Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > .::DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI.::. > Diyanet İşleri Başkanlığı > Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat

Konu Kimliği: Konu Sahibi Arasat,Açılış Tarihi:  23 Mart 2009 (20:01), Konuya Son Cevap : 15 Nisan 2011 (11:19). Konuya 4 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 23 Mart 2009, 20:01   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Arasat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Arasat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 4597
Üyelik T.: 27 Ekim 2008
Arkadaşları:4
Cinsiyet:
Yaş:37
Mesaj: 589
Konular: 255
Beğenildi:114
Beğendi:26
Takdirleri:953
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Hutbe: Tevbe

Hutbe: Tevbe

Muhterem Müslümanlar!

İnsan, akıllı bir varlık olması itibariyle, diğer canlılardan üstünlük kazanmaktadır. Fakat nefsani duygular, yeme-içme mecburiyetinin ortaya çıkardığı zaruretler ve şeytanın vesveseleri insanı İslam dininin dosdoğru yolundan saptırdığı olur.bu kimsenin yaptığı fena işlerden vaz geçip Allah’ın razı olduğu yola yönelmesine dinimiz, tevbe adını vermiştir.

Tevbe, kötü işlerden vazgeçip iyiliklere dönmektir.

Tevebe, Hakkın rızasına talip olanların ilk müracaat edeceği kapıdır.

Cenab-ı Hak, Kitab-ı ilahisinde kullarını tevbeye çağırarak buyuruyor ki:

“Ey iman edenler, tam bir sudk-u huluse malik bir tevbe ile Allah’a dönün. Olur ki Rabbiniz kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün allah Peygamberinive iman edip onunla beraber onları rüsvay etmeyecek, nurları önlerinde ve sağlarında koşacak, ey Rabbimiz, diyecekler, bizim nurumuzu tamamla, bizi yarlığa.Şüphesiz ki sen her şey’e hakkıyla kadirsin.”

Bir hadis-i şeriflerinde Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır:

“Ey insanlar (günahtan vaz geçip) Allah’a dönünüz ve ondan mağfiret dileyiniz.Hakikat ben bile günde yüz defa tevbe etmekteyim.”

İnsan, kötü bir işi terk edince gelecek zamanda artık defterine günah yazılmaz.Fakat tevbe edecek olursa geçmişteki günahları da bağışlanmış olur.Şu inceliğe dikkat göstermelidir: Bir günahı “sıhhatime zarar veriyor, malımı heder ediyor, şerefime leke düşürüyor” diye bırakmak, geçmişteki günahın bağışlanmasına amil olmaz. Çünkü bu bir tevbe değildir. İnsan bir kötülüğü Allah’ın emrine aykırı olduğu için terk ederse tevbe etmiş olur.

Allah Teala, okuduğumuz ayet-i celilede bizi tevbe-i nasuh’a çağırmaktadır.

Tevbe-i nasuh; ciddi ve kalpten kopup gelen samimi bi r tevbedir.Vasdıti demiştir ki: Tevbe-i nasuh, sahibinin üzerinde gizli ve açık hiçbir günah bırakmayan tevbedir.

Tevbe edip de o işi yapmaya devam etmek, Cenab-ı Hakla alay etmek gibidir.

Zünnun-ı Mısri diyor ki:

“Günahtan ayrılmadan mağfiret dileğinde bulunmak, yalancıların tevbesidir.”

Hazret-i Ali Mescid-i Nebevi’de bir arabi gömüştü.O, şu sözü tekralayarak tevbe ediyordu:

“Ya Allah, senden mağfiret diler ve sana tevbe ederim”.Bunun üzerine Hazret-i Ali:

“Bana bak!! Tevbede dil çabukluğu yalancıların tevbesidir”,dedi.Arabi:

“O halde tevbe ne demektir?”dedi.Hazret-i ali buyurdu ki:

“Halis tevbe, altı şey’i içinde toplar.Onlar:

1- Geçmiş günahlara nedamet duymak,

2- (Terk edilmiş)farzları kaza etmek,

3- kul haklarını sahiplerine vermek,

4- Hasmlarla barışıp helallaşmak,

5- Günaha dönmemeye kararlı olmak,

6- Günahla semirttiğin nefsi, Allah’a itaetle eritmek.”

