Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi karlofca61,Açılış Tarihi:  23 Ocak 2008 (13:55), Konuya Son Cevap : 23 Ocak 2008 (13:55). Konuya 0 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 23 Ocak 2008, 13:55   Mesaj No:1
Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:karlofca61 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 136
Üyelik T.: 11 Eylül 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 115
Konular: 34
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Güzele Bakmak SEVAPMI?''Elbette!''

Güzele Bakmak SEVAPMI?''Elbette!''

Güzele Bakmak Sevap mı? “Elbette!”
Boşvermiş gençlerin haramları basite, hatta alaya alan Bektaşî mantığıyla söylediği bu sözü duymayanınız yoktur herhalde: “Güzele bakmak sevap!” Tabii, onların güzelde neyi anladığını sorup bunu enine boyuna tartışmak gerekir. Aklı, fikri, anlayışı yukarılarda (hayır, beyninden yaklaşık bir metre aşağılarda) olanların “güzel” denince anladıkları, bir hanımın fizikî güzelliğinden başka şey olmayabilir. İnsanın fizikî güzelliği ise güzellikten sadece bir parçadır a dostlar. Hem de geçici, göreceli, aldatıcı, yalancı bir parça. Şâirin biri, sadece dış güzellikten hoşlananlara, hoşlanılanın dilinden şöyle der:
“El oğlu benim etimi budumu beğenmiş, neylersin?
Ulan sen et değil, kemik istersin!”
Nasıl bir beğenmedir bu sizce? Bizce en hayvani cinsinden... Güzelliğin o kadarını hayvanlar bile fark eder. İnsanî güzellik daha içten, daha kalbi, daha kalıcı ve tatlıdır. “Güzele bakmak sevaptır” sözünün kullanılış amacı yanlıştır. Ama bu söz, anlam bakımından tümüyle doğrudur. Güzellik de, bakılandan ziyade bakana, görene, duyana ait bir özelliktir. Güzelliği gören göz, güzelden zevk alan ruh olmasaydı güzellik neye yarardı sizce? O yüzden güzele, güzel bir niyetle ve güzel bir şekilde bakmak ibâdettir, sevaptır. Yalnız, unutulmaması da gerekir ki, güzelin tanımında güzel yoldan sapmamak, sınırı (hudûdullah) aşmamak esas nas’tır. Yine bilmeli ki, daha güzeli elde etmek için az güzeli terk etmek veya onu tahdit etmek, sınırlandırmak gerekir. Zevk aldığımız, güzel gördüğümüz dünyevî şeylerden sınırsız bir şekilde yararlanılmasının çok çeşitli dünyevî ve uhrevî zararlara sebep olacağını, bunların imtihan vesilesi olduğunu herkes bilir/bilmelidir. (Biliyorsa uygulamayanın bilmiyorsa öğrenmemesinin sebebini de sorgulamak gerekir…)
Ölüm olmasaydı, ölümden sonraki hesaba çekilmekle başlayan hayat olmasaydı... O zaman her şey anlamsız ve boş olurdu; güzeller ve güzellikler bile. Evet, ölüm olmasaydı o zaman nefse hoş gelen, sınırlarını hevânın veya çevrenin çizdiği güzellerin (!) ve güzelliklerin (!) belki bir değeri olurdu. O zaman dünya sadece eğlenmek ve zevk almaktan ibâret olabilirdi. Ama ölüm var, hem de evet, güzel olan ölüm ve ölüm ötesi güzellikler. O halde tüm yapay ve sanal güzellikleri, bütün sahte ve fâni güzellikleri o gerçek güzellik uğrunda fedâ etmeye değmez mi?
Güzellik; zevkle, haz duymakla, hoşlanmakla, beğenmekle ilgilidir. Kur’an bu konuda insanın hevâsının/arzusunun doğru bir ölçü olmadığını belirtir: “Hoşunuza gitmediği halde savaş size yazıldı/farz kılındı. Sizin için daha hayırlı olduğu halde bir şeyi sevmemeniz mümkündür. Sizin için daha kötü olduğu halde bir şeyi sevmeniz de mümkündür. Allah bilir, halbuki siz bilmezsiniz.” (2/Bakara, 216).
