Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.PEYGAMBERLER-ASHAB-I KİRAM-ALİMLER.::. > Peygamberler-Ashab-ı Kiram-Alimler > İslam/Dinler/Mezhepler

Konu Kimliği: Konu Sahibi ukba yolcusu,Açılış Tarihi:  09 Eylül 2008 (15:13), Konuya Son Cevap : 09 Eylül 2008 (15:14). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 09 Eylül 2008, 15:13   Mesaj No:1
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ukba yolcusu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2923
Üyelik T.: 06 Ağustos 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 82
Konular: 13
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Mezhebin içinden mi,dışından mı konuşmalı?

Mezhebin içinden mi,dışından mı konuşmalı?

Eserlerinden, fetvalarından, içtihadlarından ve usule ilişkin konuşma ve TV programlarından aklımda kaldığı ve muttali olduğum kadarıyla Üstad Yusuf el-Karadavi içtihad usulünün koordinatlarını da ele veren şu hususları dile getiriyor:
Dinin sabiteleri vardır, değişkenleri vardır.Bu temel bir meseledir. Zaten hangi zaman ve zeminde, kim tarafından yapılmış olursa olsun içtihad diye bir kategorinin varlığını kabul ediyorsanız, bu ilkeyi de kabul ediyorsunuz demektir. Siz klasik usulde dört asli delilden ikisi olan “icma”yı kolektif ictihad, kıyas’ı da bireysel içtihad olarak düşünebilirsiniz. Alimimiz bu ilkeyi sebepsiz dile getirmiyor. "İslam her an değişen ve gelişen hayatın dışında kalmıştır” diyen garazkârlara cevap sadedinde dile getiriyor bunu. Şer’î hükümlerin yüzde doksanının içtihadi, içtihadi olanın da değişkenler sınıfına girdiğini söylüyor.Şimdi neresini beğenmiyoruz bu sözlerin? Bunlar geçmiş fıkıh imamlarımızdan bazılarının da esasa ve usule ilişkin kurallarından bazıları değil mi? Daha ne diyor?Bir söyleşide “Yeni bir fıkha ihtiyacımız var” diyor. Yeni meselelerin hallinde Makasıdu’ş-Şeria’nın gözetilmesinde ısrar ediyor. Mesela, "Maksatları fıkhetmeliyiz"diyor. Dahası, “Kur’ani kavramlar üzerinde tefakkuh etmeliyiz"diyor. “Maslahat ve mefsedet fıkhını bilmeliyiz"diyor.
Allahu alem, Şatıbi’den bu noktada çok istifade etmiş ve ediyor. İyi de ediyor Hocamız. Medine ehlinin ameli, mesalih-i mursele, istihsan, ıstıslah gibi unsurları “edille-i şer’iyye” içine katan imamlarımız bütün bu yeni yöntemlere hangi saik ve sebeplerle mecbur kalmışlar acaba? Aslında günümüzde yaşayan bir müctehid “istihsan” ve/veya “ıstıslah” delili üzerinden yeni meselelere çözümler ürettiğini söylese, ona “senin bastığın bir yer yok” mu diyeceğiz
?
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi ukba yolcusu 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Abdülbaki Kömür - Yalnızlığın Şarkısı İlahiler/Ezgiler Mihrinaz 5 4074 26 Aralık 2009 17:43
"Gül Olmasaydı" Hz.Muhammed(s.a.v) havra 3 2111 11 Aralık 2009 14:09
Tavsiyeler/Mustafa İslamoğlu Alimler(Rh) ukba yolcusu 10 6059 10 Aralık 2009 11:38
“Laik tefsir” mi, o da ne? Tevhid Ve Şirk Konuları ukba yolcusu 0 1629 08 Aralık 2009 16:35
Medineweb Atışma Odası Serbest Kürsü Esma_Nur 20 7310 16 Kasım 2009 10:33

Alt 09 Eylül 2008, 15:14   Mesaj No:2
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:ukba yolcusu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2923
Üyelik T.: 06 Ağustos 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 82
Konular: 13
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Mezhebin içinden mi,dışından mı konuşmalı?

