Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.KADIN AİLE ÇOCUK.::. > Kadın-Aile-Çocuk > Tesettür Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi enderhafızım,Açılış Tarihi:  26 Mart 2013 (09:55), Konuya Son Cevap : 02 Nisan 2013 (16:41). Konuya 6 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme: Değerlendirme: Toplam 1 oy almıştır,  ortalama Değerlendirmesi 5,00 puandır.
Alt 26 Mart 2013, 09:55   Mesaj No:1
Medineweb Emekdarı
enderhafızım - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:enderhafızım isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 5879
Üyelik T.: 28 Aralık 2008
Arkadaşları:32
Cinsiyet:Bay
Memleket:İst
Yaş:38
Mesaj: 3.185
Konular: 1383
Beğenildi:166
Beğendi:17
Takdirleri:216
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
evtx Türkiyede Tesettür Modası kitabına uydurulmuştur.Tekstil sektörü Yahudi kontrolündedr

Türkiyede Tesettür Modası kitabına uydurulmuştur.Tekstil sektörü Yahudi kontrolündedr

Modacı Barbaros Şansal: Türkiye'de Tekstil Sektörü Yahudilerin Kontrolündedir.

ÖNEMLİ NOT: Modacı Barbaros Şansal ile yapılan röportajdaki her görüşe katılmıyoruz.Ama özellikle Tesettür modasıyla ilgili enteresan görüşlerinden dolayı bu röportajı aynen iktibas ediyoruz.

Türkiye'nin çok sevdiği bir isim kendi deyimiyle "Terzi Yamağı" Barbaros Şansal ile muhafazakar modayı konuştuk. Sonrasında atölyeye geçtik, çalışma arkadaşları ile tanıştık; aile gibi sıcacık bir ortamı var. Barbaros Şansal ile yaptığımız sohbetin bir kısmını da sizin için derledim. Bakalım benim gözümden “Barbaros Şansal”ı nasıl bulacaksınız?







Barbaros Şansal ile Fas gezisinde tanıştık. Yeni tanışmamıza rağmen bizi öyle sıcak karşıladı ki şaşırdım. Egosu olmayan moda dünyasındaki tek isim diyebilirim... Barbaros Şansal moda konusunda bana ilk günden beri destek oldu ve hala olmaya da devam ediyor. Öğrenmek istediğim ne varsa soruyorum, bıkmadan, sıkılmadan cevap veriyor, açıklıyor. İncelemem, okumam, fikir sahibi olmam için ve master tezimde faydalanmam için muhteşem kitaplar verdi; eşi benzeri olmayan o kitaplar sayesinde projemde farklı bir pencere açtım. Barbaros Şansal'ın benim için yeri çok başkadır.

Yıllarını Moda'ya vermiş birisi olarak sektör hakkında neler düşünüyorsunuz?
Aslında moda çok kirli bir şey. En pis ve en tehlikeli sektör. Bu markalaşma ve endüstrileşme yani emekle ham maddenin birbirinden uzaklaşması, fason hamallığının artması ile oldu. Aslında moda bir sosyal olgu. Dünya tarihinde moda dediğimiz kavram çok yeni. Resmi yazılı tarihi 1905'te başlıyor. 1950'lere kadar moda iletişimin artması ile yani fotoğraf ve sinemanın artmasıyla moda büyük katmanlara yayılmaya başlıyor. Daha önce operadan yayılmaya başlamıştır aslında. İyi elbise diktirmek için kostümcüye, opera terzisine gitmek gerekirdi. Sonra opera terzileri gizli gizli dikiş dikmekten vazgeçip, “modaevleri”ni açmaya başladılar. Şimdi dikkat et sokaklar kostüm dolu, artık giysi yok.

Şimdi sokaklar kostüm dolu, artık giysi yok. Herkes bir farklılık arayışı içerisinde.







Neden giysilerin yerini kostüm aldı sizce?

Çünkü herkes bir farklılık arayışında. 1970'lerden sonra televizyonun gelmesi ile artık her eve görsellik girdi ve iş bu raddeye geldi, kontrolsüz olarak büyüdü. Eskiden Fransız modası, Alman modası, İtalyan modası diyebiliyorduk. Bugün diyebiliyor muyuz? Bugün ne olduğu belli değil modanın. Her sene bu sene pembe moda diyebiliyorduk ya da etek boyu dizden şu kadar aşağıda diyebiliyorduk. Şimdi diyebiliyor muyuz? Hayır...


Her şeyi bir anda mı tüketiyoruz acaba?
Aslında bu yeni bir şeyin olmadığının göstergesi. Motif değişiyor, yazı değişiyor, renk değişiyor ama yenilenen bir şey yok. Artık malzemeye göre model yapılmıyor, modele göre malzeme yapılıyor ki zaten bitiş ve çöküş burada başlıyor. Eşyana göre ev arayabilir misin? Evine göre eşya alırsın. Aynı şeyi şimdi modada görüyoruz.


Modada bir yozlaşmadan mı söz ediyorsunuz?



