Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM DİNİ KONULAR.::. > Muhtelif Dini Konular > Tevhid Ve Şirk Konuları

Konu Kimliği: Konu Sahibi bilinmez,Açılış Tarihi:  13 Ağustos 2011 (11:21), Konuya Son Cevap : 13 Ağustos 2011 (21:00). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 13 Ağustos 2011, 11:21   Mesaj No:1
Meal Gurubu Üyesi
Medineweb Emekdarı
bilinmez - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:bilinmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13966
Üyelik T.: 27Haziran 2011
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 2.154
Konular: 309
Beğenildi:178
Beğendi:15
Takdirleri:560
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Allah ın ayetleri hakkında münakaşa etmek..

Allah ın ayetleri hakkında münakaşa etmek..

Allah'ın Ayetleri Konusunda Batıl Bir Şekilde Münakaşa Edilmesini Yasaklaması


Kur'an'ın nehyettiği şeyleri soran kimsenin sorusuna gelince:
Bunlar Kitap'ın ve Sünnet'in getirdikleri şeylerdir. Yasak edilen şeylerden biri bilgisiz bir şekilde Allah hakkında konuşmaktır.
Allah Teala şöyle buyurur:

"De ki: Rabbim sadece, açık ve gizli fenalıkları, günahı, haksız yere tecavüzü, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyi Allah'a ortak koşmanızı, Allah'a karşı bilmediğiniz şeyleri söylemenizi haram kılmıştır" (A'raf: 7/33)

"Bilmediğin şeyin ardına düşme..." (İsra: 17/36)

Bir başka yasak: Allah hakkında, haksız bir şekilde konuşmaktır:
"Onlardan Allah'a karşı ancak gerçeği söyleyeceklerine dair Kitap üzerine söz alınmamış mıydı..?" (A'raf: 7/169)

Bir başka yasak: bilgi olmadan münakaşa etmektir:
"Siz hadi, bilginiz olan şey üzerinde tartışanlarsınız. Ama bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışırsınız?!" (Al-i İmran: 3/66)

Bir başka yasak "Hak" ortaya çıktıktan sonra onun hakkında hala tartışmaktır.
"Gerçek ortaya çıktıktan sonra bile seninle tartışıyorlardı.." (Enfal: 8/6)

Bir başka yasak: "batıl bir şekilde münakaşa etmek"tir. Allah şöyle buyurur:
"Onlar Hakkı, batılla gidermek için mücadele etmişlerdi" (Mü'min: 40/5)

Bir başka yasak: Allah'ın ayetleri konusunda münakaşa etmektir.
"Allah'ın ayetleri üzerinde inkar edenlerden başkası tartışmaya giremez" (Mü'min: 40/4)

"Bunlar, Allah'ın ayetleri üzerinde, kendilerine gelmiş bir delil bulunmadan, tartışırlar. Bu Allah'ın katında da, inananların yanında da öfkeyi arttırır." (Mü'min: 40/35)

"Allah'ın ayetleri üzerinde kendilerine gelen bir delil olmadan tartışanların gönüllerinde, ulaşamayacakları bir büyüklenme vardır." (Mü'min: 40/56)

"Ayetlerimiz üzerinde tartışanlar, kendilerine kaçacak yer olmadığını bilsinler" (Şura: 42/35)

"O'nun hakkında tartışmaya girenlerin delilleri Rableri katında hükümsüzdür" (Şura: 42/16)

"Onlar pek kuvvetli olan Allah hakkında çekişirlerken, O yıldırımları gönderir de onlardan dilediğine çarpar." (Rad: 13/13)

"Bilmeden,doğruya götüren bir rehberi olmadan, aydınlatıcı bir kitabı da bulunmadan Allah hakkında tartışanlar vardır" (Hacc: 22/8)

Allah'ın Kitabında nehyettiği şeylerden biri de "parçalanma ve ihtilaf etme"dir. Allah Teala buyurur ki:
"Topluca Allah'ın ipine sarılın; ayrılmayın..." (Al-i İmran: 3/103)