Geçmişte yaptığı günahları hatırladığı zaman pişmanlık duymayıp “Ah o günler ne günlerdi!”diye içini çeken, namaz ve oruçlarını kaza etmeyen, kul haklarını sahiplerine vermeyen, Ramazanda, bıraktığı bir günaha devam edebilmek için bayramı iple çeken kimsenin yaptığı tevbe, şartları mevcut olmadığı için, kabul olunmaz.

Tevbenin kabul olunacağı Kur’an-ı Kerim’de şçyle va’d olunmaktadır:

“Rabbinizden mağfiret dileyin. Çünkü O çok yargılayıcıdır.”

“O, kullarının tevbesini kabul eden, kötü hareketlerini (tevbe ile) bağışlayan ne işlerseniz bilendir.”

Makbul olan tevbenin nasıl yapılacağı, Sure-i Nisa’nın 17-18 ayet-i kerimerinde şöyle açıklanmaktadır:

“Allah indinde (makbul olan )tevbe, kötülüğü ancak cahillik sebebiyle yapacakların, sonra da çarçabuk (vaz geçip) tevbe edecek olanların(tevbesi) dir.İşte Allah’ın tevbelerini kabul edeceği kimseler bunlardır. Allah, herkesin içini dışını hakkıyla bilendir,tam bir hüküm ve hikmet sahibidir.(Yoksa makbul olan tevbe),kötülüklerini yapıp yapıpda onlardan (yani böyle yapanlardan)herhangi birine ta ölüm gelince: “Ben şimdi hakiykaten tevbe ettim”,diyenlerin tevbesi değil. Kendileri kafir olarak öleceklerin tevbesi de değil.Biz onlar için pek acıklı bir azap hazırlamışızdır.

2.bölüm

Aziz cemaat !

Avamın tevbesi günahtan, havassın tevbesi ise gaflettendir. Evliyaullah, marifetullahtan bir an kalsa onun için tevbe edip göz yaşı dökerlermiş.

Kulluk mertebesinin başlangıcında onlar, azab korkusundan; nihayetinde bulunanlar, Allah’ın kereminden utançlarından tevbe ederler.

Allah’ın mağfiretinin büyüklüğünü düşününüz ki hayatı yapan biz olduğumuz halde, Cenab-ı Hak bizleri tevbeye çağırmakta ve yarlığayacağını müjdelemektedir.

Bu davet karşısında hissiz ve karşılıksız kalmak mü’min olana yakışır mı ?

Bazı kimseler, yüce Mevlamızın tevbeleri kabul etmesine bakıp da günah işlemeye cür’et göstermektedir. Halbuki bu davet, günah değil tevbeye teşvik içindir. Şeytan, insana “Allah, gafurdur” diye diye günah işletir, neticede tevbeye fırsat bulamadan ömrü sona ermiş olur. Cenab-ı Hak, biz kullarını uyarmak için Fatır suresinin 5. Ayetinde şöyle buyurmaktadır:

“Çok aldatıcı (şeytan) da sakın sizi Allah (ın hilmi ve imhali) ile aldatmasın”

İsyan vadisinde dolaşan, elde kadeh dilde hezeyan ile türlü günahlara bulaşan kulları, Allah Teala şöyle uyarmaktadır:

“Ey insan, o ( lutfu ) keremi bol Rabbine karşı seni aldatan ne?”

