Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KUR'ÂN-I KERİM.::. > Kurân-ı Kerîm > Tefsir Çalışmaları

Konu Kimliği: Konu Sahibi bargiran,Açılış Tarihi:  29 Nisan 2014 (15:19), Konuya Son Cevap : 06 Temmuz 2014 (23:51). Konuya 15 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 29 Nisan 2014, 15:19   Mesaj No:1
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:bargiran isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 42290
Üyelik T.: 29 Nisan 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Min-RİCAL
Memleket:Şanlıurfa-Van
Yaş:32
Mesaj: 11
Konular: 2
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Kuranı tanıyalım dersleri-1

Kuranı tanıyalım dersleri-1

KUR’AN’I TANIYALIM DERSLERİ-1

FATİHA SURESİ:
Kuranın İlk suresi olan Fatiha iniş sırası olarak inen 5. Suredir. 7 ayettir. Besmele de onun ilk ayetidir.
Fatiha: açılış, açış, Başlangıç gibi anlamlara gelemktedir.
diğer isimleri:
ÜMMÜL KİTAB: kitabın annesi ,kuranın annesi,kitabın aslı
Seb’ul Mesani: tekrarlanan 7 ayet. (bu üç isim hadislerde geçen Resulullahın isimlendirmesidir)
ayrıca: Şifa, Kafiye,Vafiye, el-Esas, el-Hamd adlarıyla da anılır.
Mekke’de inen ilk surelerden biridir… hatta bir bütün olarak inen ilk suredir. Ondan önce inen ayetler surelerin bazı bölümleridir. Sure olarak tam inen ilk sure…
İmam mevdudinin dediği gibi bu sure sanki Kuranın Önsözü gibidir. Kuranın kısa bir özeti gibi durur. Bu sure aslında, Allah'ın kendi kitabını okumak isteyenlere öğrettiği bir duadır. Okuyucuya şu dersi öğretmek için Kitab'ın en başına yerleştirilmiştir: Eğer samimi olarak Kur'an'dan yararlanmak istiyorsan, Alemlerin Rabbi'ne bu şekilde dua etmelisin.
Fatiha ‘nın genel muhtevası:

1. Allaha hamd ile başlayıp onun Alemlerin Rabbi, alemlerin yöneticisi olduğunu haykırma ile başlıyor. Hemen sonrasında Onun Rahmet sıfatı dile getiriliyor ve bu sıfat ikiye ayrılıyor:
Rahman: Kafir-Müslüman ayırmadan Tüm kullara merhamet eden.
Rahim: Ahirette sadece İman edip Salih amel işleyenlere merhamet eden.
2. Hemen sonrasında da Ahiret ve Ceza hatırlatılıp O günün tek hakiminin Allah olduğu dile getirilir.
3. daha sonraki kısımlar müminler için örnek bir dua özelliği taşımaktadır. Ve duada da TEVHİDİN BEL KEMİği olan şu hususlar dile getirilmiştir:
-Sadece Allaha ibadet edilip boyun eğilmesi
-sadece ondan yardım istenilmesi
4. Sonrasında ‘’bizi doğru yola ilet’’ ifadesini öğretip , ‘’kendilerine nimet verdiklerinin yoluna’’ ifadesi ile Doğru yol yani İslam üzerinde olanların cennet ile nimetlendirildiklerini yani Akıbeti bildirilir.
• 5. en son olarak da ‘’kendilerine kızdıkların ve sapıkların yoluna iletme’’ ifadesi ile kafirlerin durumu bildirilip sure sonlandırılmıştır. Allahın kendine kızdıklarının YAHUDİLER, Sapıkların İse ‘’ HRİSTİYANLAR’’ oluyor. Alimler bunu şöyle açıklamıştır: Allah Yahudilere lanet etmiştir. Onlara kızmıştır. Hristiyanlar ise Allahın Hz. Meryemden (HAŞA) çocuk sahibi olduğunu iddia ederek sapıklığa düşmüşlerdir.

Adiyy İbnu Hâtim anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "(Fatiha'da geçen) el-mağdûb aleyhim (Allah'ın gazabına uğrayanlar) Yahudilerdir, ed-dâllîn (sapıtanlar) da Hıristiyanlar'dır".

Tirmizi, Tefsir 2, (2957).

Sure ile ilgili hadisler:

Ebu Saîd (radıyallahu anh) anlatıyor:

"Ben Mescid-i Nebevî'de namaz kılıyordum. Resûlullah beni çağırdı. Fakat (namazda olduğum için) icabet edemedim. Sonra yanına gelerek: Ey Allah'ın Resûlü namaz kılıyordum (bu sebeple cevap veremedim diye özür beyan ettim).

Bana: "Allahu Teâla Kitab'ında "Ey iman edenler, Allah ve Resûlü sizi çağırdıkları zaman hemen icâbet edin" buyurmuyor mu?" (Enfal, 24) dedi ve arkasından ilave etti:

"Sen mescidden çıkmazdan önce , sana Kur'ân-ı Kerîm'in (sevapca) en büyük sûresini öğreteyim mi?" dedi ve elimden tuttu. Mescidden çıkacağı sırada ben: "Sana en büyük sureyi öğreteceğim" dememiş miydiniz? dedim. Bana: "O sure Elhamdü lillâhi Rabbi'l âlemin dir ki(namazlarda tekrar tekrar okunan) yedi âyet (es-Seb'u'l-Mesânî) ve bana verilen yüce Kur'ân'dır" buyurdu.

Buhârî, Tefsir 1; Nesâî, İftitah 26; Ebû Dâvud, Vitr 15.

"Nefsimi kudret elinde tutan Zât-ı Zü'l-Celâl'e yemin ederim ki, Allah, Fâtiha gibi bir sure ne Tevrat'ta, ne İncil'de ne Zebur'da, ne de Furkân'da indirmemiştir. O (namazlarda) tekrarla okunan yedi âyet ve bana ihsân edilen yüce Kur'ân'dır."

Tirmizi, Sevâbu'l-Kur'ân 1, (2878).

İbnu Abbâs anlatıyor: "Cebrail , Hz. Peygamber'in yanında otururken yukarıda kapı sesine benzer bir ses işitti. Başını göğe doğru kaldırdı. Cibril dedi ki: "İşte gökten bir kapı açıldı, bugüne kadar böyle bir kapı asla açılmamıştı." Derken oradan bir melek indi. Cibril tekrar konuştu: "İşte arza bir melek indi, şimdiye kadar bu melek hiç inmemişti." Melek selam verdi ve Hz. Peygamber 'e :

"Sana verilen iki nuru müjdeliyorum. Bunlar, senden önce başka hiçbir peygambere verilmemişlerdi: Onların biri Fatihâ Sûresi, diğeri de Bakara Sûresi'nin son kısmı. Onlardan okuduğun her harfe mukabil sana mutlaka büyük sevap verilecektir. dedi.

