Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Kadın Mahrem Konular

Konu Kimliği: Konu Sahibi Belgin,Açılış Tarihi:  02 Mayıs 2008 (07:54), Konuya Son Cevap : 09 Ocak 2009 (03:23). Konuya 2 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 02 Mayıs 2008, 07:54   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Adet Günlerinde Değişme (Intikal)

Adet Günlerinde Değişme (Intikal)

Âdet günlerindeki değişme, yani "intikal", âdet meseleşinin en önemli noktasıni
oluştuiur. Dolayısı ile bu konuda özellikle kadınların çok dikkatli olması gerektir.


Bazı kadınların âdet günleri düzenlidir. Her ayın belli gününde başlar ve belli gün
kadar sürer. Böyle olan kadınlar için âdet hesapları konusunda bir zorluk yoktur. Böyle bir
kadına, âdeti belli, anlamında "mu'tâde" denir.

Ancak yaş ve sağlık durumundaki değişmeler, iklim şartları ve doğum gibi bazı olaylar yüzünden çoğu kadınların âdet
günlerinde oynama, artma, ya da eksilme olabilir. Bu olaya "intikal" denir.

Düzenli âdeti olan, meselâ her ayın belli gününden başlamak üzere belli gün âdet gören bir kadın, arada bir
her nasılsa, yine âdet gününden başlamak üzere on günü aşkınken görse, âdetine itibar
eder, sadece on günü aşan günlerde değil, âdet günlerini aşanlarda da temiz sayılır. Kan
geldiği için terkettiği ibâdetlerini kaza eder.

Düzenli âdetin değişmesi (intikal), âdet gördüğü gün sayısında olabileceği gibi, başlama zamanında da olabilir. Buna göre değişmede
(intikalde) su ihtimaller söz konusu olur.

Âdetin zıddına gelen kan, on günü ya aşar veya aşmaz.

Aşması halinde kan gördüğü bu on günü aşkın günler içerisinde önceki
düzenli âdetinin günlerine rastlayan en az bir âdet ölçüsü (nisab), yani üç gün bulunur ya da
bulunmaz.

Bulunması halinde, bu bulunan günler âdet günlerine ya eşittir veya
değildir.

Âdetin zıddına gelen bu kan on günü geçmemesi halinde de ya tam on gün
olur ya da daha az olur.

Söz konusu kan on günü aşar ve içerisinde önceki düzenli
âdetinin bulunması gereken günlerden en az bir âdet ölçüsü (nisab), yani üç tam gün kadarı
bulunmazsa âdet, zaman olarak değişmiştir ancak sayı aynıdır.

Açıklaması: Adeti her (dinî) ayın ilk gününden başlamak üzere beş gün olan bir kadın, ayın âdet görmesi
gereken bu ilk beş gününde, ya da baştan üçünde temiz kalsa, sonra onbir gün kan görse, bu
durumda bu onbir günün içerisinde ilk ihtimale göre âdetinden hiç bulunmamış ikinci ihtimale
göre de sadece iki gün bulunmuştur. Dolayısı ile bu kadının âdeti, kan gördüğü günden
başlamak üzere beş gündür, çünkü kan on günü aşmıştır, bu yüzden sayı olarak âdetine
döner. Yani âdeti sayı bakımından değil de, zaman bakımından değişmiş (intikal etmiş) olur.
Çünkü önceki âdet günleri temiz geçmiş, hattâ öncelerinde de kan görülmemiştir. Dolayısı ile
âdet kabul edilmesi mümkün değildir.

On günü aşan bu kan içerisinde, önceki âdet günlerinin en az bir âdet ölçüsü (nisabi), yani üç gün bulunursa, sadece bu üç gün âdettir, geri
kalan hastalık kanıdır.

Önceki âdet günlerinin tamamı bu on günü aşan kan içerisinde bulunursa, bu durumda âdet; gün sayısı olarak da zaman olarak da değişmemiş, nerede ise ve ne kadarsa öyle kalmış ve o miktardan fazlası hastalık kanı olmuş demektir.


Açıklaması: Âdeti her (dinî) ayın ilk gününden başlamak üzere beş gün olan bir
kadın, bir defasında henüz ayın biri olmadan beş gün kan görse, kan devam edip âdet
günleri olan ayın ilk beş gününde de görüldükten sonra, fazladan da bir gün kan görse, toplam
onbir gün eder. Esas âdet günleri de onların içerisindedir. Bu durumda önceki âdet günleri olan
ayın ilk beş gününde gördüğü kan âdet kanı, önceden beş ve sonradan bir gün gördüğü kan
ise hastalık kanıdır.

Yine bu on günü aşan kan içerisine önceki düzenli âdetinden bir
âdetin en az ölçüsü rastlasa ve fakat bu rastlayan günler önceki âdet günlerine eşit olmasa,
öncekinden az da olsa âdet bu ikinci sayıya geçmiş ve o, âdetin sayısı olmuştur:


Açıklaması: Âdet günleri ayın ilk beş günü olan bu kadın, ayın ilk iki gününde temiz
kalsa, arkasından onbir gün kan görse, kan gördüğü günlerin ilk üçü, önceki âdetine
rastladığı ve en az âdet ölçüsünü doldurduğu için âdeti sayılır. Bu durumda âdeti sayı olarak
değişmiş zaman olarak değişmemiş ve beş günden üç güne intikal etmiş olur. Geri kalan sekiz
gün ise hastalık kanıdır.

