Televizyon ,Medya ve Bilincaltimiz/ Bedia Özdemir Tokel

[Bedia Özdemir Tokel]

Televizyon ,Medya ve Bilincaltimiz/ Bedia Özdemir Tokel

Televizyon Medya Ve Bilincaltimiz

Belli bir süre belli yayinlari takip eden insanda ne gibi degisimler olur.?
Ya da söyle soralim .
Hergün televizyon izler misiniz?Düzenli takip ettiginiz gazete ve dergiler hangileridir.?
Düzenli olarak takip ettigimiz her görsel yada sesli medya bizim bilincaltimizi olusturur,besler,ögretir.
Tarih okumalari yaparken bir resim gördüm.Resimde önemli bir devlet binasinin yaninda bir tepecik ve bu tepecikte oturan" Carsafli kadinlar"...tam 100 yil öncesine ait bir resimdi bu.
Simdilerde müslüman kadinin kiyafetini düsündüm.Yüksek bir topuz ve belki makyaj,bütün hatlari meydanda bir kiyafet .Dar blüz yine bütün hatlar meydanda pantolon.
Hepimizin sahit oldugu türden .Belki de bu yaziyi okuyup benim kizim gibi dedirten cinsten...neyse bugünkü modern müslüman genc kizimizi ben elinden tutarak 100 yil öncesine götürdüm.O carsafli kadinlarin oturdugu tepenin önünden salina salina yürüdü ve onlarin yanina geldi.
Sizce carsafli kadinlar ,100 yil sonradan gelen bu kizimiza neler demislerdir.?

Algi degisikligini sadece örtülü genc kiz üzerinden vermekle belki haksizlik ediyorum,o halde modern zamanlarin aile algilayisi, misafir algilayisi,büyüklere edep ve terbiye ,iinfak anlayisi gibi degisen degerlerimize pek cok örnek verilebilir.

Avrupaya gelirken belli bir ön yargimin oldugunu ,burda yasarken zaman icinde farkettim.

Biz Müslümanlar geri kalmistik.Bati ve Amerika ise süper seylerdi. Müslümanlar Hic bir seyi dogru dürüst yapamazlardi .(Kürt algisini da unutmayalim)
Düzenli olarak medya takipcisiydim.(televizyon dergi gazete)
(Güya )kendimce iyi okumalar yapmak bile beni bu önyargilardan kurtaramamisti.
Yillar icinde anladim ki televizyon siz her nekadar beni etkilemez deseniz de belli zaman sonra bir bilinc alti olusturuyor.Yukarda anlattigim günümüz gencini normal olarak algilamamizda medyanin bilincaltimizda olusturdugu tahribattan sadece biri.

Filim yada dizilerde dikkatinizi cekti mi bilmem ,okumak isteyen genc hep Amerikaya gider.Tedavi olmak isteyen de Amerikaya ya da Ingiltereye ,alisveris yapmak isteyen Parise.
Türkiyede Avrupa algisi böyle iken Avrupada durum bambaska.
Mesela, bizim bir sürü eksikler buldugumuz imamhatip gibi bir okul icin su Avrupalilar milyonlar vermeye razi.

Türkler, Avrupa doktorlarina güvenmez!
Neden?

