Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Tefsir Çalışmaları (https://www.forum.medineweb.net/199-tefsir-calismalari)
-   -   Nîsâ-4/136 (Ayet ve açıklamalı meali) (https://www.forum.medineweb.net/tefsir-calismalari/2787-n%EEsa-4-136-ayet-ve-aciklamali-meali.html)

Emekdar Üye 17 Nisan 2008 01:44

Nîsâ-4/136 (Ayet ve açıklamalı meali)
 
Nîsâ-4/136 (Ayet ve açıklamalı meali)



يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا آمِنُوا بِاللَّهِ وَرَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي نَزَّلَ عَلَى رَسُولِهِ وَالْكِتَابِ الَّذِي أَنزَلَ مِنْ قَبْلُ وَمَنْ يَكْفُرْ بِاللَّهِ وَمَلَائِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ وَالْيَوْمِ الْآخِرِ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا بَعِيدًا







"Ey iman edenler! Allah'a, Rasulüne, indirdiği Kitab(Kur'an)a ve daha önce indirdiği kitap(ların asılların)a (gereğine uygun şekilde) iman edin.Kim Allah'ı, meleklerini,kitaplarını, Rasullerini ve ahiret gününü (birini bile) inkar ederse muhakkak ki o, derin bir sapıklığa düşmüştür." (Nîsâ- 4/136)

(Feyzu'l Furkân Meali - Hasan Tahsin Feyizli)

Emekdar Üye 17 Nisan 2008 01:44

Cvp: Nîsâ-4/136 (Ayet ve açıklamalı meali)
 

Nîsâ-4/136 (Fizilal'il-Kur'an Tefsiri - Prof. Seyyid KUTUB)


Bu, müminlere yönelik, onları çevrelerindeki cahiliyeden ayıran sıfatlarıyla yapılan, ikinci bir çağrıdır. Bu çağrıda, görev ve sorumlulukları belirlenmekte ve onları bu sorumluluklar karşısında güç ve yardım bekledikleri kaynağa bağlamaktadır.
"Ey müminler, Allah'a, peygamberine, peygamberine indirilmiş kitaba ve daha önce indirilmiş kitaba inanmaya devam edin."
Bu, müminlerin inanmak zorunda oldukları, imanın unsurlarının açıklanmasıdır. İslâm'ın inanç düşüncesinin açıklanmasıdır.
Bu unsurlardan biri, Allah ve Resulüne iman etmektir. Bu inanç, mümin gönülleri; kendilerini yaratan ve kendilerine doğru yolu gösteren, peygamberi gönderen Rablerine bağlamaktadır. Bu, peygambere, peygamberin getirdiği mesaja inanmak ve O'nu gönderen Rabbinden getirdiği her şeyi doğrulamaktır.
Bu unsurlardan biri de; Allah'ın Resulüne indirilen kitaba inanmaktır. Bu inanç onları, yüce Allah'ın hayatları için seçtiği ve o kitapta açıkladığı sisteme bağlar. Kitapta bulunan herşeyi kabullenmektir bu. Kaynağı birdir bu kitabın, yöntemi de. Bu kitabın bir kısmı, alıp kabullenmek, uymak ve uygulamak bakımından diğer kısmına göre öncelikli değildir.
Bu unsurlardan bir diğeri; daha önce indirilmiş kitaba inanmaktır. Çünkü tüm kitapların kaynağı birdir, o yüce Allah'tır. Temelleri aynıdır. Tamamen Allah'a teslim olmak, bütün özellikleriyle; ilahlıkta yüce Allah'ı birlemek, hayatta uyulup uygulanması gerekenin sadece, yüce Allah'ın belirlediği sistemin olduğunu kabul etmektir bu temel. Bu birlik, -bozulmadan önce- tüm kitapların yüce Allah'tan geldiğinin doğal ve kesin gereğidir. Çünkü yüce Allah'ın hayat için belirlediği sistem birdir. İnsanlara yönelik iradesi ve yolu birdir. Çevresindeki yollar ayrılsa da o dosdoğrudur ve hedefine varır.
Bütün kitaplara inanmak -bütün kitapların aslında tek bir kitap olduğu gerçeğinden hareketle- müslüman ümmetin ayırıcı bir özelliğidir. Çünkü bu ümmetin, bir olan yüce Rabbi, onun biricik sistem ve yolu hakkındaki düşüncesi, uluhiyet gerçeği ve insanlığın birliği ile uyuşmaktadır. Birkaç çeşidi olmayan ve ötesinde sapıklıktan başka birşey bulunmayan hakla aynı doğrultudadır:
"Hak'tan sonra sapıklıktan başka ne var ki?" (Yunus Suresi, 32)
İman etmeye ilişkin emrin yanında, imanın unsurlarını inkar konusunda; bir de tehdit yer almaktadır. Bunun yanında sonuçta verilecek ceza açıklanırken bu unsurlar ayrıntılarıyla zikredilmektedir.
"Kim Allah'ı meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse koyu bir sapıklığa düşmüş olur."
Birinci emirde Allah'a, kitaplarına ve peygamberlerine iman zikredilmiş ancak, meleklerden söz edilmemişti. Ancak Allah'ın kitapları, meleklere ve ahit gününe iman konusunu da içermektedirler. Meleklere ve ahiret gününe inanmak Allah'ın kitaplarına inanmanın doğal sonucudur. Fakat burada ön plana çıkarıyor. Çünkü burada korkutma ve tehdit söz konusu edilmektedir ve her unsur iyice belirginleşmelidir.
"Koyu sapıklık" deyimi, genellikle sapıklıkta ileri gitmek anlamını taşımaktadır. Artık hidayet ümidi bulunmayan bir noktadadır böyle birisi. Bundan sonra dönmesi beklenemez.
Fıtratın, derinliklerinde zorunlu bir hareket, doğal bir yöneliş sonucu inandığı yüce Allah'ın inkar eden ve bu inkarın sonucu olarak; Allah'ın meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar eden, evet bu küfrü işleyenin fıtratı, kokuşmuşluk, başıboşluk ve bozulmuşluk bakımından öyle bir noktaya varmıştır ki, doğru yolu bulma ümidi kalmamıştır. Bundan sonra dönmesi beklenemez.