Kan gördüğü günlerin sayısı on günü geçmedikçe, düzenli âdeti kaç gün olursa olsun, hepsi âdettir.

Ancak bu kurala, arkasından tam bir temizlik süresi geçirirse, kaydını eklemek gerekir. Bir tam temizlik, yani onbeş gün geçmeden tekrar
kan görürse yine âdetine döner fazlasını hastalık kanı sayar. Çünkü aralarında bir tam temizlik bulunmayan kan sürekli akmış sayılır.

Açıklaması: Âdet günleri ayın ilk beş günü olan örneğimizdeki kadın, ayın ilk günü kan görse, fakat kan beş gün değil, altı gün
sürse altıncısıda âdet kanıdır. Aynı kadın ondört gün temiz kaldıktan sonra tekrar kan görse bu defa ilk âdetine döner ve o altıncı günü âdet değil, hastalık kanı sayar, ibâdetlerini kaza eder. Çünkü normal temizliğin en azı onbeş gündür.

Âdet bir seferle yerleşmiş ve sabitleşmiş olur.

Meselâ ilk defa âdet gören bir kız ilk âdetinde altı gün kan görse arkasından yirmidört gün temiz kalsa âdeti böylece yerleşmiş olur. Dolayısı ile sonraki aylar bir hastalık yüzünden kendisinden sürekli kan gelecek olsa âdetini ve temizlik günlerini önceden sabitleşen bu sayılara göre hesaplar.

Âdetin değişmesi, yani düzgün bir âdetin, sayıca ya da zamanca başka bir düzgün âdete dönüşmesi (intikal), peşpeşe iki âdetin aynı ölçüde
ve önceki âdete zit olarak gelmesiyle olur.

Bu son iki maddeyi daha iyi anlayabilmek için şöylece örneklendirebiliriz:

Düzenli âdeti meselâ altı gün olan bir kadın, bir ay yedi
gün âdet görse bu yedinci gün hayız olmuş olur, ancak bir sonraki ayda da yedi gün âdet
görmedikçe düzenli âdeti yedi güne çıkmış olmaz. Bu sözü edilen yedinci gün hayız olmuş
olduktan sonra düzenli olup olmaması ne değiştirir? gibi bir soru akla gelebilir. Bunların farkı
su örnekle anlaşılabilir: Düzenli âdeti meselâ altı gün olan bir kadın bir ay yedi gün, onun
arkasındaki ay ise onbir gün âdet görse, iki ay peşpeşe aynı sayıda âdet görmediği için
düzenli âdeti yine altıdır ve ikinci ayda on günü aşacak gekilde kan gördüğüne göre, yedi
günden fazlası değil altı günden fazlası, yani beş günü hastalık kanıdır: Fakat iki ay
peşpeşe yedi gün sürmesi, düzgün âdetin yedi güne intikal ettiğini gösterir. Ondan sonraki ay,
kanın onbir gün gelmesi halinde, beş değil de sadece dört günün âdet olmadığı anlaşılır.
Ama sabit ve düzgün bir âdeti olmayan kadından gelen kan, önceki âdeti kaç gün olursa
olsun, on günü geçmedikçe âdet sayılır. Meselâ bir ay altı, bir ay yedi, bir ay sekiz, bir ay
dokuz, bir ay on gün âdet görse bunların hepsi âdettir: Ertesi ay onbir gün kan görse, on günü
âdet bir günü hastalık kanı olmuş olur.

Kısaca âdet bir defa ile sabit ve yerleşmiş, iki defa ile değişmiş yani intikal etmiş olur.

Kanın Kesilmesi Durumu

Âdetin hakikaten ya da hükmen sona ermesi durumuna kanın kesilmesi adı verilir. Hakikaten sona
ermesi kanın artık akmamasıyla, hükmen sona ermesi de âdette on günü Lohusalıkta da
kırk günü geçmeşiyle olur. Yani en çok sınırı geçince kan kesilmese de kesildiğine
hükmedilir. Bu yüzden bu her iki duruma da "kanın kesilmesi" tabirini kullanacağız.


Kanın kesilmesi, yani âdetin hakikaten yada hükmen sona ermesiyle, kadınla,
yıkanmadan bile cinsel ilişkide bulunmak caiz olur. Ancak cinsel ilişkiyi yıkanmasından
sonraya ertelemek müstehap (dinen güzel)'dir.

Kan kesildiği anda içinde bulunduğu farz namazın vaktinden bir başlangıç tekbiri alacak, yani "Allah" diyecek kadar zaman
kalmışsa o namazı kaza etmesi gerekir.

Meselâ Ramazan'da şafak sökmeden biraz önce kan kesilecek olsa: O geceki yatsı namazını kaza eder, o günün orucunu ise edâ
(vaktinde) olarak tutar.

Bütün bu konularda zamanın sonuna itibar edilir. Meselâ,
vaktin son anında temizse o vaktin ibâdetini kaza edecek, değilse etmeyecektir.