Avrupa doktorlari teshis koyma özürlüdür.1 yil doktor doktor gezersiniz ne oldugunu bulamazlar.Ayni kisi Türkiyede doktorla ilk konusmasinda teshisi koyar.Bu hikayeyi burda her Türk bilir.Ciddi hasta oldugunuzu düsünüyorsaniz önce Türkiyede teshis, sonra Avrupada tedavi .(sigorta oldugu icin)
Tekstil dünyasina gelince Türk Tekstili önemli gelismelerle bir cok ükeye fark etmistir.Ama bunu fazla biryerde duymazsiniz.Diziler filimler hala Paris der.
Bunlardan daha da önemlisi Avrupanin muhtac oldugu Musluman aile yapisi.
Batinin Müslüman aile yapisina muhtac oldugunu kendi agizlarindan defalarca duyduk.
Iki örnek ;
Viyana parklarindan birindeyim. Hava güzel.........
Yasli bir kadin geldi oturdu.Hani su filimlerde modern yasli teyzelerimiz varya genelde saclar bembeyaz ve sapkali..Türkiyenin sosyetik deyip az biraz "ust" bir paye verdigi saygi duyulan bir tip.Bizim yazmali eli kinali köylu teyzemizden farkli yani .
Yaslilar burada ayni payeye sahip degiller.
Genclerin "Bunlarda is bitmis,Pöf !rahatsiz etmesinler bizi ya!"olarak algiladigi kisiler neyazik ki....
Yalnizdirlar ve sohbet edecekleri kimseleri yoktur .Bu yaslilari iyi bildigimden sohbete basladim.Selamlasmadan sonra
_Hava ne kadar güzel degil mi?
Yüzünde kocaman bir gülümseme ile sohbete o da severek istirak etti.
Sonra kolundaki bant dikkatimi cekti.
_Ne oldugunu sordum.
_Acil durumda basiyorsun yardima geliyor devlet dedi.....Sizin ülkede böyle degil mi ?
_Bizim ülkede Evladi kosar dügmeye gerek yoktur dedim.
Aciyla gülümsedi.
_bizim cocuklarin vakti olmaz bizim icin dedi.
üzüldüm....
Teselli etmek icin yasini sordum.
_"90 "
Sasirdigimi görünce
_düzenli spor yaptim dedi.
Yine teselli ...........
_Cok güzel 90 yasina kadar gelebilmek .
itiraz etti
_" hayir hic güzel degil bu yalnizlik, gitmek istiyorum artik" dedi.
Bu kadina o gün onu mutlu edecek kadar konustuk..ve güldük...yoruldu.....
Ve vedalasip ayrildik.

Ikinci örnek;Komsum cocuklariyla ve torunlariyla evine dogru geliyor.Yasli bir kadin onu durdurur ve gözleri yasli
bir sekilde
_Bunlar cocuklarin mi?
Benim komsu saskin
_Cocuklar ve torunlar niye ki?
_Biliyormusun senin su durumunda olmak icin neler vermezdim.Cocuklarin ve torunlarin yaninda ,sizler kocaman ailesiniz bizler yapayalniz!

Dogu insani sahip oldugu degerleri bilmiyor tam tersi onlari batinin asagi degerleriyle degistirmek istiyor.
Aklima gelmisken hep güldügüm bir örnegi daha vereyim.
Televizyonda ayakkabiyla girmenin bize modern bir sey oldugu ögretiliyor degil mi?
Burda temiz ve titiz aileler ayakkabisini cikartir.Ayakkabi ile eve girmek pis olmayi ifade eder.

Türkiyeye yillarca az cocuk telkin edildi.hatta GDO lu ürünlerin kisirlastirici etkileri var,deniyor.Türkiyede mesela 4 cocugunuz olsa bir yere gidemessiniz ......utanirsiniz .........Cok cocuk sahibi olmak geri kafalilik gibi lanse edilir.Müslüman ailelerde bile böyledir.

Avrupada 4 cocuk sahibi olmak devlet trafindan ödüllendirilir.gazetelere cikarsiniz..Heryerde öne gecersiniz....vs.imtiyazli olursunuz.
Bir de gipta edilen yemek kültürümüz varki bunu baska yaziya sakliyayim.

Telvizyon yetiskinlerde oldugu gibi cocuklari da ögretir yetistirir.Cocuk zamanla seyrettiklerinin deger yargilarini benimser.

Sonuc:Avrupaya gelince yaptigimiz en hayirli is olarak televizyonu eve sokmamak oldu..20 yildir televizyonumuz yok.

Evinde televizyon olan günde en az bir dizi izleyen kisinin bilinci istila edilmis demektir.O; kumanda benim elimde desin dursun.Biz yetiskinler böyle isek cocuk ve gencleri siz düsünün....

Televizyonsuz hayat Istila edilmemis beyin demektir.

Bedia Özdemir Tokel,Viyana
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

[ilahiyatçı 1]

çok güzel bi yazı emeğinize sağlık, televizyon konusunda kesinlikle katılıyorum biz 3 yıl önce çıkardık televizyonu ve o kadar çok zaman kazandıkki yemeklerde asalak gibi tv izlemiyoruz konuşuyoruz gülüyoruz, takip edeceğimiz bir dizi, haber,program olmadığından aile içi iletişimimiz var, herkese tavsiyem tv evimizde bulunan canlı bomba, en değerli sermayemiz olan zamanımızı çalan bir hırsız...

[Esma_Nur]

Tv denen canavar sayesinde mutluluklarımızı ,hüzünlerimizi sevdiklerimizle pylaşamaz olduk!Hyatımızın değerlerini donduruyor.tadımız tuzumuz kalmıyor..Bir dostumuz bizi ziyarete geliyor yada tam tersi biz ona gidiyoruz iki lafdan sonra bakıyoruzki ekrana kilitlenmişiz..Aslında istersek cüzi irademiz ile yenebiliriz bu canavarı...