Müslim, Müsâfirin 254; Nesâî, İiftihah 25.

****BARGİRAN****
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi bargiran 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
TEFSİR TARİHİ VE USULU 1. sınıf 6. UNİTE... Tefsir Tarihi Ve Usulü S.büsra 1 8100 30 Nisan 2014 18:48
Kuranı tanıyalım dersleri-1 Tefsir Çalışmaları bargiran 15 6426 29 Nisan 2014 15:19

Alt 29 Nisan 2014, 15:25   Mesaj No:2
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:bargiran isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 42290
Üyelik T.: 29 Nisan 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Min-RİCAL
Memleket:Şanlıurfa-Van
Yaş:32
Mesaj: 11
Konular: 2
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kuranı tanıyalım dersleri-2

KUR’AN’I TANIYALIM DERSLERİ-2

BAKARA SURESİ:

-BAKARA suresi kuranın 2. Ve en uzun suresidir. 286 ayettir. Kur’an ın 1/12 sini oluşturur.
-Bakara kelimesi ‘’İNEK’’ anlamına gelmektedir.
-Bu sureye bu ismi resulullah vermiştir. (muslim,yolcu namazı)( (Müslim, musafirin 212)
-İçinde ayetel kursi olduğu için bazı sahabeler ‘’Suretul-Kursi’’ de demişlerdir.
-Sure bu adını, 67-71. ayetlerde bahsedilen “bakara” kelimesinden alır. Bu ayetler, bir sığır boğazlamaları emredilen Yahudilerin bu emir karşısındaki tutumlarını konu almaktadır. ÜSTAD SEYYİD kutuba göre Bakara suresi , bir bakıma Kur’an’ın ayrıntılı özeti durumundadır. Her sure onun bir parçasının açıklayıcısıdır.
-Bakara, Hicretten sonra Medine döneminde ilk nazil olan suredir.
-Surenin 281. ayeti Veda Haccında Mekke’de inmiştir.
-Allah resulu Bakara ve Ali İmran surelerine ‘’Zehraveyn” adı vermiştir. ‘’İKİ ÇİÇEK’’ anlamındadır.
-Bu sureye "Kur'an'ın otağı" yanı: "Kur'an'ın çadırı" adı da verilmiştir.
-Bu sure-i celilede "Bakara" hadisesi zikredilmektedir. Olay şöyle cereyan etmiştir; İsrailoğullanndan
birisi bir adam öldürmüş ve cinayeti işleyen kişi bulunamamıştı. Durum Hz. Musaya arzedilmiş o da
"Bir bakara" yani "Bir sığır kesin, kestiğiniz bu hayvanın bir parçasıyla ölüye vurun, O ölü dirilip
kendisini kimin öldürdüğünü haber verecektir." demişti. Ve İsrail oğulları bunda inada girerek inek şöyle mi olacak, boyu kaç olacak, rengi ne olacak, neresinde ne benek olacak gibi saçma bahaneler öne sürerek işi zorlaştırdılar. Olayı öğrenmek isteyenler ilgili ayetlere baksınlar (67-71. Ayetler)
Bu sure-i celile birçok konulan ihtiva eder. Bunlar, ana hatlarıyla şöylece özetlenebilir:
1.- Medine'de hicretten sonra meydana gelen İslam cemaatinin durumu:
Yerlerini yurtlarını, mallarını mülklerini Terkederek imanlarının sesine uyup Medine'ye göç eden İslam cemaatinin durumunu Kur'an-ı Kerim şöyle tavsif ediyor: "O, Allah'tan
korkanlar, gayba iman ederler, namaz kılarlar ve
kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcarlar.
Onlar, sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ederler. Âhirete de kesinlikle onlar
iman ederler….İşte rablcrinin doğru yolunda olanlar bunlardır. Kurtuluşa erenler de bunlardır. (bakara ilk 5 ayet)
2- Kâfirlerin durumu:
Müminlerin vasıflarından bahseden âyetlerden hemen sonra, kâfirleri vasıflandıran âyetler geliyor. Aslında bu sıfatlar, genelde inkarcıların ortak sıfatlandır. Fakat aynı zamanda, gerek Mekke'de gerekse Medine'de İslam davetine karşı çıkan kâfirlerin de vasıflandır. Âyet-i kerimeler onları da şöyle anlatıyor: "Ey Muhammed, şüphe yok ki, kâfirleri uyarsan da uyarmasan da birdir. Onlar iman etmezler." "Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde de perde vardır. Ve onlar için büyük bir azap vardır." (bakara ikinci sayfanın başı)
3- Münafıkların durumu:
Kâfirlerin umumi sıfatlarına işaret edildikten sonra, İslam toplumu için son derece tehlikeli olan münafıklar anlatılıyor:
Mekke döneminde, iman eden, imanını açıklıyor, inkarcılar da açıkça İslama karşı çıkıyorlardı. Fakat
İslamın, Medine'de güçlenip üstün duruma gelmesi üzerine, gerçekten iman etmediği hakle, iman etmiş gibi görünen bir başka gurup insan daha türedi ki bunlar da münafıklardı. Çeşitli sebeplerle inanmış gibi görünen fakat aslında iman etmeyen bu insanlann durumlarını ilerleyen ayetlerde uzun uzun anlatılıyor:
"Bir kısım insanlar vardır ki, "Biz, Allah'a ve ahiret gününe iman ettik." derler. Halbuki onlar, mümin
değillerdir." "Allah'ı ve iman edenleri aldatmaya çalışırlar. Oysa sadece kendilerini aldatırlar. Fakat
bunun farkında değillerdir." "Onların kalblerinde hastalık vardır. Allah, bu hastalıklarını daha da
artırmıştır. Yalan söylediklerinden dolayı, onlar için can yakıcı bir azap vardır. (sonraki ayetler)

5- Yahudilerin durumları:

İslam dininin gelmesinden evvel Medine'de bulunan Yahudiler, ehl-i kitap olmaları sebebiyle, müşrik Araplardan, dini, ticari, içtimai vb. bakımlardan üstün durumdaydılar. Fakat Allah'ın son dini İslamiyet gelip te onları Müslüman olmaya çağırınca, bu üstünlüklerinin ellerinden gitmesi sebebiyle, gelen dinin gerçek din olduğunu, bile bile, inatla inkâr ettiler Onların bu inatçı ve mânâsız tutumları sonraki ayetlerde anlatılıyor
- Bir kaç madde halinde özetlemeye çalıştığımız bu konulardan başka, cenab-ı hak, bu sure-i celilede,
bütün insanlan, Hz. Muhammed (s.a.v.)e nazil olan Kur'ana inanmaya davet ediyor ve bu Kur'an
hakkında şüphe edenleri, aynı kitabın bir benzerini yapmaya davet ediyor.

