Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Soru Cevap Arşivi

Konu Kimliği: Konu Sahibi cananekinci,Açılış Tarihi:  08 Mart 2012 (23:52), Konuya Son Cevap : 10 Ekim 2022 (22:48). Konuya 358 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı174Kez Beğenildi
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 21 Kasım 2012, 22:45   Mesaj No:31
Medineweb Emekdarı
mehmet akif2 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:mehmet akif2 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13402
Üyelik T.: 25 Şubat 2011
Arkadaşları:11
Cinsiyet:bayan
Yaş:43
Mesaj: 7.401
Konular: 425
Beğenildi:2286
Beğendi:4876
Takdirleri:3684
Takdir Et:
Standart Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...

özellikle temel bilgi dersinin sonundaki sorularda yanlış yapıyorlardı o nedenle sınavda birkaç soru yanlış yaptım

ünite sonundaki soruların cevabı doğru mu diye tereddütte kalıyorum
Alıntı ile Cevapla
Alt 21 Kasım 2012, 22:49   Mesaj No:32
Medineweb Sadık Üyesi
muallime - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:muallime isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14876
Üyelik T.: 01 Aralık 2011
Arkadaşları:13
Cinsiyet:Anne
Mesaj: 874
Konular: 134
Beğenildi:137
Beğendi:67
Takdirleri:484
Takdir Et:
Standart Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...

2. Aşağıda hangisi iman ve salih amel açısından doğru bir kanıdır?

a. Kur’an’da iman ve salih amel ço
ğu kez ayrı ayrı ayetlerde yer alır.


b.
İman ve salih amel gölgenin simayı takip etmesi gibi birbirine yakındır.

c.
İman ve salih amel Kur’an’nın üzerinde durduğu tek kavramdır.

d. Kur’an’da iman ve salih amel sadece Asr suresinde yer almaktad
ır.
e. Kur’an’da iman ve salih amel daima ikinci planda gelmektedir

doğru cevap c şıkkı kuranın üzerinde durduğu tek kavram aklımızı karıştırdı

********************
Bu soruda oldukça yanıltıcı,B şıkkı da kitapta var olan bir ifade .Allah yardımcımız olsun.uzgn
__________________


Alıntı ile Cevapla
Alt 22 Kasım 2012, 10:36   Mesaj No:33
Medineweb Usta Üyesi
Asilem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Asilem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16419
Üyelik T.: 27 Ocak 2012
Arkadaşları:7
Cinsiyet:-
Memleket:Bursa
Yaş:36
Mesaj: 288
Konular: 4
Beğenildi:27
Beğendi:23
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...

Alıntı:
muallime Üyemizden Alıntı Mesajı göster
2. Aşağıda hangisi iman ve salih amel açısından doğru bir kanıdır?

a. Kur’an’da iman ve salih amel ço
ğu kez ayrı ayrı ayetlerde yer alır.


b.
İman ve salih amel gölgenin simayı takip etmesi gibi birbirine yakındır.

c.
İman ve salih amel Kur’an’nın üzerinde durduğu tek kavramdır.

d. Kur’an’da iman ve salih amel sadece Asr suresinde yer almaktad
ır.
e. Kur’an’da iman ve salih amel daima ikinci planda gelmektedir

doğru cevap c şıkkı kuranın üzerinde durduğu tek kavram aklımızı karıştırdı

********************
Bu soruda oldukça yanıltıcı,B şıkkı da kitapta var olan bir ifade .Allah yardımcımız olsun.uzgn
Evet aynen hocam, konuda iman ve salih amelden bahsederken salih amel gölge gibi imanı takip eder demişler, şıklarda da onu görünce direkt işaretledim, yanlış olduğunu hiç düşünmüyordum, doğru cevap başka çıkınca şaşırdım ve kafam karıştı uzgn
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Aralık 2012, 15:51   Mesaj No:34
Medineweb Usta Üyesi
Mahru - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Mahru isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 22196
Üyelik T.: 30 Kasım 2012
Arkadaşları:8
Cinsiyet:
Memleket:osmaniye
Yaş:27
Mesaj: 271
Konular: 18
Beğenildi:2
Beğendi:0
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...

