Gelin Müslüman Olalım
 

“And olsun ki, onlara, "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan: "Allah'tır" derler. De ki: "Öyleyse bana bildirin, Allah bana bir zarar vermek isterse, Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut bana bir rahmet dilerse, O'nun rahmetini önleyebilir mi?" De ki: "Allah bana yeter; güvenenler O'na güvenir.” (1)
“And olsun ki onlara: "Gökten su indirip onunla, ölümünden sonra yeri dirilten kimdir?" diye sorarsan, şüphesiz, "Allah'tır" derler. De ki: "Övülmek Allah içindir", fakat çoğu bunu akletmezler.” (2)
“And olsun ki, onlara kendilerini kimin yarattığını sorsan: "Allah" derler. Öyleyken nasıl da aldatılıp döndürülüyorlar?” (3)

“And olsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan, "Allah'tır" derler. De ki: "Hamd Allah'a mahsustur", ama çoğu bilmezler.” (4)


Okuduğumuz bu mucizevi ayetler, aslında insanoğlunun genel eğilimini işaret eder. Yani kafamızda şekillendirmeye tabî veya zorunlu tuttuğumuz yahudi hıristiyan veya müşrikleri değil sadece…

Dünyada, hiçbir zaman ve mekanda, ALLAH'a(cc) ,ALLAH'lığında (yaratıcılık) ortak koşan bir din mensubu yoktur/olmamıştır. Zaten RABB'imiz Peygamberlerini, ALLAH’ı ispat ve kabul manasına gelen "LA ALLAHE İLLALLAH"(ALLAH'tan başka ALLAH yoktur )değil de; -kendisine ait tüm yetkilerin kısaca anlatılabildiği, ama günümüz insanına anlatılamayan-, LA İLAHE İLALLAH (ALLAH'tan başka İLAH yoktur) tevhidi ile görevlendirdi.

Herkes için söylenmesi kolay,ama herkes için kabullenilmesi zor…

Gerçekten söylemesi çok kolay, ama kabullenmesi de herkes için bir o kadar zor. Ayrıca bu kadar kolay söylenebilmesinin sebebi de, ne manaya geldiğinin bilinmemesinden, inanın. Ebu Cehil bir insandı, canavar falan değil. Ama görüyorsunuz, o bu kelimeleri kabullenemedi , çünkü “anlayabiliyordu…”

ŞİRK'i “Gece karanlığında, karıncanın ayak sesinden daha sinsidir” (5) diye tarif eden Peygamberimiz(sas) de, biz Müslümanları işte bununla uyarıyordu.

Bu kısa bilgiler ışığında, söylemem o ki, RABB'imizin "Ya eyyuhellezine âmenû, âminû" (Ey iman edenler, iman ediniz) (6) ayetini kendine muhatap kabul eden her Müslüman, İLAH-RABB-DİN- ve İBADET (7) kelimelerinin aslında ne manaya geldiğini tamamıyla öğrenmeli, tekrar müslüman olmaya öyle karar vermelidir.

Eğer söyleyip iman etiğiniz kelimelerin ne içerik taşıdığını bilseniz, bugün haykırarak bağırdığınız gibi hala bağırabilirmisiniz..?

“Evet, öğrendim ve biliyorum” diyor da, hala bağırabiliyorsanız, NE MUTLU SİZE...

Vesselam…



Dipnotlar:

(1)- Zümer/38
(2)- Ankebut/63
(3)- Zuhruf/87
(4)- Lokman/25
(5)- "Ey İnsanlar! Şirkten sakının! Çünkü şirk, karıncanın yürümesinden daha gizlidir." [Ahmed b. Hanbel, 4/403; İbn Ebi Şeybe, el-Musannef, 6/70-71 (29547); Buhari, Et-Tarihu'l-Kebir, 58; (Ebî Hatim tefsirinde “sahih” senetle rivayet etmiştir. Bkz: Z.el-Kudsî, İşte Tevhid; İbn Kesir. Bkz: A.Kalkan, Müslümanın Akaidi)]
(6)- Nisâ/136
(7)- Bu konuda Üstâd Mevdûdî’nin “Dört Terim” adlı eserini hatırlatmakta ve tavsiye etmekteyim.


Bilal Hattab
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]

kelime-i tevhid bir kere söylenmesi herşeyin garanti olduğu anlamına gelmez.
LA İLAHE İLLALLAH DERKEN de hayatımızı düzene koyma konusunda başka bir varlığa hak tanımamış oluyoruz.

tam terside mümkün.bunun gerçekleşmemesi için imanımızı muhafaza etmek için ciddi şekilde tedbirli olmalıyız.

köşeniz hayırlı olsun.
aramıza hoşgeldiniz bilal hocam.

Cevap: Gelin Müslüman Olalım
 

Çok güzel ifade etmişsiniz. Tüm tagutlara LA diyerek. ben de LA İLAHE İLLALLAH diyorum...