Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi TufeyL,Açılış Tarihi:  08 Eylül 2007 (21:32), Konuya Son Cevap : 12 Ağustos 2008 (00:29). Konuya 69 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 09 Eylül 2007, 15:40   Mesaj No:11
Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TufeyL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50
Üyelik T.: 15 Temmuz 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 303
Konular: 116
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Aşkı kimseye sorma Aşkın kendisine sor



Seçilmiş ayda, kutlu günde, güzel saatte...



Bir övülmüş isim, saba yeli gibi merhametli, içten ve nüvazişkâr...
Selamlar ki şeker dudaklıların vuslatı gibi içtendir, elbette onadır. Hasretler ki âşıkların âvâzı kadar yanıktır, elbette onadır.
Övgüler ki özlem sözlerince ateşli, ve arzular ki sevgililerin saçları misali uzun, ona, hep onadır.
Duyuşlar ki kurtuluşun nuruyla nurlanmış yüzler gibi aydınlık, ve teselliler ki lale yanakların kadifesince yumuşak, anımsamalar ki şehitlerin "Allah! Allah!" nidası ardından atılışlarınca makbul, hep onadır, hep onadır.
O ki Gül'dür, bütün mecburiyetler onadır.
Bileli kendimi ben gönlümü âşık buldum.


Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Eylül 2007, 19:27   Mesaj No:12
Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TufeyL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50
Üyelik T.: 15 Temmuz 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 303
Konular: 116
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Aşkı kimseye sorma Aşkın kendisine sor



Gönüller ki Gül'e hasret!..

Az konuşmaya ve çok sükuta vurgun...
Serapa belagat ve fesahat pınarı...
Hatırımıza düştün hatırına düşür bizi.
Sevdik seni, sevindir bizi.
Uzaktayız yakınına vardır bizi; yandık pınarına kandır bizi.
Sıcak yaz günlerinde yaş dalların titreyişi gibi yandır bizi serin kuyulardan; koyu gecenin yıldızlarına karşı uyandır bizi derin uykulardan. Gözyaşı değil nice demdir gözümüzden akan; belki eriyip biten ruhumuzdur damlayan!..
Geç kalmış aylara ve yıllara inat kadehinden içelim artık gül şarabını, çölde yitmiş çaylara ve yollara inat gerçeğinden seçelim şimdi gül serabını...
Gül sözleri edelim çok çok, ve gonca sükutu az az.
Gül düşleri görelim gül gecelerinde, Gül'ün aşkını derelim gül hecelerinde. Gözü sürmeli ile ağlayanın arasına gül serpelim, güle yeminler edip. Gönülleri yıkayalım gül suyuyla.
Gönüldendir şikayet kimseden feryâdımız yoktur.
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Eylül 2007, 19:37   Mesaj No:13
Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TufeyL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50
Üyelik T.: 15 Temmuz 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 303
Konular: 116
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Umman-ı Aşk..

Günümüzden yıllarca önce birbirini çok seven iki çiçek varmış. Bunlardan erkek olan, sevgilisini o kadar çok seviyormuş ki, baharda açtıklarında diğer çiçeklerden onu kıskanıyormuş. Buna dayanamayan erkek çiçek, baharda binlerce çiçeğin içinde açmak ve kalabalığın içinde kaybolmak yerine kışın dondurucu soğuğunda açarak, canından çok sevdiği sevgilisini daha fazla görmeyi hayal etmiş. Yine bahar gelmiş tüm çiçekler toprağı yedi renge boyamış. Erkek çiçek, kışın kurduğu hayallerini anlatmış. Dişi çiçek de sevgilisinin fikirlerini çok beğenmiş ve bir dahaki sefere hiç kimsenin açmaya cesaret edemediği, kışın dondurucu soğuğunda açmak için sözleşmişler. Bahar bitmiş, yaz geçmiş ve kış gelmiş. Sevgilisine kavuşma hayalleri ile yerinde duramayan erkek çiçek, karın bir yorgan gibi kapladığı toprağı delerek yeryüzüne çıkmış.