Peygamberlere inanmayan birisi imanın şartlarından birini es geçtiyi zaman kafir sayılır mı ? beni aydınlatırsanz sevinirm şimdiden tşkkrler
__________________
duygular gereksiz olsaydı ALLAH başta yaradmazdı
Alıntı ile Cevapla
Alt 03 Aralık 2012, 12:50   Mesaj No:35
Medineweb Sadık Üyesi
muuskem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:muuskem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21263
Üyelik T.: 02 Kasım 2012
Arkadaşları:9
Cinsiyet:-
Memleket:-
Mesaj: 676
Konular: 38
Beğenildi:32
Beğendi:6
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...

Alıntı:
Mahru Üyemizden Alıntı Mesajı göster
Peygamberlere inanmayan birisi imanın şartlarından birini es geçtiyi zaman kafir sayılır mı ? beni aydınlatırsanz sevinirm şimdiden tşkkrler
Ben size cibril hadisi ile cevaplayayım.

CİBRİL HADÎSİ

Cebrail aleyhisselâm, Hz. Peygamber'in de aralarında bulunduğu bir sahabe' topluluğuna insan suretinde gelmiş, iman, İslâm, ihsan ve kıyamet alâmetleri gibi bazı soruları Allah Rasûlüne sorarak cevaplarını almıştır. İşte Cebrail (a.s.)'in bizzat soru sorarak ve cevaplarını tasdik ederek telkin ettiği bu hadise "Cibril hadîsi" adı verilmiştir.
Abdullah b. Ömer'in, babası Hz. Ömer'den naklettiği bu hadis şöyledir:
"Bir gün Rasûlullah (s.a.s.)'in yanında bulunduğumuz sırada âniden yanımıza, elbisesi bembeyaz, saçı simsiyah bir zat çıkageldi. Üzerinde yolculuk eseri görülmüyor, bizden de kendisini kimse tanımıyordu. Doğru peygamber (s.a.s.)'in yanına oturdu ve dizlerini onun dizlerine dayadı. Ellerini de uylukları üzerine koydu. Ve:
"Ya Muhammed! Bana İslâm'ın ne olduğunu söyle" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): "İslâm; Allah'tan başka ilâh olmadığına, Muhammed'in de Allah'ın Rasulü olduğuna şehadet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman ve gücün yeterse Beyt'i hac etmendir" buyurdu. O zat: "Doğru söyledin" dedi. Babam dedi ki: "Biz buna hayret ettik. Zira hem soruyor, hem de tasdik ediyordu."
"Bana imandan haber ver" dedi. Rasûlullah (s.a.s.): Âllah a, Allah'ın meleklerine kitaplarına, peygamberlerine ve ahiret gününe inanman, bir de kadere, hayrına şerrine inanmandır" buyurdu. O zât yine:
"Doğru söyledin" dedi. Bu sefer:
"Bana ihsandan haber ver" dedi. Rasûlullah (s.a.s.):
" Allah'a O'nu görüyormuşsun gibi ibadet etmendir. Çünkü her ne kadar sen onu görmüyorsan da, o seni muhakkak görür" buyurdu. O zat:
"Bana kıyametten haber ver" dedi. Rasûlullah (s.a.s.) "Bu meselede kendisine sorulan, sorandan daha çok bilgi sahibi değildir" buyurdular.
"O halde bana alâmetlerinden haber ver" dedi. Peygamber (s.a.s.):
"Câriyenin kendi sahibesini doğurması ve yalın ayak, çıplak, yoksul koyun çobanlarının bina yapmakta birbirleriyle yarış ettiklerini görmendir" buyurdu. Babam dedi ki:
Bundan sonra o zat gitti. Ben bir süre bekledim. Sonunda Allah Rasûlü bana: "Ya Ömer! O soru soran zatın kim olduğunu biliyor musun?"dedi. "Allah ve Rasûlü bilir" dedim.
"O Cibrîl'di. Size dininizi öğretmeye gelmişti" buyurdular. (Buhârî, İman 1; Müslim, İman 1).
Abdullah b. Ömer bu hadîsi Basra' dan Hacc veya Umre için Hicaz'a gelen Yahya b. Yamer ve Humeyd b. Abdirrahmân el-Himyerî'nin kader hakkında soru sormaları üzerine rivayet etmiştir. Basra'da ilk olarak Ma'bed el-Cühenî ve ona tabi olanlar kaderi inkâr etmişler; hâdiselerin, Allâh'ın hiç bir takdir ve bilgisi olmaksızın yeni yeni husûle geleceğini ileri sürmüşlerdir. Abdullah b. Ömer onları dinledikten sonra şöyle demiştir:
"Sen Basra'da onlarla görüştüğün zaman kendilerine söyle ki, ben onlardan uzağım. Onlar da benden uzaktır. Allah'a yemin olsun ki onlardan birinin Uhud dağı kadar altını olsa da onu hayra harcasa, kadere inanmadıkça Allâh onun hayrını kabul etmez." Sonra Abdullah (r.a.) yukarıdaki hadisi nakletmiştir (Ahmed Davudoğlu, Sahîh-i Müslim Tercüme ve Şerhi, İstanbul 1977, I, 106).
