karşılarına çıkmasından korkuyorlar.



Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
En Pratik Sağlık Bilgileri Pratik / Faydalı Bilgiler enderhafızım 0 68 14 Ekim 2023 13:10
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... Serbest Kürsü su damlası 3 2308 24 Kasım 2016 14:16
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 1911 23 Kasım 2016 12:06
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... İlahiler/Ezgiler Esma_Nur 1 2662 23 Kasım 2016 11:44
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 2208 23 Kasım 2016 11:10

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Ey sözümü işiten dostum... İslaminesil Serbest Kürsü 0 11 Ekim 2014 18:23
"Bir Hakikat Var Dostum .." Beytül Ahzan Makale ve Köşe Yazıları 0 27 Eylül 2014 19:13
hem Gencim hem dostum yok diyorsan... medinelii Serbest Kürsü 10 21 Mayıs 2014 01:55
Can dostum dediğim gelmiyor musun Amirix38 Şiirler ve Şairler 2 17 Ocak 2008 12:57

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.