Bembeyaz karlar içinde o renkleriyle göz kamaştıran sevgilisini aramış, aramış, aramış... Ama bulamamış. Ümidini yitiren erkek çiçek bir süre sonra üzüntüsünden boynunu eğmiş ve soğuğun şiddetine daha fazla dayanamayarak hayatını kaybetmiş. İşte o günden sonra aşkı için kışın dondurucu soğuğuna bile aldırmadan karların içinde açan çiçeğe kardelen ve ona sadık kalmayıp aldatan sevgiliye de hercai adı verilmiş.
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Eylül 2007, 19:39   Mesaj No:14
Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TufeyL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50
Üyelik T.: 15 Temmuz 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 303
Konular: 116
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Umman-ı Aşk..

Sevgi" canlı varlığın, haz veren bir nesneye karsı meyil duymasıdır. Söz konusu meylin pekişip güçlenmesi haline «aşk» denir.

Aşk duygusu, aşkın sevgilisine kul olması ve sahip oldugu her şeyi uğrunda feda etmesine yol açacagı bir dereceye varabilir.

Züleyha'nın Hz. Yusuf'a (A.S.) karşı duyduğu aşkın ne dereceye vardığına bir baksana, Kadının bütün servet ve güzelliği bu uğurda gitmiş. Yetmiş deve yükü mücevher ve gerdanlığının var olduğu söylenir, hepsini Hz. Yusuf'un (A.S.) aşkı uğruna harcamış. «Bu gün Hz. Yusuf'u gördüm» diyen herkese eline geçeni zengin edecek değerde bir mücevher vere vere elinde hiçbir şey kalmamış.

Aşırı aşkından dolayı diğer her şey aklından çıktığı için karşılaştığı her şeyi «Yusuf» diye çağırır olmuş, o kadar ki, başınıi göğe kaldırdığı zaman Hz. Yusuf'un (A.S.) adını yıldızların üzerinde yazılı görürmüş.

Rivayete göre Züleyha iman edip Hz. Yusuf (A.S.) onunla evlendikten sonra eski aşığı ve yeni kocasından ayrı yaşamaya yönelerek kendisini ibadete vermiş, varlığını tamamen Allah (C.C)'a adamış. Hz. Yusuf (A.S.) kendisini gündüz yatağa cağırsa «akşama» diye savar, akşam çağırınca da «yarına» diye ertelermiş.

Nihayet bir gün Hz. Yusuf'a (A.S.) demiş ki:
«ben sana Allah (C.C)'i tanımadan önce aşık olmuştum, fakat O'nu tanıyınca kendisine karşı duyduğum muhabbet, diğer her şeyin sevgisini gönlümden giderdi. O'nun sevgisine bedel istemiyorum.»

Hz. Yusuf (A.S.) Züleyha'nın bu sözlerine şöyle karşılık verdi:

«Seninle birleşmemi emreden ulu Allah (C.C)'dir. Senden iki çocuğumuz olacagını ve bunları Peygamber olarak görevlendireceğini bana bildirdi.»

Bunun üzerine Züheyha:

«Allah (C.C) sana böyle emrettiğine ve beni de böyle bir neticeye vesile olarak seçtiğine göre Allah (C.C)'in emri başım üzerine»
demiş.

Bundan sonra ancak kendini Hz. Yusuf'a (A.S.) teslim etmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Eylül 2007, 19:52   Mesaj No:15
Medineweb Kıdemli Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:TufeyL isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 50
Üyelik T.: 15 Temmuz 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 303
Konular: 116
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Umman-ı Aşk..

sevmek bir savaş mı?



ve savaşabiliyor musunuz hakkıyla?



bu yoldaki gayretlerimizin, “bir” için verilen bir savaş olduğunun farkında mıyız....

ve...

farkında mıyız her dem o'nun nusretıyla yakınızmızda olup,

bize aşk'ı tavsiye ettiğinin...

ve...mağlup olsak da zahirde, yürek yenilmez asla!

yürek yenilmez, sevda savaşında;

yüreğe mağlubiyeti biz yakıştırdığımız için yenilir/iz/

yüreğin fıtratı aşk'ı yaşama üzerinedir;

yürek yanmaya meyilli....

aşk yenilmez,

aşk kazanır!

*

nokta!

Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Eylül 2007, 20:06   Mesaj No:16
Medineweb Emekdarı
Emekdar Üye - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Emekdar Üye isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 16627
Üyelik T.: 11 Şubat 2012
Arkadaşları:2
Cinsiyet:
Yaş:47
Mesaj: 4.081
Konular: 315
Beğenildi:48
Beğendi:0
Takdirleri:149
Takdir Et:
Standart Cvp: Umman-ı Aşk..