Bu maddeye göre; vaktin sonunda bir başlangıç tekbiri alacak kadar süre kalmışken ergin olan
çocuk ve müslüman olan kâfir o vaktin namazını kaza eder. Kendine gelen deli, ikameye
niyyet eden yolcu ve yolculuğa niyyet eden mukim (yolcu olmayan) için de durum aynıdır.


Vaktin sonunda delirse ya da kadın âdet görse o vaktin farzı üzerlerinden düşer.


Düzgün âdeti olan bir kadından kan, en çok süresinden önce ve fakat düzgün âdeti
sona erdikten sonra kesilse, yıkanma, ya da o mümkün değilse teyemmüm alma süresi de
âdetinden sayılır ve yıkanmadan âdeti bitmiş ve temiz olmuş olmaz, kendisi ile cinsel ilişkide
bulunulamaz.

Buna göre; bu durumdaki kadın, ancak yıkanabilecek ya da onun
yerine teyemmüm alabilecek bir süre ile beraber bir başlangıçtekbiri de alabilecek kadar bir
zamanına yetiştigi vaktin namazını kaza eder.

Bu durumdaki kadın yahudî ya da
hiristiyan (yani kitabiyye) ise yıkanmadan da müslüman kocası kendisiyle cinsel ilişkide
bulunabilir. Çünkü o yıkanma ile mükellef değildir.

Yıkanabilecek zaman içerisinde; su alıp gözden uzak bir yere çekilmek ve elbiselerini çıkarmak da hesaba katılır.

Âdeti bu şekilde sona eren bir kadın yıkanmadıkça ya da o mümkün değilse teyemmüm alıp
namaz kılmadıkça, tam bir namaz vakti geçmeden kocası kendisiyle cinsel ilişkide
bulunamaz. Ama yıkanırsa, ya da teyemmüm edecek bir durumda olur da teyemmüm alıp
onunla bir namaz kılarsa hemen cinsel ilişkide bulunabilirler.

Bu maddeye göre; güneş doğmadan çok az yani yıkanmadıkça ve başlangıç tekbirine yetmeyecek kadar bir süre
önce kan kesilse, yıkanmadan ya da imkân yoksa teyemmüm almadan ikindinin vakti
girinceye kadar kocası kendisi ile cinsel ilişkide bulunamaz. Yatsıdan az önce kesilmesi
halinde de aynı şartlarla sabahın vakti girinceye kadar cinsel ilişkide bulunamazlar.


Ancak âdetin ya da lohusalığın en çok süresi, yani âdette on gün, lohusalıkta kırk
gün dolmuş ise hiçbir şey gerekmeden cinsel ilişkide bulunabilirler. Kırkinci maddede anlatılan
duium, budur.

Düzenli âdeti olan da âdeti dolmadan, fakat üç gün tamamlandıktan
sonra kanın kesilmesi halinde, yıkanır ibâdetlerini edâ eder, ancak düzenli âdet günleri
tamamlanıncaya kadar ihtiyaten cinsel ilişkide bulunmaz.

Meselâ: Düzenli âdeti on gün iken kan üç gün geldikten sonra kesilse kalan yedi gününde ibâdetlerini edâ eder; ancak
ihtiyaten cinsel ilişkide bulunmaz. Çünkü âdet günleri içerisinde kanın tekrar gelmesi kuvvetle
muhtemeldir.

Lohusada da, düzenli bir âdeti olması, meselâ bir doğumunda kırk gün
kan görmüş olması halinde durum aynıdır. Yani sonraki doğumda eğer otuzuncu gün kan
kesilirse yıkanır, ibâdetlerini edâ eder ve fakat kırk gün dolmadan ihtiyaten cinsel ilişkide
bulunmaz. Ama böyle bir âdeti yoksa, lohusalığın en azı olmayacağı için, kan kesilip
yıkanınca cinsel ilişkide bulunabilir.

Kadın -ister yeni başlayan, isterse düzgün âdetli olsun- âdet olabilmesi mümkün olan zamanlarda her kan gördüğünde namazını bırakır ve üç
günden önce kanın her kesildiğinde de namazını kılar. Ancak tekrar kan gelme ihtimalınıdüşünerek vaktin sonunu bekler.

Meselâ iki gün kan gördükten sonra bir yatsı vakti girmisken kan kesilse bekler, sahurun bitimine bir süre kalıncaya kadar kan
görmezse sadece abdest alırve namazını kılar. Çünkü üç günü doldurmayan o kan âdet
kanı sayılmaz. Sonunda bırakacağı süre ise normal yıkanıp bir namaz kılabileceği kadar
süredir. Bu durumda namaz için vaktin sonunu beklemek farzdır. Ama üç gün dolduktan ve
fakat âdeti tamamlanmadan önce kanın kesilmesi ve yıkanması duiumunda ise namaz için
vaktin sonunu beklemek farz değil, müstehap (hoş görülen olur) (38. md. bak).

Kanın kesilmesi dunimu lohusalıkta da her konuda aynen âdette olduğu gibidir. Ancak Lohusa,
geçen günlerin azına çoğuna bakmadan kanın her kesildiğinde yıkanır. Bu farzdır. Çünkü
lohusalığın en az sınırı yoktur.

