Medineweb Forum/Huzur Adresi

Go Back   Medineweb Forum/Huzur Adresi > ..::.MEDİNEWEB FORUM GENEL.::. > Edebiyat > Makale ve Köşe Yazıları

Konu Kimliği: Konu Sahibi Aysima,Açılış Tarihi:  02 Şubat 2009 (22:54), Konuya Son Cevap : 25 Eylül 2021 (23:59). Konuya 3 Mesaj yazıldı

Beğeni Aldı1Kez Beğenildi
  • 1 Beğenilen su damlası
Yeni Konu aç  Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Değerlendirme
Alt 02 Şubat 2009, 22:54   Mesaj No:1
Medineweb Sadık Üyesi
Aysima - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Aysima isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1390
Üyelik T.: 16 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 685
Konular: 242
Beğenildi:20
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Aşk ateştir, öğüt yeldir

Aşk ateştir, öğüt yeldir

“Aşk odu evvel düşer ma’şûka andan âşıka
Şem’i gör ki yanmadan yandırmadı pervâneyi”
Fuzûlî
Biri pervaneye şu sözleri söyledi:
“Ey ufacık böcek, minicik kanatlı hayvan! Sen kendine lâyık bir dost tut. Öyle bir yola git, öyle bir yol tut ki, biraz olsun başarı umabilesin. Sen kim, mum kim? Sen neredesin, mum sevmek nerede? Semender değilsin. Ateşin etrafında dolaşma. İnsan önce kendini bilmeli, yiğitliğini denemeli, ondan sonra savaşa atılmalı.
Yarasaya baksana! Güneşten saklanıp gizlendiği için gündüzleri ortalarda görünmüyor, geceleri meydana çıkıyor. Demir pençeli kimse ile savaşmak, câhillik, kendini bilmezliktir.
Düşman olduğunu bildiğin birisini dost edinmek akıllıca bir hareket değildir.
Ey pervane! Kimse sana mumun uğrunda nâhak yere ve boşu boşuna öldüğün için iyi ediyorsun demez.
Bir dilenci padişahın kızını isterse, bu saçma bir fikir beslemek, mânasız bir harekette bulunmak demektir. Ensesine tokadı yer.
Bir mecliste mum yandığı vakit, padişahlar bile yüzlerini ona çevirirler. Hâl böyle iken mum hiç sana, senin gibi âşıka yüz verir mi?
Karşısında o kadar padişahlar varken, büyükler dururken senin gibi bir müflise iltifat eder mi hiç ? Ben zannetmem.
Mum herkese nezaket, yumuşaklık, fakat sana kızgınlık gösterir. Çünkü sen zavallısın, biçâresin.
Yüreği yanık pervane ona şu cevabı verdi:
Ey tuhaf adam! Sen bu sözlerinle tuhaf oluyorsun ama iş tuhaf değil. Mum beni yakarmış, yanarmışım. Bunun ne önemi var. Yansam ne olur, kavrulsam ne çıkar. Gönlümde İbrahim’in ateşi var. Nemrud’un ateşi İbrahim’e nasıl bir gülizâr oldu ise, mumun ateşi de benim için bir gülistandır.
Gönül, canânın eteğine çekmez, canânın aşkı canın yakasına yapışır.
Ben kendi isteğimle kendimi ateşe atmıyorum ki! Boynumdaki aşk zinciri beni ateşe sürüklüyor. Mumun ateşine kavuştuğum zaman yanmıyorum ki, o beni uzakta iken yakmıştı.
Yâr, güzellik ve sevilmek icabı istediğini yapar.
Ona: Yapma, etme, günahtır denilmez ki!
Ben, yârimi sevdiğim için onun ayakları altında can vermeye hazırım. Emelim budur, zevkim de bundan ibarettir. Can benim değil mi? Kim buna engel olabilir?
Dost var iken bana varlık yakışmaz. İşte bunun için can veriyorum. İstiyorum ki, yalnız o var olsun.
Yârim güzeldir, beğenilmiştir. İstiyorum ki, ben yanarken çıkardığım alev ona sirayet ederek onun ışığına katılsın, onun ziyasını arttırsın.
Ey bana öğüt veren! Diyorsun ki: Git, kendine göre birisini bul, onu dost edin!
Bu öğüdün bana hiçbir faydası yok. Bana kâr etmez, te’sir etmez. Bilir misin ki, aşığa nasihat etmek akrebin soktuğu kimseye sızlanma, inleme demeye benzer. Sindbad kitabında çok güzel bir nükte vardır. O da şudur:
“Aşk ateştir, öğüt yeldir.Yel, ateşi alevlendirir.” Bir kaplanı ne kadar dövsen, o nisbette hırçınlaşır, öfkesi şiddetlenir.
Ey nasihatçı! Sen bana fenalık yapıyorsun. İstiyorsun ki, yüzümü ateşli yerden ateşsiz, soğuk yere çevireyim.
Şimdi sıra benim. Ben sana nasihat vereyim de dinle.
Daima kendinden iyisini ara. Kendin gibilerle vakit geçirmek, vaktini zâyi etmektir. Kendi emsalinin peşinden ancak kendini beğenmişler gider. Tehlikeli yerlere ise ancak sarhoşlar gider.
Nitekim ben aşka düştüğüm zaman onun bütün belâlarını da düşündüm. Kelleyi koltuğa aldım da bu yola girdim.
Sadık bir aşık isen elini canımdan çek. Canını vermeye kıymayanlar kendini beğenen korkaklardır ve sevgiliye değil de kendi şahıslarına âşıktırlar.
Bir gün gelecek, nasıl olsa ecel pusu kuracak beni alıp götürecek. Onun için nazlı sevgilim beni öldürsün daha iyi. Onun uğrunda, onun elinde güle oynaya can veririm. Madem ki, ölüm haktır ve alına yazılmıştır, cânan uğrunda, onun elinde ve yanında ölmek daha iyi değil mi?
Bir gün ister istemez öleceksin. Yârin ayağı dibinde can vermek daha iyi değil mi?
Pervâne sâdık bir âşıktır. Tek bir ışık etrafında döner durur ve kendini yok eder. Onun yok oluşu, “Vahdet” yolundaki dervişin hâline benzer. Işık ilâhî aşk, pervâne ise bu aşk ile yanıp tutuşan ve hatta yokluğa erişen derviş demektir.
Pervane acziyet ve perişanlığına bakmadan aşkı ile etrafında yanıp durduğu mumun huzurunda, ma’şûkuna seslenir:
-Ey sevgilim! Hadi ben âşığım, yansam da yeridir. Peki ya sen neden yanıyorsun, niçin ağlıyorsun.
Mum inleyerek cevap verir:
-Benim tatlı balım vardı. Beni ondan ayırdılar. Şirin’im haksızlıkla elimden alındı. İşte Ferhad gibi tepemden ateş çıkıyor. Gece, meclisi aydınlatan ışığıma bakma. İçimi yakan ateşe bak.
Mum, hem bu sözleri söylüyor, hem de sararmış yanağından sel gibi gözyaşı dökülüyordu.
Mum, sözüne devamla pervaneye dedi ki:
Ey pervane! Ey aşk iddiacısı! Aşk, senin işin değil. Seninki bir kuru iddiadan ibaret. Sende ne sabır var, ne de ****net ve tahammül.
Sen azıcık bir ışık ve ateş gördün mü, hemen yanıyorsun. Ben ise tamamıyla yanıncaya kadar dikilip duruyor, dayanıyorum.
Aşk ateşi senin yalnız kanadını, benim ise bütün vücudumu, baştan aşağı yakar.
Derviş de mum gibidir. Dışı parlaktır ama içi yanmıştır.
Artık gece bitiyor, sabah oluyordu. Peri yüzlü bir hizmetçi gelip mumu söndürdü.
Zavallı mum, dumanı tepesinden çıkarken:
“Aşkın sonu budur işte.” dedi ve can verdi.
__________________
''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!''
Alıntı ile Cevapla