TASAVVUF KLASİKLERİ B.MUHAMMED VELED k.s.'den


Bu dünyanın lezzeti, zevki ateştir; gül gibi görünür, ama dikendir.

Bu dünya, tuzağa, yeme benzer; her neşesinin, her sevincinin altında yüzlerce gam gizlidir.

Kuş gibi sen de yem için tuzağa ayak bastın mı, muradına ermeden öldürürler seni.

Bu dünyanın güzelliği aldatıcıdır; o yüzden de kâfir aldanmış, ona kul-köle olmuştur.

Kimde işin sonunu gören akıl varsa, boyuna ondan kaçmayı yol-yordam edinir.

Elde bulunan zevki, mana zevki için bırakır; elde edilecek nimetler için malı-mülkü terk eder.

Ne mutlu o kişiye ki, ahirette esen kalmak için dünya zahmetini çeker.

Dünya zevki veba gibi öldürücüdür; onun gamı da yok olup gider, sevinci de.

Sahiciliğinde de bir fayda yoktur, alayında da; içinde bulunduğun anı da evvelki zamanlar gibi geçip gitmiş bil.

a harcanmayan ömür yitip gitmiştir; ahiretse gelip çatacaktır.

Ömrünü gafletle elden çıkardın da öylesine bir devletten mahrum kaldın.

Ömrün boyunca ibadette bulunsaydın; ahiret için ekin ekseydin;

Dirildiğin zaman zenginlerden olur, cennette hoş, neşeli bir halde mutluluk bulurdun.

O rahmet peygamberinden, bu dünyanın ahiretin tarlası olduğu rivayet edilmedi mi?

Yarın için bugün ekin ekersen, orada iyi-kötü ne ektiysen biçersin.

A gafil, işte ekmedin, ne de kötü yürüdün sen; ölümünden sonra nice olacak halin?

Mahşer günü yaptıkların sana gösterilince, o sorgu-sual zamanında cevabın ne olacak?

Kötü işin karşılığı azaptır; bu çeşit kişinin yeri-yurdu ebedi olarak cehennemdir.

Namaz ve ibadet ekinini eken temiz kişinin durağı, cennetin baş köşesidir.

Burada varlığını, benliğini terk eden kişiyse, bu ikisini de yurt edinmeyi boş verir.

O, cehenneme de aldırmaz, cennete de; Hak’la Hak olmuştur; Hak’ladır o kişi.

Başsız-ayaksız Hakk’a koşar; çünkü Hak’tan başkasını aramaz, dilemez.

Kullara padişahtan ihsanlar vardır; baş çekenlereyse hırsız gibi dar ağacına çekilmek.

Ey anlayış sahibi, kul varlığından öldü mü ondan ebedi ömre kavuşur.

İnsan tuzlaya düştü mü tuz olur gider; o artık hayırdan da kurtulur, şerden de.

Onda, varlığından bir damar bile kalmamıştır; iyiliği gitmiştir, kötülüğü de yok olmuştur.

Tepeden tırnağa tuz kesilmiştir; bana inanmıyorsan bir tad da gör.

O, nefsinden ölmüştür; onda sevgisinden başka her şey yok olmuştur.

İş de bitmiştir, işi yapacak olan da; nura karşı karanlıklar nasıl kalabilir ki?

Her şey yokluğa dönüşmüştür; varlık da ondan görünmededir artık, varlığı belirtenler de.

Buyruğu, var olanlara böyle gelir çatar; vaad edildiği gibi var olanlar da yok olur gider.

O’nun yalımı beni yakıp yandıralı, bende sevgiliden başka bir varlık kalmadı.

Ben ölmüşümdür, kalan O’nun zâtıdır ancak; bundan böyle de kendi kendisinin sâkisidir O.

Evde ev sahibinden başkası yok; başkasının varlığından hiçbir emare görünmez.

Ulaşanlar, gerçekte böyle olurlar da davaya kalkışırlarsa onlardan bu davayı güden Hak’tır.

Veliler, o denizde bu çeşit ben’den de ayrılmışlardır, biz’den de.

Değişmeyi kabul eden bil ki candır; kandile ışığın gıdası zeytinyağıdır.