"Kendilerine belgeler geldikten sonra ayrılan ve ayrılığa düşenler gibi olmayın. Bir takın yüzlerin ağaracağı ve bir takım yüzlerin kararacağı günde büyük azap onlaradır" (Al-i İmran: 3/106)

İbn Abbas der ki:
"Yüzleri aydınlanacak olanlar ehl-i Sünnet ve'l-cemaat; yüzleri kararacak olanlar ehl-i bidat ve ehl-i fırka'dır."
Allah Teala şöyle buyurur:
"Fırka fırka olup dinlerini parçalayanlarla senin hiçbir ilişiğin olamaz. Onların işi Allah'a kalmıştır" (Enam: 6/159)

"Hakk'a yönelerek kendini, Allah'ın insanlara yaratılışta verdiği dine ver. Zira Allah'ın yaratışında bir değişme yoktur..." (Rum: 30/30)

"...Dinlerinde ayrılığa düşüp fırka fırka olan, her fırkanın da kendinde bulunanla sevindiği müşriklerden olmayınız" (Rum: 30/32)

Ayrılık ve ihtilaf çıkaran kimseler Allah tarafından kötülenmiştir. Allah sübhanehu şöyle buyurur:
"Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonra, aralarındaki ihtiras yüzünden ayrılığa düştüler" (Al-i İmran: 3/19)

"Fakat Rabbinin merhamet ettikleri bir yana, onlar hala ayrılıktadır. Esasen bunları onun için yaratmıştır" (Hud: 11/119)
"Kitap hakkında ayrılığa düşenler, doğrusu derin bir çıkmazdadırlar" (Bakara: 2/76)

[İbni Teymiyye/Muvaffakat-u Sârihi'l-Ma'kul li-Sahihi'l Menkul]
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi bilinmez 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
ELFAZI KÜFÜR Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 2 593 29 Ağustos 2021 22:16
BiR SORU Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 19 5801 19 Aralık 2018 22:11
SiZCE HANGİSİ MÜSLÜMAN Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 0 1014 18 Aralık 2018 21:55
ALLAH A iMAN NASIL OLUR.. Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 0 1142 27 Ekim 2018 21:27
HELVADAN KANUNLAR ve TEKFİR Tevhid Ve Şirk Konuları bilinmez 0 1147 03 Ekim 2018 20:57

Alt 13 Ağustos 2011, 21:00   Mesaj No:2
Medineweb Emekdarı
YaŞuHa - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:YaŞuHa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13867
Üyelik T.: 24 Mayıs 2011
Arkadaşları:6
Cinsiyet:
Yaş:31
Mesaj: 1.005
Konular: 399
Beğenildi:29
Beğendi:5
Takdirleri:53
Takdir Et:
Standart Cevap: Allah ın ayetleri hakkında münakaşa etmek..