[EyMeN&TaLhA]

Sonuc:Avrupaya gelince yaptigimiz en hayirli is olarak televizyonu eve sokmamak oldu..20 yildir televizyonumuz yok.


peki 20 yıldır çocuklar tv ile alakalı sorun ortaya çıkardı mı hocam?bize ileride çocuklar büyüsün isterler diyorlar ama ben pek umursamıyorum.tv alışkanlık bence.yani tv kültürünü bilmeyen çocuklar yine de tv ister mi?

[Bedia Özdemir Tokel]

fatmaeymentalha Üyemizden Alıntı

Sonuc:Avrupaya gelince yaptigimiz en hayirli is olarak televizyonu eve sokmamak oldu..20 yildir televizyonumuz yok.


peki 20 yıldır çocuklar tv ile alakalı sorun ortaya çıkardı mı hocam?bize ileride çocuklar büyüsün isterler diyorlar ama ben pek umursamıyorum.tv alışkanlık bence.yani tv kültürünü bilmeyen çocuklar yine de tv ister mi?

Doğduklarından itibaren televizyonsuz bir ortamı bildikleri için başta sorun olmadı. Fakat boşluğu şöyle doldurduk.Bir çok oyuncakları vardı.Birbirleriyleoyun oynamayı öğrendiler.Ve cd kasetlerden o zamanlar daha gelişmemiş islami bütün çizgi filmleri seyrettiler ,biraz daha büyüyünce İslami filmlerin hepsini seyrettiler .hay ve ashab-ı kehf ,elçi gibi filmlerin bizde unutulmaz izleri vardır.Sonra çocukların bebeklikten itibaren kitapları vardı.defterleri kalemleri vardı.Bu yüzden hepsinin resim kabiliyeti iyidir.Bütün kitaplarım onların çizikleriyle ,karalamalarıyla doludur.

Televizyon yoktu ama bilgisayar her zaman vardı.Bu yüzden onlar oynarken çok Kuran dinlediler.İlahileri de öyle..Şimdi o küçükken dinledikleri Kuran ve ilahi dinletilerinin onların dünyasında çok tesirli olduğunu görüyorum.

Şimdi çok güzel kitap okuma alışkanlıkları var.Kitapları var.İnternetten istediklerini seyredebiliyorlar.(seçebiliyorlar)

Fakat televizyon olmayan evlerde eğer yerini legal ,helal şeylerle dolduramazsanız ortaya daha kötü bir tablo da çıkabiliyor.Çocuk ve genç haram yollara tevessül ediyor.O yüzden benim şahsi kanaatim televizyonu çocuğa yasaklamak yerine , iyi ile kötüyü öğretmek daha iyidir .Çünkü televizyonsuz ev ; zor bir hayat demektir.Annenin ve babanın çok donanımlı olması gerekir.özellikle genç televizyon istiyorsa ona bunu yasaklamayı doğru bulmuyorum.Sen takvayı yaşayabilirsin ama Genç'e sen de benim gibi takva olacaksın dersen ,genci başka vadilerde bulabilirsin.

Zaten her konuda öyle değil mi !kitabın da,televizyon programlarının da ,internet sitelerinin de ,hatta yemeğin de ,arkadaşın da ,komşunun da İYİSİ VE KÖTÜSÜ var.Seçmeyi öğretmek çocuklara karşı birinci vazifemizdir.Çizgi filmlerde bile ne Pislikler var. Yahudi çizgi filmlerin içinde korkunç mesajlar var..Birçok ünlü çizgi fim yapımcısı aynı zaman da çocuk pornosu ile ünlenmişler. çok dikkatli ve uyanık olmalıyız anneler çocuklarıyla çizgi film izleseler keşke .

Yani sonuç olarak ;televizyon kültürünü bilmeyen(İnsanlarla içiçe olduğu sürece bilmemesi imkansız ) çocuk televizyon ister...Hatta biraz kendini dışlanmış hisseder arkadaşlarının arasında onların bahsettiği konuya vakıf olmamak onların canını sıkar.Çözüm olarak televizyonun yerini neyle dolduracaksın.? Spor faaliyeti ,bir sanatla uğraşmak,hafızlık yapmak gibi bir meşgalesi olursa sorun olmayabilir.

Allah yardımcımız olsun.

