Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları Evlilik görüşmeleri sırasında eşlerin soruları . Gerek onu tanımak gerekse islami ölçülere verdiği değeri kavramak adına. Evlilik görüşmeleri sırasında eşlerin birbirine sorması gereken sorular bu konuda eşlerin birbirlerini daya iyi tanıyabilmeleri için birbirlerine soracakları özel sorular neler olmalıdır. Gün gelir lazım olur Ağzı-Açık000 Evet tecrübeler görüşler gelsin inşaallah... |
Cevap: Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları sorular nerde .göremiyorum:( |
Cevap: Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları galiba hiç soru gelmemiş ondan galiba:D |
Cevap: Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları Abilerimizden ablalarımızdan alacağız inşaAllah soruları :) |
Cevap: Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları Alıntı:
eşimle o gündeki konuşmalarımı kağıda yazmıştım 1-Evlilikten beklentiniz nedir? 2-Evlilikte hangi işlerle meşgul olmayı düşünüyorsunuz? bu sorulara kendi düşündüklerimi aktarmışım bu kadar az mı? diye sorarsan daha sonraki sorular biraz özel ha hatırladığım kadarıyla evinde televizyonun olmayacağını da söylemişti ben den bu kadar gönül isterdi ki tam akıllı cvblar vermeyiuzgn lakin hem ders çalışıyorum hemde çocuklar durmuyor Allaha emanet ol canım kardeşim |
Cevap: Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları islam gözüyle evliliğe bakıldığında,islamin evlilikten beklentisi,amacı ve olması gereken "evrensel akılcılık" yatmaktadır.. evliliğe hazır olmayanlar,evliliği adeta "savaşa hazırlanmak psikolojisiyle" hareket etmekteler.oysaki evlilik savaş değil,anneden,babadan,kardeşten ileri bir projedir. eşiniz hayatınızın tamanını işgal edecektir. eşiniz çocuklarınızın anası yahut babasıdır. eşiniz yer yüzündeki tek yegane sırdaşınızdır. eşiniz konum olarak,anneniz ,babanız, kardeşiniz, arkadaşınız, hastabakıcınız ,piknik yoldaşınız, dert keder ortağınız,sevinç mutluluk merkeziniz,aynı yastığa baş koyduğunuz hayat arkadaşınızdır. eşiniz toy olabilir,kaprisli,kıskanç ve çocukça hareketleri olabilir.. eşiniz evlilik cahili olabilir,ilk başlarda bu yeni dünyaya yabancı olmasından ürkek korkak tedirgin olabilir... eşiniz tabiri caizse anasının kuzusu olabilir.anasına bağlı,ona endekslenmiş bir alışkanlığı olabilir... eşiniz yemeğin tuzunu,masanın bezini,rüyasının hıncını,kardeşinin nazını bahana edip kavga çıkarabilir... eşiniz çekirdek kabuğunu doldurmayacak bir konuda saçmalayabilir,üzebilir.. evlilikler kolay değildir.çıkmazları çoktur.. çıkmaz sandıklarımızın çoğu "bizim eksikliğimizden" ileri gelir..donanımlı sabırlı hoş görülü bir erkeğin,ailesinde mutluluk olmaması imkansız. en azından sorunları asgariye indirmesi sözkonusudur.. her alanda olduğu gibi,evliliklerde Resulullah(sav) örnek edinmelidir.. yemeğin tuzu sofranın bezi kavgası basit evliliklerin alanıdır..eşinizin kusursuz olması imkansızdır...eşinizi severseniz olan kusurlara kör olursunuz,rahat edersiniz..eğer kusur ararsanız şeytan size yardımcı olacaktır! şüpheniz olmasın.. eşinizinde bir insan olduğu,duyguları zevkleri emelleri beklentileri olduğunu unutmamak lazım...islami çerçevede bunları yerine getirmeyı görev bilmelisiniz.. bazen eşinizin bağırmasıan sinirlemesine susmanız en doğrusudur(işe yarar..)