Türkiye'de moda öyle bir yere geldi ki, bir kere toplumun sosyolojik ve siyasi ayrıştırmasından kaynaklanan kimlik arayışı için giyinme zaruriyeti doğdu. Bir taraf için sarı, kırmızı, yeşil bir sembol oldu, bir bakıyorsun trafik ışıklarına sarı, kırmızı, yeşil. Yani şimdi onları da mı değiştireceğiz? Bir taraf ulusalcı, laikçi tayyörünü kaybetti fanila ile kaldı, diğerine laf etmeye başladı. Diğeri ne giyeceğini bulamadı karşı tarafa özendi tunik giydi, keten şeffaf pantolon giydi, platformlu pabuç giydi ama gerekliliği nedeni ile örtünürken onu da deforme etti. Böylece her tarafta türk modasında çürüme ile karşı karşıya kaldık.



Başı açık bir kadının elinde ki marka çanta dikkat çekmezken, başı kapalı bir kadının elinde ki marka çanta iki misli dikkat çekiyor.


Muhafazakar kadınlar nasıl giyinmeli bir tasarımcı gözüyle?

İslam’ın felsefesi ile yaklaşılmalı bu noktaya. Biz modern olalım hem de kapalı olalım, biz modaya uygun olalım hem de göz alıcı olalım diyorsan dinin gereğinden uzaklaşıyorsun. Açık kesimde sembol baş olmadığı için giyinilen şeydeki kaliteyi ve farkı çok anlayamıyorsun ama başörtülü kesime geçtiğin zaman pahalı ve kaliteli şeyi çok net anlıyorsun. Başı açık bir kadının elinde ki marka çanta o kadar dikkat çekmezken, başı kapalı bir kadının elinde ki marka çanta iki misli dikkat çekiyor.


“Ekose desen Hıristiyan haçının kumaşa uyarlanmış halidir”




Evet dediğinize katılıyorum bizde kaliteli ve kalitesiz çok net belli ediyor kendini. İşte bu noktada da markaya yöneliyoruz, o zamanda bu eleştiriliyor...

Özellikle Burberry kullanımı… Görüyorum ki bu Emine Kalkancı ile başladı. Onun ailesi açtı Türkiye'de bu dükkanı. Burada bir ironi var. Burberry; İskoçya'nın bayrağını bilirsin kocaman bir X vardır üzerinde, ekose desen zaten Hıristiyan haçının kumaşa uyarlanmış halidir. Türk desenlerinde kare vardır, ekose yoktur.


Bu sembollere dikkat çekmeniz çok önemli çünkü dünya markalarını ben de dahil olmak üzere çevremdeki bir çok arkadaşım kullanıyor; hem kaliteli, hem de modaya uygun olduğu için... ama siz beni uyarana kadar aklıma gelmemişti bu semboller... Sizce sembollere dikkat eden var mı?
Bunlara dikkat edilmiyor tabii ki. Eline o çantayı alıp gezmesiyle Ortodoks Haçı alıp gezmesi aynı şey... Ben özümde Müslümansam Christian Lacroix yazan, yani Hıristiyan haçı anlamına gelen yazıyı barındıran eşarp takmam büyük bir çelişki. Hep ziynet eşyalarının resimlerini içeren, mücevher desenleri, inciler olan eşarplar takıyorlar.


Türkiye'de Tesettür Modası kitabına uydurulmuştur ve Tekstil sektörü Yahudi kontrolündedir.



Keşke Türk modacıları dünya çapında olsalardı...



Vardı ama engellendi. Mesela Zuhal Yorgancıoğlu, Türk desenleri ve örgüleriyle yıllarca bütün Arap yarımadasında ve dünyada Türkiye'yi temsil etti ve defileler yaptı ama engellendi.

Ayla Eryüksel, bütün Osmanlı desenlerini siyah beyaz şifonlara basan ve Fransa’da defileler yapan ilk modacıdır.
Biz ise Batılı anlamda terzileriz, Türk modası uzmanı değiliz. Mesela Türkmenistan'a gittiğin zaman hepsi aynı şekilde örtülü, kadife elbise giyerler, göğüs kapalıdır, hafif taş işlenir kollara, kollar darca truvakardır, yemeğe oturunca önce Kur'an okunur sonra votkayı açarlar. Kültüründe o var. Şarap günah diyor, votka yazmıyor ki Kur'an'da. Kendine uygun olanı adepte ediyorlar. “Kitabına uydurmak” lafı da işte buradan geliyor bence.


Türk modasıyla bu konunun ilgisi nedir?
Türkiye’de de tesettür modası kitabına uydurulmuştur. Ve bugün Türkiye’de tesettür modası altında üretim yapan bütün firmaların iplikleri Musevi firmalardan gelmiştir. Bizde ki tesettür modasına dair birçok şey Evangelistlerin ve siyasi Siyonizme inananların empoze ettiği örtünme ve giyinme şeklidir. Dünyada da örneği hiçbir Müslüman coğrafyada yoktur. Bu kadar diziler gitti, herşey gitti ama örtünme şekli Arap yarımadasına gitmedi. Ahlaken çöküntü yaşasa da görüntü kimliğini değiştirmedi. Biz milli kostümümüzü imha ettik...


Başı açık kadın saçını kabartıp krepe yapıyorsa, başörtüsü takanın başını yükselterek örtünmesi aynı şey...


Bu noktada dikkat etmemiz gerekenler neler?