Şu halde mü'minler, kendi yollarına devam ederek yalnız Rablerine dua etmeli, inkârcıların sataşmalarına aldırış etmeden, akidelerini her türlü şâibeden arındırarak emrolundukları gibi din yolunda mücadele vermelidirler.
Allah Teâlâ, yarattığı her şeyin üstündedir. Hiç bir varlık O'nun makamına kadar yükselemez. O; yeryüzünde büyüklük taslayarak, fesad çıkaranların arzularına göre değil, sadece dilediği nezih kullarına vahyederek, onları risaletle görevlendirir. Bu konuda hiç kimsenin itiraz hakkı yoktur;
"Dereceleri yükselten Arş'ın sahibi (Allah), (Ahiretteki toplanma ve buluşma günü) ile korkutmak için kendi emrinde olan ruhu (vahyi ya da cibril'i) kullarından dilediğine indirir" (15).
Bunun hemen peşinden gelen ayette Allah Teâlâ, dünya hayatında kendisinden başkalarının hâkimiyetlerini kabul edip, onlara boyun eğenlerin hesap günündeki durumlarını dile getirir: "Bu gün hâkimiyet kimindir? diye sorulur. "Bir ve kahhâr olan Allah'ındır" derler" (16).
Allah Teâlâ'nın dünya ve âhiretteki hükmünde adaletli olduğu ve hiç kimsenin bir haksızlığa uğramayacağı gerçeği bildirildikten sonra, inkarcıları, ibret alıp İslâm'ın hakikatini düşünmeye davet eden âyetler yer alıyor. Bu âyetlerde, küfredenlerin yeryüzünde dolaşıp geçmişte müslümanlara düşmanlıkta aşırı gidip helâk olmuş kavimlerden geri kalan helâklerine dair alâmetleri görmeleri ve bunlardan ibret alıp durumlarını düzeltmeleri için onlara yol gösterilir: "Yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce geçmiş milletlerin akıbeti nasıl olmuş görmüyorlar mı?..." (21).
Akıl sahiplerini düşüncelere daldırıp, onların hidayet yolunu bulmalarını sağlayacak ilâhî bir uslûbla, Hz. Musa (a.s)'nın, Firavn'a karşı verdiği tevhid"mücadelesi anlatılır. Allah Teâlâ'ya başkaldırarak Kur'an ahkâmından yüz çevirenlerin sonlarının, onlardan hiç de farklı olmayacağı misallerle desteklenerek, gözler önüne seriliyor: "Nuh, Âd, Semud ve onlardan sonra gelen kavimlerin durumu gibi... Allah kullarına zulmetmeyi asla istemez" (31).
Daha sonra, düşünülünce insan aklına durgunluk verecek kadar mükemmel olan yaradılışın sebepleri zikredilerek, varlığın her şeyiyle Allah Teâlâ'nın elinde olduğu ve her şeyin O'nun takdiri çerçevesinde cereyan ettiği, dolayısıyla insanoğlunun bunu kolaylıkla idrak edip durumunu düzeltmesi gerektiği bildirilmektedir. Âlemleri yeniden halketmekte Allah Teâlâ için bir zorluk yoktur: "Dirilten de O'dur. O, herhangi bir şeyin olmasını dilediği zaman, ona sadece "ol" der, o da hemen olu verir" (68).
Sûrenin sonuna doğru; inkarcıların dünyada ve âhirette Allah'ın azabına yakalandıkları zaman, onları çaresizlik ve pişmanlık içinde bırakacak olan sorular yer alıyor. Dünya hayatında peşlerine takılıp, emirlerine boyun eğilen liderler, onlara hiç bir fayda sağlamayacaktır. Rahmeti her şeyi kuşatmış olan Allah Teâlâ, kendine isyan edip başkalarına tapan insanları kıyametin korkunç azabından kurtarmak için, başlarına gelecekleri haber vererek uyarıyor ve pişmanlık günü gelip de hiç bir şeyin fayda vermeyeceği an çatmadan, gidişatlarını düzeltmelerini istiyor: "Azabımızın şiddetini görünce imana gelmeleri onlara hiç bir fayda sağlamadı. Allah'ın; kulları hakkında öteden beri uygulana gelen kanunu budur. İşte kâfirler o zaman hüsrana uğrarlar" (85).
Allah Teâlâ, kâinât ve kitabını kendi isim ve sıfatları için bir ayna kılmıştır. Allah Teâlâ'nın eserini bu kâinat içinde ve kitabında göremeyen insan kördür. Bu kâinâtın Allah'ın bir yaratması olduğundan şüphe eden, Kur'an-ı Kerîm'in Allah'ın kelâmı olduğundan şüpheye düşen kişinin basireti bağlanmıştır.

Allah razı olsun güsel insan teşekkür ederis
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Allah'a tövbe etmek YaŞuHa Allah(c.c) 1 26 Ocak 2023 21:44
Allah'a iman Etmek Medineweb İslam İnanç Esasları 3 09 Mayıs 2014 16:25
Allah'ın İndirdiği Kitaplara İman Etmek Elif Nur Uşma Allah(c.c) 1 07 Mart 2012 22:48
Allah'ı Düşündüren Kainat Ayetleri YASEMİN ATAMAN Kur'ân-ı Kerim Genel 1 16Haziran 2011 21:21
Allah'a Çocuk İsnad Etmek YaŞuHa Muhtelif Konular 0 07Haziran 2011 17:09

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.