Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KUR'ÂN-I KERİM.::. > Kurân-ı Kerîm > Fizilalil Kur'ân

Konu Kimliği: Konu Sahibi MERVE DEMİR,Açılış Tarihi:  21 Eylül 2008 (22:29), Konuya Son Cevap : 18 Ekim 2009 (18:55). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen MERVE DEMİR
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 21 Eylül 2008, 22:29   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:MERVE DEMİR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5587
Üyelik T.: 05 Aralık 2008
Arkadaşları:14
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Yaş:35
Mesaj: 2.537
Konular: 2038
Beğenildi:114
Beğendi:0
Takdirleri:270
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Fizilalil Kuran Felak Suresi Tefsiri-Medineweb

Fizilalil Kuran Felak Suresi Tefsiri-Medineweb

113-Felak

1- De ki; "Sığınırım ben, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Rabbime.
2- Yarattığı şeylerin şerrinden.
3- Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden.
4- Düğümlere üfleyip tüküren büyücü kadınların şerrinden.
5- ve hased ettiği zaman hasedcinin şerrinden."
Ayette geçen "Felak" kavramının anlamlarından biri sabahtır. Bir anlamı da bütün yaratıklardır. Böylece varlık ve hayatın kendisinden geldiği herşeyin kaynağına işaret edilmiştir. Nitekim En'am suresinde şöyle denmiş:
"Tohumu ve çekirdeği çatlatan Allah'tır. O ölüden diriyi ve diriden ölüyü çıkarır. İşte Allah budur. Nasıl olur da bu gerçeği görmezlikten geliyorsunuz."
"Sabahı açtıran O'dur. O gerçeği dinlenme zamanı, güneş ile aynı zaman ölçme birimi yaptı. Bu, üstün iradeli ve herşeyi bilen Allah'ın düzenlemesidir." (En'am 95-96)
Felak kavramının anlamını sabah olarak kabul ettiğimizde sabahın Rabbine sığınmış oluruz. Yani bizi kapalı ve gizli olan herşeyin şerrinden aydınlıkla koruyan ve güvenceye alan Allah'a.
Felak'ın anlamını yaratına olarak kabul ettiğimizde yaratıkların Rabbine sığınmış oluruz. Yani bizi her tür yaratığın şerrinden koruyan Allah'a. Nitekim bu anlam sonraki ayetle de uyum sağlamaktadır.
"Yarattığı şeylerin şerrinden: '
Yani genel ve özel olarak O'nun tüm yaratıklarının şerrinden. Yaratıkların bazı durumlarda birbirleriyle ilişkilerinde pek çok kötü yönleri vardır. Başka durumda ise pek çok iyilikleri ve yararları vardır. Burada onların kötülüklerinden Allah'a sığınılması, onların iyiliklerine gölge düşürmemek içindir. Bu varlıkları yaratan Allah onların kötülüklerinin değil, iyiliklerinin ortaya çıkacağı ortamları ve durumları oluşturmaya onları bu şekilde yönlendirmeye de kadirdir!
"Karanlığı çöktüğü zaman karanlığın şerrinden." Ayet-i kerimede geçen "ğasık" sözlükte kaynayan, dökülen demektir. "Vekab" ise dağlarda suların kendisinden sızdığı delik demektir. Burada çoğunlukla amaçlanan gece ve içindekilerdir. Gece yayılıp geldiğinde, ortalığı kapladığında evet İşte gecenin kendisi bu durumda korku salmaya başlar. Herşeyde gizli olan, meydana gelebilecek, bilinmeyenlerin oluşturabileceği korku şöyle dursun. Bu karanlık içinde saldıracak yırtıcı bir hayvanın, saldırıya geçecek usta bir hırsızın fırsat kollayan pusu kurmuş bir düşmanın, sokacak zehirli bir sürüngenin; vesveselerin, kuruntuların, endişelerin ve korkuların hepsi gece karanlığında yayılır. Duygular ve vicdan bunalır. Karanlık, şeytanın hareketine ve mesajlarına müsait zeminler oluşturur. Yalnızlık bastığında görülen ve görülmeyen, yürüyen ve sürünen herşey ürpertici bir hal Alır!
"Düğümlere üfleyip tüküren büyücü kadınların şerrinden."
Ayet-i kerimede geçen "düğümlere üfleyenler" duyu organlarını yanıltma, sinir sistemini bozma yoluyla insanın iç alemine mesajları gönderen, psikolojik olarak insanı ve duygularını etkisi altına alan büyücü kadınlardır, cadılardır. Bunlar ip, mendil gibi şeylere düğümler atar ve üfürürler. Bu, büyü ve etkilemenin bir geleneği haline gelmiştir. Büyü eşyanın yapısını değiştirmez ve ona yeni bir gerçeklik kazandırmaz. Sadece insanın duyu organlarını ve hislerini büyücünün istediği tarafa doğru yönlendirir. Zihninde canlandırır. İşte Kur'an'ın Hz. Musa'nın kıssasını verirken tasvir ettiği büyü de budur. Taha suresinde Kur'an şöyle buyurmaktadır: "Büyücüler `Ya Musa, ya sen önce hünerini göster, ya da biz hünerimizi ortaya koyalım' dediler. Musa `Önce siz hünerinizi gösterin' dedi. O sırada adamların yere attıkları ipler ve değnekler büyülerinin etkisi ile Musa'ya yürüyorlarmış gibi göründüler. Bunun üzerine Musa'nın içine korku düştü. Allah ona dedi ki: `Korkma, üstün gelecek olan sensin: Sağ elindeki değneğini yere atıver de onların gösterdikleri marifetleri yutuversin. Onların hünerleri bir büyücü hilesinden ibarettir. Büyücü hiçbir yerde başarılı olamaz." (Taha 65-69)
İşte bu şekilde onların ipleri ve değnekleri gerçek yılanlara dönüşmemişlerdi. Fakat insanlara, onları hareket eden yılanlar halinde göstermişlerdi. Öyle ki Hz. Musa'nın içinde de bir korku meydana gelmişti. Sonra yüreği yatışınca Hz. Musa'nın asası gerçekten yılana dönünce gerçek ortaya çıktı. Büyü ve yanıltma tesiriyle yılan diye gösterilen ipleri ve değnekleri Asa yutuvermişti.