-Surede, Hz. Âdemle Şeytan arasında cereyan eden çetin mücadele anlatılıyor. Ve mevzu, Hz. Âdemin, yeryüzünde Halife olduğu beyan edilerek bitiriliyor.

-Allah yolunda savaşarak öldürülenlere "Ölüler’’ denemeyeceği, onların gerçekte diri oldukları bildiriliyor.

-Sure-i celile, yenilecek ve içilecek şeylerin haram ve helal olanlarını açıklıyor. Haksız yere adam öldürmenin ve vasiyetin hükümlerini beyan ediyor.
-Sure-i celile Oruç, cihat ve Hac hükümlerini, aile hukuku meselelerini açıklıyor, sadaka, borç alıp verme ve ticari meselelerin prensiplerini beyan ediyor.

-Faizin haram olduğunu açıklıyor.
Surenin sonunda, rabbimizden nasıl istek ve duada bulunacağımız beyan edilerek sure sona erdiliyor.
buyuruluyor ki:
"Rabbimiz, eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bizden önccklilcrc
yüklediğin gibi bize de ağır bir yük yükleme. Rabbimiz bize gücümüzün yetmediğini de taşıtma.
Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et. Sen, bizim mevlamızsın. Kâfir topluluğa karşı bize yardım et (bakara son ayet)

hakkındaki hadisler:

“Kur’an’ı okuyunuz. Çünkü o, kıyamet gününde kendisini okuyanlara şefaatçı olacaktır. İki Zehra’yı (Bakara ve Al-i İmran sureleri) okuyunuz. Çünkü bu ikisi kıyamet gününde iki bulut kümesi veya iki gölgelik, yahut da gökyüzünde kanatlarını açmış saf saf uçan iki alay kuş gibi gelecek ve okuyucularını koruyacaktır. Bakara suresini okuyunuz. Çünkü onu iyice öğrenmek bereket, öğrenmemek ise büyük ziyandır.” (Müslim, Müsafirin 252; Tirmizi, Fezailu’l-Kur’an 4; Müsned IV/ 361)
“Her şeyin bir zirvesi vardır. Kur’an’ın zirvesi de Bakara suresidir. Kim onu evinde bir gece okursa oraya üç gece şeytan girmez; kim onu evinde gündüz okursa oraya üç gün şeytan girmez.” (Dârimi, Fezâil 10, 27; Müslim, Müsafirin 254-256)

***BARGİRAN****
Alıntı ile Cevapla
Alt 29 Nisan 2014, 15:35   Mesaj No:3
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:bargiran isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 42290
Üyelik T.: 29 Nisan 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Min-RİCAL
Memleket:Şanlıurfa-Van
Yaş:32
Mesaj: 11
Konular: 2
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kuranı tanıyalım dersleri-1

Kardeşlerim Bu şekilde özet tefsir derleri hazırlıyorum. Amaç kuran surelerini üstün körü tanımak.
Talep olursa Devam ederim...
emanetlere ihanet etmeyene Emanetsiniz...
Alıntı ile Cevapla
Alt 29 Nisan 2014, 16:26   Mesaj No:4
Kur'ân Kürsüsü

Medineweb Emekdarı
FECR - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:FECR isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 6340
Üyelik T.: 19 Ocak 2009
Arkadaşları:20
Cinsiyet:Erkek
Memleket:ANKARA
Yaş:56
Mesaj: 6.108
Konular: 546
Beğenildi:1003
Beğendi:221
Takdirleri:9161
Takdir Et:
Standart Cevap: Kuranı tanıyalım dersleri-1

Bargiran kardeşim hoş geldiniz Medineweb

Kuranı tanımaya yönelik her çalışma bizim için kıymetlidir, önemlidir, devam ediniz

Ayrıca Kur'an tefsir/meal grubuna katılmanızı isteriz, sorularla sureleri tanımaya çalışıyoruz
__________________
Selam Hidayete Tabi Olanlara
Kur'an Senin Lehinde ve Aleyhinde Hüccettir
(Müslim)
Alıntı ile Cevapla
Alt 30 Nisan 2014, 03:55   Mesaj No:5
Medineweb Sadık Üyesi
NİSAREYYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:NİSAREYYAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 22593
Üyelik T.: 07 Aralık 2012
Arkadaşları:26
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 579
Konular: 29
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Kuranı tanıyalım dersleri-1

__________________
Allah’ım! Senden; Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allah’ım! Senin sevgini bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli kıl!
Alıntı ile Cevapla
Alt 01 Mayıs 2014, 02:03   Mesaj No:6
Medineweb Emekdarı
Tuba_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Tuba_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 20781
Üyelik T.: 10 Ekim 2012
Arkadaşları:13
Cinsiyet:
Yaş:38
Mesaj: 1.326
Konular: 73
Beğenildi:17
Beğendi:6
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Kuranı tanıyalım dersleri-1

Çok güzel bir çalısma devamını bekleriz insaallah
Alıntı ile Cevapla
Alt 22 Mayıs 2014, 16:12   Mesaj No:7
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:bargiran isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 42290
Üyelik T.: 29 Nisan 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Min-RİCAL
Memleket:Şanlıurfa-Van
Yaş:32
Mesaj: 11
Konular: 2
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kuranı tanıyalım dersleri-3