Kadınlar en başta şuna dikkat etmiyor. Hangi marka değil, hangi model sana çok yakışıyor ona bakmak gerekli. Kur'an-ı Kerim’de açıkça belirtilmiştir. İslam’da başka dinin sembolü ve işareti kullanılmamalıdır diye. Ben demiyorum ki dümdüz abayaya girip peçe takıp gezsinler. Ama bu modernize edilebilir. İçinde şapka unutulmuş bir tesettür olduğu zaman orada çok büyük bir sıkıntı vardır. Bizim Anadolu'da kadında tepelik vardı eşarp üzerine koyulan, şimdi bakıyorum şapka içinde kaldı üzerine eşarp takıldı. Başı büyütme durumunu çıkaramadı içinden kadınlar. İslam’da kadının başı yükselmez ensede kalır. Dünyadaki hiçbir İslam ülkesinde alt örtünün seviyesinin içinde bir şey göremezsin. Başı açık kadın saçını kabartıp krepe yapıyorsa, başörtüsü takanın başını yükselterek örtünmesi aynı şey. Dişilik, cinsellik, ergenlik hepsinin içgüdüsel olarak dışa vurumu aslında.
“Bunları anlatmak bu ülkede bana düştüyse durum daha da ironiktir aslında”

Pardösü kullanımına nasıl bakıyorsunuz?

Tesettür demek sadece uzun yere kadar giyinme ve başörtü anlamına gelmiyor. Burada da hata var. Pardösü de asla ve asla İslam’a uygun değil. Düğmelerin dizimi, belindeki kemeri ve darlığı ile o da uygun değil. Bele kalın kemerlerde takılmaz. Bel çevresini sarmayacak şekilde giyinilmeli. Artık monochrome’a doğru yönelmeli. Özellikle tasvir desenden kaçınılmalı. Başında kelebek desenli bir eşarp rengarenk iken çok davetkardır.






Tesettürün nasıl olması gerektiğini çok fazla araştırmışsınız bildiğim kadarıyla…

Daha başka bir konu var aslında çok mühim olan: “giyimde haram konusu”. Giydiğin elbise sana ulaşmadan önce kimlerin eli değdiği. Çünkü o senin tenine değecek, bu hiç düşünülüyor mu Türkiye'de? Helal haram kesim diyoruz ama bu emek helal edildi mi ya da nasıl bir işçinin elinden çıktı bunu düşünmüyoruz. İnternet sitelerinde şu saati koyayım, bu parfümü koyayım, şu kemeri koyayım yan yana önereyim diyenler, koklamadığı parfümün şişesini beğenip öneriyorlar. Kapağın rengi uygun diye önerilen parfümün helaline haramına bakmadan alkol içeren parfüm kullanılıyor artık sorgulamadan. Kozmetik kullanıyorsa örtülü kişi, içinde dine uygun olmayan kimyasallar var buna dikkat ediyor olması gerekli. Bu çağda demiyorum ki hasırı serip üzerine hırka ile otursunlar tabi ama İslam’ın felsefesini bozmadan çok şey de yapılabilir.


“Gece kulübünde şarkı söyleyen mankenin başını bağlayıp podyuma çıkarmak tesettüre hakaret”


Ama bu konuda yönlendiren de yok, bu işi bilen kişiler hazır giyimde yer almıyor. İnsanların nasıl giyeceğini göreceği somut bir örnek yok ellerinde...



Yaptığımız modayla ilgili defile olur ama tesettür defilesi diye bir şeye ben karşıyım. Gece kulübünde şarkı söyleyen mankenin başını bağlayıp podyuma çıkarmak bir kere tesettüre hakaret. Yıldırım Mayruk-Barbaros Şansal olarak bunu yaparsak da zaten adım çıkmış dokuza inmez sekize tamamen hedef haline gelirim.



Her konuda olduğu gibi bu konuda da hep kadınların çerçevesinden mi bakmalıyız? Erkeklerin hiç mi suçu yok?
Türk erkeği çok vahşi ve doyumsuz. Ama Arap erkeği öyle değil. Bağnaz dediğimiz Arap erkeği bir kadını görünce, “Haram” deyip yüzünü çeviriyor ve bakmıyor. Türk erkeği hem her şeyi söyler hem de kadınların olduğu ortama girmeye ve taciz etmeye çalışır. Tabi kadınlarımızın da burada sıkıntısı başlıyor.


Moda ve mimari arasında bağlantı var mıdır?
Toplum mimariyle şekillenir, biz mimari özelliklerimizi de kaybettiğimiz için de giyinemiyoruz. Merdiven basamağı, kaldırım yüksekliği, vasıta çeşitliliği giyimi de belirler. Misal Paris'te ya taksi ya metro var. Ama burada metrobüs, deniz otobüsü, vapur, tramvay, feribot, teleferik, metro, dolmuş, taksi, minibüs var. Şehir içinde bir yerden bir yere gitmek için atletizm eğitimi alman gerekiyor, uzun entarili bir kadın temiz bir vaziyette şehrin bir başından bir başına nasıl gidecek? Şehrin yaşantısı ve mimarisine göre giyinmek zorunda kalıyor.


