Medineweb Forum/Huzur Adresi

Medineweb Forum/Huzur Adresi (https://www.forum.medineweb.net/)
-   Makale ve Köşe Yazıları (https://www.forum.medineweb.net/516-makale-ve-kose-yazilari)
-   -   Öyle bir yol ki............. (https://www.forum.medineweb.net/makale-ve-kose-yazilari/14915-oyle-bir-yol-ki.html)

_bülbül_ 31 Mayıs 2009 22:42

Öyle bir yol ki.............
 
Öyle bir yol ki.. Ne ten,ne can,ne yar,ne yaren..!!!

Ben, seni aramak ve bulmak için düştüm yollara... "Aramakla bulunmaz..."diyen söze aldanmadım.
Bakmadım sözün bu yanına....
Susuzluğumu hissediyorsam bana değildi bu söz. Zîra devamında "Bulanlar; ancak arayanlardır..." ümidini fısıldayan bir ses vardı. Ve ben o sese uyup düştüm yollara...


Çünkü içimdeki bu hasret ateşini sen yaktın. Bu çağıltılı "ara ve bul" sesi senden geliyordu...
Bu senin çağrındı. Nasıl dururdum zincirlerimle... Nasıl beklerdim hapishanemde...
Kırdım zincirlerimi, yıktım duvarlarımı...
Düştüm yola...
Artık bir yolcuyum ben de...
Ezelle ebed arasında yoldayım şimdi. Seni arıyorum ama bilirim ki yoldaşım da yine sensin.
Çünkü sen olmasan ne yol olurdu ne yolcu.



: "Aç kapını ben geldim!" diye... Seni bulduğum, bildiğim her yerde, her nesnede rengin vardı, kokun, sesin. Ama hiç biri sen değildin.
O yüzden baygın kokularıyla sermest olsam da gülün bir bir solup düştü yaprakları... Ne kadar yol yürüsem önüm kapı ardım kapıydı... Seslenişim sanaydı bu yüzden
Hangi suyu içsem daha da susadım. Hangi ekmeği yesem daha da acıktım.
Hangi Züleyhâ'nın vuslat kapısında bulsam kendimi, bir hiçlik kuyusuna düştüm. Düştüm dünya gayyasına, düştüm.


Düşmeyen kalkmaz, yitirmeyen aramaz ki...

Düştüm, kalkacağım, yitirdim arayıp bulacağım.




Başı dumanlı dağlara düşüyor yolum, denize koşan sulara... Toprakla buluşan yağmura...
Açan çiçeğe, uçan kelebeğe... Seni soruyorum.
"Daha git..." diyorlar...
Gidiyorum vadiler aşıyorum, yanardağlar gibi kalbimin ateşini salıyorum her yere...
Haramiler çıkıyor önüme...
"Dur, bekle..."diyorlar. Ama ben, akan sulara, yıldızlara bakıp "Ötesi... ötesi..."diyorum.
Yürüyorum.
Ne ten, ne can, ne yâr ne yâran.. .
Geçiyorum hepsini... Ne şiir kurtarıyor beni ne söz...
Adım ne, kimim ben, kadehimde ne var? Yoldayım ama illerim hani? Bunu da sen biliyorsun ancak.
Biliyor ve çağırıyorsun kendine.
Ama ne kadar gitsem, yol uzuyor, kısalmıyor.



[u]Ben bu dert ile kime yanayım. Kime anlatayım sabahtan akşama senin için koştuğumu...
Senden gelip sana gittiğimi... Akşam heybetinle kendimden geçip sabah merhametinle kendime geldiğimi.. .
Ey kırık gönlün dermanı, ey Mecnun'un Leylâ'sı...
Zebur okuyup Davut oldum, İncil okuyup İsa oldum. Yeryüzüne indim. Gökyüzüne ağdım.
Çöl gecelerinde Medineli kızlarla şarkılar söyledim sevgilinin aşkına...

Artık göster kendini de yeniden bir fidan gibi dikileyim toprağına... Çünkü derdim var, şifa senden, yol senin.
Sen izin vermezsen yürüyemem. Yorgun düşüyor bedenim, güç ver. İçimin pencerelerini aç...
Ne dünya kalsın ne ukbâ...
Ezel günündeki nidanla beni bir daha çağır. Çünkü sultan sensin, devlet senin, izzet senin. Bak, yağmaya verdim cihanı... Tek yolunda yürüyeyim diye...
Çünkü yol da senin, yolcu da...
Renkten renge giriyorsun, bir sırrını çözemeden başka bir tecellinle kamaştırıyorsun gözlerimi... [/u]

Aciz olan benim, kudretli olan sen...




Öyleyse tut ellerimden. Kapat gözlerimi... Kapat ki açtığımda seni göreyim.
Kesreti geçip vahdete ereyim. Bir çift yeşil göze mahkûm etme beni... Yasemin kokulu bir bahçeye.. .
Ne geçmişe ne bugüne ne geleceğe...Rahmet ki bitsin bu mahmur gece...

Ben sabahına uyanayım.





Dağlar aşıyorum, kartallarla söyleşiyorum.
Söz bitiyor, sen kalıyorsun. Denizler geçiyorum, beyaz köpüklü dalgalarla kıyılara vuruyorum.
Su, bitiyor, yine sen kalıyorsun. Vadilerden geçiyorum. Çiçekler soluyor da yine sen kalıyorsun. Ben lal, ben âmâ...