KUR'ANI TANIYALIM DERSLERİ -3



KURANI TANIYALIM DERSLERİ-5
AL-İ İMRAN (İMRAN AİLESİ) Suresi:
-Kuranın 3. Suresidir. 200 ayettir.
-Medine'de, Hendek savaşından önceki bir tarihte ve Enfâl suresinden sonra ,Ahzab suresinden önce nazil olmuştur. Mushaftaki resmi sırası itibarıyla 3., iniş tarihine göre ise 94. suredir.
-Kuranın SEB’UT-TİVAL (7 uzun sure) surelerinden ikincisidir (7 uzun sure: bakara, ali İmran, nisa, maide, nahl ,enam,enfal-tevbe)
-sure ismini 33. Ayetteki ‘’imran Ailesi’’nden alır. İmran hz. Meryem’in babasıdır.
-Bu sureye "Eman" (güven), "Kenz" (hazine), "Ma'niyye" (faydalı), "Mücadele", "İstiğfar" ve "Tayyibe" (temiz, iyi, güzel) suresi de denilir.
-Bakara suresi ile beraber ikisine Peygamberimiz tarafından "Zehraveyn" (iki gül;iki çiçek) adı da verilmiştir. (muslim,musafirun bölümü)
-Resulullaha Necran hristiyanlarından bir ekip geliyor ve onlarla Bir münakaşa-tartışma oluyor. Sure bunun üzerine iniyor.
Sure genel olarak şunlardan bahseder:
-Allah'ın sıfatları, Kur'an'ın özellikleri, Hz. Meryem, Hz. Zekeriya, Hz. Yahya, Hz. İsa ve Hz. İbrahim'in kıssalarından kesitler,
-Ehl-i kitabın durumu; kendi kitaplarına, Peygamberimize ve Müslümanlara karşı olan olumsuz tutumları,
-Müslümanların, münafıkların ve müşriklerin Uhud Savaşı'ndaki tutum ve davranışları,
-Müslümanların Ehl-i kitaba karşı tutumları(dost olmak, ilişki kurmak),
-Peygamberlik; Allah'ın bütün elçilerinin hak olduğu ve bunlara imanın gerekliliği,
- Allah rızası için her türlü sıkıntıya katlanmanın gereği ve önemi; sabretmenin Müslümanlara kazandıracağı hususlar.
Konular ve birbirleriyle bağlantısı:
1-32 ayetler arası:
Bu ilk ayetlerde, surede tartışılan ana konulara uygun önsözler olarak, vahiy ve ölümden sonra dirilmenin hak olduğu konuları tekrarlanıyor.
Hristiyanların Necran heyeti hakkında nazil olmuştur. Bu he¬yet, altmış süvari idi. Başlarında emirleri, vezirleri ve bilginleri vardı. Peygamber (s.a.v.)'e geldiklerinde, önlerinde bilginleri vardı. İçlerinden üç tanesi o'nunla konuştu. Bir defasında Meryem oğlu İsa-nın tanrı olduğunu, çünkü onun ölüleri dirilttiğini söylediler. Bir defasında onun Allah'ın oğlu olduğunu, çünkü babasız olduğunu söylediler. Bir defa¬sında da O'nun.üçün üçüncüsü olduğunu, zira Allah'ın "Dedik, yaptık." gi¬bi ifadeler kullandığını, şayet bir olsaydı "Dedim ve yaptım." gibi ifadeler kullanırdı, dediler.
Resulullah (s.a.v.) delillerini boşa çıkaracak ve şüphelerini giderecek şe¬kilde onlarla tartıştı. Ama onlar inad ettiler. Nihayet Peygamber (s.a.v.), yanlış yolda olanlara lanet okumaları için kendilerine öneride bulundu. Fakat on¬lar buna yanaşmadılar. Bunun üzerine Cenab-ı Allah bu surenin başından, seksen küsur ayeti İnzal buyurdu. Bu ayetler, Peygamber (s.a.v.) in delilleri¬ni kuvvetlendiriyor, onların da inat ve inkârlarını açıklıyordu.
33-65 ayetler:
Bu bölüm özellikle "Hıristiyanlar'a hitap ediyor ve onları İslâm'ı kabul etmeye davet ediyor. Hz. İsa (a.s.) ve annesini, Yahudilerin attığı iftiralardan temize çıkarmasının yanısıra, doğumundaki mucize nedeniyle Hıristiyanlar tarafından formüle edilen Hz. İsa'nın (a.s.) ilâhlığı inancını da reddediyor. Bu nedenle Hz. Yahya'nın (a.s.) kısır bir kadın ile çok yaşlı bir adamdan dünyaya gelmesi ve Hz. Adem'in (a.s.) annesiz ve babasız yaratılışı olaylarına değiniliyor, Hz. İsa'nın (a.s.) babasız doğuşunun, O'na ilâhlık atfetme nedeni olamayacağı vurgulanmak isteniyor.
66-101 arası ayetler:
Bu ayetlerde Ehl-i kitap, yani Yahudiler, kötü alışkanlıklarını bırakıp Allah'ın hidayetini kabul etmeye çağrılıyorlar. Aynı zamanda müslümanlara da Yahudilerin kötü niyetleri, sapık alışkanlıkları ve saçma itirazlarına karşı uyanık olmaları tavsiye ediliyor. Çünkü Müslümanlar medineye yeni gelmişler ve Yahudileri yeterince tanımamaktalar. Allah ise onların hain, melun,üçkağıtçı, sözünde durmayan insanlar olduğunu çok iyi biliyor ve Müslümanları onlara karşı uyarıyor. Zaten çok geçmeden Hendek savaşında Yahudiler Müslümanlarla anlaşmalı olduğu halde onlara ihanet ediyor. Ve Müslümanlar savaşta iken medineye kadın ve çocuklara saldırma kararı alıyorlar. Ve SAFİYE BİNTİ ABDULMUTTALİP isimli Kadın sayesinde bu oyun bozuluyor. (yoruma bakın).
102-120 ayetler arası:
Müslümanlara, Ehl-i kitab'ın tarihte yaptıklarından ders almaları, kendilerini onların düzenlerine karşı korumaları ve kendilerini Hakk'ı yayıp, Bâtıl'ı yok etmek için eğitip hazırlamaları konusunda öğütler veriliyor.
121-175 ayetler arası:
Bu bölümde, müslümanları eğer sabreder, emirlere uyar ve Allah'tan korkarlarsa, düşmanlarının onlara hiçbir kötülük yapamayacakları konusunda temin etmek (güven vermek) için Uhud savaşından bahsediliyor. Yaşadıkları yenilginin bazı manevî niteliklerin eksikliği ve kötü duyguların varlığı nedeniyle başlarına geldiğine işaret ediliyor. Yenilginin asıl sebebi, geçidi koruyan okçuların zaafları olduğu için, insanların mala karşı olan zaaflarını ortadan kaldırmak üzere FAİZ YASAKLANMIŞTIR.
176-189 ayetlerde ele alınan konu, müslümanları düşmanlarının tehlikeli oyunlarına karşı cesaretlendirmek ve temin etmek bakımından burada tekrar özetlenmektedir.
190-195 ayetleri arası:
Allah müminlere dualar öğretmekte ve yukarıdaki konuları çok iyi kapsayan onlarla bağlantılı ve gerçekten çok etkileyici dualar veriyor rabbimiz…
195-200 ayetleri son ayetler olup müminleri morallendirmektedir ki ayetler şöyle:
196. İnkârcıların (refah içinde) diyar diyar dolaşması, sakın seni aldatmasın!
197. Azıcık bir menfaattır o. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. O ne kötü varış yeridir!
198. Fakat Rablerine karşı gelmekten sakınanlar için, Allah tarafından bir ikram olarak, altlarından ırmaklar akan, ebedî olarak kalacakları cennetler vardır. İyi kişiler için Allah katındaki (nimetler) daha hayırlıdır.
199. Ehl-i kitaptan öyleleri var ki, Allah'a, hem size indirilene, hem de kendilerine indirilene tam bir samimiyetle ve Allah'a boyun eğerek iman ederler. Allah'ın âyetlerini az bir paraya satmazlar. İşte onlar için Rableri katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çabuk olandır.
200. Ey iman edenler! Sabredin; (düşman karşısında) sebat göster.
Alıntı ile Cevapla
Alt 22 Mayıs 2014, 16:15   Mesaj No:8
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:bargiran isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 42290
Üyelik T.: 29 Nisan 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Min-RİCAL
Memleket:Şanlıurfa-Van
Yaş:32
Mesaj: 11
Konular: 2
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kuranı tanıyalım dersleri-4