..sinirli anlarınızda sorunları çözmeye kalkışmayınız...günler çuvala girmedi..islam alanında taviz vermeyınız..hedefiniz sorunların çözümü olsun...sorunları çözmeye çalışırken basit gerekçelere başvurmayınız... eşinize tokat atmanız eşinize bi şey kazandırmaz ama sizden çok şey götürür.. peki huzurlu bir yuva nasıl olur? tüm yuvalar böylemi ? yuvasını cennet köşesi yapan yok mu ? evlilikler iticimi hep ? vs sorularına verilecek cevap şudur ; HAYIR... 1-evlilikler sağlam temeller üzere kurulmalı,sağlam değilse acilen tedavisi hızla yapılmalıdır.karşılıklı anlayış ve ortak akılcılık... 2-evlilikler şıpsevdim,yaşayamam,onsuz asla,ölürüm vs gibi holigancılıkça ,çocukça,hevesçe,anlık duygusalıklarla kurulmamalıdır.akılcılık merkezli olmalıdır. 3-eş adayına sorduğunuz zaman,şunun nesini beğendinde evlendin sorusuna verdiği genel cevap ;yakışıklı idi,güzel idi,şakacı idi,romantik idi,tebessümlü idi vs..renkler zevklere karışılmaz elbette..ama yeterli gerekçe değildir.dindar eş almayan çok ağlar...dindar eşler,olgun insanlardır,ifetlerini kale gibi korurlar,şereflidirler,sadece kendisini değil,çocuklarını,çevresini,onurunu koruma pahasına yuvasını korurlar..onların hesap vereceği bir RABLERİ vardır. 4-eşlerin çoğunda diyalog kopukluğu vardır.birbirlerini dinlemiyorlar yada anlamıyorlar.kavga etmeden karşılıklı oturup proplemleri çözme fukaralıkları maalesef vardır.kesinlikle bu hastalığı terketmeleri gerekir. 5-hatalı olan özür dilemekten çekinmemelidir.bunu bir deniz baykal muhalefeti olarak görmemelidirler.muhatabınız tayıp erdoğan değil eşinizdir...eşinizden özür dilemeniz sizi küçültmez bilakis değerinizi arttırır. 6-eşinize sık sık sık sık seni seviyorum demekten üşenmemelisiniz.şımarır bilmem ne olur gibi cahilene geleneklerden kaçınmalısınız. eşinize sevginizi dile getirmekten utanmayınız,çekinmeyiniz..eşinizin yetişmesinde,ibadetlerinde asla musamahakar olmayınız... 7-eşinizi üzecek hareketlerden kaçınmalısınız.ve eşinizi çok iyi tanımalısınız.ona göre hareket etmelisiniz.bu kölelik ise köle olun.sonuçta eşinizin kölesisiniz bushun değil. 8-eşinizin ailesine saygıda sevgide kusur etmemelisiniz.aileler yuvaya zarar veriyorsa uzaklaştırmalısınız.bu demek değil ki aileleri çöpe atın,aileler ziyaretlerde saygı sevgi ile ağırlanılır...ama aile iç meselerine sokulmaz izin verilmez,verilmemelidir. 9-eşinizin cinsel anlamda,helalisiniz.onu dış mihraklara karşı korumalısınız.unutmayın sizin dış mihraklardan hiç bir eksiğiniz yoktur sadece ihmalınız vardır.eşinizin zevkine hitap etmek size farzul ayndır.eşinize sahip çıkmazsanız,onu doyurmazsanız arayışları sizi üzebilir,yuvanızı havaya uçurabilir,başkasına meyledebilir... 10- evliliklerin ilk bir yılındaki bazı ufak tefek sancılar dert edinmemelidir,sabırlı,iyimser olun geçecektir.zamanla işler rayına oturacaktır.bir böbrek nakli bile,vucudun kabullenmesi için zaman lazım.siz iki yabancısınız kendinize biraz zaman verin.çocuksuluğu unutun.siz ananızın bebeği değilsiniz artık.siz o yuvanın kurucususunuz.yuvanın anası babasısınız. Muhsin Arslan |