[EyMeN&TaLhA]

evet tv olmamasının avantajlarını çok yaşadık.küçük oğlum telagrafik konuşma ve ilk grafik sürecini çok erken atlattı.büyük oğlumun kurduğu cümlelere yeni alışmışken küçük oğlumun konuşmaları bizi hayretler içerisinde bırakıyor.biz sürekli kitap okuyoruz.belli başlı çizgi filmler var Ahmet namaz kılıyor serisini biz bile ezberledik.

bu aşamada eşim bazı hadis i şerifleri ve sözler den bazı nükteleri ezberletiyor.
aslında geleceğini düşünerek olmamış şeylerden elem duymak iyi değil.şimdiyi şu anı güzel geçirmek gerekli çocuklarla.ama tv konusunda kati çizgilerim yok.sadece diğer çocuklara baktığımda bi fark göremiyorum bazen.hatta tv ile yetişen çocuklar kreş dönemini rahat atlatıyor sanki.bazen bunlar bu vesveseler kafamı karıştırıyor.çünkü çok zor onları oyalayacak etkinlikler bulmak.hatta bi arkadaşım sizin gibi anneler yüzünden çocuk etkinlik yapmıyor anaokulunda sıkılıyor aynı şeyleri tekrar yapmaktan.bazıları biz zaten evde annemle etkinlik yapıyoruz neden burda da yapalım ki.annemle etkinliği daha çok seviyorum deyip katılmıyormuş arkadaşlarıyla etkinliklere.

oğlumu sübyan okuluna alıştıramadık bu yüzden de aylardır sorguluyorum kendimi,sorun nerde ve nerde hata yaptık diye?

hatta eşimin arkadaşı iyi ki alışmamış dedi bu gerekçelerden dolayı.

Rabb im yar ve yardımcımız olsun biz annelerin.sorumluluklarımız çocuklarımız büyüdükçe artıyor.ve bi sorun olduğunda kendimizi sorgulama dönemi zor geçiyor.

Allah razı olsun hocam çocuklarla ve gençlerle ilgili makalelerinizi tekrar tekrar okuyorum ve çok istifade ediyorum.Rabb im razı olsun ebeden.selametle

[muallime]

fatmaeymentalha Üyemizden Alıntı

evet tv olmamasının avantajlarını çok yaşadık.küçük oğlum telagrafik konuşma ve ilk grafik sürecini çok erken atlattı.büyük oğlumun kurduğu cümlelere yeni alışmışken küçük oğlumun konuşmaları bizi hayretler içerisinde bırakıyor.biz sürekli kitap okuyoruz.belli başlı çizgi filmler var Ahmet namaz kılıyor serisini biz bile ezberledik.

bu aşamada eşim bazı hadis i şerifleri ve sözler den bazı nükteleri ezberletiyor.
aslında geleceğini düşünerek olmamış şeylerden elem duymak iyi değil.şimdiyi şu anı güzel geçirmek gerekli çocuklarla.ama tv konusunda kati çizgilerim yok.sadece diğer çocuklara baktığımda bi fark göremiyorum bazen.hatta tv ile yetişen çocuklar kreş dönemini rahat atlatıyor sanki.bazen bunlar bu vesveseler kafamı karıştırıyor.çünkü çok zor onları oyalayacak etkinlikler bulmak.hatta bi arkadaşım sizin gibi anneler yüzünden çocuk etkinlik yapmıyor anaokulunda sıkılıyor aynı şeyleri tekrar yapmaktan.bazıları biz zaten evde annemle etkinlik yapıyoruz neden burda da yapalım ki.annemle etkinliği daha çok seviyorum deyip katılmıyormuş arkadaşlarıyla etkinliklere.

oğlumu sübyan okuluna alıştıramadık bu yüzden de aylardır sorguluyorum kendimi,sorun nerde ve nerde hata yaptık diye?

hatta eşimin arkadaşı iyi ki alışmamış dedi bu gerekçelerden dolayı.

Rabb im yar ve yardımcımız olsun biz annelerin.sorumluluklarımız çocuklarımız büyüdükçe artıyor.ve bi sorun olduğunda kendimizi sorgulama dönemi zor geçiyor.

Allah razı olsun hocam çocuklarla ve gençlerle ilgili makalelerinizi tekrar tekrar okuyorum ve çok istifade ediyorum.Rabb im razı olsun ebeden.selametle

Eğitimcilerin bir sözü var, ''iyi eğitilmiş çocuk ayrılma zamanı (sübyan okulu,ilkokul vs. )geldiğinde sorun çıkarmadan anneden ayrılabilen çocuktur.''

