Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat

Konu Kimliği: Konu Sahibi Allahın kulu_,Açılış Tarihi:  18 Eylül 2015 (15:41), Konuya Son Cevap : 18 Eylül 2015 (15:41). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 18 Eylül 2015, 15:41   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Allahın kulu_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Allahın kulu_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 33478
Üyelik T.: 09 Kasım 2013
Arkadaşları:29
Cinsiyet:
Memleket:sıratı mustakım
Yaş:48
Mesaj: 2.632
Konular: 164
Beğenildi:1153
Beğendi:1570
Takdirleri:5244
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart “Kişiyi nasıl bilirsin? Kendim gibi”

“Kişiyi nasıl bilirsin? Kendim gibi”

Sabahın dördünde çalan telefon alarmıyla uyanır genç kadın.
Zar zor baş ucunda çalan telefona yetişir. Kurduğu alarmın melodisi duvarlara çarpıp kulaklarında yankılanmaktadır
“Yine kim değiştirdi bunun melodisini” der. Telefon elinde sırt üstü yatağına uzanır, bir süre tavanlara boş boş bakar.
Kalkmak pek istemese de ezanın sesini duyunca kendine gelir. Sabah namazı için abdest almak üzere banyoya geçer.
Çıktığında karşılaştığı manzara; yaşadığı, unutmak istese de unutamadığı karabasanını hatırlatmaya yetecek vehamettedir.
Eşi tarafından aldatılmışlığın ağırlığını tartamayan psikolojisinin tamirini kendisini Allah’a teslim etmekte bulmuştur. Aldatılmıştır.
Üstelik eşi, kendi evine getirdiği ve “Arkadaşım” dediği bir kadınla onu gözünün içine baka baka, aldatmıştır.
Gözünün önünde cereyan eden bu aldatılma, çevresindeki insanlar tarafından uyarılmasına rağmen, eşi tarafından itiraf aşamasına gelene kadar inanmadığı bir şuursuzluk dönemiyle son bulmuştur.
İnce yollar açılmış önce içinde. Eşinin kendisini aldatmasını kabullenemediği için mi, eşine güvendiği için mi bilemediği bir tutuklukla fark etmemekte direnmişti.
İnce ince açılan o yolların yerini derin yarıklar ve yarıkların indiği yerlerde saklı acılar, eşine büyük öfke ve tiksintiyle harmanlanmıştı.
Ailenin yaşadığı sıkıntılı dönemi atlatmak gayesiyle geceleri boncuk işleyip, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak ve evin geçimine yardımcı olmak için savaşırken, eşi ellerinde kalan son paraları da başka bir kadına yedirir.
Yüklü telefon faturaları, alınan hediyeler… Sıkıntının üstüne yeni bir sıkıntı. Bu ekonomik zorlukları yenmek için çekilen krediler ve alınan borçlar.
Kendisini aldattığı için nefret ettiği bir eş. Üç çocuk. Yıllarca Almanya’da çalıştığı halde, her şeyi elinin tersiyle itip bu adama bağlanan hayatı. Tüm bunların hesabını bir türlü denkleyemiyor olmanın gönül rahatsızlığı.
Pişmanlıkları ve kendi içinde hesaplaşmayı bitiremeden sabahın köründe, banyo kapısında, elinde telefonu kocası ağzından köpükler çıkartarak hak etmediği bir hesabın peşine düşer.
“Sabahın köründe kim aradı?” sorusu üzerine yaşadığı şaşkınlıkla ne cevap vereceğini bilemez
Çalan bir alarmdır sabah namaza kalkmak için kurduğu.
Bu cevap karşısındakini tatmin etmeyi bırak, daha da saldırgan ve aşağılık bir durum sergilemesine sebep olur.
Elini adice sallayıp “Geç bunları” der.
Sabahın dar zamanında insanların uyuduğunun bilincinde olduğu için sesini çıkartmaz kadın.
Ne garip değil mi?
Adam kararlı, numarayı gözüne sokar “Kim aradı?”
Beklemesini ve makul bir saat olduğunda arayıp kontrol edebileceklerini anlatmaya çalışsa da başaramaz.
“Numaranın kime ait olduğunu bilmiyorum, ben numara ezberleyemem zaten, dur bekle ararız” nafile.
Sinirleri bozulan kadın, çocukları ve komşularının rahatsız olmaması için sineye çeker, susar.
Saatin onu bulmuş olması, yaşadığı aşağılanmadan da kurtulmak ve neden olduğunu anlayamadığı bir rahatsızlıkla telefonu eline aldı.
Numara yok ekranda. Allak bullak eşine döner “Hani numara falan yok.”
Adam haklı çıkmanın mağrur haliyle saldırır
“Silmişsin numarayı, o seni çaldırmış, sen de onu geri aramışsın.
Gözümle gördüm telefonunda numarayı.” Kendini kontrol edemez halde bağırarak ağlamaya başlar.
Telefona sarılıp kızını arar, eşinin aklında kalan haliyle numarası sorar.
Telefondan numaraları kızı silmiştir sabah. Zaten hep kızı oynar telefonuyla.
Annesinin ağlayan sesi ve babasının annesine yaptığı bu haksızlığı hazmedemez.
Atlayıp bir taksiye eve zor düşer kız.
Zira telefondaki numara onun iş telefonudur.
Günlük aramalarda annesini çaldırıp kapatır ve annesi ona geri döner.
Eve gelip babasına söylenmesi gerekenleri söyler ve masaya vurup çıkar.
“Sen yediğin pisliğini bize mi yapıştırmaya çalışıyorsun, ayağını denk al.”
Bir baba için ağır olsa da hak edilmiştir bu sözler
Kıssadan hisse, yaşanan bu diyalogları dinlediğimde aklıma gelen ilk söz sözü oldu.
Sonra bu konu üzerinde biraz düşünüp, bu fikri dolaştırdım ve yordum kafamda. Karısını aldatmış ve ailesini ekonomik olarak büyük yükümlülükler altına sokmuş bir adam.
Kendi evinde, arkadaşım dediği bir kadınla onu aldatmıstı.
. Hiç gururu incinmemiş. Eşini hiç düşünmemiş. Ama sabah ezan için kurulan telefonun çalan alarmını, zil sesi sanıp eşine saldırma hakkını kendinde görüyor.
Hatanın insana has olduğunu düşünürüm. Hepimiz insanız ve hata yaparız. Hata farkına varıp düzeltebildiğimiz olaylardır.
Burada yaşanan aldatma olayı hatadan öte, evin rızkını ve geçinmek için gerekli parayı başkasıyla yemiş.
Eşi ve çocukları sıkıntı çekerken, eşi geceleri boncuk ve pul işlerken. Bunu çocukları fark etmesin diye onlar yattıktan sonra yaparken.
Tüm bunları görüp, başka bir kadınla o biçim yaşamış adam.
Hem de gerçekten o biçim. Üstelik, bunun farkına varmayan karısına da çok kızmış.
Eee, aşık ya. Eşinin karşısına geçip olanları tüm çıplaklığıyla anlatmış.
Sonunda ne oldu derseniz; adam evinde, çocukları ve eşiyle yaşıyor.
Eşi ondan nefret ediyor ve tiksiniyor.
Üstelik psikolojik tedavi de görüyor bu durumla baş etmeye çalışıyor.
Adamdan ayrılmamış. Nedenini sormadım. Bu da onun seçimi.
Karısını aldatmış bir adam olarak, karısının da kendisini aldatacağı korkusuyla yaşamaya mahkum olmuş.
Sürekli şüphe içinde. Neden mi? KİŞİYİ NASIL BİLİRSİN? KENDİM GİBİ…
Sağlıkla ve mutlu kalın.
__________________