Cevap: Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları Emeğinize sağlık hocam bi kez daha okumak hatırlamak çok iyi oldu ArO* ama hala idda ediyorum bu zamanda bunları gözetecek olgunlukta insan ya az ya biz körüz :) bi ihtimal daha var yoksa bizdemi bu olgunluğa sahip deyiliz düşünceli000 büyüyünce bu yazıyı bidaha okuycam tekrar Allah razı olsun ... l |
Cevap: Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları EVLENME evlenme nedir? yaşınız 30'u geçmişse HAYAL,feministseniz İSTİBDAT,gençseniz ÇOK BÜYÜK SORUMLULUK. evlenme engelleri -Damat adayı işsizse KAYINVALİDE, -Damat uçuksa,eğlenceye düşkünse PEDER, -birinci dereceden engel damadın annesidir.KAYNANA diye tabir edilir. OLAĞAN EVLENME YAŞI:30'dan önce mümkünse OLAĞANÜSTÜ EVLENME YAŞI:29,5 gelen son görücü ve verilen cevap :EVET! TAKDİR YETKİSİ:kanuna bakılırsa hakimdedir,ancak gerçek hayatta ve TÜRKİYE şartları ve örf adetlere göre ANNE BABAdadır. EVLENME EHLİYETİ:SABIR,CESARET,3MAYMUNU OYNAYABİLME KABİLİYETİ(GÖRMEDİM,DUYMADIM,SÖYLEMEDİM),veeee KABARIK BİR CÜZDAN BUNLAR ESPRİSİYDİ İŞİN :) Aslında evlilikle ilgili hocamız anlatılabilecek her şeyi anlatmış hmn hmn klavyesine sağlık:) Allah (c.c) sevgi ve sadakat için bir hormon yaratmış. Bilim adamları adına “Oksitosin” demişler. “Muhabbet hormonu” diyebiliriz. Muhabbet hormonu en çok dokunarak ve göz göze bakışma ile üretiliyor. Bir de kadın hamile olduğunda ve doğumda bolca oksitosin salgılıyor. Hayvanlarda da var bu hormon. Hamile iken oksitosin salgısı durdurulan hayvanlar doğurdukları bebeklere bakmadıkları gibi eşlerini terk edip başka eş arayışına giriyorlar. Oksitosin bir cinsellik hormonu değil. Bir bağ hormonudur. Çocuğumuza dokunduğumda ya da gözlerine bakarak konuştuğumuzda, arkadaşlarımızla musafaha yaptığımızda, namazda omuzları birbirine değdirdiğimizde üretilen sevgi ve sadakat hormonu. Allah Rasulü “Bir erkek karısının elini tutar ve göz göze bakışırlarsa Allah onlara rahmet nazarı ile bakar, günahları parmakları arasından dökülür gider.” buyurmuştur. Peygamberimiz eşlerinin yanına girdiğinde, ellerini tutar gözlerine bakarak selam verirmiş. Bilim bize anlatmasa da sevgili peygamberimiz bize “Muhabbet hormonunu” nasıl çalıştıracağımızın yolunu göstermiş. Oksitosinin iki yan etkisi var: Birincisi unutkanlık etkisi yapıyor; fakat iyi bir unutkanlık bu. acıyı unutturuyor. Annede doğum sancılarını, çocuğun huysuzluklarını, uykusuzluklarını, çocuğu için çektiği sıkıntıları unutturuyor. Bebeğine olumlu duygular hissetmesine sebep oluyor. Bu horman olmasa kadınlar ikinci çocuğu doğurmazlardı herhalde. İkinci yan etkisi ise oksitosin uyku getiriyor. Mesela annede bebeğe sütle en yüksek oranda oksitosin geçer ve bebeğin rahatlamasını ve uykusunun gelmesini sağlar. Bebek ve anne açısından iyi bir şey. Konu biraz kaydımı ne :) Evlenme çağındaki kızlarımıza tavsiyem: duygularınızla değil aklınızla hareket edin. Akıllı kadının gemisi tam rota gider. Bakın size bir arkadşımın yasadığı olayı sizinle paylaşmak isterim: Arkadşım