Kanın Sürekli Akması Durumu

a) Düzgün Âdetlide (Mu'tâde'de):

Kanın sürekli akması yani, en çok süresi olan on günü
geçmesi duiumu, düzgün âdetlide olursa, temizliği ve âdeti, her hükürnde, önceden olduğu
gibidir. Ancak temizliği altı aydan fazla idiyse bu durumda altı aydan biraz az olarak
hesaplanır.

Meselâ:

a) Her ayın ilk altı gününde âdetli kalan, yirmidört
gününü temiz geçiren,

b) On gün âdetli 179 gün, yani altı aydan biraz da olsa az temiz
geçiren,

c) On gün âdetli, bir yıl temiz geçiren üç kadın düşünelim.

Bunlardan
kanın kesintisiz akması durumunda; birincisi âdeti olduğu üzere her ayın ilk altı günü
kendisini âdetli sayar, altı gün dolunca yıkanır, kalan yirmidört günü temiz gibi davranır.
Ikincisi de yine aynen kendi âdetini uygular. Üçüncüsü ise on gün âdetli ve altı aydan bir anlık
az bir süre temiz olarak davranır. Ta ki, böylece hamilelik temizliği ile âdet temizliği birbirniden
ayrılmış olsun. Çünkü hamileligin en az süresi altı aydır.

Bu durumda âdet on gün,
temizlik ise iki ay olarak hesaplanır diyenler de vardır, ama dayanagi güçlü olan yukarıda
söylenendir.

b) Ilk Âdet Görende (Mübtedie'de):

Kanın sürekli akması durumu âdeti yeni başlayanda olursa dört ihtimal düşünülebilir:

a) Kan, ergin olur olmaz akmaya başlamış ve devam etmiş olabilir.

b) Norrnal bir kan ve nomial bir temizlik gördükten sonra sürekli gelmiş olabilir,

c) Anormal bir kan ve anormal bir temizlik gördükten sonra sürekli gelmiş olabilir,

d) Normal bir kan ve anormal bir temizlik gördükten sonra sürekli gelmiş olabilir. Yeni başlayanda (mübtedie) bir başka ihtimal
düşünülemez.

a) Ergin olur olmaz sürekli kan görenin âdeti, devamlı kanın başlangıcından itibaren on gün, temizliği ise yirmi gündür. Kan devam ettiği sürece hesabı böylece yerleşmiş olur. Lohusalığı ise kırk gündür. Arkasından yirmi gün temiz sayılır. Çünkü lohusalığın hemen arkasından âdet kanı gelrriez. Onun arkasından da on gün âdet sayılır ve bu şekilde devam eder.

b) Yeni başlayan normal bir kan normal bir temizlik gördükten sonra sürekli kan görmesi halinde, düzgün âdetli (mu'tâde) olmuş olur ki, onun
hükmü daha önce geçti.

Meselâ; ergin olabilecek yaşa gelmiş bir kız beş gün kan,
arkasından da kırk gün temizlik gördükten sonra kan sürekli akmaya başlasa âdeti böylece
yerlesir. Bu durumda sürekli kanın ilk beş günü âdeti, onu izleyen kırk günü ise temizliği olmuş
olur ve kan sümükçe bu da böylece devam eder.

c) Anormal bir kan ve anormal
bir temizlik gördükten sonra sürekli kan gören, ilk kan gördüğü andan itibaren sürekli kan
görmüş sayılır. Çünkü iki kan arasındaki eksik yani, onbeş günden az olan temizlik de, kanın
sürmesi hükmündedir. Yani sürekli kanın ilk on günü -temizlik eksik olduğundan hükmen
sürekli de olsa- âdeti, onu izleyen yirmi gün de temizliği olmuş olur ve hesabı böylece yerlesir.


d) Normal bir kan ve anormal bir temizlikten sonra sürekli kan görenin âdetinde,
gördüğü temizlige değil de normal kana itibar edilir.

Meselâ; beş gün kan, arkasından
ondört gün temizlik gördükten sonra sürekli kan gelse, âdeti beş, temizliği ise ayın geri kalani,
yani yirmibeş gün olur. Dolayısı ile temizliği sürekli kan gelmeye başladıktan sonra onbir gün
daha sürer ki, yirmibeş gün doldurulmus olsun.

KADINLARLA ILGİLİ KANIN VE
TEMİZLİĞİN ÇESİTLERİ

a)Kan ve Çeşitleri Kadınlara özgü üç türlü kan vardır:


1. Âdet kanı (hayız),

2. Lohusalık kanı (nifas),

3. Hastalık kanı (istihaza).

Bunların herbiri kendi başlığı altında detaylıca incelenecektir.


Dübürden gelen kan bu üç kanın dışında bir kandır. Dolayısı ile âdet kanı da
değildir. Bu durumda cinsel ilişkide bulunmalarında sakınca yoksa da bulunmamaları ve kan
kesildiğinde kadının yıkanması (tibben) güzeldir (Müstehap).

Dokuz yaşını doldurmamış kız çocuklarından ve hamilelerden gelen kan da âdet kanı değil, hastalık
kanıdır. Birincisini hastalık (istihaza) kanından ayınp "fesat kanı" diyenler de vardır, ama
doğru olan hastalık (istihaza) kanı olmasıdır.