Sen baki, ben fânî... Sen konuşturmazsan ben konuşamam, sen baktırmazsan ben göremem. Sen işaretler göstermezsen ben yürüyemem.
Bak, şehrimin kandilleri sönmüş. Lütfet ve yak onları..
Bak, tarumar olmuş bahçem.
Solmuş güllerim. Sen, dirilt onları... Sen olmazsan bütün vakitler akşam, sen olmazsan ne sefa var ne vefa...
Ne dünya var, ne ukbâ.. .
Toz toprak oluyorum kudretini görüp bir rüzgâr esiyor, bir gece kuşu ötüyor.

Bu da senden, o.da senden.

Hepsi senden.




İşte gecenin elbisesi... Kumaşı senden, işte gece sefaları açıyor. Kokusu senden.. .
Ama biliyorsun ki, bunlar hep tuzak... Bana ne gül gerekir ne lâle... Mihman ver ki yolun doğru olanında yürüyeyim.
Değilse yollar uçurumlara çıkar...
Karanlık olur her yan. Güneşe söyle ki doğsun. Bileyim ki sabah oldu.
Tekrar yürümek vaktidir, düşeyim yola... Kapansın ziyan defterleri, başlasın yeniden yolculuk neşesi...
Ney olup inleyeyim, kaval olup ağlayayım. Yeter ki seni söylesin dilim, senin elinden tutsun elim.
Bu cihan ortasında, bu dehlizde yalnız bırakma beni...
Ezelden ebede savur beni..

Savur ki, toprağını arayan bir buğday tanesi gibi senin iklimine düşeyim...

Orda yeşereyim...


Pervane kesiliyorum ışığında... Görüyor ve biliyorsun. Kerem ediyorsun ve açılıyor perdeler.
Safalar bahşediyorsun, tazeleniyor sözler... Hû dedikçe bayram ediyor lâleler...
Bak, o zaman nasıl da kanatlanıyor gönlüm... Ne doğu kalıyor ne batı...

Ne güneş ne ay...

Sen gelip gönül mülküne şah oluyorsun, bir bir tükeniyor yollar. Kayboluyor gam ve mihnet deryası...
Parlıyor ayna.. .Can evinde hüma kuşu... Harabe içinde define.. .Ben ne yaptım da geldi bu saadet.. .
Mansur gibi dara mı çekildim. Ne yaptım da şad ettin gönül hanemi... Bilirim ki rahmetindir bu...

Sen olmasan ne yol biter ne feryadım.

Ne tedbirim kâr eder ne cehdim.





Meğer ki, hep sendeymişim, seninleymişim. Ne yol varmış ne yolcu... Hasretin vuslat, uzağın yakın imiş.
Bunu da sen bildirdin. Şimdi şahbaz olup devran etmenin vaktidir gökleri... Şimdi selâmlamanın vaktidir melekleri...
Tur dağında Musa, gökyüzünde İsa olmanın demi...
Kapı açıldı, suret belirdi. Bitti kavga, bitti tuzak...
Ne daneler var yolda ne avcı kuşları...



Sen ki vefa bağının gülüydün, cefa senden uzak... Ben derdim, sen dermanım, sen ikrarımsın benim.
Saf tutmuş selvinin secdesi sana. Bütün yollar sana doğrudur sana...
Şimdi ulu divânında yine rahmet, lütfet ki bağışlansın suçum, uzun yoldan geliyorum ama ellerim boş.

Sâdece hasretimi sunabiliyorum sana bir de aczimi...

Kabul buyurur musun?

..

Mihrinaz 26 Mayıs 2017 14:03

Ben, seni aramak ve bulmak için düştüm yollara... "Aramakla bulunmaz..."diyen söze aldanmadım.
Bakmadım sözün bu yanına....
Susuzluğumu hissediyorsam bana değildi bu söz. Zîra devamında "Bulanlar; ancak arayanlardır..." ümidini fısıldayan bir ses vardı. Ve ben o sese uyup düştüm yollara...

Çünkü içimdeki bu hasret ateşini sen yaktın. Bu çağıltılı "ara ve bul" sesi senden geliyordu...
Bu senin çağrındı. Nasıl dururdum zincirlerimle... Nasıl beklerdim hapishanemde...
Kırdım zincirlerimi, yıktım duvarlarımı...
Düştüm yola...
Artık bir yolcuyum ben de...
Ezelle ebed arasında yoldayım şimdi. Seni arıyorum ama bilirim ki yoldaşım da yine sensin.
Çünkü sen olmasan ne yol olurdu ne yolcu.


SAAT: 04:20

vBulletin® Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.

User Alert System provided by Advanced User Tagging v3.2.6 (Lite) - vBulletin Mods & Addons Copyright © 2024 DragonByte Technologies Ltd.


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 115 116 117 118 119 120 121 122 123 124 125 126 127 128 129 130 131 132 133 134 135 136 137 138 139 140 141 142 143 144 145 146 147 148 149 150 151 152 153 154 155 156 157 158 159 160 161 162 163 164 165 166 167 168 169 170 171 172 173 174 175 176 177 178 179 180 181 182 183 184 185 186 187 188 189 190 191 192 193 194 195 196 197 198 199 200 201 202 203 204 205 206 207 208 209 210 211 212 213 214 215 216 217 218 219 220 221 222 223 224 225 226 227 228 229 230 231 232 233 234 235 236 237 238 239 240 241 242 243 244 245 246 247 248 249 250 251 252 253 254 255 256 257 258 259 260 261 262 263 264 265 266 267 268 269 270 271 272 273 274 275 276 277 278 279 280 281 282 283 284 285 286 287 288 289 290 291 292 293 294 295 296 297 298 299 300 301 302 303 304 305 306