Kader, sözlükte; miktar, meblağ, büyük sayma, güç, kudret ve bir şeyi kısmak anlamlarına gelir. Şer'î bir terim olarak; meydana gelecek şeyleri ve o şeylerin ne zaman nerede, ne gibi nitelik ve özelliklerle meydana geleceğini Allâhü Teâlâ'nın takdir ve tahdîd etmesi demektir. Takdir buyurduğu şeyleri, zamanı gelince birer birer icad etmesine de "kazâ" denir. Bu duruma göre, kader ilim ve irade sıfatına; kaza da tekvin (yaratma) sıfatına döndüğü için kaza ve kadere inanmak, temelde Allâhü Teâlâ'ya imanla eş değerdedir. Bütün sıfatlariyle Allah'a iman eden, bunlara da inanmış olursa da, önemine binâen kaza kader meselesi kelâm ilminde ayrıca ele alınmıştır. Kader konusunu daha önce Mekke'de öne sürüp, bunu inkâr edenlerin bulunduğu da nakledilir. Abdullah b. Zübeyr'in ordusu Mekke'de Haccac-ı Zâlim, tarafından muhasara edildiği zaman Kâbe-i Muazzama yanmıştı. O zaman bazıları bunun bir ilâhi takdir (kader konusu) olduğuna inanmış, bazıları da Kâbe'nin takdirle yanmadığını söyleyerek kaderi inkâr etmişlerdir (A. Davudoğlu, a.g.e., I, 106-108).
Cibril hadisinde ikinci soru ve cevabı, iman esaslarını bildirir. Bunlar altı tanedir:
1) Allah'a iman: Bu iman, Allah'ın varlığını ve hakkında vacip, mümteni; (imkânsız) ve caiz olan bütün sıfatları bilerek tasdik etmekle meydana gelir. Bazı kelâm bilginleri Allahu Teâlâ'nın sıfatlarını selbiyye ve sübütiyye olmak üzere ikiye ayırırlar:
Selbî sıfatlar altı tane olup şunlardır:
a) Vücud: Allah'ın varlığı, b) Kıdem: Ezelî olması, yani varlığının evveli olmaması, c) Bekâ: Ebedî olması, yani varlığının sonu bulunmaması, d) Muhâlefetün li'l-havâdis: Allah'ın varlıklardan hiçbir şeye benzememesi, e) Kıyam bi zâtihi: Varlığının kendisinden olması, f) Vahdaniyet: Allah'ın bir olmasıdır.
Sübûtî sıfatlar sekizdir:
a) Hayat: Allahu Teâlâ'nın diri olması, b) İlim: Her şeyi bilmesi,
c) İrade: Her mümkünü caiz olan bir şekle ve vakte tahsis etmesi, d) Kudret: Her şeye gücünün yetmesi, e) Semî': Her şeyi işitmesi, f) Basar: Her şeyi görmesi, g) Kelâm: Ses ve harfe muhtaç olmadan konuşması, h) Tekvin: Var etme, yok etme, yaşatma ve öldürme gibi fiillerin başlangıcı olan bir sıfattır.
2) Meleklere iman: Bu, Allah'ın melek denilen, nurdan yaratılmış ve istediği şekle girebilen bir takım masum kulları olduğuna inanmaktır. Ban bakımlardan meleklere benzeyen, diğer bir takım görünmez yaratıklar vardır ki, bunlara da "cin" denir. Cinler saf ateş alevinden yaratılmış olup, melekler gibi onlar da ağır işleri yapabilir ve istedikleri şekillere girebilirler. Yalnız bunlar melekler gibi masum (günah işlemez) değildir. Mümini, kâfiri vardır, "yer, içer, ürer ve ölürler " (en-Neml, 27/87; ez-Zümer, 39/68; İnfitar, 82/10-12; el-Kehf, 18/50; er-Rahmân, 55/31; Müslim, Zühd, 10; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI, 153, 168; Taberi, XX, 29; İbnü'l-Kayyim el-Cevziyye, Kitâbu'r-Ruh, Haydarâbâd 1357, s. 41; İbn Nüceym, el-Eşbâh ve'n-Nezâir, cin bahsi).
3) Kitaplara iman: Allahu Teâlâ, bazı peygamberlerine gerçek ve hükümleri bildiren bir takım ibareye lafızlar indirmiştir ki; bunlara "kitap" denir. Büyük kitaplardan Tevrat Hz. Musa'ya, Zebur Hz. Dâvud'a, İncil Hz. İsa'ya, Kur'an-ı Kerîm de Hz. Muhammed (s.a.s.)'e indirilmiştir. Bunlardan başka çeşitli peygamberlere yüz adet suhuf (sahifeler) verilmiştir. İşte bütün bu kitaplara iman etmek farzdır (eş-Şûrâ, 42/51; el-A'lâ, 87/67; el-Hıcr, 15/9; Hud 11/49; İsrâ, 17/88.)