KURANI TANIYALIM DERSLERİ-4

NİSA SURESİ:
-Mushaftaki sıralamada 4. iniş sırasına göre 92. suredir. 176 ayettir.
-Mümtehine sûresinden sonra Zilzâl'den önce inmiştir.
-Bakara, Enfâl, ÂI-i İmrân, Ahzâb ve Mümtehine sûreleri Medine'de Nisa'dan önce nazil olmuştur. Uzun bir sûre olduğu için çeşitli sebeplerle veya Allah Teâlâ bazı hükümleri açıklamak istediğinde doğrudan ve farklı zamanlarda gelmiştir.
-"Nisâ" ‘’kadınlar’’ demektir. Bu sûrede daha çok kadından, cemiyet içinde kadınların hukukî ve içtimaî yer ve değerlerinden bahsedildiği için adına "Nisâ" denmiştir.
-hicri 3-5 yılları arasında parça parça inmiştir. (Ek bilgi için yoruma bakın.)
-Bu sûrede değişik birçok bölüm mevcuttur. Sûre, yetimler ve hakları, yetimlerin nikah-lanması, helal olan kadınlarla haram olan kadınlar, miras, evlilik münasebetleri, eşlerin birbirleri üzerindeki hakları, kadının şahsiyeti, korunması ve kadın haklarının tesbiti konusunda birtakım hükümleri, hukuki kuralları, emir ve tavsiyeleri içermektedir.
-Ayrıca bu sure, başkalarının hukukuna saygı göstermeye ilişkin sorumlulukları, güçsüz insanların haklarını gözetip onlara yardım etmeyi, teyemmüm, cünüplük ve sekaret (sarhoşluk) ile ilgili hususları, İslami devlet başkanının otoritesinin sınırlarını, Kur'an ve sünnet hükümlerinin çeşitli meselelerde temel kaynak olarak alınıp merci kabul edilmesi gibi konularda hükümleri, kuralları, emir ve tavsiyeleri ihtiva eder.
-Bu suredeki bütün bölümler, Hz. Peygamber'in (s.a) o dönemde karşılaştığı üç temel meseleyle ilgilidir.
1. İlk olarak, Hz. Peygamber (s.a), Medine'ye hicret ettikten sonra oluşan İslâm topluluğunun düzenlenmesi ve gelişmesi ile uğraşıyordu. Bu amaçla, İslâm-öncesi dönemdeki değerlerin yerine ahlakî, kültürel, sosyal, ekonomik ve politik yeni değerler ortaya koyuyordu.
2.O'nun dikkat ve çabasını yönelttiği bir diğer sorun da kendi davetini reddeden müşrik Araplar, Yahudi kabileleri ve münafıklarla, müslüman topluluk arasındaki savaştı.
3. Üçüncüsü, her şeyin ötesinde, O, kötü güçlerin tüm karşı çıkışlarına rağmen İslâm'ı yaymak ve gün geçtikçe daha çok kişiyi İslâm'a kavuşturmak zorundaydı.
Bu nedenle, bu surede Bakara suresinde verilenlerin devamı niteliğinde, İslâm toplumunu güçlendiren ve birbirine bağlama işlevini gören, ayrıntılı emir ve tavsiyeler yer alır.
-Aile kurumunun iyi işlemesi ve aile kavgalarını çözümlenmesini sağlayan prensipler öğretilir. Evlilik kuralları, karı ve kocanın karşılıklı hakları belirlenir. Kadının toplumdaki statüsü ortaya konur ve yetimlerin haklarının ne olması gerektiği bildirilir; mirasın paylaştırılması için gerekli olan kanun ve düzenlemeler ortaya konur ve ekonomik faaliyetleri yeniden düzenleyen emirler verilir. Ceza hukukunun temelleri kurulur; içki içmek yasaklanır, temizlik ve paklıkla ilgili emirler verilir.
-Müslümanlara, salih bir insanın Allah'la ve diğer insanlarla nasıl bir ilişki içinde olması gerektiği öğretilir. İslâm toplumunda disiplinin sağlanması ve devam ettirilmesi için gerekli olan emirler verilir.
-Müslümanlara ders vermek ve onların Ehli Kitabı takip etmemeleri konusunda uyarmak için, Ehli Kitabın ahlâkî ve dinî durumu tekrarlanır. Münafıkların durumu eleştirilir ve müslümanların onları gerçek müslümanlardan ayırdedebilmesini sağlamak için münafıklık ile gerçek imanın belirgin özellikleri anlatılır.
-Uhud savaşı sonrasında ortaya çıkan durumu düzeltmek için, müslümanları düşmanlara karşı cesurca savaşmaya teşvik eden bölümler indirilmiştir. Çünkü savaştaki yenilgi, müşrik Arap kabilelerini, komşu Yahudi kabilelerini ve münafıkları çok cesaretlendirmişti ve bu düşman kabileler, müslümanları her taraftan tehdit ediyorlardı. Bu kritik durumda Allah müslümanlara cesaret verdi ve onlara bu tip savaş rüzgarları eserken gerekli olan emir ve tavsiyelerde bulundu.
-Münafıklar ve imanı zayıf olan müslümanlar tarafından yayılan söylentilerin etkisini hafifletmek için, müminlere bu söylentilerin kaynağını iyice araştırmaları ve bunları sorumlu ve yetkili kişilere haber vermeleri tavsiye edilmektedir.
-Bunun yanısıra müminler, bazı seferler sırasında abdest almak vs. için gereken suyu bulamadıklarından dolayı namazlarını eda etmekte güçlük çekiyorlardı. Burada, bu gibi durumlarda temiz toprakla abdest almalarına (teyemmüm) ve namazı kısaltmalarına veya herhangi bir tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarında "korku namazı" kılmalarına izin verilmektedir.
-Ayrıca surede kâfir ve çoğunlukla da düşman Arap kabileleri arasında yaşayan müminlerin problemleriyle ilgili çözümler ve emirler de getirilmektedir. Onlara, İslâm yurdu olan Medine'ye hicret etmeleri tavsiye edilmektedir.
