Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tebliğ-İrşad-Vaaz-Hutbe-Nasihat (https://www.forum.medineweb.net/182-teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat)
-   -   Vaaz: Şehadet İsteyenler İçin Yolu Genişletin   (https://www.forum.medineweb.net/teblig-irsad-vaaz-hutbe-nasihat/3437-vaaz-sehadet-isteyenler-icin-yolu-genisletin%A0%A0.html)

Belgin 14 Mayıs 2008 22:59

Vaaz: Şehadet İsteyenler İçin Yolu Genişletin  
 
Bu çağda yaşayan Müslümanların, zayıflık ve şiddetli düşman baskısı altında olduklarına şüphe yoktur. Bugün Müslümanların kafirlerle savaşa başlamalarını ve onlara karşı zafer kazanmalarını mümkün kılacak güçleri ve cephaneleri yok. Ancak bununla birlikte onlar, savunma anlamında olsa da, cihadı sürdürebilmelerine neden olacak silah ve güce sahip olmaya çalışıyorlar. Bu, muzaffer topluluk hakkındaki hadislerin ortaya koyduğu bir gerçektir.

Müslümanların halen sahip oldukları silahlardan biri, şehadettir. Bu silah, şer güçlerinin suikast ve yok etme araçları olarak ortaya koydukları şeylere karşılık varlığını sürdürecektir.

Bu, karşılığı oluşturulması mümkün olmayan bir silahtır. Şeytani araçlarıyla onun etkisini ve yapılanı ortadan kaldıramazlar.

Bir çok nass, kişinin düşmanda moral bozukluğu meydana getirmek ya da Müslümanlar için bir fayda sağlamak amacıyla şehadeti isteyerek canıyla bunu değiştirmesinin caiz olduğuna işaret eder. Aklı kıt olan kimseler ise, bunu kişinin kendisini eliyle tehlikeye atması olarak değerlendiriyorlar.

Ancak ilim ve fıkıh ehli, Allah yolunda canı yok etmenin, gerçek hayatı yaşama yoluna adım olduğunu biliyorlar. Allah buyurur ki:

“Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler; Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar.” (3, Al-i İmran/169)


Yüce selef, İslam’da şehadetin bu büyük yerini bildiklerinden dolayı, Allah’ın kendilerini mazur gördüğü kimseler olsalar da, ona ulaşmak için yarış yapmışlardır. Kurtubi der ki: “Alimler der ki: Bağışlama, Allah’a aittir. İbni Ümmü Mektum, Uhud’a çıktı ve kendisine bayrağın verilmesini istedi. Mus’ab bin Umeyr’den aldı. Kafir bir adam geldi, bayrağı taşıdığı elini kopardı. O da diğer eliyle tuttu, adam o elini de kopardı. Sonra bayrağı göğsüyle tuttu ve: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir” ayetini okuyordu. Bu, topluluğun azimeti tercihidir. Doğrusu, “Âmâya güçlük yoktur. Topala güçlük yoktur.”

Amr bin el-Cemuh, Ensar’ın önde gelenlerinden topal biriydi. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ona şöyle demişti: “Şüphesiz Allah senin özrünü kabul edecektir.” Amr: “Vallahi, cennette bu topallığımla olmak istiyorum.”

Şehadetin ve şehidliğin üstünlüğü konusunda İmam İbnu’l-Kayyim der ki: “Sevdiklerini iddia edenler çoğaldığında, iddialarının doğruluğunu göstermek isterler. İnsanlara bu fırsat verildiğinde, endişelenmezler. Şehadet konusunda iddia edenler gruplara ayrılır. Denir ki, “Bir belge olmadıkça bu iddiayı kabul etmeyiz.”

“De ki: Eğer Allah'ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.”

İnsanların hepsi geride kalır, peygamberin sözlerinde, fiillerinde, hidayetinde ve ahlakında ona tabi olanlar, delilin adaletini isterler. Denir ki, tezkiye olmadan adaleti kabul etmeyiz.

“Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar.”

Sevdiklerini iddia edenlerin çoğu arkada kalır, mücahidler ayağa kalkar. Onlara: Sevenlerin canları ve malları, onların değildir, derler. Üzerinde anlaşılan şeye teslim olurlar:


“Allah şüphesiz, Allah yolunda savaşıp, öldüren ve öldürülen müminlerin canlarını ve mallarını Tevrat, İncil ve Kuran'da söz verilmiş bir hak olarak cennete karşılık satın almıştır.”
Bağlılık anlaşması, her iki tarafın teslim olmasını gerektirir. Bir tüccar, büyük bir müşteri topluluğu ve kâr gördüğünde, bu anlaşmanın sabit olmuş olduğu, elinde satış anlaşmasının izin verdiği kitap miktarını gördüğünde, bu malın değerini ve durumunu anlarlar, bu kâr başkasının değil, kendilerinindir. Açık bir hüsran ve fahiş bir dolandırıcılık gördüklerinde, onu sayılı birkaç dirhem karşılığında satarlar. Olayın lezzeti, isteği gider, yorgunluğu, üzüntüsü kalır. Bunu yapan, aptallar sınıfından sayılır. Müşteriyle karşılıklı rızaya ve tercihe dayalı bir anlaşma yapar. Derler ki: Vallahi senin kârını az yapmayacağım, derler. Anlaşma tamamlandığında ve satışı bitirdiklerinde, onlara: Canlarınız ve mallarınız bize aittir. Şimdi siz mallarınızın artmasını reddettiniz.

“Allah yolunda öldürülenleri ölü saymayın, bilakis Rableri katında diridirler. Allah'ın bol nimetinden onlara verdiği şeylerle sevinç içinde rızıklanırlar.”
Sizden canlarınızı, mallarınızı karşılığında bir kâr yapmak için istemiyoruz. Aksine değerler için cömertliğin, üstünlüğün karşılığını size göstermek istiyoruz. Sonra sizin için değerli şeyleri ve fiyatları bir araya getireceğiz… Cömertliği, yüceliği bütün yaratılmışları kapsayan Allah ne büyüktür! Anlaşmayı tamamlamak ve satılanı kabul etmek için kârı verdi, değeri verdi. Kulundan canını malıyla satın aldı, değeri, kârı onun için bir araya getirdi, onu bu anlaşma nedeniyle övdü, yüceltti.”

Şehadetin, Allah’ın rızasını ve cenneti kazanma dışında faydası olmasaydı bile, Alla’ın rızasını kazanmak ve ona ulaşmak için bununla amel etmek bile yeterli bir neden olurdu. Bununla birlikte Tarih ve gerçek olaylar, canını kurban etmenin, düşmanın azmini kırmada ve onların yenilgiye düşmesinde büyük etkisi olduğunu gösterir. Daha dün, Amerika’nın bütün güçleri ve zorbalığına rağmen, kendilerini kurban eden birkaç bireyin operasyonları sonucunda Lübnan’dan kaçtığını gördük. Dünyadaki en güçlü devlet, davaları yolunda ölmek isteyen birkaç kişiye karşı duramadı. Bütün dünya, Amerika başkanı Reagen’ın şöyle söylediğini işitti: “You can not prevent somebody from killing himself.” “Kendisini öldüren bir kimseye karşı engel olamazsın.”
Ey orta yolda bulunan gevşek kimseler! İhmaliniz ve orta yolunuz üzerinde kalmanız önemli değil. Ancak şehadet isteklileri için yolu genişletin. Eğer onlara yardımcı olmuyorsanız, en azından onları gevşetmeyin ve kandırmayın. Aksi halde, kafirlerle cihadı terk eden, oturdukları yerde nasihat etmeye kalkışan kimselerden olursunuz.

Davamızın sonu; Hamd, alemlerin rabbi olan Allah’adır.

Abdulmelik el-Berrakî


SAAT: 12:41

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306