4) Peygamberlere iman: Allâh'u Teâlâ hazretleri kullarına doğru yolu göstermek için bir takım peygamberler göndermiştir. Bunlardan kendilerine kitap ve şerîat verilenlere "Rasul" denir. Başka bir peygamberin şeriatiyle amel ve onun getirdiği hükümlerini insanlara bildirmeye memur olanlara ise "nebî" adı verilir. İlk peygamber Hz. Âdem, son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)'dir. (en-Nahl, 16/36; en-Nisâ, 4/164; el-Ahzâb, 33/40).
5) Âhiret gününe iman: Âhiret günü haşirden, bütün ölenlerin diriltilmesinden başlayan sonsuz bir gündür. Kıyametin kopması, sûrun üfürülmesi, ölülerin diriltilmesi, kitapların verilmesi, mîzanın kurulması, kulların sorguya çekilmesi, havz-ı kevser, şefâat, sırat, Cennet ve Cehennem ahiret gününün muhtevasına dahil olduğundan bütün bunlara inanmak farzdır. (Âli İmrân. 3/185: Duhân, 44/56; Mü'min, 40/11; Tâhâ, 20/74; el-Bakara, 2/28; et-Tür, 52/45; el-En'âm,6/93; el-Fecr, 89/27-30; eş_Şems, 91/97; ez-Zümer, 39/42; Buhârî, Husûmât, Müslim, Fezâil,10,161, 162; Tirmizî, Kıyâme, 26; Kurtubî Tefsiri, Tûr Sûresi 45. ayetin tefsiri).
6) Kadere İman: Yukarıda kadere imandan söz etmiş, Cibril hadisinin kaderi inkâr edenlerle ilgili bir soru üzerine nakledildiğini belirtmiştik. Hadis-i şerifte kadere imana özellikle yer verilmesi, bu konuda ümmetin ileride görüş ayrılıklarına düşeceğini Hz. Muhammed (s.a.s.)'in bildiğini gösterir. (et-Talâk, 65/3; Buhârî, Cenâiz, 83; Tefsîru Sûre, 92/6; Müslim, Kader, 1,8; İbn Mâce, Mukaddime, 10).
Hadîs-i şerifte ilk soru İslâm'ın şartlarını telkin için sorulmuştur. Bunlar; Allah'tan başka ilâh olmadığına şehadet etmek,. namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek ve gücü yeterse hacc etmektir. Bu şartlar Kur'an-ı Kerîm'in çeşitli ayetlerinde yer almış ve tekrarlanmıştır (el-Bakara, 2/238; Buhârî, İman 1, 2; Zekât, 41, 63; Meğâzî, 60, Tevhîd, 1 ; Müslim, İman, 19-22; Nesâî, Zekât,1; İbn Mâce İkâme,193; Ahmed b. Hanbel, I, 72; Dârimî, Zekât 1).
Üçüncü soru "ihsân nedir?" sorusu ve Hz. Peygamberin "İhsan, Allah'ı görüyormuşsun gibi Allah'a ibadet etmendir..." cevabı, mümini ibadet sırasında manevî âlemlere yüceltmek içindir. Her şeklin bir de gerçeği vardır. Namaz da bir şekildir. O şeklin içindeki gerçek ihsandır. Meselâ İslâm'da fıkıh ilmi namazın dış şekli ile uğraşır; tasavvuf ise bu şeklin içindeki gerçeği yani ihsan derecesini bulmaya çalışır. İbadeti kuru bir şekil ve beden hareketleri olarak değil, Allah'ın huzurunda bulunduğunu bilerek ve düşünerek yapmak gerekir. İbadetin asıl hedefi Allah'u Teâlâ ile bu mânevi diyalogu kurmak ve bunu ibadet süresince devam ettirmektir.
Hadisteki diğer bir soru kıyamet zamanı ile ilgilidir. Hz. Peygamber bu konuda soru sorandan daha fazla bilgi sahibi olmadığını bildirmiştir. Cenâb-ı Hak kıyametin kopma zamanını gizli tutmuştur. İnsanların ileride meydana gelecek bir takım olayları önceden bilmemesi çoğu zaman bir nimettir. Müminin önceki tecrübelerine ve bilimin kurallarına göre gerekli önlemleri aldıktan sonra, sonucu Allahu Teâlâ'dan beklemek gerekir. Bütün önlemler alınmasına rağmen doğacak olumsuz sonuçlardan insanın sorumluluğu bulunmaz. Zaten böyle bir sonucu önleme gücü de insanoğluna verilmemiştir. Çünkü o, ancak gücünün yeteceğinden sorumludur.
Kur'an-ı Kerîm'de beş şeyin insanlardan gizlendiği bildirilir ki, bunlara "muğayyebât-ı hamse*" denir. Bunlardan ilki kıyametin kopma zamanıdır.
"Kıyametin ne zaman kopacağına dair bilgi, ancak Allah katındadır. Yağmuru o indirir. Rahimlerde olanı o bilir. Hiç bir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç bir kimse nerede öleceğini de bilmez. Şüphesiz Allah "Âlîm'dir, Nabîr'dir" herşeyi çok iyi bilir, her şeyden haberdardır" (Lokman, 31/ 34)
Hamdi DÖNDÜREN