Bu paradokslar neden kaynaklanıyor olabilir?
Küçük yaşta örtününce kızlar kadın gibi giydiriliyor. En süslü, en renkli, en pullu payetliyi sonra pardösüyü giyiyor ama kollarda fırfırlar, taşlı düğmeler takıyor, olmadık yerlere fiyonklar koyuyor, etek ucuna pilise atıyor. Sonra ne olduğu belirsiz her şeyin olduğu ucube bir şey çıkıyor ortaya.
Bu tam olarak çam ağacı işte. Farklı bir ağaç aramıyor kendine. Yaprağım dökülmesin, kuru dalım kalmasın, hem çiçek açsın, hem meyvem olsun, hem yeşil yapraklarım olsun zihniyetiyle sonra oluyor noel ağacı. Bunları anlatmak bu ülkede bana düştüyse durum daha da ironiktir aslında ve ben ona gülüyorum. Bunları bilen Diyanet'in çalışanları vardır ve bu konuda bilgilendirmeliler insanları. Ben kendim ilgileniyorum bunlarla çünkü o yanlış virüs olarak her zevki etkilemeye başladı ve dünyanın neresine gidersem gideyim uzaktan bakınca örtülülere bu Türk diyorum. Ve bana soruyorlar yurt dışında “Niye böyle giyiniyorlar?” diye. İslami giyimde düğme yoktur, ilik yoktur, iğne dahi helallik ister. Dikilmemiş gibi olması gerekir. İnsan müdahalesinin en az olduğu giysiyi giymesi gerekir. İhrama girerken dikiliyor mu?




Muhafazakar bir kadın nasıl olmalıdır?
Nezaketi ve zarafeti belli olmalı kadının. Erkek başını öne eğip bakamıyor, kadın geçip gittikten sonra bakabilme cesareti gösteriyorsa işte o zaman kadın doğru giyinmiş demektir. İslam bireysel bir dindir, ruhban okulu gerektiren bir din değildir. İslam’ın temelinde, özünde felsefe, hoşgörü, saygı, sevgi, tolerans var. Olmayanlar bellidir, yafta, ön yargı günahtır. Ama biz bunları yapmaktan hiç çekinmiyoruz. Kendine uydurup kitabına uydurmak diye bir söz var ya işte bu “tesettür modası” için geçerli bir sözdür. “Tesettür modası” Türkiye'de kitabına uydurulmuştur.

" İnsanın en önemli tesettürü ağzıdır. "

Yalnızca tesettürlü kadınlar mı yanlış yapıyor?
Aynı şeyi açıkta yapıyor, göğüs çatalı açık, karşısında din adamı ile din hakkında konuşuyor.
Aslında edebini ört diyor ya, önce insan en edepsiz yerini örtmeli yani “ağzını”. Bütün pislik o ağızdan çıkar. İftira, yalan, hakaret, telkin hepsi ağızdan çıkar. İnsanın en önemli tesettürü ağzıdır. Ağzı vicdanın ve aklının yansımasıdır. Eğer ağzına tesettür uygulamıyorsa başını örtse ne olur, göğsünü örtse ne olur. Biz artık bu çağda o örtülü, diğeri örtüsüzü düşünmek yerine bu ülkenin istihdamını ve ilerlemesini konuşmalı tartışmalıyız.




Barbaros Şansal'ı yakından tanıyanlar bilirler, çok dolu dolu bir modacıdır. Her konuda onunla sohbet edebilirsiniz ve her şeye verecek bir cevabı vardır. İşte bu yüzden verdiği cevaplar bazı kesimler tarafından yanlış yorumlanabiliyor. Ben kendisini çok seviyorum ve çok takdir ediyorum. Barbaros Şansal'a keyifli sohbetinden dolayı çok teşekkür ederim.


Kübra TEKİN
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi enderhafızım 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
En Pratik Sağlık Bilgileri Pratik / Faydalı Bilgiler enderhafızım 0 80 14 Ekim 2023 12:10
Kur'an Güzel Konuşun Diyor, Konuşuyor... Serbest Kürsü su damlası 3 2328 24 Kasım 2016 13:16
Geeflow - Diriliş (15 Temmuz Darbe Rap Şarkısı) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 1927 23 Kasım 2016 11:06
Otuz Kuş & Dursun Ali Erzincanlı (Şehit Ömer... İlahiler/Ezgiler Esma_Nur 1 2673 23 Kasım 2016 10:44
15 Temmuz Demokrasi Marşı (İndir) İlahiler/Ezgiler enderhafızım 0 2235 23 Kasım 2016 10:10

Alt 02 Nisan 2013, 13:34   Mesaj No:2
Medineweb Kıdemli Üyesi
alya dua - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:alya dua isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 20351
Üyelik T.: 20 Eylül 2012
Arkadaşları:8
Cinsiyet:Müennes
Mesaj: 305
Konular: 5
Beğenildi:22
Beğendi:8
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Türkiyede Tesettür Modası kitabına uydurulmuştur.Tekstil sektörü Yahudi kontro

tuhaf tuhaf modacılar türedi elleirne fotoğraf makinesi alıp diktikleri elbiselerden yedikleri makarnanın sosuna kadar paylaşıyorlar

kişilerin giyimine saygı duyduğum halde ya bu da ne demekten kendimi alamıyorum

o kadar çok özendiriciler ki ojeler rengarenk..şalı takıyolar ama arkasını bağlamıyorlar badiler dapdar ve kollar hep kısa pantolonu geçtim tayt giyiyorlar ve ben bu modacılara sinir oluyorum insanı resmen özendiriyorlar yeni kapanan kızlar normal değerlere uymak yerine bunların peşinden gidiyor ve devran böyle sürüp gidiyor
__________________
ÜZÜLME GÖNÜL GECENİN AĞARINDAN SEHER KIŞIN ARDINDAN BAHAR MUHAKKAKTIR. UNUTMA GÖNÜL. GECENİN DE, KIŞIN DA SAHİBİ HAK'TIR.
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Nisan 2013, 16:06   Mesaj No:3
Medineweb Sadık Üyesi
NİSAREYYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:NİSAREYYAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 22593
Üyelik T.: 07 Aralık 2012
Arkadaşları:26
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 579
Konular: 29
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Türkiyede Tesettür Modası kitabına uydurulmuştur.Tekstil sektörü Yahudi kontro