Vahye, ilhama kabiliyeti olan candır, beden değil; onun denizine karşı beden testisini kır gitsin.

Ne mutlu, canın yüzünü görene, inatçı bir düşman olan bedenden kurtulana.

O kendini bulmuştur, can olduğunu görmüştür; bedenin kurbanlık bir hayvan olduğunu anlamıştır.

Hak buyruğuyla onu kurban edene, şüphe yok ki Kur’ân’ın sırları ilham edilir.

Kim bedenin isteklerini öldürmezse beden öldürür onu; kâfirler gibi de cehenneme sürüye sürüye götürür.

Cansan niçin bedenden bahsedersin; ne diye her solukta onun dileğini araştırır durursun;

Yağlı-ballı şeyleri düşmanın önüne korsun; o köpek huylunun ayıya dönmesini istersin;

Kendi dostunu bir arpaya bile almazsın? Eşek değilsen yemeği dosta ver, onu doyur.

Sevgilinin, dostun yemeği hikmettir, bilgidir; onlardan başkası onca yemdir, tuzaktır.

Her şeyin, kendi cinsinden gıdalanması gerek ki o gıdayla gücü kuvveti artsın.

Bedenden de geç, bedenin gıdasından da; değil mi ki cansın, can gıdasıyla geçin.

Arı-duru su olduğun halde testiyim deme; halis şarapsın, küpüm diye söylenme.

Dostla aşk oyununa giriş, postla değil; tersine iş yapan, sapıtmışın ta kendisidir.

Aslına giden kişiyi asıl olarak bil; beden, nereden can alemine yol bulacak?

Can temizdir, temizliğe gider; bedense toprağa mensuptur, toprağa kavuşur.

Her şeyin parçası aslına varır, ulaşır; eşek beden, Mesih gibi can olamaz.

Altının layığı altındır, aşağılık bakır değil; melek ol da göğün yücelerine ağ.

Şeytana göğe çıkmaya yol yoktur; meğer ki melek huyuyla huylan.

Temiz ol da temizlere var; korkup sakınmayanlar gibi pislikte oturup kalma.

Bu bölüm, Hz. Mevlâna’nın oğlu olan ve Sultan Veled olarak bilinen Bahaeddin Muhammed Veled Hazretleri’nin İbtida-Name’sinden alındı.
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Eylül 2007, 20:09   Mesaj No:17
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: Aşkı kimseye sorma Aşkın kendisine sor

Gönül alemimizden gönül dostlarına

Hem doksan dokuzu şifreleyip

Dost oluverdik yaralı gönüllere

Kah hüzünlendik, kah sevindik

Kah gözümüz yeşerdi gözü yaşlılarla…

Çare olmak istedik daima

Ve olduk ta senelerin seyr-u seferinde

Sünnete hasretin gönüllerine

Vefa ve ahde sadık olmayı mesajladık

Hakkı hak bilip haykırdık

Vefasızlığa isyan ederek daima

Sımsıcak hislerle Resule naatlar sunduk

Dualara müşterek amin dedik ve ortak olduk

Kuran’daki mesaja bağlı olmak adına

Biz kardeş olduk Allah için

Paylaştık acıları ve sevinçleri

Gerçek mutluluğun sırrını

Cennet aleminin tadında anladık hep

Ve gönüllerde tekilleşip İslam adına

Sırat-ı mustakım üzere azimle yürüdük

Kurak iklimlere tohum saçtık, sevgi adına

Muhabbet gülleri yetiştirdik

Eletsin ahdine sadık kalarak

Canın öz olduğunu söyledik

Farz ve sünnetin insana muhatap olduğunu

Eşref-i mahluk olduğumuzun bilinciyle

İnsan-ı kamil bir sıfata özlem duyarak

Ve yaşamayla söylediklerimizi…

Böylesi bir kimlikle söyledik dostlar

Dost olmak adına Resulallaha

Hem kulak olduk hem dil

Ve de söz…

varıdatı sır yani
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Eylül 2007, 20:12   Mesaj No:18
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: Aşkı kimseye sorma Aşkın kendisine sor

Bismillah:


Başlamak, başarmak


Basiretle bakmak, beyinle, bilgiyle


Bismillah ve bal, bismillah ve bak


Be her zaman baş


Baştan müsaade al ve aş.