Emekdar Üye 17 Nisan 2008 01:45

Cvp: Nîsâ-4/136 (Ayet ve açıklamalı meali)
 

Nîsâ-4/136 (Tefhim'ul-Kur'an Tefsiri - Ebu'l Alâ el-MEVDÛDÎ)


Burada, iman eden kimselere, "Ey iman edenler! İman ediniz" denmektedir. Bu ilk bakışta bazı kimselere tuhaf gelebilir. Fakat aslında "iman" kelimesi, burada iki anlamda kullanılmıştır. Birincisi, bir insanın küfürden vazgeçip iman etmesi ve ehli imandan sayılması anlamındadır. İkincisi, bir insanın tüm kalbiyle iman etmesi ve ciddi bir şekilde ihlasla düşüncelerini, zevklerini, sevgilerini, hayat tarzını, dostluk ve düşmanlıklarını, ilişkilerini inancına uygun bir biçime sokması, buna uygun arkadaşlıklar kurması, düşmanlıklarını ona göre ayarlaması ve tüm çabalarını inancına uygun bir yapıya sokması anlamınadır. Bu ayet, birinci anlamda müslüman olanlara, ikinci anlamda, yani tam bir mümin olmalarını emretmektedir.
Buradaki küfür iki durumu ihtiva eder:
1) Bir kimse açıktan İslâm'ı reddedebilir.
2) Bir kimse gerçekte (samimiyetle) inanmadığı halde İslâm'a bağlı imiş gibi görünebilir veya inandığını söylediği halde, davranışları onun İslâm'a inanmadığını gösterir.
Burada küfür iki anlamı da kapsar, kısaca ayet iki tür küfrün de İslâm inancı ile bir arada olamayacağını ve kişiyi Hak yoldan ayıran bâtıl yollara sürükleyeceğini bildirmektedir.


Emekdar Üye 17 Nisan 2008 01:45

Cvp: Nîsâ-4/136 (Ayet ve açıklamalı meali)
 

Nîsâ-4/136 (Taberî Tefsiri - İmam Taberî)


Ey müminler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği kitaba inanın: Ey Tevrat ile İncil'i tasdik edenler!* Allah'a ve sıfatlarını kitabınızda gördüğünüz Muhammed(sav)e. O'na indirdiği Kuran'a. Kuran'dan önce indirilmiş olup da inandığınızı iddia ettiğiniz Tevrat ile İncil'e inanın.