Hünsa'dan (hem erkek hem kadın alâmetleri taşıyan, erdisi, erselik) kan gelmesi halinde, ersuyunun (meninin) da gelip
gelmediğine bakılir; geliyorsa, kana değil er suyuna itibar edilir ve erkek sayılır. Kan da,
sıradan bir hastalık kanı olmuş olur. Çünkü kanın başka kanlarla karısınıası ihtimalı vardır
ama ersuyunun başka şeyle karışma ihtimalı yoktur.

Âdette üç günden az ve on günden fazla, lohusalıkta ise kırk günden fazla olmayan ve her iki ucunda hükmen de olsa
başka kan bulunmayan kan, normal (sahih) kandır.

Çünkü üç gün âdetin en azı, on gün en çoğu, kırk gün ise lohusalığın (nifasin) en çoğudur. Kanın bu sınırları içerisinde
kalması, gerçekten olabileceği gibi hükmen de olabilir. Meselâ âdette üç ilâ on gün arası
gelen kan gerçek anlamda normal kandır. On günü aşan kan ise aslında sınırı astığı için
anormal (fasit) kandır, ancak ilk on günü hükmen (sahih) kanıdır.

Kanın iki ucunda başka kan bulunması:

a) Ya uçlarından birinde,

b) Ya da her ikisinde kan bulunan bir temizlik bulunmasıyla olur.

Birinciye örnek: Ilk âdet gören (mübtedie), bir
gün kan, ondört gün temizlik ve tekrar bir gün kan görse, bütün bunların ilk on günü âdeti
sayılır ve birinci ucunda, yani başlangıcında kan bulunduğu için bu anormal bir kandır.
Ikinciye örnek: Düzgün âdetli (Mu'tâde), âdetinden önce bir kan görse, sonra on gün temizlik
ve bir gün kan görse bu temiz geçen on günün -eğer eski âdeti günlerine rastlıyorsa- hepsi,
rastlamiyorsa rastladığıkadarı âdettir.

Kadından gelen ve normal (sahih) kanın bir önceki maddede belirlenen özelliklerini taşımayan kan anormal (fasit) kandır.

Anormal (fasit) kan, aynı zamanda hastalık kanı, yani istihaze olmuş olacağından, çeşitlerinin neler
olduğunu kendi başlığı altında görecegiz.

Temizlik ve Çeşitleri

Genel (mutlak) anlamda temizlik, kadının âdetli ve lohusa olmaması halıdır.

Normal (sahih) temizlik; onbeş günden az olmayan, kendisine kan karısınıayan ve iki normal kan arasında
bulunan temizliktir.

Meselâ; ilk âdet gören, onbir gün kan ve onbeş gün temizlik görse,
sonra kanı sürekli akmaya başlasa, bu ilk gördüğü kan, on günü astığı için anormal (fasit) bir
kandır. Temizlik ise görünüşü bakımından normal (sahih) bir temizliktir. Çünkü onbeş gün hiç
kan görülmemiştir. Fakat manası bakımından ise anormal (fasit) bir temizliktir. Çünkü kanın
onbirinci günü âdetten sayılmayacağından temizlige karısınıistir ve hüküm bakımından
temizliktendir:

Normal temizliğin iki normal kan arasında bulunması; iki hastalık kanı
arasında, veya bir lohusalık ve bir hastalık kanı arasında veya tek bir lohusalığın iki ucu
arasında bulunmamasıyla olur.

Anormal (fasit) temizlik ise belirtilen niteliklerde normal
temizlik gibi olmayan ve Lohusalıkta kırk günden önce arada bulunan temizliktir. Bu durumda
başta ve sonda bulunan kanın az ya da çok olması hükmü değiştirmez.

Bu söylediğimiz Imam Ebu Hanife'nin görüşüdür. Imam Muhammed ve Imam Ebu Yusuf ise:
Lohusalıkta arada bulunan temizlik, onbeş gün ya da daha fazla ise ve ondan sonra gelen
kanın, me'sela en az üç gün olmakla âdet kanı olması mümkün ise, bu temizlikten önce
gelen kanın Lohusalık, sonra gelen kanın Lohusalık, sonra gelen kanın ise âdet kanı
olduğu görüşündedirler.

Tam temizlik: ister normal (sahih), isterse anormal (fasit) olsun,
onbeş gün ve daha fazla süren temizliktir.

Eksik temizlik, onbeş günden az olan
temizliktir ve anormal temizlik cinsindendir. Dolayısı ile sürüp giden kan gibidir. Iki, kan
arasını. kanlar ister az ister çok olsun, açmis sayılmaz.

Meselâ: Ilk âdet gören; bir gün kan, ondört gün temizlik ve tekrar bir gün kan görse ilk on günü âdet sayılır. Düzgün âdetli,
âdetinden önce bir gün kan, on gün temizlik ve tekrar bir gün kan görse, temiz geçen bu on
gün, eğer âdeti o kadarsa âdet sayılır. Âdeti o kadar değilse çakistigi kadarı âdet sayılır.