Günahkar kimselerden bazılarına “Artık vazgeç, doğru yola yönel, ibadetlerine devam et” deseniz, sizi Cenab-ı Hak “La taknetu”ayeti ile susturmak ister. Halbuki bu ayet-i kerime, günah caddelerinde bitkin ve ümitsiz halde dolaşırken, elinden tutacak bir yardımcı gönlüne ümit verecek bir tesellici arayan ,”Acaba bu fenalıktan vaz geçsem bağışlanır mıyım?”diye çırpınan kimseye Cenab-ı Allah şöyle hitap eder.:

“De ki :”Ey kendilerinin aleyhine (günahda ) haddi aşanlar,Allahın rahmetinden ümidi kesmeyin.Şüphesiz O, çok yargılayıcıdır, çok esirgeyendir.”(5)

Bu ayeti, batıl düşüncelere delil görmek ve halkı saptırmakta huccet gibi göstermek isteyenlere bunu takip eden eden ayeti kerimede buyuruluyor ki:

“Size azab gelip çatmadan rabbinize dönün,ona teslim olun Sonra yardım edilemezsiniz.”

İşte her iki ayet-i celile! Bunları vicdan terazisinde tart ve incele! Kahrı ilahi gelince yardım olunamayacağı haber veriliyor:

Gel tevbe et,gel birader

Sonra etmeyesin keder

Din kardeşlerim!

Hayatta insanı kendi nefsinin bile saptırdığı olur.Sonra vicdan azapları içinde kıvranmaya başlar.Kötü akran veya hilekâr şeytan, insanı fena yollara sevk etmiş bulunur.Çıkmaz sokaklarda bocalarken ve ilahi bir meded beklerken “Lâ taknetu”fermanı , onu elinden tutarak ışığa çıkarır.Şair ne güzel ifade etmiş:

Rahmetinden kat’ı ümid etmeyi men etmesen

Fart-ı İsyanımla bulmazdım munâcâta mecâl.

Hutbemize peygamberimizin İbni Maceden rivayet edilen bir hadis-i şerifiyle son verelim:

“Günahından tevbe eden , sanki hiç günahı olmayan kimse gibidir.”
__________________
Allahtan başka hiç birşeyi olmayan ben Allahtan başka herşeyi olanlara acırım..........
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Arasat 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Selamün aleyküm Taziye-İlan-Selamlaşma Arasat 7 1174 19 Şubat 2019 20:01
Karnabahar köftesi- Medineweb Köfteler Esma_Nur 3 1517 26 Nisan 2017 09:13
Medine'de bıraktığım iki güneş Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler Esma_Nur 6 2754 02 Mart 2015 01:30
Çalışmayan anne Çocuk ve Aile Sağlığı Arasat 0 1881 02 Mart 2015 01:23
pizza Börekler ve Hamur İşleri Allahın kulu_ 2 1959 15 Şubat 2015 11:25

Alt 13 Nisan 2011, 20:15   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Hutbe: Tevbe

Geçmişte yaptığı günahları hatırladığı zaman pişmanlık duymayıp “Ah o günler ne günlerdi!”diye içini çeken, namaz ve oruçlarını kaza etmeyen, kul haklarını sahiplerine vermeyen, Ramazanda, bıraktığı bir günaha devam edebilmek için bayramı iple çeken kimsenin yaptığı tevbe, şartları mevcut olmadığı için, kabul olunmaz.
Hutbeden alıntı
Sanırım bu satırların biraz daha açıklanması gerekmketedir.
1-Kişi kaç gün namaz kılmayabilir?
2-Kişi kendi kafarsına göre namaz farzını terk edebilirmi?
3-Kişi namaz farziyetini terk edince islama göre durumu nedir?
4-Kişi namaz kılmadığı halde müslüman kalabilirmi?
5-Kişi 50 yaşına geldikten sonra geçmiş namazlarının kazasını hangi mezhep imamına göre kılabilir?
Bu soruların hepsini diyanet işleri başkanlarığının delilleri ile açıklaması gerekmektedir.Aynı sorular oruç için de geçerlidir.
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2011, 13:12   Mesaj No:3
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Hutbe: Tevbe

Yukarıdaki sorularıma diyanetten cevap gelmedi.
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla
Alt 14 Nisan 2011, 20:21   Mesaj No:4
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Numan Yalçın isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6788
Üyelik T.: 04 Şubat 2009
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:Nevşehir
Yaş:43
Mesaj: 80
Konular: 3
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Hutbe: Tevbe

-Kişi kaç gün namaz kılmayabilir?