Dolayısı ile sadece Peygamberlere değil Meleklere,ahiret gününe ,kitaplara inanmayan,namazı ,orucu ve zekatı inkar edende dinimize göre kafirdir.
Alıntı ile Cevapla
Alt 11 Aralık 2012, 23:35   Mesaj No:36

tek

Medineweb Acemi Üyesi
tek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:tek isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 19474
Üyelik T.: 22Haziran 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Memleket:dünyalı
Mesaj: 19
Konular: 0
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...

Aşık olmak günahmıdır.
evli bayan yada erkek başka birisine kalbi olarak yakınlık duyuyorsa istemeden günahamı girmiş olur?
hocalarımız bilgilendirebilirmi.
Alıntı ile Cevapla
Alt 11 Aralık 2012, 23:47   Mesaj No:37
Medineweb Emekdarı
Yitiksevda - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Yitiksevda isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2
Üyelik T.: 10 Nisan 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:Erkek
Memleket:MALAZGIRT
Yaş:47
Mesaj: 5.078
Konular: 295
Beğenildi:124
Beğendi:24
Takdirleri:153
Takdir Et:
Standart Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...

[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

Vereceğim linkte bu hususta insanların nasıl ne şekilde davranması gerektiği hususu izah edilmiştir .
__________________
Sakın başkasının kölesi olma; çünkü ALLAH seni hür yaratmıştır .