İşte büyünün gerçek mahiyeti budur. Bizde onu bu şekilde kabul etmeliyiz. Ve o bu yapısıyla insanları etkiler, mesajı doğrultusunda insanlarda duygular meydana getirir. Büyücünün istediği tarafa doğru onları yönlendirir, korkutur ve sıkıntıya düşürür. Bu sınırda ve bu ölçüde durmalı. Büyünün yapısını ve düğümlere üfürmeyi böyle anlamalı ve bu şekilde değerlendirmeliyiz. Bu haliyle sihir kendisinden Allah'a sığınılması gereken bir kötülüktür. Ondan Allah'ın konuşmasına sığınmak gerekir.
Bazıları sahih olan fakat mütevatir olmayan birtakım rivayetler de Yahudi olan Lebid ibni Asam'ın Hz. Peygamberi Medine'de büyülediğini kaydetmektedirler. Bazı rivayetlerde bu büyünün süresi birkaç gün bazılarında birkaç ay olarak gösterilmektedir. Öyle ki bu sırada Hz. Peygamber eşleriyle ilişkiye geçtiğini hayal ettiği halde aslında onlara dokunmamıştır. Yapmadığı halde bazı şeyler yaptı gibi kendisine gösterilmiştir. Rivayetlere göre bu ki sure Hz. Peygamberi bu halden kurtarmak için inmiştir. Hz. Peygamber rüyasında kendisine haber verildiği şekilde yapılan büyüyü ortaya çıkarıp bu iki sureyi okuduğunda düğümler çözülmüş ve Peygamberin üzerinde bu kötü hal ortadan kalkmıştır.
Ne var ki bu rivayetler eyleminin ve tebliğinin aslını oluşturan Nebevi ismet sıfatına aykırı düşmektedir. Hz. Peygamberin her sözünün birer sünnet ve yasa olduğu şeklindeki inançla da bağdaşmamaktadır. Sonra Kur'an'ın açıklamasına da terstir. Çünkü Kur'an, Peygamberin büyülenmediğini belirtmektedir. Müşriklerin bu türden iftiralara dayalı iddialarını yalanlamaktadır. Dolayısıyla bu rivayetler gerçeğe uzak görünmektedir. inanç konusunda hadiselere itibar edilmez. Yegane kaynak Kur'an'dır. inancın ana konuları ile ilgili hadisleri esas almak için tevatür şarttır. Sonra bu iki sure tercih edilen görüşe göre Mekke'de inmiştir. Bu da rivayetlerin diğer temelini zayıflatmaktadır.
"Ve hased ettiği zaman hased edenin şerrinden: '
Hased, Allah'ın bazı kullarına verdiği nimete karşı kişinin içten tepki göstermesi ve o nimetin onun elinden alınmasını dilemesidir. İsterse hased eden adam bu iç tepkisinden sonra kin ve öfkenin etkisiyle o nimetin yok edilmesi için bir çaba sarf etsin isterse iç tepkisinin sınırında dursun farketmez. Hased bu türden iki tepkiyi doğurmakta ve onlara zemin hazırlamaktadır.
Biz, bu kainatın sırları, insanın iç aleminin sırları ve insan vücudunun sırları konusunda bilemediğimizi inkar etme noktasında ihtiyatlı hareket etmek zorundayız. Bilemediğimiz bu sırlardan kaynaklanan pek çok olaylar meydana gelebilir ve bu güne kadar da biz onların sırlarını çözememiş, gerçek mahiyetini anlayamamış olabiliriz. Mesela insanın uzaktaki bir insanla telepati yoluyla haberleşmesi, birbirinden uzak olan kişilerin bu vasıta ile iletişim kurmaları, sırrını çözemediğimiz olaylardan biridir. Tevatür haline gelen bunca haberlerin ve onun meydana geldiğini gösteren onca deneyimlerin gerçekliğinde şüpheye yer bırakmadığı ilişkiler ve iletişimlerdir. Fakat biz bu ilişkileri elimizdeki bilgilerle çözme imkanına sahip değiliz. İpnotizma ile uyutma olayı da bunun biridir. Bu olay da sırrı ve keyfiyeti çözülmemesine rağmen artık defalarca tekrarlanmış, deneylerle ispat edilmiş bir konudur. Telepati ve ipnotizma dışında bu evrenin, insan vücudunun ve insan ruhunun daha buna benzer nice sırları vardır.
Buna göre kıskanç adamın hased etmesi ve içinde belli bir tepkiyi, kıskanılan adàma yönelttiği zaman bu yöneltilen eylemin; elimizdeki bilgi ve deneyimlerin bu etkinin sırrına ve keyfiyetine ulaşmadığını ileri sürerek onun tesirini inkar etmemize yol açmaz. Zira biz bu sahadaki gerçeklerin ancak çok az bir kısmını bilebiliriz. Bu bildiklerimizde çoğu zaman tesadüf yolu ile sırrını çözdüğümüz olaylardır. Zamanla bu öğrendiklerimiz somut bir gerçek olarak yerleşmeye başlamaktadır.
Buna göre hasette de, kendisinden Allah'a sığınılmasını ve ondan Allah'ın himayesine girilmesini gerektiren bir kötülük vardır.
Yüce Allah, rahmeti ve lütfu ile bizzat kendisi peygamberini ve O'nu izleyen ümmetini bu kötülüklerden kendisine sığınmaları için yönlendiriyor. Şurası da kesindir ki onlar bu direktife uygun olarak kendisine sığındıklarında Allah
onları korur. Bu kötülüklerin genel ve özel tüm şerlerinden onları muhafaza eder. Buhari; -kendi senediyle- Hz. Aişe'den Hz. Peygamberin şöyle bir halini rivayet etmektedir: "Hz. Peygamber her gece yatağına girdiğinde avuçlarını birleştirir, içlerine üfler ve İhlas, Felak ve Nas surelerini avucunun içine okur, sonra ellerini vücudunun ulaşabildiği her tarafına sürerdi. Önce başından ve yüzünden başlar, vücudunun ön taraflarını sıvazlardı ve bunu üç kere tekrarlardı:' Bu hadisi Sünen yazarları da bu şekilde rivayet etmişlerdir.
Yaşar özl beğendi.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi MERVE DEMİR 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN ülke tv Canlı... Videolar/Slaytlar Medine-web 1 2743 23 Ağustos 2013 00:41
İran Emperyalizmi Makale ve Köşe Yazıları Medine-web 6 3331 26 Ocak 2013 22:53
gerekli gereksiz bir şiir.. Makale ve Köşe Yazıları MERVE DEMİR 0 3083 06 Aralık 2012 10:48
olmamış kayınbiradere mektup :) Komik Paylaşımlar Allahın kulu_ 10 6906 03 Kasım 2012 23:19
İslamın kurtuluşu bilinçlenme ile mümkündür Makale ve Köşe Yazıları Esadullah 11 6346 02 Ekim 2012 21:16