Kişinin namaz kılamayacağına dair her hangi bir neden yoktur ki kaç gün kılamayacağı tartışılsın.
Peygamber efendimizin uygulamasında şu iki durumun (unutmak-uykuya dalmak) dışında, bir de Hendek Savaşında düşmanın fırsat vermemesi sebebiyle namazın kazaya kalması vardır. Hanbelî mezhebi bu üç durum dışında kazayı kabul etmez. Deliller bu mezhebi desteklemektedir. Şafiî, Malikî ve Hanefî mezhepleri ise yukarıdaki olaylara kıyasla vaktinde kılınamayan her namazın kaza edileceği görüşüne varmışlardır.

Kişi kendi kafarsına göre namaz farzını terk edebilirmi?

Namazın önemi çok büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir.” [Taberani]
“Kıyamette kulun ilk sorguya çekileceği ibadet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez.” [Taberani]
Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür.” [İ.Ahmed]
“Allah Teâlâ buyuruyor ki, "söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana azap etmem, onu sorgu-suale çekmeden Cennete koyarım" [Hakim]
“Her peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır.” [Gunye]

Namaz kılmak böyle büyük bir ibadet olduğu için terk edilmesi de çok büyük günahtır. Hanbeli’de namazı terk eden küfre düştüğü için, Şafii ve Maliki’de büyük günah işlediği için ceza olarak katli gerektiği fıkıh kitaplarında yazılıdır.

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur.” [Beyheki]
“Namaz kılan, Kıyamette kurtulacak, kılmayan perişan olur.” [Taberani]
“Namaz kılmayan, Kıyamette, Allah Teâlâ’yı kızgın olarak bulur.” [Bezzar]
Namazı kasten bırakanın ibadetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allahü teâlânın himayesinden uzak kalır.” [Ebu Nuaym]
Namaz, çok önemli bir ibadet olduğu için, namaz kılmayanın imanla ölmesi çok zayıf bir ihtimaldir. Namaz kılmayanın kalbi kararır, diğer günahları işlemekten çekinmez.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
“Namaz kılmak ve diğer ibadetleri yapmak ancak müminlere kolay gelir. Kur'an-ı kerimde, (İman ve ibadet etmek, müşriklere güç gelir) ve (Namaz kılmak müminlere kolay gelir) buyurulmaktadır. Namaz kılmamak, iman zayıflığından ileri gelir. İmanın kuvvetli olmasının alameti, dinimizin emirlerine severek kolaylıkla uymaktır.” [C.1.m.191, 289]

Namaz kılmamanın ne kadar büyük günah olduğunu bilen, ayakta duramayacak kadar hasta olsa bile, mutlaka namaz kılar. Ateşin yaktığını bilen kimse, kendini nasıl ateşe atar? Cehennemden kaçan, Cenneti isteyen namaz kılmaz mı?

Hadis-i şerifte, “Cenneti isteyip de, Allah’ın yasakladıklarından kaçınmayan, isteğinde yalancıdır ve Cenneti isteyen, hayırlı işlere koşar, Cehennemden korkan, haramlardan kaçar” buyuruluyor. (Beyheki)

Bunca hadis ayet varken namazı kişi namazı keyfi olarak terk etmesi mümkün müdür? Namazın sadece münafıklara zor geldiğini Peygamberinden a.s. öğrenen kişi nasıl namazı terkeder?

Kişi namaz farziyetini terk edince islama göre durumu nedir?