Bal; al olur, bak; ak olur,baş; aş olur.


Ne mutlu alanlara, akanlara ve aşanlara.


İzmihlal;


Başlarken besmeleden bihaber


İstiklal;


Beraberken besmele ile


İstikrar;


Başarının başlangıcındaki


Bismillah sırrı.


Tüm bunlar başlangıcı teşkil eden...


Bidayetteki biiznillahtandır.


Bilenlere basiret,


Bulanlara baht


Alanlara bilgi, dolanlara beyin


Olanlara boyut hürriyeti verilir


Biri bilir, biri bulur,


Birle olur bir-leşirler.


Bilmeyenler bakakalır,


Akledemez çiftleşirler


Çift olanlar kesret ehli,


Kesret ise çokluk demek


Gaye Vahdete ermekse,


Birlik cemi gerektirir


Cem olan bir teke erer,


Teklik tevhit ehli demek


Sırla sorgular kendini sukut eder


Hay der solur


Kesrete bakar hayret eder,


sonra teselli olur


Farkder birlik ve ikiliği


Döner özüne


Aldırmaz gözüne şaşırmaz sözüne


Ve der ki: herşey ve herkes



Onun varlığının delili



Çünkü biz özde biriz.





VARIDATI SIR YANİ
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Eylül 2007, 20:14   Mesaj No:19
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: Aşkı kimseye sorma Aşkın kendisine sor

GÖNLÜN GÖZE MEYLİ





Göz görmek isterse eğer, gönül göze meyleder;

Gönül güle sevban olup, aşkınıysa neyleder.

Alem-i cismin özüne reyhan-ı rayihayla,

Nazar eder ki ol Canan, eserini seyreder.



Masivaya meyledipte, sonra tevbe eyleyip;

Aklını fikre veripte, diliyle tespih eyleyip,

Selam ile yeter gayri dönüver kulum bana”

İhsanım ve fazlım ile merhametimdir sana!



İhsanıma eren kişi, Mahbubuma ram olur,

Hazreti Şah-ı bularak, terbiyede can olur.

Kahrı dünya ahvaline, bakar geçer öteye,

Sevgiyi sabır gözüyle, seyreder hayran olur.





varıdatı sıryani
Alıntı ile Cevapla
Alt 09 Eylül 2007, 20:15   Mesaj No:20
Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:CaferTayar isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 89
Üyelik T.: 21 Ağustos 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 555
Konular: 227
Beğenildi:15
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart RE: Aşkı kimseye sorma Aşkın kendisine sor

Habibullah muhabbetin makam-ı ali şanıdır
Halilullah hür kalplerin nuru ve de kanıdır
Sevginin samimi harı müveddetten yayılır
Velayet-i kemal olan ol Resulün yanıdır.

Sıdkıyeti sadakatle fışkıran bir od olur
İradetle iş bu sırrı mürit olanlar bulur
Hava hevayı bastırıp nurun ala nur olan
İş bu sırrı gönül bahçesinde rayiha solur

Aşk-ı İlahi duygusuyla vuslata erebilen
Marifetin çizgisinde hulletinden beslenen
Mecazında sevgisini emellerden arıtıp
Meveddetin semeresi hilafetle gözlenen

Tevhid-i Hak tecellisi yandırırsa gönlünü
Hay ederek yüceltir ki her zamanda ömrünü
Ol sadakat bağlılığı iş bu sırda cem olur
Kimliğinden soyunup ta fenaya ram gönlünü

Emr-i nefse la diyenler levmederler görmeden
Mülhimeye yönelip te şer-i kulpu bilmeden
İtminana ermek olmaz mürşid-i kamil gerek
Hem dahi azat olunmaz safiyeye ermeden.


varıdatı sıryani
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Geceye Dair İslaminesil Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler 48 09 Mayıs 2023 14:24
Dua’ya Dair... MUHACİR. Dua Bölümü 0 06 Mayıs 2013 23:46
Kur`an`ın Faziletine Dair EcelBekcisi Hadis-i Şerif 0 24 Kasım 2008 14:01
Şuf`ay`a Dair Hadisler Belgin Hadis-i Şerif 0 24 Kasım 2008 08:38
Aldatmaya Dair Aysima Hadis-i Şerif 0 22 Kasım 2008 15:07

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.