Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi Muhteşem,Açılış Tarihi:  08 Ağustos 2008 (00:04), Konuya Son Cevap : 08 Ağustos 2008 (09:08). Konuya 1 Mesaj yazıldı

Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 08 Ağustos 2008, 00:04   Mesaj No:1
Medineweb Kıdemli Üyesi
Muhteşem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Muhteşem isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2004
Üyelik T.: 25 Mayıs 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:ürgüp..
Yaş:41
Mesaj: 303
Konular: 99
Beğenildi:8
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart gerçek ve sahte dostlar

gerçek ve sahte dostlar


Mâlumdur ki; insan tek başına yaşayamaz. Yalnızlık Allah'a mahsustur. Zaten insan kelimesi ünsiyetten gelmedir. Babamız Hz. Adem bile cenette olmasına rağmen tek başına sıkıldı ve Cenab-ı Hak kendisine yoldaş olmak üzere anamız Hz. Havva'yı yarattı.

Dostluk maddi beraberlikten ziyade manevi yakınlık ve ülfete dayanır. Dostlar arasında en güçlü bağ sevgidir. Uzakta olan sevgiyle yakın, yakında olan nefretiyle uzakta sayılır. Hz. Peygamber (s.a.v) bu sevginin ruhlar âlemine kadar uzandığını ifade ederek şöyle buyurmuştur. "Ruhlar toplanmış cemaatler gibidir. Birbiriyle önceden tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar ayrılır" (Buhâri, Enbiya 2) İnsanlar önceden tanımadıkları birisini ilk gördüklerinde içim ısındı, kanım kaynadı veya kanım kaynamadı derler. Bu da gösteriyor ki dostluğun en önemli alt yapısı ülfet ve sevgidir. Buna yıldızı barışmak, frekansı tutmak da derler.

Gerçek dostlara sahip olmak hesapsız servete sahip olmaktan daha önemlidir. Hz. Peygamber (s.a.v)in Medine-i Münevverede ilk yaptığı işlerden birisi ensârla mühacirleri kardeş yapmak olmuştur. Zira sağlam bir toplum inşa etmenin ilk şartı fertler arasında sevgi ve dostluk bağlarını güçlendirmektir. Rasûlullah dostların önemini şöyle ifade etmişlerdir; "Samimi dostlar edinin. Zira onlar bolluk zamanında zinet, darlık zamanında ismettirler" Hz. Ömer (r.a) ise "Dostlarla karşılaşmak, üzüntülerin dağılması demektir" buyurmuştur. Hz. Ali'de oğlu Hz. Hasan'a "Asıl garip, dostu olmayandır" demiştir. Zira insan dostlarıyla çoğalır, bir iken bin olur.

İmam Ebu'l Hasan el-Mâverdi Gerçek dostun vasıflarını şöyle sıralamaktadır. 1- Dost akıllı olacak. Ahmak dostun olacağına akıllı düşmanın olsun derler. 2- Dindar olacak. Din duygusu kötülüklere karşı güçlü bir frendir. Dinsiz insan aslında kendinin düşmanıdır. Böylelerinden dostluk beklenmez. 3- Ahlakı güzel olacak. Zira ahlak sirayet eder. Hz. Peygamber (s.a.v) iyi ve kötü huylu arkadaşı şöyle bir temsille tanıtmıştır "İyi arkadaşla kötü arkadaşın misali, misk taşıyanla körük çeken gibidir. Misk sahibi ya sana kokusundan verir veya sen ondan satın alırsın, körük çekene gelince ya elbiseni yakar yahut da sen onun pis kokusundan etkilenirsin" (Buhari, Büyû 3

4- Sevgi bağı güçlü olacak. Aralarında ülfet ve muhabbet olmayanların dostlukları harbi değil resmi olur.

Dosluk karşılıklı fedakarlığı gerektirir. Asıl dostluk karagün dostluğudur. Gerçek dostlar bolluk değil, darlık zamanlarında belli olur. Abdül Aziz Debbağ hazretleri gerçek dostun, arkadaşının günahına bile ortak olabilen kimse olduğunu söyler. Bunun anlamı beraber günah işlemek değil, işlenen günahın vebalini taksim edebilmektir. Zira bu, dosta karşı merhametin göstergesidir. En talihsiz insan, görünürde düşmanı, gerçekte dostu olmayandır. Arkadan kuyu kazıp yüze gülenler en tehlikeli düşmanlardır.

İmam Mâverdi dostları dörde ayırır: 1- Yardım eden ve yardım isteyen. 2- Yardım etmeyen, yardım da istemeyen. 3- Yardım isteyen fakat yardım etmeyen. 4- Yardım eden fakat yardım istemeyen. Bunlardan birincisi borç veren kimse gibidir. Verdiğini alır. İkincisi Varlığıyla yokluğu bir olan gibidir. Üçüncüsü, âdi ve alçaktır. İyi gün dostudur sadece almakta vardır. Fakat vermeye gelince ortalıkta görülmez. Dördüncüsü. Asıldır, gerçek dosttur. İstemez, verir dostunu kendine tercih eder. Tasavvuftaki îsar mertebesi işte budur.