Lohusalıkta da durum aynıdır. Yani doğum yapsa ve kan kesilse, kırkinci gün tekrar
aksa, temiz geçen otuz dokuz gün devam etmiş hükmündedir.

Temizliğin en çoğunun sınırı yoktur. Ömür boyu devam edebilir. Ancak kanın sürekli akması halinde bir âdet
belirleme ihtiyacı duyulması durumu hariçtir.
__________________
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Belgin 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Ben Sana Gül Diyemem Hz.Muhammed(s.a.v) Belgin 0 2341 29 Eylül 2009 09:25
Bir evliyayı vesile ederek dua edilirmi? Soru Cevap Arşivi Kara Kartal 21 10032 24 Eylül 2009 09:38
Mahşerde âzâlarımızın konuşması Soru Cevap Arşivi KuM TaNeSi 1 2536 17 Eylül 2009 15:06
Zekâtını vermeyenlere ibrettir Sâlebe'nin servet... Zekat-İnfak dua dilencisi 1 2203 17 Eylül 2009 09:56
Yaşlı kadınların tesettürü... Tesettür Konuları Belgin 0 2544 07 Eylül 2009 08:26

Alt 02 Mayıs 2008, 08:09   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Belgin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Belgin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 7
Üyelik T.: 14Haziran 2007
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:43
Mesaj: 1.277
Konular: 640
Beğenildi:16
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Adet Günlerinde Değişme (Intikal)

Adet sancıları sosyal hayatı etkiliyor
Bayanların büyük bir kısmı adet dönemlerini ağrılı geçiriyorlar. 'Dismenore' adet kanaması süresince ağrı hissedilmesi durumu olarak tanımlanıyor.
Sancılı adet görme aslında normal adet görme mekanizmasının önemli bir parçası olan rahim kasılmalarının kadın tarafından ağrı şeklinde hissedilmesidir. Bu rahim kasılmalarının amacı rahim iç tabakasının atılarak yenilenmesi esnasında oluşan kanama miktarını en az seviyede tutmaktır.

Adet sancısı genellikle adet başlamadan 1 gün önce başlıyor, âdetin ilk gününde oldukça şiddetlenerek en çok 2–3 gün boyunca devam ediyor. Adet sancısına bulantı, baş ağrısı, kabızlık veya ishal şikâyetleri de eşlik edebiliyor.


***
Adet sancıları;

* Genellikle buluğ çağında ortaya çıkarak, ilerleyen yaşla birlikte veya gebelikten sonra hafifleme eğilimi gösteren adet sancıları (Primer Dismenore)
* Başka bir rahatsızlıktan dolayı ortaya çıkan adet sancısı (Seconder Dismenore) olmak üzere ikiye ayrılıyor.


Altta yatan herhangi bir organik yani yapısal sebep olmaksızın ortaya çıkan adet sancılarında, tedavi ağrı kesicilerle yapılıyor. Ağrı kesicilerin faydasının görülmediği durumlarda doğum kontrol hapları kullanılıyor. Doğum kontrol ilaçları ile olumlu sonuçlar alındığını söyleyen Dr. Figen Köseoğlu bu ilaçların uzman kontrolünde alınması gerektiğini de sözlerine ekliyor.

Seconder Dismenore ise, genellikle üreme organlarını içine alan bir hastalığın göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Endometriozis (Rahim içinde bulunması gereken rahim iç tabakasının yumurtalıklar üzerinde veya karın iç zarı üzerinde bulunması),rahim ağzında darlık, rahim tümörleri, rahim ve komşu organların iltihabi hastalıkları, rahim iç tabakasında enfeksiyon, yapışıklık, yumurtalık kistleri gibi diğer bazı hastalıklar adet sancısına sebep oluyor. Bu hastalıklara ise jinekolojik muayene ile teşhis konulabiliyor. Bu yüzden adet sancıları çok şiddetli ise ve genel iyilik halini etkilemeye başlamışsa, iş gücü kaybına neden oluyorsa mutlaka bir doktora başvurulması gerekiyor.



Adet sancıları alınacak bazı basit önlemler ile azalabiliyor. Örneğin adet kanaması öncesinde ve esnasında kahve, çay, kola gibi kafein içeren gıdalardan uzak durulması ağrıyı azaltabiliyor. Uzun süre ayakta durmaktan kaçınmak, karın bölgesine masaj yapmak, sıcak uygulamak adet sancısı sonucu ortaya çıkan şikâyetlerde azalma sağlıyor.
Dr. Figen Köseoğlu
__________________
Her insan hata eder. Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.
Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.

Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Ocak 2009, 03:23   Mesaj No:3
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Şuara isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 686
Üyelik T.: 27 Aralık 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 90
Konular: 52
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Adet günlerinin değişmesi

Kadınların adet günleri değişir mi, hep aynı düzende mi devam eder?
Adet günlerinin düzeni değişebilir İki ay aynı şekilde değişiklik olursa adet günleri değişmiş demektir Mesela sekiz gün adet gören bir kadın ayda dört gün adet görmeye başlar ve bu iki ay bu şekilde olursa adet günü değişmiş demektir
Adet günü bir defa ile değişir iki defa ile yerleşir Kan kesilince hemen yıkanır ve namaza başlar ama ihtiyaten cinsel ilişkiye girmez Eğer sekiz gün içinde yeniden kan gelirse kanın kesilmediği ve adetin devam ettiği anlaşılır
__________________________
Hayızın sona ermesi için kesilmesi esastır
10 günden fazla olan adet günleri özür sayılır İki adet halinin arasında 15 gün geçmişse ondan sonra gelen kan hayız kanı olarak değerlendirilir Kadınlar adet hallerine çok dikkat etmelidirler Çünkü bu haller, onların birçok din görevleri ile ilgilidir Bu konu ile ilgili başlıca meseleler şunlardır:
Kadınlar en az dokuz yaşlarında buluğ çağına erer ve adet görmeye başlarlar Elli veya elli beş yaşlarında da "Sinn-i İyas" denilen adet görmeme devresine girerler Bu yaştan daha önce adetten kesilen kadınlar da vardır
Adet müddetinin en azı üç gündür (yetmiş iki saattir) En çoğu da on gün, (iki yüz kırk saat) Bu iki zaman arasında görülecek kanlar, adet kanı sayılır Bu zaman içinde devamlı olarak kanın gelmesi gerekmez, ara sıra kesilebilir Örnek: Bir kadın üç gün kan gördükten sonra iki gün kanı kesilse ve arkasından üç gün daha devam etse, bu sekiz günün hepsi adet gününü teşkil etmiş olur
İki adet arasındaki temizlik haline Tuhr (Temizlik) hali denir Bunun müddeti on beş günden az olamaz Fakat bundan çok olabilir Tuhr hali aylarca ve senelerce devam edebilir Böyle temizlik hali devam eden kadına Münteddetü't-Tuhr (Temizliği devamlı) denir
Bazı kadınların adet günleri, sayılan belli günlerdir Örnek: Her ay beş veya yedi veya dokuz gün adet görürler Böyle bir kadına "Mu'tade" denir Bir adet, bir kez meydana geldiği üzre kararlaşmış olabilir Şöyle ki: Henüz adet görmeye başlayan bir kız, ilk kez sekiz gün kan görse, sonra yirmi iki gün temiz olsa, bu şekilde adeti kararlaşmış olur Ondan sonra devamlı olarak kendisinden bir hastalık sebebiyle kan gelecek olsa, onun hem adet günleri, hem de temizlik günleri her ay o şekilde hesab edilir
Bazı kadınlarda adet günleri değişik olur Şöyle ki: Bir ay beş gün diğer ay altı gün adet görebilirler Bu durumda ihtiyatlı hareket etmek gerekir Böyle bir kadın, altıncı gün oldu mu yıkanır, namazlarını kılar ve eğer ramazansa orucunu tutar; çünkü bu altıncı gündeki kanın illet (istihaze) kanı olması muhtemeldir Fakat bu altıncı gün çıkmadıkça, cinsî münasebette bulunamaz, boşanmışsa iddeti dolmuş sayılmaz Çünkü bu altıncı günün kanı, hayız kanı olmak ihtimali vardır
Bir adetin değişmiş olması için, ona aykırı iki adet hali görülmelidir Örnek: Her ay beş gün adet gören bir kadın, sonra iki kez dört gün veya iki kez altıgün kan görse, onun adeti beş günden dört güne veya altı güne geçmiş olur
Sonuç: Adet, bir defa ile yerleşir, iki defa ile değişebilir Bununla beraber İmam Ebû Yusuf'a göre, adet bir defa ile değişmiş sayılabilir Buna yeni adetin eskisini bozup onun yerini alması anlamında "Fesh-î adet" de denilmektedir
Belli günler devam eden bir adete aykırı olupda on günden fazla devam etmeyen kanlar, adet kanı sayılır Bu halde adet değişmiş olur Örnek: Her ay yedi gün kan gören bir kadın, sonra on gün kan görse, hepsi hayız kanı sayılır Bu halde adeti yedi günden on güne geçmiş olur Fakat belli günlerden sonra gelen kan, belli günlerle toplandığı zaman on günden fazla olursa, yedi günden ziyade olan kanlar hayız kanı sayılmaz, İstihaze (illet) kanı olur Şöyle ki: Böyle yedi gün kan gören bir kadın sonradan on bir veya on iki gün kan görmeye başlarsa, bunun adet edinilmiş yedi günlüğü hayız kanı olur Sonraki dört veya beş günü istihaze (illet) kanı olur