-Bu sure aynı zamanda, müslümanlarla yaptıkları barış anlaşmalarına rağmen, düşmanca ve haince davranışlarda bulunan Beni Nadir kabilesinin durumunu da ele alır. Bu Yahudi kabilesi açıkça İslâm düşmanlarının safında yer alıyor ve hatta Medine'de bile Hz. Peygamber'e (s.a) ve İslâm toplumuna karşı tuzaklar kuruyordu. Adı geçen kabile halkı bu tür haince davranışlarından dolayı sorguya çekilmiş ve tutumlarını değiştirmeleri için kendilerine son bir uyarı yapılmıştır. En sonunda da anlayışsızlık ve itaatsizlikleri nedeniyle Medine'den sürülmüşlerdir.
-Bu surede ahlâki ve sosyal düzenlemeler ele alınmış olmasına rağmen, İslâm'ın tebliğ edilmesine de gereken önem verilmiştir. Bir taraftan İslâm ahlâk ve kültürünün, Yahudi, Hıristiyan ve müşriklerin ahlâk ve kültüründen daha yüce olduğu ortaya konulurken, diğer taraftan da onları doğru yola davet ortamını hazırlamak için, yanlış dinî düşünceleri, hatalı ahlâk anlayışları ve kötü davranışları anlatılmaktadır.
İçerikten bazı bölümler:
-Sure erkek ve kadının yaratılışından bahsediyor ve hemen sonrasında Akrabalık bağlarını hatırlarak girişte bulunuyor.
1-35 ayetler: Karı ve koca için, aile hayatının düzenli ve güzel bir şekilde devam etmesini sağlayan dengeli, adil ve eşitlikçi kanun ve düzenlemeler ortaya konuyor. Mirasın paylaştırılmasıyla ilgili ayrıntılı belirlemeler yapılıyor ve yetimlerin hakkının korunmasına özel bir önem veriliyor.
36-42 ayetler ; Bu kanun ve düzenlemelere kolaylıkla uymayı sağlayacak olan ruhsal yapıyı oluşturmak için müslümanlara etraflarındaki herkese cömertlik göstermeleri ve bencillik, cimrilik ve hasislikten sakınmaları emrediliyor. Çünkü toplumun birbirine sımsıkı bağlanmasını ancak bu sağlayabilir ve aynı zamanda İslâm'ın tebliğini de kolaylaştırır.
43. ayet: Namazı eda etmeden önce yapılması gereken ruh ve beden temizliğinin yolları öğretiliyor. Çünkü namaz, ahlâkî ve sosyal düzenlemelerde en önemli rolü oynayan bir ibadettir.
44-57. ayetler;
Ahlâkî yönden hazırlandıktan sonra müslümanlara savunma ile ilgili emirler veriliyor. Öncelikle müslümanlar, bu yeni harekete karşı olan komşu Yahudi kabilelerinin düşmanca faaliyetleri ve gizli tuzaklarına karşı hazırlıklı olmaları bakımından uyarılıyorlar. İslâm'dan önce Medine halkı ile Yahudiler arasında varolan anlaşmanın ortaya çıkarabileceği bazı yanlış anlamalara meydan vermemek için böyle bir uyarı ve dikkat çekmek çok gerekliydi.
58-72 ayetler;
Daha sonra güven ve emanetlerini şerefli ve ehil kişilere vermeleri, doğru ve adil olanı işlemeleri, Allah'a, Rasûlü'ne (s.a) ve kendi içlerinden işlerini yapmak üzere seçtikleri kişilere itaat etmeleri ve anlaşmazlıklarının çözümü için Allah ve Rasûlü'ne (s.a) başvurmaları emrediliyor.
Çünkü sadece bu tür bir davranış toplumun birlik ve bütünlüğünü sağlayabilir. Müminler bu yoldan saparlarsa ayrılık ve çözülme ile karşılaşacakları konusunda da uyarılmaktadırlar.
73-100 ayetler;
Bu ön hazırlığın sağlanmasından sonra, müminler yurtlarını savunmaya ve hiçbir korku ve zayıflık göstermeksizin Allah yolunda cesurca savaşmaya teşvik ediliyorlar. Aynı zamanda münafıklara karşı temkinli olmaları konusunda da uyarılıyorlar. Ard niyetli hilekârlarla çaresiz ve samimi müminleri ayıran kesin bir sınır çizgisi çekiliyor.
101-103 ayetler;
Burada tekrar, askeri seferler ve savaş sırasında namazın nasıl eda edileceği konusunda direktifler veriliyor, tehlike ve korku anında bile namazın önemini vurgulanıyor.
104. ayet; Diğer konuya geçmeden önce müslümanlar, savaşta hiçbir zayıflık göstermeksizin sebat etmeye teşvik ediliyorlar.
105-135 ayetler;
İslâm toplumunu güven içinde güçlü ve emin kılmak için müslümanlara adaleti çok iyi korumaları emrediliyor. Müslümanların, savaş halinde oldukları düşmanlar söz konusu olduğunda bile kesinlikle adil olmaları gerekmektedir. Karı ile koca arasındaki anlaşmazlıklar da adilce çözümlenmeli. Bunu becerebilmek için müminler inanç ve amellerini her türlü pisliklerden temizlemeli ve adaletin gerçek koruyucuları olmalıdırlar.
136-175 ayetler; Savunma konusu tekrar ele alınarak, müslümanlar düşmanlarına karşı temkinli olmaları konusunda uyarılıyor. Onlara münafıkların, kâfirlerin ve Ehli Kitabın tuzaklarına karşı gerekli önlemleri almaları tavsiye ediliyor. Allah'a, vahye ve ölümden sonra dirilişe inanmak, her tür düşmana karşı kişiyi koruyacak tek silah olduğu için, müminler Allah'ın Rasûlü Hz. Muhammed'e (s.a) samimiyetle inanmalı ve O'na uymalıdırlar.
176 Bu ayette de 1-35. ayetlerde ele alınan aile hukukuna değinilse de, surenin sonuna sadece ilâve olarak eklenmiştir. Çünkü bu ayet, Nisa Suresi tam bir sure olarak vahyolunmadan çok önce nazil olmuştur. (imam mevdudi)
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 Mayıs 2014, 17:50   Mesaj No:9
Medineweb Acemi Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:bargiran isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 42290
Üyelik T.: 29 Nisan 2014
Arkadaşları:0
Cinsiyet:Min-RİCAL
Memleket:Şanlıurfa-Van
Yaş:32
Mesaj: 11
Konular: 2
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cevap: Kuranı tanıyalım dersleri-1