''Şimdi sokaklar kostüm dolu, artık giysi yok. Herkes bir farklılık arayışı içerisinde.''

malesef doğru...
Ne acı...
Halbuki emredilen giyinmekten öte herhangi bi bakıştan,sözden korunmak için örtünmek değil miydi...
Kadının süsünü saklaması bariz görünen süsü için örtüsünün arkasına saklanması değil miydi...

Emredilen mi değişti yoksa onu idrak edemeyen müslümanlar mı????
(haşa)
__________________
Allah’ım! Senden; Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allah’ım! Senin sevgini bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli kıl!
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Nisan 2013, 16:14   Mesaj No:4
Medineweb Sadık Üyesi
barışş - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:barışş isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 14298
Üyelik T.: 08 Ekim 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:erkek
Memleket:Istanbul
Yaş:32
Mesaj: 451
Konular: 26
Beğenildi:118
Beğendi:87
Takdirleri:825
Takdir Et:
Standart Cevap: Türkiyede Tesettür Modası kitabına uydurulmuştur.Tekstil sektörü Yahudi kontro

maalesef günümüzde çevremizde de görüyoruz yani tesettür kişiyi gizlemesi gerekirken dahada ortaya çıkarmakta bunun gibi tesettürün ruhuna aykırı hareketler diğer amacına uygun yapanlarıda zan altında bırakıyor ALLAHU TEALA HAZRETLERİ İSLAMA UYANLARDAN EYLESİN UYDURANLARDAN DEĞİL AMİN
ZATEN MODA GİBİ İNSANI KÖLELEŞTİREN BİR SİSTEM VARMI O NE DERSE O OLUYOR SORGULAYAMIYORSUN BİLE
__________________
Mutlu sonlar için tek ihtiyacınız olan; inançlı bir yürek
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Nisan 2013, 16:23   Mesaj No:5
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Standart Cevap: Türkiyede Tesettür Modası kitabına uydurulmuştur.Tekstil sektörü Yahudi kontro

Alıntı:
NİSAREYYAN Üyemizden Alıntı Mesajı göster
''Şimdi sokaklar kostüm dolu, artık giysi yok. Herkes bir farklılık arayışı içerisinde.''

malesef doğru...
Ne acı...
Halbuki emredilen giyinmekten öte herhangi bi bakıştan,sözden korunmak için örtünmek değil miydi...
Kadının süsünü saklaması bariz görünen süsü için örtüsünün arkasına saklanması değil miydi...

Emredilen mi değişti yoksa onu idrak edemeyen müslümanlar mı????
(haşa)
çok çok doğru bi tespit..Rabb im efendimiz sav in şafaatine layık müslüman kadınlardan olmamızı nasip etsin.

Acaba sırf dünya için mi yaratılmışsın ki bütün vaktini ona sarf ediyorsun?

Ey dilediğini yaratan,
Ey dilediğini yapan,
Ey dilediğine hidayet eden,
Ey dilediğini saptıran,
Ey dilediğini bağışlayan,
Ey dilediğine azap eden,
Ey dilediğinin tövbesini kabul eden,
Ey anne rahimlerindeki yavruları dilediği gibi şekillendiren,
Ey yaratıklarında dilediği şeyi ziyade kılan,
Ey rahmetini dilediğine tahsis eden,
Bütün kusurlardan uzaksın. Senden başka ilâh yok! Affet bizi. Bizi Cehennemden kurtar.


Hz. Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vessellem) buyurdular ki:
Allah bir kimse hakkında hayır dilerse, onu dinde bilgi sahibi kılar, dünyaya değer verdirmez ve kusurlarını kendisine gösterir.

Hadis-i Şerif Meali – Camiü’s-sağir – 377

rabb im kusurlarını görüp düzelten müslümanlardan eylesin bizi(amin)
ecmain

Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Nisan 2013, 16:35   Mesaj No:6
Medineweb Emekdarı
Avatar Otomotik
Durumu:EyMeN&TaLhA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 21422
Üyelik T.: 08 Kasım 2012
Arkadaşları:36
Cinsiyet:
Mesaj: 3.299
Konular: 784
Beğenildi:131
Beğendi:34
Takdirleri:141
Takdir Et:
Standart Cevap: Türkiyede Tesettür Modası kitabına uydurulmuştur.Tekstil sektörü Yahudi kontro

Mustafa Özşimşekler


KADININ ÖRTÜSÜ NASIL OLMALI?