Ülfeti külfete dönüştürmemek gerekir. Hz. Ömer şöyle buyurmuştur: Dostluğun külfet, düşmanlığın felâket sebebi olmasın.

İmam Mâverdi ayrıca dostları üçe ayırmıştır. Gıda, devâ ve dâ. Yani bazı dostlar gıda gibidir. Onlarsız olmaz. İnsan aç yaşayamadığı gibi bu dostlardan mahrum olarak da yaşayamaz. Bazı dostlar ise ilâç (devâ) gibidir. Her zaman lazım olmasada arada bir luzüm eder. Zira ilaçsız da olmaz. İlaçlar zaman zaman hayat kurtarırlar. Bazı dostlar ise hastalık (dâ) gibidir bunlardan uzak olmak gerekir. Haddi zatında bunlara dost demek de doğru değildir. Olsa olsa bunların dostluğu zoraki dostluktur. Bu durumda dostlar gıda ve ilaç gibi olmak üzere ikiye inmektedir.

Vefa, Sevgi ve Sadakat karşılıklı olur. Başkasına dostça davranmayanın başkalarından dostluk beklemeye hakkı yoktur. Hz. Peygamber (s.a.v)'in ifadesiyle müslüman uyumludur. Başkasıyla rahat ilişki kurar, kendisiyle de rahat ilişki kurulur. Geçimsiz, huysuz kişide hayır yoktur. Filozof Kindi diyor ki; dostlarına dil uzatanla kimse dost olmaz. Kendisine karşı dürüst olanla kurulan dostluk devamlı olur. Mevlânânın dediği gibi, kusursuz dost arayan dostsuz kalır. Aslolan iyi niyettir. Samimiyet devam ettikçe ufak tefek kusurlara bakılmaz.

Her şeyde ölçüye dikkat etmek gerektiği gibi dostluktada ölçülü davranmak gerekir. Atalarımız "çok muhabbet tez ayrılık getirir" demişler. Bu husustaki en güzel ölçüyü Hz. Peygamber (s.a.v) ortaya koymuştur "Sevdiğini ölçülü sev, bir gün düşmanın olabilir. Kızdığında da ölçülü kız bir gün dostun olabilir" Köprülerin atılmaması asıldır. İnsanlar daima biribirlerinin yüzlerine bakabilecek konumda olmalıdırlar. Bu tür insan olmamız hem de aklın gereğidir. Zira bu âlemde herkes herkese muhtaçtır.

Dostluk ve arkadaşlıklar çeşitli vesilelerle kurulur. Okul arkadaşlığı, asker arkadaşlığı, hac arkadaşlığı vs. Anadolumuzda yaygın birde "Ahretlik" yani ahiret kardeşliği vardır. Bu çok anlamlı, çok ince bir kardeşlik ifadesidir. Zira dünyada bitmeyip cennette de devam edecek bir beraberliği hatırlatmaktadır. Gerçek dostluk ölümle sona ermeyen, ölüm ötesi yolda da beraber yürümeyi ifade eden dostluktur. Zaten sonu ayrılık olan her birliktelik çok anlamlı değildir. Hatta ayrılık hasretine yol açacağı için üzüntü kaynağı olmaktadır. Allah namına yapılan dostluk dünya ve ahireti de kapsayan bir dostluktur. Hz. Peygamber (s.a.v)'e hangi dostların daha hayırlı olduğu sorulduğunda "Baktığın zaman sana Allah'ı hatırlatan konuştuğu zaman ilmini arttıran, ameli ahireti çağırıştıran" kimsedir buyurmuşlardır. Şeytanı hatırlatan, cehaleti arttıran, dünyaya daldıran kimsenin arkadaşlığı felakettir. Cenab-ı Hak da doğrularla birlikte olmamızı, has kullar arasına katılmamızı emretmektedir. "Ey iman edenler! Allah'tan korkun, doğrularla beraber olun" (Tevbe, 119) "Ey huzura kavuşmuş nefis! Haydi iyi kullarım sırasına gir, dolayısıyla cennetime de gir" (Fecr, 29-30) Demek ki cennete girmenin yolu iyi kulların arasından geçmektedir. Şeytan ve yandaşlarıyla yola çıkanlarsa cehenneme varan bir yolculuğa çıkmış demektir." Şeytan kimin arkadaşı olursa, o ne kötü bir arkadaştır." (
Dost seçiminin isabetli olması gerekir. Baştan yanlış seçim olursa ileride hatadan dönmek zor olur. Çünkü uzun müddet birlikte olmanın pekiştirdiği bir ülfet ve yakınlık meydana gelir. Karşılıklı hak-hukuk, hatır-gönül ilişkileri hasıl olur. Kökleştiği için bu ilişkiler kolay kolay bozulmaz göz göre göre felakete doğru yol alır. Fuhuş alemlerinde, işref meclislerinde, haram kazanç ve vurguna dayalı ortaklıklarda bir araya gelen sözde dostlar aslında birbirlerinin en azılı düşmanlarıdır. Zira günah işlemekte birbirlerine dost oluyorlar, ebedi felaketlerini müştereken hazırlıyorlar. Bu türlü dostlukları yüce Allah şöyle tanımlıyor "O gün Allah'a karşı gelmekten sakınanlar dışında dost olanlar birbirlerinin düşmanıdırlar." (Zuhruf 67) Cehennemin korkunç azabını gördüklerinde dünyadaki sahte tebessümler, iğreti iltifatlar yerini lânetleşmeye bırakır. Cehenneme düşmenin sorumluluğunu birbirlerine yükleme yarışına girerler. Bu acı gerçeği başka bir âyet şöyle belirtmektedir: "O gün zalim kimse pişmanlıktan ellerini ısırıp şöyle der: Keşke o peygamberlerle birlikte bir yol tutsaydım. Yazık bana! Keşke falancayı dost edinmeseydim! Bana Kur'ân gelmişken beni ondan saptırdı. Zaten şeytan insanı yapayalnız ve yardımcısız bırakır" (Furkan 27-30) Şeytan ve avânelerinin görevi insanları yoldan çıkarmak, çirkini güzel, hakkı batıl göstermektir. Akıllı insanın görevi ise yaldız ve yalanlara kanmayıp doğrunun ve doğruların yanında olmaktır.