Kim Allah'ı,meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse: Kim Muhammed(sav)i ve Allah'ın inanmayı emrettiği diğer şeyleri inkar ederse...

Şüphesiz derin bir sapıklığa düşmüştür: Doğru yolun dışına sapmış, hidayet yolundan çıkmış, tehlikeli yollara girip imandan çok uzaklaşmıştır.



*Bu,Taberî'nin görüşüdür.İbn Kesîr ise bu ayetteki ifadenin, tam olan imanı mükemmeleştirip, sağlamlaştırma yönünde olduğunu; mümin bir kimsenin, Rabbine hitaben: "Bizi dosdoğru yola ilet!" yani; "Bizi doğru yolda sabit kıl" demesi gibi olduğunu söylemiştir.Böylece bu ayet: "Ey müminler! imanınızda sebat edin!" manasındadır..



Emekdar Üye 17 Nisan 2008 01:46

Cvp: Nîsâ-4/136 (Ayet ve açıklamalı meali)
 

Nîsâ-4/136 (Mustafa İslamoğlu - "Yahudileşme Temayülü" adlı eserinden...)


"Ey iman edenler,iman edin..."

Yani;
Ey pazarlıklı iman edenler,yarım-yamalak iman edenler; pazarlıksız, yüzde yüz,adam gibi iman edin!

Ey Allah'la biraz Müslüman, biraz laik olmak için pazarlık edenler!

Ey, göklerin hakimiyetini Allah'a, yeryüzünün hakimiyetini tağutlara verenler!

Ay Allah'ıma da inanırım, falcıma ve burcuma da diyenler!

Ey Allah rızası için yaptığını söyleyip, karşılığının tümünü kullardan bekleyenler!

Ey Allah yolunda çektiği eziyet ve belaların faturasını Allah'a çıkarıp, Rabbına "şantaj" yapanlar!

Ey, ölünceye kadar isyan içinde yaşayıp sonunda vereceği "sus payı"(ıskat) ile kurtulacağını sananlar!

Ey, Allah rızası için yaptığını söyleyip, afişe adı yazılmayınca yan çizenler!

Ey, cahilî hayatı terkedip İslamî hayatı benimseyince, kendisi gibi nefislerini değiştirememiş Müslümanlardan el bebek-gül bebek muamelesi görmek isteyip de göremeyince imanını donduranlar!

Ey, ihtida ettiğinin senesinde, sözde Müslümanların zılgıtını yiyince, Allah'a "biz seninle böyle anlaşmamıştık" dercesine eski tanrılarına rücû edenler!

Ey, mücadelesinde başarıya ulaşamayınca işi tam Yahudiler gibi ticarete bozup, Allah'a kahredemediği için, davasına kahredenler!

Ey, ahmaklığı yüzünden İslamın terbiyesinden geçmemiş Müslümanlara kendisini teslim ettiği için kündeye gelip sırtı yere değince, Allah'tan tazminat isteyenler!

Ey, Peygamber varisi alimleri, İslamî önderleri; Yahudiler gibi soru yağmuruna tutup, sorgu hakimi kesilenler!

Ey, bir dakika Allah için itaat etmediğine bir ömür isyan edip, önderlerinden mucizevî zaferler, deha ve mükemmellik bekleyenler!

Ey, kulluğunu ifa etmek için rüyasında bir ak sakallı nur yüzlü piri fâninin elinden bâde nûş etmeyi gözleyenler!

Bu tavırlarınız hep birer Yahudileşme alametidir. Yahudileşmeyin. İmanda pazarlık olmaz.

İman etmek gök oluğunun altına başı tutmaktır. O oluktan ne akarsa kabul etmektir.

İman etmek, kayıtsız şartsız Allah'a teslim olmaktır; tıpkı İbrahim(as) gibi:

"Rabbi kendisine 'teslim ol' dediğinde; Dedi: 'Teslim oldum alemlerin Rabbine!'"(Bakara-2/131)


SAAT: 06:45

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306