İNSANI HAYVANDAN AYIRAN EN ÖNEMLİ ÖZELLİK GİYSİDİR
Gönderdiğiniz e–mailleri fırsat buldukça okuyorum. Mümkün mertebe cevap yazmaya da çalışıyorum. Bizleri teşvik ve takdir sadedindeki e–mailleriniz gayretimizi artırıyor, sağ olun var olun... Bizler için can–ı gönülden ettiğiniz dualarla, yapmış olduğunuz mânevî desteği de inanın yakînen hissediyoruz. Rabbim dualarınızı kabul buyursun. Bizler hakkında yaptığınız bu güzel temennileri ve niyazları, Rabbim sizler için de ihsan eylesin. Âmin…

Bu sıralar gelen e–mailler içerisinde bazı kardeşlerimizin soruları, aşağı yukarı aynı konuda birleşiyor. Bunlar:
"Kadının tesettürü nasıl olmalıdır?"
"Kur'an ve Sünnet'e göre örtünmenin şekli nedir?"
"Kur'an'da çarşaf geçiyor mu?"

Bunlar gibi tesettürle alâkalı konular... Bu sorularınıza ayrı ayrı cevap vermek yerine, inşallah buradan toptan cevap vermeye gayret edeceğim. Rabbim rızasının dışında yazmaktan, konuşmaktan ve yaşamaktan bizleri muhafaza buyursun.

İslâm dini, şehevânî arzuların hiçbir şekilde galeyana gelmeyeceği, iffetlerin ve namusların korunacağı temiz bir toplum kurulmasını hedeflemiştir. Hainâne bakışlar, cinsel heyecan veren hareketler, çıplak vücutlar, teşhir edilen cezbedici ziynetler, şüphe yok ki insandaki hayvanî hisleri uyandırır. İşte İslâm temiz bir toplumun kurulabilmesi için, kadın ile erkek arasında gayrimeşrû ilişkilere meylettiren, vesile olan bütün kapı ve yolları kapamayı gaye edinmiştir. Dolayısıyla İslâm, insanın bakışlarından tutun da kıyafetine, örtünmesine varana kadar bir ölçü koymuştur.
Örtünmek canlılar arasında sadece insana mahsus bir özelliktir. Örtünmek insânî olduğu gibi fıtrîdir de… Seyyid Sabık "Fıkhü's–Sünne" isimli kitabında:
"İnsanı hayvandan ayıran en önemli şey insanların giyinmesidir." demektedir. İnsanlık tarihine şöyle bir baktığımızda, ifrat ve tefrit noktasında bazı aşırı yönelişler ve sapkınlıklar bir yana bırakılırsa, çıplaklık her dönemde vicdan ve aklıselim tarafından arsızlık ve hayâsızlık olarak görülmüştür. Ve insanoğlunun örtünme ihtiyacı ilk insan Hz. Âdem ve Hz. Havva ile başlamış, çıplaklığın çirkin bir şey olduğu da Kur'an–ı Kerim'de:
"Ey Âdem oğulları! Size çirkin yerlerinizi örtecek bir giysi, bir elbise ve bir süs indirdik. Takva örtüsü ise, daha hayırlıdır. Bunlar Allah'ın âyetlerindendir. Belki düşünüp öğüt alırlar (diye onları indirdi). Ey Âdem oğulları! Şeytan ana ve babanızı –çirkin yerlerini kendilerine göstermek için– cennetten çıkardığı gibi sizi de belâya uğratmasın..."(1) âyet–i kerimeleriyle ifade edilmiştir.
Örtünmenin gayesi, yabancı bakışlardan korunup, ırz ve namusun meşrû olmayan cinsel isteklerden korunmasıdır. Ancak örtünmenin asıl gayesi, Yüce Allah'ın rızasını kazanmak olmalıdır. Örtünmek de namaz, zekât, oruç gibi bir ibadettir ve Müslüman kadına farzdır. Allahu Teâlâ namaz, zekât ve oruç gibi ibadetlerin nasıl ve ne şekilde yapılacağını bildirdiği gibi, örtünmenin de şeklini ve sınırlarını belirlemiştir.