Gerçek dost Allah, Onun Rasûlü ve müminlerdir. Onları dost edinenler pişman olmazlar. "Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun peygamberi ve Allahın emirlerine boyun eğerek namaz kılan, zekatı veren müminlerdir. Kim Allahı, peygamberi ve iman edenleri dost edinirse bilsin ki; galip gelecek olanlar yalnız Allah'ın taraftarlarıdır" (Maide, 55-56)
__________________
Bende 1 yumurta var, sende 1 yumurta var. Ben sana 1 yumurta versem, sen bana bir yumurta versen, bende 1 yumurta sende 1 yumurta olur.Bende 1 bilgi var, sende 1 bilgi var. Ben sana 1 bilgi versem, sen bana 1 bilgi versen, bende 2 bilgi, sende de 2 bilgi olur.
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Muhteşem 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Neden allah'a yöneliş? Serbest Kürsü Esma_Nur 1 2037 24 Ekim 2011 14:14
allah korkusu ve hesap duygusu Allah(c.c) Kara Kartal 1 1931 19 Ekim 2011 15:35
hak dostlarından nasihatler Muhtelif Konular YaŞuHa 1 2173 15 Ekim 2011 19:53
umumi dua Dua Bölümü su damlası 3 2666 06 Ekim 2011 19:57
Müftülükten ailelere öneriler: Eşinize saldırı... Din Görevlileri Medine-web 4 2162 28 Eylül 2011 19:12

Alt 08 Ağustos 2008, 09:08   Mesaj No:2
Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:MescidiAksa isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 2830
Üyelik T.: 29 Temmuz 2008
Arkadaşları:3
Cinsiyet:
Memleket:MEVLANA DİYARINDAN...
Yaş:37
Mesaj: 391
Konular: 55
Beğenildi:0
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cvp: gerçek ve sahte dostlar

Gerçek dost Allah, Onun Rasûlü ve müminlerdir. Onları dost edinenler pişman olmazlar. "Sizin dostunuz ancak Allah, O'nun peygamberi ve Allahın emirlerine boyun eğerek namaz kılan, zekatı veren müminlerdir. Kim Allahı, peygamberi ve iman edenleri dost edinirse bilsin ki; galip gelecek olanlar yalnız Allah'ın taraftarlarıdır" (Maide, 55-56)
allah razı olsun hocam allahım herkese hayırlısından cennetlik dostlar nasip eder inşallah(amin) elinize saglık
__________________
her şeyin bir zamanı vardır sadece sabret....
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 
Seçenekler
Konuyu değerlendir
Konuyu değerlendir:

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Hz. Hüseyinden Alınacak Dersler Var Dostlar!.. Arın Ashab-Kiram(r.a) 3 11 Temmuz 2020 03:37
Bolca dostlar edineceksin Nebevi Sevda Serbest Kürsü 1 28 Kasım 2019 09:47
Bâtınîlerin sahte tanrısı: Transhumanism İLTEBER Serbest Kürsü 0 07 Ekim 2018 12:49
mubarek aylar Gelin dostlar oruca... medinelii Oruç-Ramazan 2 08 Temmuz 2014 17:32
Sahte Bal ve Peynir Satan Firmalar Açıklandı FECR Tıbbı Nebevi ve Alternatif Tıp 1 06 Nisan 2013 15:46

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.