yeni yeni evli kayınvalideiyle beraber otuyorlar.bir sbh bunlar kahvaltıya oturmuş kayınvalideoğluna şu soruyu sormuş: oğlum ''de bana ben kıymetli karınmı?'' Bunun üzerine benım çok zekii olan arkaşım ''yani gelin '' atılıyor. Amn anacım o nasıl laf eş her yerde bulunur ama ana bulunmaz.sfhfgshsfhsgh anlatabildimmi kızlar. Hyt sürekli bir imtihandır amn yaa ne çekicem boşanırım olur biter. Yanlış bitmez asıl o zmn başlar sıkıntılar. O zmn ne yapıcaz zorluklar ile savaşmayı öğrenicez. Bekar yaşadığımızda hiçmi sıkıntı yaşamıyoruz. Sözün kısası evlilik güzel bir olaydır . hiç bir zmn hiç bir şey 4x4 olmaz. hee birde şunu ekliyeyim kadın olsun erkek olsun ortada bir yanlış olduğu vakit önce kendini yargılasın. sbh sbh bunlar geldi içimden işde :) |
Cevap: Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları EVLİLİKTE MUTLULUĞU YAKALAMANIN PÜF NOKTALARI Aile fertleri birbirinden neler beklediıklerini bilmeli, aralarında sevgi, saygı, dostluk, kibarlık, nezaket, sadakat, iyimserlik esas olmalı… Mutsuz evlilik felâkettir, çünkü aile, erkeği de kadını da dış dünyanın zorluk ve tehlikelerine karşı koruyan bir zırhtır. İşte bu zırh delinmişse veya çürükse, hattâ bazen olduğu gibi çiftler için tehlikelerden koruma yerine kendisi bir tehlike kaynağı ise ne kadar zor bir durumdur! özellikle dış streslerin arttığı, rekabetin vazgeçilmez hale geldiği, insanların birbirine daha acımasız davrandığı günümüzde ailenin fertlerinin birbirine bağlılık ve dayanışma göstermesinin önemi daha da artmıştır. Konuyu bir de çocuklar açısından ele alırsak, çocukların sağlıklı ve dengeli gelişmeleri için aile ortamı şarttır. Ailede geçimsizlik varsa, en büyük zararı çocuklar görecektir. Mutlu bir evlilik sürdüren çiftlerde bazı temel birliktelikler vardır. Bunlar: • Eşler birbirlerini oldukları gibi kabul ederler. Uzun yıllar evli olan ve evliliklerinden çok memnun olan kişiler, eşlerini iyi veya kötü yönleriyle değil, nasılsa öyle kabullenmişlerdir. Eşlerinin iyi yönlerini öne çıkarır, kötü yönlerini görmezlikten gelir veya önemsemezler. Onları değiştirmek yerine kendilerini değiştirmeye çalışırlar. • Eşler birbirleriyle dost ve arkadaştır. Oldukça uyumlu, beraber yürüyen bir evlilik kuracakların üzerinde duracakları en önemli faktörlerden birisi, birbirlerinin en iyi dostu ve arkadaşı olmalarıdır, En mutlu ve en sağlam beraberliklerde, eşler hem sevgili ve ortaktır, hem de iyi bir dostturlar. Gerçekten karşılıklı sevgi ve saygıya dayanan evliliklerde arkadaşlıklar derinleşir ve çiftler sadece ruhî olarak değil fiziki olarak da birbirlerine benzemeye başlarlar. Bunun için eşlerin birbirlerine daha çok zaman ayırmaları gerekir. Hakikaten derinlikli ve kalıcı bir arkadaşlık kurulabilir ve eşler birbirlerinin "en yakın dostu" olabilir. Beraber vakit geçirmek sadece evde olmamalıdır. Birlikte tatile gitmek, seyahatlere çıkmak, piknik yapmak, ziyaretlerde bulunmak önemli fırsatlardır. • Eşler birbirlerine moral verir, hep desteklerler. Mutlu çiftler birbirlerini her fırsatta teşvik ederler. Özellikle sıkıntılı günlerde hep birbirlerinin yanındadırlar. • Mutlu çiftler birbirleriyle