Vakit namazinizi kildiniz mi?
Ebu Hüreyre'den (r.a.) rivayetle:
Mü'minin durumu yeşil ekin gibidir. Rüzgar ne taraftan gelse onu eğer. Rüzgar durduğunda doğrulur. Mü'min de böyledir. O da bela ve musibetlerle eğrilir. Kafirin durumu ise çam ağacı gibidir. Allah dilediği zaman sert ve dik durur. ][Bela ve musibetlere uğramaz.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Allahın kulu_ 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Haftanın konusu:Şiddet neden artıyor? Hafta'nın Konusu gün ışığı 8 1313 25 Ağustos 2019 23:20
AÖF İlahiyat Arapça 2. Sınıf Vize Soruları – 2009 Arapça 4 Allahın kulu_ 3 1452 23 Ocak 2019 19:40
Sayı ve Temyiz soruları Arapça 4 Allahın kulu_ 0 2765 23 Ocak 2019 19:09
Arapça 3 dersleri Arapça 3 Allahın kulu_ 0 1055 03 Ocak 2019 12:34
Arapça 3 | Çıkmış Soru Çözümleri Arapça 3 Allahın kulu_ 2 1493 03 Ocak 2019 11:56

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Bu yolda önce kendim kalkmalıyım Nebevi Sevda Makale ve Köşe Yazıları 0 02 Ekim 2020 02:49
Sen bilirsin... Sükutu-Ezber Sükutu-Ezber 2 11 Nisan 2018 23:26
Kimse hayatında bir kişiyi sevemez! EyMeN&TaLhA Makale ve Köşe Yazıları 0 26 Mayıs 2014 11:36
Eşimi nasıl mum gibi yaparım.. enderhafızım Evlilik-Nikah Konuları 2 20 Kasım 2012 14:07
Kişiyi Küfre Götüren Durumlar YaŞuHa Tevhid Ve Şirk Konuları 0 13 Aralık 2011 12:58

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.