Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Sürelerin Nuzul Sebepleri (https://www.forum.medineweb.net/204-surelerin-nuzul-sebepleri)
-   -   Tekasür Süresi İniş(Nüzul) Sebebi Rivayetleri (https://www.forum.medineweb.net/surelerin-nuzul-sebepleri/10392-tekasur-suresi-inisnuzul-sebebi-rivayetleri.html)

MERVE DEMİR 17 Mart 2009 12:44

Tekasür Süresi İniş(Nüzul) Sebebi Rivayetleri
 
TEKÂSÛR SÛRESİ


Müfessirlerin hepsine göre, sûrenin tamamı Mekke'de inmiştir An*cak Buharî bunun Medine'de indiğine dair bir rivayet nakletmiştir İbn Merduye'nin İbn Abbas (ra)dan yaptığı rivayete göre, İbn Abbas şöyle de*miştir: “Bu sûre Mekke'de inmiştir”[1]
Allâme Zemahşerî'ye göre, Tekâsür Sûresi Kevser Sûresi'nden sonra inmiştir[2]
Suyûtî ise İbn Ebî Hatim'in Ebu Büreyde'den rivayetle verdiği bir habere dayanarak sûrenin medenî oluşunu tercih etmiştir Biraz sonra geleceği üzere bu habere göre çokluklarıyla ve kabirlerdeki ölmüş büyükleriyle böbürlenip iftihar edenler Ensardan iki kabiledir[3]

1-2 "Çoğunluk olmak iddianız sizi o kadar meşgul etti kî, mezar*ları ziyaretle oradakileri de sayacak kadar oldunuz"

Bu Surenin nüzul sebebi ile ilgili rivayetler:
1- Mukatil ve Kelbî şöyle dedi:
"Bu sûre Kureyş'ten iki kabile hakkında indi, Abdi Menaf ve Sehm Oğullan Bu iki kabile arasında anlaşmazlık, münakaşa vardı, Hangisinde efendi ve şerefliler çok diye her iki tarafın efendilerini ve şereflilerini saydılar Abd-i Menaf Oğulları:
"Biz efendiler bakımından daha çoğuz ve güç bakımından daha güçlü*yüz, sayı bakımından daha fazlayız" dediler Sehm Oğulları da aynı şeyleri söylediler Fakat Abd-i Menaf Oğulları daha fazla geldiler Sonra dediler ki:
"Ölülerimizi de saya*lım" Nihayet ölüleri ziyaret ettiler ve ölülerini saydılar Bu sefer de Sehm Oğulları fazla geldiler Çünkü onlar Cahiliyye Devri'nde sayı bakımından daha çok idiler," Bu âyet de bu sebepten dolayı indirildi[4]
Bu rivayete göre sûre mekkîdir[5]
2- Katade şöyle dedi:
"Bu sûre Yahudiler hakkında inmiştir Yahudiler dedi ki:
"Biz falan oğullarından daha fazlayız Falan oğulları da falan oğullarından daha çoktur" Böylece onları bu çoklukla ilgili iddialaşma, ölünceye kadar meşgul etti ve ölünceye ka*dar sapıtlıktaki bu halleri de devam etti[6]
3- İbni Ebi Hatim, İbni Büreyde'den "Sizi çoklukla böbürleniş oyaladı" aye*ti (1 ayet) hakkında rivayet etti ve dedi ki:
“Bu sure Ensar kabilelerinden ikisi hakkında inmiştir Beni Harise ve Beni Haris Çoklukla övünüp böbürlendiler Birisi:
“Sizde falan oğlu falan gibisi var mı?” dedi Diğerleri de aynısını söy*lediler Önce yaşayanlar hakkında konuştular Sonra da:
“Haydi kabirlere gi*delim,” dediler İki gruptan birisi kabirlere işaret ederek
“sizde şu falan ve şu falan gibi var mı?” dedi Diğeri de aynısını yaptı Allah Tealâ: "Sizi çoklukla bö*bürleniş oyaladı, nihayet kabirleri ziyaret ettiniz" ayetlerini indirdi [7]
Buna göre Sûre Medine-i Münevvere'de nazil olmuştur[8]
4- Ali'den (ra):İbnu Cerîr anlattı:
“Biz, Tekasür: 102/1-3 ayetleri indirilinceye kadar, kabir azabından şüphe ederdik Ayetler kabir azabı hakkında indirildi” [9]
5- Ahmet, Müslim, Tirmizi ve Nesai, Abdullah b eş-Şihhir'den şöyle de*diğini rivayet etti: Rasulullah (sa)'ın yanına vardım Şöyle diyordu:
"Sizi çoklukla böbürleniş oyaladı" Ademoğlu malım malım, der Senin yiyip tü*kettiğin, giyip eskittiğin veya sadaka verip elinden çıkardığından başka malın var mı ki?" [10]
6- Müslim, Sahih'inde Ebu Hureyre(ra)'den rivayet etti Rasulullah (sa) buyurdu ki:
"Kul malım malım der Halbuki onun malından üç şeyi vardır: Yiyip tükettiği, giyip eskitiği veya sadaka verip elinden çıkardığı Bunun dışındaki gidicidir, insanlara terkedilecektir" [11]

