Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > İslami Kavramlar

Konu Kimliği: Konu Sahibi Emekdar Üye,Açılış Tarihi:  05 Mayıs 2008 (01:39), Konuya Son Cevap : 05 Mayıs 2008 (01:39). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 05 Mayıs 2008, 01:39   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Dehr

Dehr

DEHR

Zaman, uzun süre, çağ, devir. Dünyanın ilk var oluşundan sonuna kadar geçecek müddet (Râğıb el-İsfahânî, el-Müfredât, Beyrut (t.y.), 173; İbn Manzur, Lisânü'l-Arab, Beyrut 1389, I, 1023-1024)
Kur'ân-ı Kerim'de dehr iki âyette geçmektedir. Birisi, "İnsan(oğlu), var edilip bahse değer bir şev olana kadar, şüphesiz uzun bir zaman geçmemiş midir?" (İnsân, 76/1) âyetidir ki burada dehr, "uzun zaman" anlamındadır. Diğeri de "Hayat, ancak bu dünyadaki hayatımızdır. Ölürüz ve yaşarız; bizi ancak dehr (zamanın geçişi) yokluğa sürükler" derler. Onların bu hususta bir bilgisi yoktur, sadece, böyle sanırlar. (el-Casiye, 45/24) âyetidir ki burada dehr, zamanın gelip geçmesi anlamındadır. Dehr, bizim kullandığımız, "zaman" anlamında değildir. Çünkü zaman; şimdiye, geçmişe ve geleceğe denebilir. Dehr ise, "kesintisiz devanı eden uzun zamana (âlemin ömrüne)" denir. (Tecrid-i Sarîh Terceme ve Şerhi XI, 180)
İkinci âyette işaret edilenler, öncelikle cahiliyye (İslâm öncesi) devrindeki inkârcılar ve müşriklerdir. Cahiliyye devrinde, bütün hâdiseler, özellikle musibetler, gece ve gündüzden ibaret olan dehre nisbet edilirdi. Bu inançtaki cahiliyye mensupları iki fırka olup, bunlardan bir fırka Allah'a inanmaz, diğeri ise herşeyi dehr'in yaptığına inanırdı. Bunlar her kötülüğü dehre nisbet ettiklerinden, Dehriyye adını almışlardır. Câsiye sûresi yirmidördüncü âyetindeki "ancak bizi dehr öldürür" diyenler bu gruba dahil olanlardır. İkinci fırkayı teşkil eden cahiliyye mensupları ise dehri, hâlik (yaratıcı) tanırlardı. Fakat, kötülükleri ona nisbet etmekten tenzih ederler de dehre nisbet ederlerdi. Bir de kalkıp dehre söverlerdi. Dolayısıyla bu sövme Allah'a râcî oluyordu. (el-Hattâbî, Meâlimü's-Sünen, Humus, 1974, V, 423).
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.)'in bildirdiğine göre bir kudsî hadiste Cenâb-ı Allah şöyle buyurmuştur: "Âdem oğlu dehre söverek beni ezalandırır, halbuki ben dehr(in yaradanıy)ım. Her emir benim elimdedir. Geceyi gündüzü ben idare ederim." (Buhârî, Tefsiru Süre 45/1; Tevhid, 35; Edeb,101; Müslim, Elfâz,1,2, 5, 6; Ebû Dâvûd, Edeb,169). Yine "Sakın sizden biriniz: Vay dehrin musibetine, demesin (böyle sövmesin). Çünkü dehr ancak Allah'tır" ve "Dehre sövmeyin. Çünkü dehr ancak Allah'tır" buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 101; Müslim, Elfâz, 4; Muvatta'. Kelâm, 3).
Bu hadislerdeki "dehr Allah'tır" ibaresinin anlamı şudur: Zamanı ezelî ve ebedî kabul edip herşeyin dehr (zaman) tarafından (kendiliğinden) meydana getirildiğine inanan ve bu yüzden Dehriyye ismini alan, başta cahiliyye Arapları ve onların izinde giden diğer dehrîler (materyalistler) herhangi bir musîbete mârûz kalınca dehre söverler. Halbuki dehr'i ve her şeyi yaratan Allah'tır. Bu sövme, neticede Allah'a varmaktadır ve bundan dolayı dehre (zamana) sövmek yasak edilmiştir. Zira Allah'ın "dehr benim" buyurması "dehrin ve her şeyin yaratıcısı benim" demektir. (Ahmed Davudoğlu, Sahih-i Müslim Tercemesi ve Şerhi, İstanbul 1978, IX, 706-707; Tecrid-i Sarih Tercümesi, XII, 160). Hoşa gitmeyen birşey karşısında, "bunu dehr yapıyor" diye dehre söven, -dehr bir şey yapmadığına ve her şeyi Allah yarattığına göre- Allah'a sövmüş oluyor. Onun için Cenâb-ı Allah, "Dehr Benim" buyurarak dehrin yaratıcısı, mâliki ve mutasarrıfının kendisi olduğunu bildiriyor.
Hadisdeki "bana ezâ veriyor" ibaresinin anlamı; "bunu kim söylerse Allah'ın gazabına maruz kalır" demektir. Zira Allah eziyet duymaktan münezzehtir. Eziyet burada mecazdır. (Ahmed Davudoğlu, a.g.e., IX, 707).
Mehmet BULUT
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Emekdar Üye 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Hz. Ali ile Fatıma'nın Aç Kalmaları İslam/Dinler/Mezhepler Emekdar Üye 0 2206 31 Temmuz 2008 02:53
Seleme bin el-Ekvâ'nın Hz Peygambere Ölüm Üzerine... Ölüm-Ahiret-Sırat-Mizan-Kader Emekdar Üye 0 2152 31 Temmuz 2008 02:52
Mekke, Savaşılmadan Nasıl Fethedildi? İslam/Dinler/Mezhepler Emekdar Üye 0 2577 31 Temmuz 2008 02:51
Hz. Peygamber'in Hac Esnasındaki Hutbeleri Hacc-Umre-Kurban GÖKCEN_AZRA 1 2823 31 Temmuz 2008 02:49
Bu Mübarek Zat kimdir ?? Hz.Muhammed(s.a.v) Mihrinaz 4 2605 31 Temmuz 2008 00:27

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.