KUR’AN’I TANIYALIM DERSLERİ-5
MAİDE SURESİ:
-MAİDE kelimesi ‘’SOFRA’’ demektir. Hz. İsa’nın havarilerinin isteği üzerine ‘’GÖKTEN İNEN SOFRA’’dan bahsettiği için bu isimle isimlendirilmiştir. Ayrıntı için 112. Ayete bakınız.
-Mushaf’taki sıralanışına göre 5, nüzûl sırasına göre 112. ,7 uzun sureden de 4. sûredir.
-Âyet sayısı 120 olup MEDİNE’de FETİH suresinden sonra TEVBE suresinden önce nâzil olmuştur.
-hudeybiye anlaşmasından sonra hicri 6-7. Yılda indirilmiştir. İçerik olarak hudeybiye anlaşmasının sonuçlarından bahsetmektedir.
-incelemelrimizle şu kanıya vardık: bu sure diğerleri gibi zaman zaman parça parça inmiştir . fakat resulullahın ömrünün son dönemlerinde tek parça olarak tekrar inmiştir.
-Hz. Peygamber H. 6. yılın Zilkade ayında Umre yapmak için 1400 müslümanla birlikte Mekke'ye gitti. Fakat, düşmanlığa bürünen Kureyş, Arabistan'ın tüm eski dinî geleneklerine aykırı olmasına rağmen Hz. Peygamber'in bu düşüncesine engel oldu. Sert ve kırıcı görüşmelerden sonra Hudeybiye'de bir anlaşmaya varıldı. Buna göre umre gelecek yıl yapılacaktır. Müslümanlara gerçek İslâmî vakarla Mekke'ye haccetmenin yolunu öğretmek ve kâfirlerin kötü davranışlarına bir misilleme olarak, onların Mekke'ye haccetmelerine engel olmamayı emretmek için mükemmel bir fırsat doğmuş bulunuyordu. Pek çok kâfir Mekke'ye giderken müslümanların toprağından geçmek zorunda kaldığı için bu zor da değildi. İşte bu nedenle, ilk ayetler Mekke'ye Hac'la ilgili konuları ele almakta, aynı şeyler 101-104. ayetlerde de vurgulanmaktadır.
-Bundan önce bahsettiğimiz sureler Müminlerin zayıf olduğu, uhud gibi bazı savaşlarda sendelendiği bir dönemde indiği için ihtivası farklı müminlerde uyandırdığı etkiler farklıydı. Fakat bu sure daha farklıdır. Çünkü İslâm devleti (Müslümanlar) artık savunmasız bir güç olmaktan çıkmış ve İslâm Devleti'nin sınırları doğuda Necid'e, batıda Kızıl deniz'e, kuzeyde Suriye ve güneyde ise Mekke'ye uzanmış bulunuyordu.
-Artık Yahudiler İslam devletine vergi ödemekte, Mekke müşriklerinin islamı yok etme ihtimali ‘’HENDEK’’savaşından sonra artık kalmamış vee artık Onları Resmen kabul etmiş onlarla antlaşma imzalamışlardı. Yani artık güçlü ve otorite idiler. YEPYENİ, GÜÇLÜ VE GENCECİK BİR SİSTEM, BİR KÜLTÜR ,BİR MEDENİYET VE BİR DEVLET VARDI ARTIK. BOYKOTA UĞRADIĞI İÇİN AÇ KALAN, HORLANAN ,GÜÇSÜZ BİR grup yoktu.
-İslam artık sadece yapılan bazı ibadetler olmaktan çıkmış , dünya liderlerine mektuplar davetler gönderen, her yere valiler atayan, cezaları uygulayan bir medeni hukuk sistemi , bir devlet olmuştu.
-Surenin vahyedildiği zaman durumlar aşağı yukarı böyleydi. Şimdi surenin muhtevasına bakabiliriz:
Sureyi üç kısma ayırabiliriz:
1) Müslümanların dinî, kültürel ve siyasal hayatlarıyla ilgili hükümler, talimatlar:
Bu bağlamda, Hac yolculuğuyla ilgili hükümler manzumesi ortaya konur; Allah'ın hükümlerine tam bir saygı emredilir ve Kâbe'ye gelen hacılara karşı girişilecek her türlü engelleme ve müdahale yasaklanır. Yiyecekler konusunda neyin helal, neyin haram olduğuyla ilgili kesin hükümler ve düzenlemeler getirilir ve İslâm öncesi çağın koyduğu saçma sınırlamalar kaldırılır. Kitap ehlinin yemeğini yeme ve kadınlarıyla evlenme izni verilir. Abdest, gusül ve teyemmümle ilgili hükümler ve düzenlemeler ortaya konur. İsyan, kamunun huzurunu bozma ve hırsızlıkla ilgili cezalar belirtilir. İçki, kumar mutlak anlamda yasaklanır. Yemin kefareti açıklanır ve şahitlik yasasına yeni ilâveler yapılır.
2) Müslümanlara uyarılar:
Artık müslümanlar hâkim duruma geçtiklerine göre, iktidarın kendilerini bozması tehlikesi sözkonusudur. Bu nedenle Allah müslümanları, büyük imtihan döneminde, adalete bağlı kalmaları ve kendilerinden önce geçen kitap ehlinin hatalarına düşmemeleri konusunda tekrar tekrar uyarmaktadır. Kendilerine Allah'a ve Rasûlü'ne itaat ahdine bağlı kalmaları; Allah ve Rasûlü'nün emir ve yasaklarını, onları yerine getirmeyen Yahudi ve Hıristiyanların karşılaştıkları kötü sonuçlardan korunmaları için, titizlikle gözetmeleri emredilmektedir. Yine, tüm işlerinde Kur'an-ı Kerim'in emir ve yasaklarına uymaları ifade olunmakta ve nifaka (münafıklığa) karşı uyarılmaktadırlar.
3) Yahudilere ve Hıristiyanlara uyarılar:
Yahudilerin gücü tümüyle zayıflatılmış ve Kuzey Arabistan'daki hemen hemen tüm yerleşim bölgeleri müslümanların yönetimi altına girmiştir. Bu nedenle Yahudiler yanlış tavırlarına karşı yeniden uyarılmakta ve Doğru Yol'u izlemeye çağrılmaktadırlar. Aynı şekilde Hıristiyanlara da ayrıntılı bir davet yapılmaktadır. İnançlarındaki yanılgılar açıkça belirtilmekte ve kendilerine Hz. Peygamber'in (s.a) yol göstericiliğini kabul etmeleri konusunda uyarıda bulunulmaktadır. Burada hemen belirtelim ki, mecûsilere ve komşu ülkelerdeki putperestlere doğrudan bir çağrı yapılmamaktadır. Çünkü onların durumları müşrik Araplara yapılan seslenişlerle zaten ortaya konulmuş, kendilerine ayrıca seslenmeye gerek kalmamıştır.
Surenin genel konusu:
İslâm Toplumu'nun yerleşip-pekişmesi:
İslâm Toplumu'nun yerleşmesi için Nisa Suresi'nde verilen talimatların devamında müslümanlar, tüm yükümlülüklerini gözetip yerine getirmeye yöneltilmekte, bu amaç doğrultusunda müslümanları eğitmek için yeni yeni düzenlemeler getirilmektedir.
Ayrıca müslümanlar hâkim güç olarak iktidarda bulunmanın getirmesi muhtemel sapmalara karşı uyarılıp, Kur'an'ın Ahdi'ni gözetmeye yöneltilmektedirler. Yine, kendi adlarına, Doğru Yol karşısındaki yanlış tavırlarını bırakıp, Peygamber Hz. Muhamed'in (s.a) getirdiği hidayeti kabul etme konusunda uyarılan Yahudi ve Hıristiyanların başarısızlıklarından ders almaya çağrılmaktadırlar.
Özetler:
1-10. Müminler, tüm yükümlülüklerini inceden inceye yerine getirmeye ve İlâhî Hukuk'un yiyecek, cinsiyet, namaz, adalet vb. hakkında öngördüğü düzenlemeye uymaya sevkedilmektedirler.
11-26. Müslümanlar kendilerinden önce gelenlerin yanılgıları karşısında uyarılmaktadır; Sırat-ı Müstakîm'i izlemeli ve ahidlerini bozarak bâtıl yollara sapan Yahudi ve Hıristiyanların ortaya koydukları kötü örnekten sakınmalıdırlar. Ayrıca, Yahudi ve Hıristiyanlar da tuttukları yanlış yol ve İslâm'ı kabul etme konusunda uyarılmaktadır. (SIRATI MUSTAKİM=DOSDOĞRU YOL)
27-32. Hz. Adem'in (a.s) iki oğlunun kıssasıyla Hz. Peygamber (s.a) ve ashabını öldürmek için kurdukları tuzak nedeniyle Yahudileri azarlama arasında bağlantı kurulmaktadır. (Ayet: 11, 30). Kıssa ayrıca insan hayatının kutsallığını vurgulamak için de kullanılmaktadır.
33-40. Bu amaçla, İslâm Devleti'nde kaos meydana getirenler için cezalar öngörülmüş ve müminler İslâm'ı yerleştirmek için ellerinden geleni yapmaya çağrılmışlardır; mülkiyetin kutsallığı da ayrıca vurgulanmaktadır.
41-50. Hz. Peygamber (a.s) ve O'nun aracılığıyla müslümanlar Yahudilerin düşmanlıklarına, şer planlarına ve tuzaklarına aldırmayıp, Kur'an'ın hidayetine uygun olarak Doğru Yol'u yerleştirmek için ellerinden geleni yapmayı sürdürmesi konusunda yeniden temin edilmektedir. Çünkü, kendi kitaplarına (Tevrat) sırt çevirenlerden daha iyi bir şey beklenemez. Peygamber, Hıristiyanlara da aynı şekilde davranmalıdır. Onlar da kendi İncillerini terketmişlerdir çünkü.
51-69. Müminler ahlâkî çöküntü içinde bulunan Yahudi ve Hıristiyanları dost ve sırdaş edinmemeleri için uyarılmaktadırlar. Müminler, münafıkların, kâfirlerin ve benzerlerinin desiseleri karşısında dikkatli ve korunmada olmalılar ve yalnızca gerçekten mümin olanlara güvenmelidirler. Sonra, kitap ehli de düşmanlıklarını bırakmaya, doğru tavır takınmaya çağrılmaktadır. Aksi takdirde kurtulmaları mümkün olmayacaktır.
70-86. Yahudi ve Hıristiyanların sapıklıkları konusu yeniden ele alınmakta, özellikle Hıristiyanlar Tevhîd akidesiyle ilgili hatalarından dolayı azarlanmaktadırlar. Bununla birlikte, içlerinde gerçeğe daha yakın kişiler bulunması nedeniyle, katı kalpli Yahudilere tercih edilmektedirler.
87-108. Surenin bu bölümünde, 1-10. ayetlerdekilere ek olarak, meşru ve gayri meşru olanla ilgili yeni düzenlemeler getirilmektedir.
109-119. Surenin sonunda, akidelerini düzeltmeleri için yanlış yoldaki insanların yargılanması için Hüküm Günü Allah'la Peygamberi arasında geçecek konuşma yer almaktadır. Özelde kendisine inandıklarını ikrar eden Hıristiyanları ve genelde peygamberleri vs. hakkında bâtıl ümitler besleyenleri uyarmak için İsa Peygamber'le (a.s) yapılacak konuşma bir örnek olarak verilmiştir.
120 Sonuç: "Ey insanlık! Göklerin ve yerin mülkü, hâkimiyeti Allah'a aittir; o halde, O'nun gerçek kulları olmaya bakmalı ve O'ndan korkmalısınız. Çünkü O her şeye kadirdir, gücü her şeye yetendir."