Esbabı Nuzul / Abdulvahid Metin

______________________
[1] Şevkani, Fethü’l-kadir: 5/478; Tefsir-i Kurtubi: 20/168 Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, Anadolu Yayınları: 13/6971
[2] Tefsiru’l-Keşşaf: 4/791 Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, Anadolu Yayınları: 13/6971
[3] Alûsî, age XXX,223 Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/967
[4] Mürsel hadistir İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 390; Alûsî, age XXX,223; Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/967
[5] Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/967
[6] Mürsel hadistir İmam Ebu’l-Hasen Ali bin Ahmed el-Vahidi, Esbâb-ı Nüzul, İhtar Yayıncılık: 390; Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/967; Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, Anadolu Yayınları: 13/6973
[7] Suyûtî, Lübâbun-Nukûl, II,199204; İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/726-727; Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/967; İbn Kesir, Tefsir, IV, 544-545; Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 475-476; Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur’an Tefsiri, Anadolu Yayınları: 13/6973 Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/612
[8] Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nüzul, Çağrı Yayınları: 2/967
[9] İmam Celaleddin es-Suyuti, Lubabu’n-Nukul Fi Esbabi’n-Nuzul, Fatih Yayınevi: 2/727; Abdulfettah El- Kâdi, Esbab-ı Nüzul, Fecr Yayınevi: 476 Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/614
[10] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/614
[11] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/614

Mihrinaz 18 Aralık 2015 22:26

Cevap: Tekasür Süresi İniş(Nüzul) Sebebi Rivayetleri
 
TEKASÜR SURESİ

Adı: Birinci ayetteki “tekasûr” kelimesi sureye isim olmuştur. Tekâsür, çokluk yarışı ve çoklukla övünmek demektir. Cahiliye Arapları, mal, evlât ve akrabalarının çokluğunu bir gurur ve şeref sebebi sayarlar, hatta bu hususta yaşayanlarla yetinmeyip kabilelerinin üstünlüğünü geçmişleriyle de isbat etmek için kabirlere gider, ölmüş akrabalarının çokluğuyla övünürlerdi. Sûrede onların bu tutumu eleştirilmekte ve gerçek üstünlüğün ahirette ortaya çıkacağı belirtilmektedir.

Nüzul zamanı: Ebu Hayyan ve Şevkanî, bütün müfessirlere göre bu surenin Mekkî olduğunu söylemişlerdir. İmam Suyutî’nin kavline göre en meşhur söz, bu surenin Mekkî olduğudur. Ancak bazı rivayetlerde surenin Medenî olduğu da kayıtlıdır. Bu rivayetler aşağıdadır.
İbn Ebî Hatim, Ebu Bureyde’den bu surenin Ensar’ın iki kabilesi olan Benî Harise ve Benî Hars hakkında nazil olduğunu rivayet etmektedirler. İki kabile birbirlerine karşı önce ileri gelenlerini, daha sonra da mezarlığa giderek ölülerini medhetmişlerdi. Bunun üzerine bu sure nazil olmuştur. Ancak nüzul hakkındaki Sahabe ve Tabiin üslubunu göz önüne alırsak, bu rivayetin Tekâsur suresinin nüzul zamanının delili olmayacağını anlarız.
Yalnız bu surenin, onların haline uygun düşmesi söz konusu olabilir.

