Gafil nefsime ikazlar (III)

[EyMeN&TaLhA]

Gafil nefsime ikazlar (III)

Ey nefis. Sahip olduğumuz nimetleri sürekli olarak nazarlardan kaçırıyor, sahip olamadığımız nimetleri de sürekli olarak nazarlarımıza vererek, bizleri şikâyet ve kanaatsizliğe teşvik ediyorsun. Oysa biz insanlar sahip olduğumuz nimetleri, bırak şükretmeyi, saymaktan bile aciziz. Biz Allah'ın verdiği nimetlere şükretmenin telaş ve heyecanını yaşamaya çalışmalıyız.

***

Ey nefis. Enaniyet ile hükmetmeye çalıştığın insan bedeninde, kendini haklı çıkarmak için her türlü hile ve oyuna başvuruyor ve her bir tezgâhı çok iyi çeviriyorsun. Senin hükmettiğin insanlar, haklı görünmek ve muhataplarını mağlup etmek için her türlü alçak silahı kullanmaktan çekinmiyorlar. Sana uyanların, cehenneme kadar giden yolları sonuna kadar açılır.

***

Ey nefis. Hayatımız an be an tükeniyor, sayılı olan nefeslerimiz azalıyor, ömür dakikalarımız hızlı bir şekilde fenaya akmaya devam ediyor. Sen hala aldatma ve bizleri vartalara yuvarlamak için son gayret çalışmaya devam ediyorsun. Senin uslanman mümkün değil. Ben senin şerrinden, ancak ve ancak Rahim ve Hafiz olan Allah'a iltica etmekle emin olabilirim.

***

Ey nefis. Şeytan ile kurduğunuz ittifak neticesinde, insanların ayağını kaydırma konusunda son derece mahir ve çok gayretlisiniz. Sizin şerrinizden, ancak Allah'ın himayesine sığınılarak emin olunabilir. Kendi amellerine güvenenlerin akıbeti, hüsran ile hasarete yuvarlanmak olarak tecelli edecektir.

***

Ey nefis. Senin insanlardan iltifat ve takdir bekleme konusundaki istek ve eğilimlerin çok gereksiz ve çok yersizdir. Bu şekilde ahiretin ebedi meyvelerini fani dünyada boşu boşuna tüketiyor ve zarar ediyorsun. Oysa biz takdir ve tebrik beklemekten ziyade görevimizi yapmakla mükellefiz. Bizi yaratan Rabb'imiz elbette herşeyi görür ve bilir.

***

Ey nefis. Senin her şeye sahip olma ve hep yükseklerde bulunma istek ve hırsın, bizleri ancak felaket ve hüsrana sürükler. Senin haddini bilmen ve aklını başına alman için, Cehennemin alevleri içinde yanmaktan başka bir yol bulunmaz mı?

***

Ey nefis. Senin saplandığın ve gereksiz bir şekilde bayraklaştırdığın kibir ve gururun; biz insanları ancak zarar, hüsran ve felakete götürür. Bu manasız kibir ve gururu terk etmeliyiz ki, huzur ve kurtuluş sahillerine ulaşabilelim.

***

Ey nefis. Âhir zamanın şiddetlenen imtihanı içinde insanları uçurumdan yuvarlamak için eline geçen fırsatların haddi ve hesabı yoktur. Bizim de rahmet ve keremine sığınacağımız müşfik ve Hafiz bir Rabb'imiz var. Yoksa biz nerelere kaçabilirdik?

***

Ey nefis. Zevk, eğlence ve günah üzerine bina etmeye çalıştığın bu hayat tarzı, pek temelsiz ve mesnetsizdir. Ani olarak ve hazırlığımız olmadan üzerimize yıkılan ve altında kaldığımız bu hayatı, saadet ve selamete çevirmenim yolu vardır ve bu çare de, hayatı verenin emrine uygun bir şekilde yaşamaktır. Sen,Rabb'imiz ile aramızdan çekil ve cehenneme git.

***

Ey nefis. Habis ve menfur hususları çok güzel ve cazibeli göstermek konusunda üstüne yoktur. Hem dünya ve hem ahiretimize zarar verecek çirkin işlere bizleri yuvarlamak konusundaki maharetine yetişilemez. Senin her istediğinin aksini yapmak için büyük bir azim ve gayret göstermeliyim.

***

Ey nefis. Çok yetersiz olduğu halde kabulü şüpheli olan ibadet ve hizmetlerimi nazara vererek gurur ve kibre yuvarlamaya çalıştığın ben, hakikat noktasında bir hiçim ve o hususlarda bile hiç bir önemimin olmadığını en iyi ben biliyorum. Onun için bu konuda bana ancak ve ancak Rabbim yardım edebilir ve ben de O'nun himayesine sığınıyorum.

alıntıdır


Abdulkadir MENEK

risale haber