-İmam Ali- (a.s)
Alıntı ile Cevapla
Alt 15 Aralık 2012, 11:32   Mesaj No:38
Avatar Otomotik
Durumu:hznbnm isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 22925
Üyelik T.: 13 Aralık 2012
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 68
Konular: 11
Beğenildi:11
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart NAMAZ ile ilgili bir sorum var.

kafama takılan bir seyi sizlerle paylasmak istiyorum.bir toplulukta sohbet esnasında PEYGAMBER EFENDİMİZİN hiç bir vakit namazının sünnetini camide deilde evinde yerine getirdiğine dair bi söz duydum,duydumu belirtiyorum..belkide yok böyle bir sey,sorum şu arkadaşlar,mamazım esnasında farzını kıldıktan sonra bi sekilde abdest bozmuş olsam ,tekrar dan mı kılmam gerekir ,sadece sünnetinimi kılmam gerekir,niyet burda devreye girmelimi,abdest bozmadan önce sünneti evde kılaym düşüncesıne girmiş olsam durumu etkilermi?
Alıntı ile Cevapla
Alt 15 Aralık 2012, 12:22   Mesaj No:39
Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.108
Konular: 546
Beğenildi:1003
Beğendi:221
Takdirleri:9161
Takdir Et:
Standart Cevap: NAMAZ ile ilgili bir sorum var.

Peygamberimizin evi zaten Mescid-i Nebevi'ye bitişik idi. Farz namazlar da sünnetleri evinde kılar, farz için mescide çıkardı. Nafile/sünnet namazların evde kılınması daha efdaldir.
Farzdan sonra abdest bozmuş olursanız, yeniden abdest alınca farz tekrar kılınmaz, sünneti kılmaya devam edersiniz
__________________
Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir
(Müslim)
Alıntı ile Cevapla
Alt 30 Aralık 2012, 11:22   Mesaj No:40
Medineweb Sadık Üyesi
dua dilencisi - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:dua dilencisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6969
Üyelik T.: 10 Şubat 2009
Arkadaşları:32
Cinsiyet:
Memleket:Ankara
Mesaj: 999
Konular: 28
Beğenildi:102
Beğendi:27
Takdirleri:690
Takdir Et:
Standart Cevap: Bir Sorum var Hocalarımızdan cvp bekliyorum...

Zina eden erkek, ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir kadınla evlenebilir. Zina eden kadınla da ancak zina eden ya da Allah'a ortak koşan bir erkek evlenebilir. Bu tür evlilikler mü'minlere yasaklanmıştır.
(Nur-3)

Bu ayette kafama takılan bir kaç soru oluştu tam bilgisi olan hocalarımız cvplasın !

1-Zina etmek ( Haşa ) Allaha c.c.ortak koşmakla bir midir günahı ?

2-Zina eden erkek yada bayan zina eden kadınla yada erkekle evlenebilir deniliyor burda bekar iken anlıyorum yanılıyormuyum ? Şayet vurgulanan bekarlarsa evliyken zina eden erkek yada bayanların konumu ne oluyor ?

3-Bu tür evlilikler mü'minlere yasaklanmıştır.
Kesin delillerle reddederken evliyken zina edenler mü'min sıfatından ne konuma düşüyor ?
__________________
Doğru zamanda yapılan yanlış ,yanlış zamanda yapılan doğrudan evladır..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 2 Kişi okuyor. (0 Üye ve 2 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Yoruma bekliyorum! Esma_Nur Gündem/ Manşetler 7 05 Ekim 2019 19:54
Önerilerinizi bekliyorum... Nickgulsum Soru Cevap Arşivi 7 24 Kasım 2013 15:44
Hiç arapça temelim yok...tavsiyelerinizi merakla bekliyorum mavirüya41 İlahiyat Öğrencileri İçin Genel Paylaşımlar 61 23 Mart 2013 13:49
Yorumlarınızı bekliyorum MusabBinumeyr Videolar/Slaytlar 23 13 Mart 2013 22:19
din nedir?(herkesin din anlayışına dair yorumlar bekliyorum) NUR Soru Cevap Arşivi 17 06 Kasım 2007 11:49

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.