Yine: Her ay başından itibaren beş gün adet görmekte olduğu farz edilen bir kadın, bu adeti üzere kan gördüğü gibi, bundan iki gün veya üç gün veya beş gün önce de kan görmüş olsa, bunların hepsi adet sayılır; çünkü adet sayısı on günü geçmemiştir Fakat kan görme günlerinin tümü bu şekilde on günden fazla olursa, yalnız adeti olan o beş günde gördüğü kan hayız kanı sayılır, adet edindiği günlerden fazla olan bütün kanlar istihaze (illet) kanı sayılır
Adet görmekte olan bir kadından bir hastalık sebebi ile devamlı olarak kan gelecek olsa, onun hayız ve temizlik hallerindeki belli günlerine göre hüküm verilir Örnek: Her ay başından itibaren on gün kan gören bir kadın, ondan sonra yirmi gün veya altı aydan noksan olmak üzere şu kadar ay ve gün temizlik üzere olsa, onun adeti böyle kararlaşmış olur Sonra böyle bir kadından devamlı olarak kan gelse, yine eski şekli üzere her ayın ilk on günü hayız, diğer yirmi günü veya şu kadar ay ile günü de temizlik hali sayılır Fakat temizlik müddeti tam altı ay veya daha ziyade bulunmuş olursa, temizlik müddeti altı aydan bir saat noksan kabul edilir ki, bu müddet, gebelik halinin en az zamanıdır
Yine: Yeni hayız görmeye başlayan bir kızın adeti kararlaşmaksızın kanı akıp devam etse, her aydan on günü adetine sayılmış olur Diğer yirmi günü de temizlik müddeti kabul edilir
Bir hastalık veya önemsememe neticesi adet günlerini unutmuş olan bir kadına "Mütehayyire" denir Böyle bir kadının gördüğü akıntı kesilmeyecek olsa, onun adeti hakkında kuvvetli olan görüşü ile işlem yapar Kuvveti fazla olan bir görüşe sahib değilse, ihtiyat olan yolu benimser Boşanmış ise, iddeti için on gün, temizlik müddeti de altı aydan bir saat noksan olmak üzere takdir edilir Diğer bir görüşe göre: Temizlik müddeti iki ay kabul edilir Bunun namaz ve oruçları üzerinde ayrıntılı bilgi vardır Bu konu ile ilgili geniş bilgi, İmam Sarahsî'nin "Mebsûd" isimli kitabında vardır
Adet görme çağına gelen bir kız, ilk kez görmeye başladığı kandan dolayı hemen namazını bırakır ve oruçlu ise, orucunu kaza etmek üzere sonraya bırakır Evli ise, cinsi ilişkide bulunmaz Böyle bir kıza "Mübtedie" denir Bu kan üç günden az bir zaman içinde kesilirse, hayız kanı olmadığı anlaşılır O zaman bırakıp kılmadığı namazları kaza etmesi gerekir İmam Azam'dan nakledilen bir görüşe göre, ilk başlayan bu kan üç gün devam edip de hayız kanı olduğu bilinmedikçe, namazı terk etmez ve orucuna da devam eder
Hayız müddeti içinde gelen kan tamamiyle kesilmedikçe, adet son bulmuş olmaz Bu kan, siyah, kırmızı, yeşilimtrak veya sarı olabileceği gibi bulanık ve toprak rengi de olabilir Adetini tamamlamış olan bir kadından gelecek akıntı bembeyaz bir renkte bulunur
Bir kadının görmekte olduğu adetini, kocasına karşı inkar etmesi veya gerçeğe aykırı olarak adet gördüğünü söylemesi helal değildir
Adet görmekte olduğunu söyleyen bir kadın, iffetli ve saliha bir kadın ise, sözü kabul olunur; değilse kabul olunmaz Ancak doğru söylediğine inandırıcı bir hal olursa, kabul edilir Mesela, söylediği söz, adetinin başlangıç zamanına rasgelmişse, o halde dediği kabul olunur
Hayız ve nifas müddetleri dışında, rahimden akan kana istihaze yani, hastalık kanı denir İstihaze kanı, hayız ve nifas kanından farklıdır Bu kan, damardan geldiği için, ince ve kokusuzdur Tıpkı burundan vesaire âzalardan akan kan gibidir Bir özür ve hastalık kanıdır
İstihaze kanı, ne oruca, ne de namaza engel değildir Cinsî münasebete de mâni olmaz Ancak istihaze hâlindeki kadınlar, özürlü hükmünde bulunurlar Özürlülerin tâbi olduğu hükümlere uygun olarak ibadetlerini yaparlar Asr-ı Saâdette bir gün bir kadın Peygamberimize gelerek:
"Benden devamlı kan gelir, namazı bırakayım mı?" diye sormuştu Peygamberimiz de cevaben:
"Hayır, o damardaki bir hastalıktandır, hayız değildir Âdet vaktin gelince namazı bırak, âdet hâlin geçince guslederek temizlen ve bundan sonra her vakit namazı için ayrı abdest alarak namazlarını kıl Tekrar âdet hâli gelinceye kadar böyle yapmaya devam et" buyurmuşlardı Bu rivayet, istihaze hâlinin özür hâline ait hükümlere tâbi olduğunu açıkça göstermektedir
SİE
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Bayram Gecesi ve Günlerinde Yapılması Müstehap Olan Şeyler antivirüs Cuma-Bayram-Kandiller 3 09 Nisan 2024 17:50
Ramazan'ın son günlerinde 10 önemli tavsiye... KardelenGül Oruç-Ramazan 2 20 Nisan 2023 11:08
156 Adet Kitap Arşivi enderhafızım Kitaplar/Kütüphane 4 08 Ocak 2019 13:55
Adet Gününü Hesaplama Şuara Kadın Mahrem Konular 0 09 Ocak 2009 02:30
Teşrik Günlerinde Tekbir hakkında hadisler MERVE DEMİR Hadis-i Şerif 0 26 Kasım 2008 09:23

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.