Anaokuluna alışmamış çocukta bir problem olduğu doğrudur.Ya evden kaynaklanıyordur. ya da okuldan ..eğer ben hata yapmıyorum diyorsanız okulla ilgili bir problem de olabilir.Şöyle ki ;anaokulu öğretmenleri çocuğa sevgisizdir.Bağırmıştır.canını yakmıştır.İstemediği şeyleri yemesi için zorluyorlardır.Hatta hiç tahmin etmediğimiz bir sıkıntı olabilir.Tuvaletin yabancı bir tuvalet olması bile çocuğun gitmeme sebebi olabilir.

Bu skıntının ne olduğunu nasıl bulabilirim diyorsan,ondan anaokulu ile ilgili bir masal anlatmasını isteyebilirsin.O masal da oraya neden gitmek istemediğini anlatabilir.Mesaj masalın içinde gizli olabilir.

Anaokuluna alışamama probleminin ,televizyonla ilgili olduğunu sanmıyorum...Vesveselere kulak vermeyin. Eşiniz de size yardımcı olursa üstesinden gelirsiniz inşallah..bazen çok iyi eğitimciler de hatalar yapıyorlar.

Konferans vermeye gelen bir eğitimci şöyle demişti.

''Oğlum bana diyor ki ;anne konferansları bırakta biraz da bizimle ilgilen.''

Psikolog arkadaşımda kendini deli eden yaramaz çocuğuna şöyle bağırıyordu :şimdi bütün psikoloji kurallarını yıkar ,seni bir güzel döverim.

Bizlerde çocuk büyütürken çok hatalar yaptık,ufak tefek hatalar önemli değil ;çocuklarla anneler de büyüyor ,öğreniyor,öğreniyoruz.

aslında geleceğini düşünerek olmamış şeylerden elem duymak iyi değil.şimdiyi şu anı güzel geçirmek gerekli çocuklarla.. (güzel bakış açısı )

[EyMeN&TaLhA]

muallime Üyemizden Alıntı

Eğitimcilerin bir sözü var, ''iyi eğitilmiş çocuk ayrılma zamanı (sübyan okulu,ilkokul vs. )geldiğinde sorun çıkarmadan anneden ayrılabilen çocuktur.''

Anaokuluna alışmamış çocukta bir problem olduğu doğrudur.Ya evden kaynaklanıyordur. ya da okuldan ..eğer ben hata yapmıyorum diyorsanız okulla ilgili bir problem de olabilir.Şöyle ki ;anaokulu öğretmenleri çocuğa sevgisizdir.Bağırmıştır.canını yakmıştır.İstemediği şeyleri yemesi için zorluyorlardır.Hatta hiç tahmin etmediğimiz bir sıkıntı olabilir.Tuvaletin yabancı bir tuvalet olması bile çocuğun gitmeme sebebi olabilir.

Bu skıntının ne olduğunu nasıl bulabilirim diyorsan,ondan anaokulu ile ilgili bir masal anlatmasını isteyebilirsin.O masal da oraya neden gitmek istemediğini anlatabilir.Mesaj masalın içinde gizli olabilir.

Anaokuluna alışamama probleminin ,televizyonla ilgili olduğunu sanmıyorum...Vesveselere kulak vermeyin. Eşiniz de size yardımcı olursa üstesinden gelirsiniz inşallah..bazen çok iyi eğitimciler de hatalar yapıyorlar.

Konferans vermeye gelen bir eğitimci şöyle demişti.

''Oğlum bana diyor ki ;anne konferansları bırakta biraz da bizimle ilgilen.''

Psikolog arkadaşımda kendini deli eden yaramaz çocuğuna şöyle bağırıyordu :şimdi bütün psikoloji kurallarını yıkar ,seni bir güzel döverim.

Bizlerde çocuk büyütürken çok hatalar yaptık,ufak tefek hatalar önemli değil ;çocuklarla anneler de büyüyor ,öğreniyor,öğreniyoruz.

aslında geleceğini düşünerek olmamış şeylerden elem duymak iyi değil.şimdiyi şu anı güzel geçirmek gerekli çocuklarla.. (güzel bakış açısı )

bizim sorunumuz belliydi aslında hocamızın tecrübesiz olmasından dolayı sınıf hakimiyetini sağlamak için yüksek sesle konuşması...

evet çocuklar bize çok şey öğretiyor hocam..

ama benim anlamadığım ve sorunu kendimizde aramamızı sağlayan şey o sınıftaki 11 çocuk durumdan memnunken bizim oğlumuzun gitmek istememesi olmuştu...