Hutbe: Sadaka Allahü Teala, insanı yaratılmışların en üstünü ve en merhametlisi olarak yaratmıştır. Bu özelliğe sahip insan ,mü’minlere yardım etmeyi kendisine vazife bilir. Bir mü’min ,muhtaç düşen din kardeşlerine karşı kayıtsız kalamaz. O kimsenin yoksulluğunu gidermek ve derdine merhem olmak için gereken hizmeti mutlaka yapar. Düşünceli bir mü’min ,Allahın ihsan buyurduğu mal ve servette , fakirlerin,yetimlerin,yoksulların bir hakkı olduğunu bilir. Sadaka , Allahın emirlerine olan sadakatın açık bir şahididir. Sadaka , malı çoğaltan ve bereketlendiren manevi ilaçtır. Sadaka, ahirette verenin , dünyada verilenin yüzünü güldürecek manevi bir vergidir. İnsanın hayır yapması için illaki zengin olması şart değildir. “Yarım hurma ile bile olsa ateşten sakının,Şayet bunu da yapamazsanız gönlü hoş edecek bir kelime ile ateşten korunun” hadisi şerifi samimiyetle yapılan her iyiliğin sadaka olacağını göstermektedir. Bir insan yoksulda olsa haline göre sadaka verebilir. Yine bir hadisi şerifte “sadaka verin ,çünkü sadaka sizin ateşten kurtulmanızdır.”buyruluyor. Sadaka, malını telef etmekten , din kardeşini de kötü yollara düşmekten korur. Sadaka malın kiridir, o çıkınca mal temizlenmiş olur. Sadaka , kalpteki cimrilik,hırs gibi hastalıkları tedavi eder. Aziz mü’minler ahlakın bozulmasında ,hırsızlıkların artmasında suçu işleyen kadar elini hayra uzatmayanında vebali vardır. Zira Rasülüllah efendimiz bir hadisi şeriflerinde “sadaka yetmiş kötülüğün kapısını kapar “buyurmuştur. İçinde bulunduğumuz ve ayrılık zamanı gelen ramazan ayı ise sünnetlere farz sevabının verildiği her hayrın kat kat yazıldığı bir hayır ve hasenat ayıdır. Hususiyetle Sadaka-ı Fıtır ,ramazanın sonuna yetişen nisap miktarına haiz müslümanların vermesi vacip olan bir sadakadır. Sadaka-ı fıtır yukarda söylediğimiz gibi ,nisaba malik hür her müslümana vaciptir. Çocuk ve delilerde buna dahildirler ve velileri bunların yerine verirler. Nisap miktarı ise zekatın aynı olup toplamı 80,18 gr altın veya bunun değerinde ticari eşyaya sahip olmaktır. Sadak-i fıtırda ,zekatta olduğu gibi malın üreyici ve bir yıl geçmesi şartı aranmaz. Sadaka-i fıtır miktarında asıl olan insanın günlük ihtiyacını gidermesidir. Buda yaşanılan çevre ve şahısların hayat standardına göre değişir. Yani bir kişinin fitresini vereceği miktar sabah akşam karnını doyuracak kadar olmalıdır. Son olarak Rasülüllah efendimiz bir hadislerinde şöyle buyuruyor.”Sadakanın en faziletlisi ;sen sıhhatte ,mala düşkün,zenginlik emeli ve fakirlik korkusu içinde bulunurken sadaka vermendir. Can boğaza ulaşıp da falana bunu verin diyeceğin zamana kadar hayrı geciktirme. Haberiniz olsun ! ölüm yaklaşınca zaten mal mülk mirasçıya aittir." |
SAAT: 09:29 |
vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
User Alert System provided by
Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) -
vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.