[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...] grubunda aynı dersler detaylıoca yayınlanmaktadır....

***bargiran***
Alıntı ile Cevapla
Alt 23 Mayıs 2014, 18:04   Mesaj No:10
Medineweb Emekdarı
GÖKCEN_AZRA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:GÖKCEN_AZRA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 27691
Üyelik T.: 26 Nisan 2013
Arkadaşları:15
Cinsiyet:ANNE
Memleket:ARZ
Yaş:41
Mesaj: 2.427
Konular: 105
Beğenildi:95
Beğendi:4
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart Cevap: Kuranı tanıyalım dersleri-1

[B]11-26. Müslümanlar kendilerinden önce gelenlerin yanılgıları karşısında uyarılmaktadır; Sırat-ı Müstakîm'i izlemeli ve ahidlerini bozarak bâtıl yollara sapan Yahudi ve Hıristiyanların ortaya koydukları kötü örnekten sakınmalıdırlar. Ayrıca, Yahudi ve Hıristiyanlarda tuttukları yanlış yol ve İslâm'ı kabul etme konusunda uyarılmaktadır. (SIRATIMUSTAKİM=DOSDOĞRUYOL) 2[/
B]
Rabbim doğru yolda yurumeyi nasip etsin inşallah
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 3 Kişi okuyor. (0 Üye ve 3 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Arapça dersleri Görüntülü--1. Seviye Dersleri 1. Donem 1/15 Hafta AlimOğlu Genel Arapça 15 20 Ocak 2022 09:59
Arapça 3 dersleri Allahın kulu_ Arapça 3 0 03 Ocak 2019 13:34
Arapça dersleri Görüntülü--1. Seviye Dersleri 2. Donem 16/28 Hafta AlimOğlu Genel Arapça 12 11 Eylül 2017 10:28
Arapça Dersleri(alıntıdır) NUR Genel Arapça 1 23 Şubat 2012 21:04
Tecvid Dersleri NUR Kur'ân Kursları 34 15 Ocak 2009 15:16

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.