ZİYNETLERİNİZİ TEŞHİR ETMEYİN
Bu konuyla alâkalı âyetlere gelince; Kur'an–ı Kerim'de Nûr sûresi'nin 30. âyet–i celilesinde:
"Mü'min erkeklerin harama bakmamaları, namuslarını korumaları" emredildikten sonra 31. âyet–i celilesinde de, kadınlarla ilgili olarak:
"Mü'min kadınlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, namuslarını korusunlar. Kendiliğinden görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini açmasınlar. Baş örtülerini, yakalarının üzerine vursunlar…" buyrulmuştur. Görüldüğü gibi Allahu Teâlâ, evvela hem erkekleri hem de kadınları harama bakmaktan sakındırmıştır. Zira bir hadis–i şerifte Peygamber Efendimiz:
"İki gözün zinası, (harama) bakmaktır." buyurmuştur. Harama bakmak; zinanın postacısıdır ve zinaya götüren ilk adımdır. Bu sebeple Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem, harama bakmayı gözün zinası olarak ifade buyurmuştur.
Ancak, göz istemeyerek de olsa gayr–i ihtiyari olarak haramı görürse, bunda bir vebal olmadığı şu hadisten anlaşılmaktadır. Efendimiz, Hz. Ali Radıyallahu Anh'a:
"Ya Ali! Bakışı bakışa ekleme. Birincisi senin için (vebal yoktur ama), ikincisi aleyhinedir." buyurmuştur.(2)
Mevlâ Teâlâ önce harama bakmayı yasaklamış, ardından da bu bakışa mahal olacak yerlerin örtülmesini emretmiştir. Kadının örtünmesi ile ilgili olarak: "Görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini teşhir etmesinler. Baş örtülerini, yakalarının üzerine (kadar) örtsünler" buyrulmuştur.
Âyet–i kerimedeki ifadeye dikkat edersek Mevlâ Teâlâ:
"Ziynetlerini teşhir etmezlerse daha iyi olur, baş örtülerini örterlerse daha sevap olur..." gibi tavsiye niteliğinde yumuşak bir üslup kullanmamış, bilakis tavsiye üslubundan çok öte "Söyle sakınsınlar, teşhir etmesinler, örtünsünler!" şeklinde kesin ve net bir ifade kullanmıştır. Âyet–i kerimenin devamında da, nerelerin nasıl örtüleceği ve kimlere gösterilebileceği tek tek açıklanmıştır.
"Kadının ziyneti" denince örfte, taç, küpe, gerdanlık, bilezik ve benzeri takılar, sürme, kına ve benzerleri ve elbise süsleri gibi şeyler akla gelir. Bu ziynetleri açmak bile yasaklanmış olunca, bunların mahalli olan vücudu açmak haydi haydi yasaklanmış olur. Bu takdirde şöyle de denilebilir:
"Vücutlarını açmak şöyle dursun, üzerlerindeki ziynetleri bile açmasınlar."
Zemahşerî şöyle der: "Âyetteki ziynet yerinin zikredilmesindeki hikmet, ziynet yerlerinin korunması, örtünmesi icap ettiğinin ifade edilmesidir Çünkü Allahu Teâlâ "Ziynetlerini açmasınlar" buyururken, aslında ziynet yerlerinin açılmamasını kasdetmiştir. Çünkü takılmayan ziynetlerin görülmesi haram değildir. Bu yüzden ziynetlerin yasaklanmasına gerek yoktur. Demek ki asıl açılması yasaklanan; ziynetlerin takıldığı yerdir."(3)

ÖRTÜ DİKKAT ÇEKİYORSA,ÖRTÜ DEĞİLDİR
Bazı âlimlere göre de kadının asıl ziyneti, vücudunun güzel yaratılışıdır. Yaratılış ziyneti hepsinde, her kadın bedeninin özünde zaten bulunmaktadır. Dolayısıyla buna göre mâna şöyle olur: Kadınlar yaratılıştan ziynetleri olan vücutlarının hiçbir tarafını açmasınlar.
Evet, kadın gerçekten çok kıymetli bir ziynettir. Nasıl ki mücevherler, kıymetli inciler çok gizli yerde saklanırsa, kadın vücudunu da kendi sedefine koymak, tesettüründe saklamak gerekir.
Tabi-î bu arada, "ziynetlerin örtülmesi" gerektiğinden bahsederken şunu da hatırlatmak da fayda görüyorum. Tesettür için örtülen örtünün kendisi de bir ziynet olmamalıdır. Eğer üstten örtülecek örtünün kendisi ziynet sayılabilecek renk ve görünüşte olursa, ona "hicap" denilemez. Çünkü örtünmekten maksat; ziynetlerin yabancılar tarafından görülmesini önlemektir. Şayet bir kadın, giyindiği elbise ile yabancı erkeklerin dikkatini çekmeye devam ediyorsa, İslâm bu kadını örtünmüş kabul etmemektedir.
Örtülmesi emredilen, ziynetten istisna edilen ve âyet–i kerimede mücmel olarak geçen "kendiliğinden görünen" ifadesi, İslâm âlimlerinin çoğunluğu tarafından; "yüz ve bileklere kadar eller" olarak tefsir edilmiştir.
Hz. Aişe'den rivayete göre bir gün Hz. Ebû Bekir'in kızı Esma, ince bir elbise ile Resûlullah'ın huzuruna girmişti. Peygamber Efendimiz ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu:
"Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çağına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir." Efendimiz bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti.(4)