Karadavi şunları da söylüyor:
Önceliklerimizi iyi tesbit edip içinde yaşadığımız dünyayı çok iyi kavramalıyız”. “Bunu yapamazsak günümüz problemlerini çözemeyiz”.
Yanlış mı? Kendisine hipodromdaki at yarışları sorulduğunda “Sünnettir efendim, sevaptır” diyen gerçekten değerli ama çağından bi haber hocalar çıkmadı mı? “Altılı ganyan”ı bilmeden at yarışları hakkında hüküm verilirse, olacağı budur.
Bir eserinin önsözünde herhangi bir mezhebe taassup derecesinde bağlanmadığını, zorluğu terk edip kolaylığı tercih ettiğini, taassup ve taklide yer vermediğini, insanlara konuştukları dil ile cevap verdiğini söylüyor. Gerekçe sadedinde diyor ki: “Çünkü, Kur’an ve sünnetin yolu bu”. Ve ekliyor “İnsanlara fayda vermeyen şeylerden uzak durdum, dengeli yolu tercih ettim”.
Bunları söyleyen bir alimi “fıkıh geleneğini” yok saymakla itham edebilir miyiz? O alime “sen hiçbir yerden konuşmuyorsun” dersek, insaflı davranmış olur muyuz? O zaman birileri de çıkıp “Ey bir yerde durduğunu söyleyen! Buyur, organ nakli, sigorta, hisse senedi, borsa, çekiliş, İsrail’le barış, istişhad eylemleri, rahim kiralama, klonlama, genom projesi, gen transferi vb. gibi konularda sen konuş!” derse haksız mı?
Peki, yeni bir fıkıh usulünün olmazsa olmazları ne olabilir?
1. İslam fıkıh usulü ve fıkhı, Kur’an temelinde yeniden yapılandırılmalı ve geleneksel fıkıh müktesebatı vahye arz edilmelidir. Beyan Bilgi sistemi’ni oluşturan başta fıkıh olmak üzere tüm diğer İslami disiplinler için de geçerlidir aynı şey. Ulum-i diniyyeye vahiy kapısından geçmek şarttır. İslam’ın ana kapısı vahiy kapısıdır. Bu dine vahiy kapısından değil de sonradan açılmış kapılardan girmek, “evlere arkalarından girmek” anlamına gelir.
Hadiste metin tenkidinde nasıl ki metni Kur’an’a arz etmek şartsa, aynı şeyi fıkhi hükümler için de geçerlidir. Şimdiye kadar verilmiş tüm cevaplar Kur’an’a arz edilmelidir. Zira kaynak odur. Ve o kaynak bozulmadan bize kadar gelmiştir. Diğer İslami disiplinleri o kaynak doğurmuştur.
Bu fıkıh mirasımızı göz ardı etmek olarak adlandırılamaz. Nedeni açıktır. Zira fıkıh mirasımızı göz ardı ettiğimizde Kur’an’a arz edeceğiniz bir hüküm kalmaz ortada. Demek ki Kur’an’a arz edeceğimiz hükümler aslında “fıkıh mirasımız” dediğimiz geleneksel müktesebatın ta kendisidir.
2. Fıkıh geleneğimizin ürettiği tüm müktesebata bütüncül olarak bakılmalı ve ümmetin ortak mirası sayılmalıdır. Bunun anlamı, mezhep eksenli bakmamaktır. İster fıkhi ister kelami olsun, mezhep eksenli bir bakış, ister istemez “vahdeti” esas alan değil “tefrikayı” esas alan bir bakıştır ve benzer bir sonuç üretecektir.
3. Yeni fetvaların/ictihadların bastığı yer şu veya bu fıkıh okulu değil, tüm fıkıh okullarını üreten ana kaynaklar ve onlardan çıkarılmış usul kuralları olmalıdır. İslam fıkıh müktesebatının tali kollarından birine dalmak, öbürlerinden mahrum kalmak anlamına gelmemelidir. Bunun için de, yeni meselelere fıkhi çözümler üretilirken “mukayeseli İslam fıkhı” diyeceğimiz bir yönteme başvurulmalıdır.
Allah en doğrusunu bilir.
________
MUSTAFA İSLAMOĞLU
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
gel de işin içinden çık :) Ulu'l Emr Fıkralar-Hikayeler 6 02 Ağustos 2015 14:08
Ayetle Hadis , Hadisle Mezhebin Hükmü Çelişirse nurşen35 Konular İle İlgili Ayetler 0 25 Mayıs 2014 02:05
Kur'an dışından HÜKÜMLER ARAMAK doğrumudur? HALUK GÜMÜŞTABAK Muhtelif Konular 31 31 Ocak 2011 22:25
Ya doğru konuşmalı, ya sükût etmeli! Aysima Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler 0 22 Şubat 2009 23:05
Babacı - Hayatın içinden Seher Yeli Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler 1 22 Mart 2008 12:52

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.