Kur’an, hoşlanmanın, bir konunun güzelliği açısından yanlış yargıya götürebileceğini açıkladığı halde, halk arasında yaygın, atasözü halini almış ate sözlerinden biri şöyledir: “Zevkler ve renkler tartışılmaz!” İnsanın arzusu ilâh kabul edilirse tabii ki tartışılmaz. Hangi şeyden zevk alıyorsa saygı duyarsın, karışamazsın. “Ben zevkime karıştırmam. Özgürlük var. Zevk değil mi, herkesinki farklı olabilir; kimse kimsenin zevkine karışamaz.” Bütün bu anlayışlar hümanizm denilen insana tapma dininin iman esaslarından. Bu hümanizm dinine göre zevklere sınır da konulamaz, güzel yönler/hedefler de gösterilemez. Zevkleri kim tahdit edecek, onlara kim hedef gösterecek? -Hâşâ- insandan büyük başka ilâh mı var?
Bu tür vecize(!)lerle insanların zevkleri de yozlaştırılıp emperyalist oyunlara âlet edilmekte. Müslümanlar için insanın zevki de, renkleri seçmede de, her şeyi İlâhî ölçülere uymak zorundadır.
“Su sesi, kadın sesi, para sesi.” En güzel ses örnekleri için halkın kesin yargılarıdır bunlar. Tabiat güzelliği ile cinsellik ve kapitalizmin sentezidir bunlar. Ve bunların içine Kur’an sesi girmez, Hakk’a dâvet girmez...
Kâinattaki varlıkların rengi, şekli, tadı ne güzel... Hele sesleri ne güzel bir armoni, ne güzel bir mûsikî, ne güzel uyumlu orkestradır. Bülbülün şakıması, horozun ötüşü, kuşların cıvıltısı, suyun şırıltısı... anlayana sivrisineğin vızıltısı bile saz gibi âhenkli bir müziktir. Kâinat hep tesbih etmektedir, zikretmektedir. Bitkilerin ve hayvanların şekilleri, yapıları, renkleri, tatları hep farklı, hep ayrı güzel. Ve seslerindeki farklılıklar, güzellikler... Bir de çağdaş aygıtlara bakın: Fabrikalardaki sese, makine gürültülerine, araba motorlarına, evlerdeki küçüklü büyüklü âlet ve gereçlerden uçakların seslerine kadar... Ne çirkin bir gürültü; tabiatla ne uyumsuz şeyler ya Rabbi!
Yine, eyyamcı fâsıkların kulak ve göz gibi nimetleri verene nankörlük yaparak onu haramlarda kullanırken ifade ettikleri bir deyim vardır: “Kulakların pasını gidermek, göze bayram ettirmek!” Neyle? Haramlarla mı?
Bakmak ibâdettir, göze bayram ettirmedir. Doğru. Güzele bakmak da sevaptır. Kâbe’ye bakmak, aynen nâfile namaz kılmak gibi ibâdettir. Kur’an’a bakmak, göze nur ve cilâdır; bayramdır göz için. Büyük kitaba (kâinata) bakmak; emr-i İlâhîye uymak ve sevaba girmektir. Hiçbir şey boşuna yaratılmamıştır. Gözler bakmak içindir. Ama “göz oldur ki Hakkı göre, kulak oldur ki Hakkı duya!” Görmek, görebilmek bir ibâdet olduğu gibi, duymak, dinlemek de ibâdettir. Emîri dinlemek, ezanı dinlemek, Kur’an’ı dinlemek, kendini dinlemek, Hakka çağıranı dinlemek; kulakların pasını gideren birer kulluktur. Allah için yapılan her şey, atılan her adım, hikmet ve ibretle bakılan, dolayısıyla O’nun adıyla okunan her şey ibâdet; her ibâdet de güzel, güzeller güzeli…
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi karlofca61 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Peygamberimiz s.a.v Hakaret edenin sonu........ Bilgi Dağarcığı Tuba_ 3 2336 09 Eylül 2008 13:48
Yaratıcı Bir Öğretmendir Allah(c.c) Mihrinaz 1 1887 13 Mart 2008 20:04
Ey Ağlamak........ Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler Beytül Ahzan 3 2121 13 Mart 2008 19:50
***Birinci Muradın Duası...** Dua Bölümü karlofca61 0 2282 04 Mart 2008 17:00
seccadenin feryadı Namaz-Abdest-Teyemmüm Kara Kartal 2 2000 25 Şubat 2008 11:55

Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Güzele bakmak sevap mı, yoksa gözlerin ihaneti mi? Minam Kıssalar-Hikayeler-Nasihatler 4 18 Eylül 2023 14:00
Bunun da Elbette Bir Hikmeti Vardır nurşen35 Muhtelif Konular 3 03Haziran 2014 14:29
EN GÜZELE havra Makale ve Köşe Yazıları 2 17 Şubat 2012 22:58
Güzele bakmak sevap mıdır, bu sözü nasıl değerlendirmeliyiz? KuM TaNeSi Bilgi Dağarcığı 0 09 Nisan 2009 15:45
Türkü gözlü -güzele mektup havra Makale ve Köşe Yazıları 4 25 Ocak 2009 01:53

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.