Alt 18 Ekim 2009, 18:55   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart re: Fizilalil Kuran Felak Suresi Tefsiri-Medineweb

Yüce Allah, rahmeti ve lütfu ile bizzat kendisi peygamberini ve O'nu izleyen ümmetini bu kötülüklerden kendisine sığınmaları için yönlendiriyor. Şurası da kesindir ki onlar bu direktife uygun olarak kendisine sığındıklarında Allah
onları korur. Bu kötülüklerin genel ve özel tüm şerlerinden onları muhafaza eder
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Fizilalil Kuran A'la Suresi Tefsiri-Medineweb MERVE DEMİR Fizilalil Kur'ân 1 28 Ekim 2012 17:43
Fizilalil Kuran Tin Suresi Tefsiri-Medineweb MERVE DEMİR Fizilalil Kur'ân 2 30 Nisan 2012 09:50
Fizilalil Kuran Nas Suresi Tefsiri-Medineweb MERVE DEMİR Fizilalil Kur'ân 1 18 Ekim 2009 18:54
Fizilalil Kuran Hac Suresi Tefsiri-Medineweb MERVE DEMİR Fizilalil Kur'ân 5 08 Ekim 2008 13:03
Fizilalil Kuran Nur Suresi Tefsiri-Medineweb MERVE DEMİR Fizilalil Kur'ân 7 08 Ekim 2008 12:56

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.