DİŞİLİK DEĞİL KİŞİLİK ÖN PLANDA OLMALI
Allahu Teâlâ'nın bu âyet–i kerimede emrettiği örtüyü sadece "baş örtüsü" olarak anlamak çok yanlıştır. Yani "başı örtülü olsun da alt tarafı nasıl olursa olsun." Bu olmaz. Sadece başını değil, vücudunu dahi örtmüş olsa mesele hallolmuş değildir. Zira şeffaf, içini gösteren renkte ya da gayet dar olup bedene yapışmış, vücut hatlarını ortaya koyan kıyafetler kesinlikle Kur'an'ın örtünme emrine uygun değildir. Bunlar "Giyinik çıplaklar"dır. Nitekim bir hadis–i şerifte Resûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurur:
"Ateş ehlinden olup, görmediğim iki sınıf insan var: (Birisi) yanlarında bulunan sığır kuyruklarına benzer kamçılarla insanları döven (işkence yapan) bir kavimdir. Diğeri de giyinik fakat çıplak birtakım kadınlardır..."(5)
Kadının örtüsü, edep ve iffet telkin etmek noktasında da çok önemlidir. Âyet–i kerimenin, devamında işte bu noktayı da düşündürmek ve tesettür emrinin kuvvet ve şümûlünü bir daha hatırlatmak üzere, kadının yürüyüşünde ve tavırlarında dahi dikkatli olması gerektiğini şöyle ifade ediyor:
"…Gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar" yani baştan ayağa örtündükten sonra yürürken de edep ve vakar ile yürüsünler. Tahrik edici, şüphe uyandırıcı, çapkın tavırlarla ve yürüyüşle hareket etmeyip, yabancı nazarları celbetmesinler. Demek ki kapandıktan sonra da kadın, hâline, ahvaline dikkat edecektir. Cenab–ı Hak, örtünme emriyle kadının istenmeyen kötü durumlara düşmesini önlemeyi gaye edinmiştir. Kadın, Allah'ın emrine uygun bir şekilde giyinip başkalarının dikkatini cinsel yönden çekecek hareketlerden kendisini uzak tuttuğu, amiyane tabirle dişiliğini değil de kişiliğini ön plana çıkardığı zaman toplumda hak ettiği yeri alacak ve herkesin saygısını kazanacaktır.
Tesettür; her türlü istismara karşı kadının koruyucu siperidir. Fizikî güzelliğini ve cazibesini, teşhir edilen bir **** gibi herkesle değil, sadece nikahlı eşiyle paylaşması için dışa karşı perdesidir. Kadın, tesettürüyle ırzını, namus ve iffetini yaralayıcı gözlerden, kalplerinde eğrilik bulunan hasta kişilerden korumuş olur.
Şu konuya da dikkatinizi çekmek istiyorum, çünkü pek çokları nedense buna pek dikkat etmiyor. Kadın dışarı çıkarken örtüsüne bürünüp kendisini muhafaza ediyor; lakin evde olduğu sırada kapı çalınınca, ev kıyafetiyle kapıya çıkıyor ki, şayet gelen yabancı bir erkekse ev kıyafetiyle çıkması caiz değildir. Demek ki, tesettür emri sadece sokakta değil, evin kapısında da, penceresinde de geçerlidir.
Örtünme ile ilgili diğer bir âyet–i kerime ise Ahzab sûresinin 59. âyet–i kerimesidir. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:
"Ey Peygamber! hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler. Bu, onların tanınıp eziyet edilme-melerine en elverişli olandır. "

ÂYET-İ KERİME ÇARŞAF DİYOR
Hicab âyeti, kadınların avret mahallerini örtmeleri istikrar kazandıktan sonra nazil olmuştur. Öyleyse bu âyette emrolunan tesettür, daha önce farz kılınan setr–i avretten başka fazla bir örtünmedir. Bunun içindir ki müfessirler, yorumları değişik de olsa mefhumda birleşerek âyetteki "cilbab"tan maksadın kadının elbiseleri üzerine giyilen ve bütün vücudu örten bir örtü, bir elbise olduğunda ittifak etmişlerdir.
"Peki, âyet–i kerimede zikredilen 'cilbab'dan murad nedir?" diye sorarsanız, bu konuda ulemânın pek çok beyanları vardır.
Elmalı merhum, ilgili âyet–i kerimenin tefsirinde: "Cilbab" baştan aşağı örten çarşaf, ferace car gibi dış giysilerin adıdır." demiştir.
Konyalı Mehmet Vehbi Efendi, "Hulasatü'l–Beyan"da, Ömer Nasuhi Bilmen Efendi de kendi tefsirinde "Cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir.

Dipnot:
1– A'râf, 26, 27
2– Ebû Davud, Nikâh 44, 2149
3– Zemahşerî, "Keşşaf", 3/230
4– Ebû Davud, Libas 31; Heysemî, "Mecmau'z–Zevaid", V, 137.
5– Müslim, Âdâb 10; Ebû Davud, Nikah, 44;
Ahmed b. Hanbel, 4/358



Kaynak: Beyan dergisi, 09/2005
alıntıdır
Alıntı ile Cevapla
Alt 02 Nisan 2013, 16:41   Mesaj No:7
Medineweb Sadık Üyesi
NİSAREYYAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:NİSAREYYAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 22593
Üyelik T.: 07 Aralık 2012
Arkadaşları:26
Cinsiyet:
Memleket:İstanbul
Mesaj: 579
Konular: 29
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Türkiyede Tesettür Modası kitabına uydurulmuştur.Tekstil sektörü Yahudi kontro

Hay Allah razı olsun bu konuda daha söylenecek bişey var mı bilemiyorum
__________________
Allah’ım! Senden; Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim. Allah’ım! Senin sevgini bana canımdan, ailemden ve soğuk sudan daha sevimli kıl!
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
(Gerçek Tesettür) Mustafa Kuş tesettür şiiri su damlası Tesettür Konuları 3 17 Mayıs 2015 18:47
Anladığınız Tesettür Anlayamadığım Tesettür?‏ Minam Tesettür Konuları 4 02 Nisan 2013 15:57
Kitabına Uydurulan Tesettür!. enderhafızım Tesettür Konuları 0 28 Kasım 2012 17:01
Unutma Şevval Sam kefen de bir tekstil ürünüdür ! Esma_Nur Serbest Kürsü 10 30Haziran 2012 14:57
Tesettüründe Modası Oldu! Aysima Tesettür Konuları 8 12 Ocak 2009 16:57

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.