Câbir (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) buyurdular ki: “İman ile küfür arasında namazı terk etmek vardır” (Müslim, İman: 35)
A’meş (ra)’den aynı senedle bu hadisin bir benzerini rivâyet ederek şöyle demiştir: “Kul ile küfür ve şirk arasında namazı terk etmek vardır” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77)


Câbir (ra)’den rivâyete göre, Rasûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Kul ile küfür arasında namazı terk etmek vardır” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77)

Tabiinden, Abdullah b Şakîk el Ukaylî (ra) şöyle diyor: “Muhammed’in ashabı namazdan başka amellerden hiçbirinin terk edilmesini küfür saymazlardı ancak namazın terk edilmesini küfür sayarlardı” (Müslim, İman: 35; İbn Mâce, İkame: 77)

Tirmizî diyor ki: Ebû Mus’ab el Medinî’den işittim diyordu ki: İman, sözden ibarettir diyen kimse tevbe etmeye çağrılır Tevbe etmezse na âla, değilse kafası uçurulur

Kişi namaz kılmadığı halde müslüman kalabilirmi?

Hz. Ömer'in Halife-i Müslimîn olarak görevlilere gönderdiği genelgeden bir alıntı yaparak değerlendirelim…

« Katımdaki en önemli tarafınız namazınızdır. Her kim namazına önem vererek ve de devamlı olarak kı­larsa o dinini korumuş olur. Namazını korumayan kişi namazdan başka hiç bir İslâmî esası da koruyamaz.»*
Sizce namaz kılmayan nasıl bir tehlike içinde olur ?

Kişi 50 yaşına geldikten sonra geçmiş namazlarının kazasını hangi mezhep imamına göre kılabilir?

Kişi kendi mezhebine tabi olarak kazasını yapar.
__________________
Hafız olmak mesele değil Hafız ölmek mesele...
Alıntı ile Cevapla
Alt 15 Nisan 2011, 11:19   Mesaj No:5
Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:53
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Hutbe: Tevbe

-Kişi kaç gün namaz kılmayabilir?

Kişinin namaz kılamayacağına dair her hangi bir neden yoktur ki kaç gün kılamayacağı tartışılsın.
Peygamber efendimizin uygulamasında şu iki durumun (unutmak-uykuya dalmak) dışında, bir de Hendek Savaşında düşmanın fırsat vermemesi sebebiyle namazın kazaya kalması vardır. Hanbelî mezhebi bu üç durum dışında kazayı kabul etmez. Deliller bu mezhebi desteklemektedir. Şafiî, Malikî ve Hanefî mezhepleri ise yukarıdaki olaylara kıyasla vaktinde kılınamayan her namazın kaza edileceği görüşüne varmışlardır.
Numan yalçın yöneticeden alıntı


Numan yalçın hocam bu güzel açıklayıcı bilgiler için teşekkürler. O halde akla şu soru gelmektedir. Kim hangi mezhebe göre islam dininin temel taşı olan bu kadar önemli bir farziyetini 50-60 sene namaz kılmadan geçirebilir. 50- 60 yaşına kadar namaz kılmadan bir insanın müslüman kalması nasıl söz konusu olabilir.

Sizin de yukarıda açıkladığınız gibi ancak uyku hali ve unutkanlık dışında savaşta dahi namazın terki söz konusu değilken mezhep imamlarımız bir tek vakiti terkinin üzerinde dahi bu kadar kafa yorarken toplumda 50-60 yaşına kadar namaz kılınmadan müslüman kalınabileceği fetvasını kim neye dayanarak verebilmektedir.

Gerek ayetlerde gerek hadislerde gerekse Selef alimlerimizin kitaplarında kişi vakit namazını uyku ve unutkanlık hali geçer geçmez derhal o namazın edasını gerçekleştirmeleri gerektiği açıkca geçmişken nasıl olurda bir insan senelerce namaz kılmaz. Bu nasıl bir islam anlayışı?
__________________
Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Tevbe ÂlâLeyl Serbest Kürsü 0 14 Mart 2021 07:53
Tevbe duası _bülbül_ Dua Bölümü 2 14 Kasım 2015 11:53
Tevbe Namazı NUR Namaz-Abdest-Teyemmüm 0 11 Nisan 2009 00:35
Tevbe duası okursam tevbe etmiş olurmuyum? MERVE DEMİR Soru Cevap Arşivi 0 08 Nisan 2009 09:21
Hutbe:Tevbe ve Şartları Arasat Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat 0 20 Mart 2009 21:50

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.