İmam Buharî ve İbn Cerir, Ubey b. Ka’b'tan şöyle rivayet etmişlerdir: Biz Rasulullah’ın, “Eğer insanoğlunun elinde iki vadi dolusu mal olsa üçüncü vadiyi ister. İnsanoğlunun karnını ancak toprak doyurur” buyurduğunu işittik. Tekâsur suresi nazil olana kadar bu sözü Kur’an’dan zannediyorduk… Bu Hadise dayanarak, Tekâsur suresinin Medenî olduğu söylenmiştir. Çünkü Ubey Medine’de Müslüman olmuştu. Ancak Ubey’in beyanında, Ashab-ı Kiram’ın bu hadisi ne anlamda Kur’an’dan zannettiklerine dair bir açıklama yoktur.
Eğer bu hadisi Kur’an’dan ayet zannetmeleri kastediliyorsa bunu kabul etmek mümkün değildir. Çünkü sahabenin büyük çoğunluğu Kur’an’a harf harf vakıftı. Bu Hadisin Kur’an’dan ayet olup olmadığı konusunda nasıl yanlışa düşebilirler ki? Eğer bu Hadisin Kur’an’dan olmasının anlamını, Kur’an’ın manasından alınmış bir söz olarak kabul edersek o zaman bu rivayet, Medine’de Müslüman olan ashabın Rasulullah’ın ağzından bu sureyi ilk duyduklarında onun yeni nazil olduğunu zannetmelerine delalet eder.
İbn Cerir, Tirmizî ve İbnü’l Münzir v.s. Hz. Ali’nin şu kavlini nakletmişlerdir: “Biz, Tekâsur suresi nazil olana kadar kabir azabı hakkında şüphe içindeydik.” Bu surenin Medenî olduğuna delil olarak, kabir azabının Medine’de zikredildiği, Mekke’de bu konuya değinilmediği gösterilmiştir. Ancak bu doğru değildir. Çünkü Kur’an-ı Kerim’in pek çok Mekkî suresinde yer yer açık ifadelerle kabir azabı zikredilmiştir. Bunda şüpheye imkan yoktur. Mesela bkz. En’am 93, Nahl 28, Mü’minun 99-100, Mü’min 45-46. Bunların hepsi Mekkî surelerdir. Onun için, Hz. Ali’nin yukarıda söylediği söz bir şeye ispat olacaksa, o, yukarıda adı geçen ve kabir azabından bahseden Mekkî surelerden önce Tekâsur suresinin nazil olduğudur. Bu surenin nüzulu Sahabe-i Kiram’ın kabir azabı hakkındaki şüphesini gidermiştir.
Bu rivayetlere rağmen müfessirlerin çoğu bu surenin Mekkî olduğunda müttefiktirler. Bizim görüşümüz, bu surenin sadece Mekkî değil, aynı zamanda muhteva ve üslubundan da anlaşıldığına göre, Mekke döneminin ilk nazil olan surelerinden birisi olduğu yolundadır.

Konu: Bu surede insanlar dünyaya tapmalarının sonucu hakkında uyarılmışlardır. Ölüme kadar mal, servet yığmak maksadıyla ve lezzetler, kuvvetler elde ederek bu konuda birbiriyle yarışmak, bu eşyayı elde ettikten sonra da birbirlerine karşı kibirlenmek için gece gündüz çaba içindeyken kendilerini o kadar kaybetmişlerdir ki, daha önemli şeyler akıllarına bile gelmemiştir. Bunlar kötü sonları hakkında uyarılarak şöyle buyurulmuştur: Topladığınız bu nimetler sadece nimet değil, aynı zamanda sizin için bir imtihan vesilesidir. Her nimet için ahiret günü soru sorulacaktır. (Tefhimü’l-Kur’an, Mevdudi)


SAAT: 18:43

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306