iletişim sırasında kibardır, saygı ve sevgi doludur. Sanki sekreteriyle veya bir yabancıyla konuşuyormuş gibi kibar, nazik ve düşüncelidirler. Konuşurlarken birbirleriyle zıtlaşmaktan kaçınırlar. Biri bir fıkraya güldüğünde, diğeri "hiç komik değil" demez. Birbirlerinin her konuda aynı fikirde olamayacağını bilir ve bu durumu kabullenerek tartışmaktan kaçınırlar. Aksine "bu değişik bir bakış açısı", "gerçekten ilginç şeyler söylüyorsun" diyerek konuyu geçiştirirler. Birbirlerinin ayrılıklarını değil, birlikteliklerini ön plana çıkarırlar.Veya farklı düşündükleri konu geldiğinde, mevzuyu değiştirirler. • Yine uyumlu çiftler çocuk eğitiminde birlikte hareket eder, birbiriyle çelişkiye düşmekten kaçınırlar. Disiplin konusunda tutarlı hareket ederler. Her ikisinin de uyacağı kurallar vardır. Önemli bir konuda çocuklara "annenize veya babanıza soracağım, ona göre karar vereceğim" derler. Birbirlerinin yaptıklarını küçümsemezler. Çocuklar babalarından bir şey istediğinde baba anneye dönüp "Sen ne diyorsun?" diye sorar. Bu şekilde, çocuklar babalarının annelerine değer verdiğini, kararları beraber aldıklarını anlar. Ayrıca anneleri de kocasının kendisine gösterdiği kıymeti hisseder, özgüveni artar. • Mutlu eşler birbirlerini üzen davranışlardan kaçınırlar. Meselâ kadın fazla konuşuyor, devamlı isteklerde bulunuyor ve dırdırıyla kocasını rahatsız ediyorsa bu evliliğin mutlu olması zordur. İşte bu gibi uygunsuz hareketlerden kaçınmak gerekir. Mutlu çiftler buna dikkat ederler. • Eşiyle ömür boyu sevgi ve saygı dolu yaşamak isteyenler şu noktaları göz önüne alırlar.Eşine sevgi, anlayış ve saygıda kusur etmemeye çalışırlar. Ayrılıklarda uzlaşmaya isteklidirler ve eşinin ihtiyaçlarını karşılamaya hazırdırlar. Birbirlerinin fedakârlıklarına minnettardırlar ve duydukları güvene sadık kalırlar. Aile fertleri birbirlerinden ne bekler? • Yemeği ailece birlikte yemek. • Seslenildiği zaman yataktan kalkmak. • Temizliğe riayet etmek. • Yemek yerken ağzını şapırdatmamak, Önünden ve yavaş yemek • Sofradan aniden değil, izinle kalkmak • Saygılı bir iletişim içinde olmak • Başkalarının eşyalarına saygılı ve özenli davranmak, izin istemeden kullanmamak • Tuvaleti ve lavaboyu temiz bırakmak • Bağırarak değil kabul edilir bir ses tonuyla konuşmak • Makul isteklere olumlu karşılık vermek • Sinirli ve öfkeliyken yalnız kalmayı tercih etmek • Tehlikeli ve incitici şakalar yapmamak • Ortak kullanılan odaları ve kendine ait odayı düzenli ve temiz tutmak • Ev işleriyle ilgili sorumlulukları adil paylaşmak, üstüne düşen görevi yapmak • Farklılıkları sakin ve karşısındakine değer vererek tartışmak • Kandilleri, bayramları kutlamak. Ufak hediyeler almak. vb...SELAMETLE KALIN... |
Cevap: Evlilik Görüşmeleri Sırasında Eşlerin Soruları Acele etmeyin okuyun okulunuzu ne siz sorun ne biz söyleyelim hani bir laf vardır kelin ilacı olsa başına sürer ayrılınca kadın ve çocuk ortada kalıyor 30 unda okula başlıyor sonradan zor başta meslek edinmeli insan kızlar daha çok desteklenmeli yüreklendirilmeli diye düşünüyorum. |
SAAT: 19:16 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.