Konu Sahibi Aysima 'in açmış olduğu son Konular Aşağıda Listelenmiştir
Konu Forum Son Mesaj Yazan Cevaplar Okunma Son Mesaj Tarihi
Risale-i Nurda Namaz Risale_i Nur (Said Nursi) Aysima 0 2177 21 Mart 2009 22:15
Son Cüzde Kaçırılmaması Gereken SünnetLer Kur'ân-ı Kerim Genel Yitiksevda 5 2904 21 Mart 2009 22:06
Emir Sultan Alimler(Rh) Aysima 2 2336 21 Mart 2009 20:22
Tevazu Adap-Edep-Ahlak Mihrinaz 2 2181 26 Şubat 2009 19:27
Risale-i Nurlar"'da Yahûdi Risale_i Nur (Said Nursi) Emekdar Üye 3 1989 25 Şubat 2009 21:35

Alt 02 Şubat 2009, 22:55   Mesaj No:2
Medineweb Sadık Üyesi
Aysima - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:Aysima isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 1390
Üyelik T.: 16 Nisan 2008
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 685
Konular: 242
Beğenildi:20
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: AŞK ATEŞTİR, ÖĞÜT YELDİR

Evveli AŞK, âhiri AŞK ... Zâhiri AŞK, bâtını AŞK... Andolsun AŞK' a ki : " Gönül sayfamıza yazıldı." " Biz AŞK çocuklarıyız. AŞK bizim anamızdır." (Mevlânâ) AŞK'la dirildik biz. AŞK'la öldük hem . Ölümsüzlüğümüz AŞK'tandır.

Aşk hâl işidir,kâl işi değildir.”sözü;aşkın dile gelmeyen,cümle kalıplarına sığmayan yanını vurgular hep.Kalemler,kelamlar aşk bahsinde acze düşerler.

“Kalem yazarak koşar gider amma:aşk bahsine gelince çatlar âciz kalır. " -Hz.Mevlânâ -

Aşkı şerhetmek ve anlatmak için ne söylersem söyleyeyim, asıl aşka gelince , o sözlerden mahcup olurum" der Mevlânâ ...

Aşk; görüş,mukayese ve düşünceye bağlı olarak ortaya çıkan bir hâdise değildir ki idrâki mümkün olsun.
“Aşk yolunda akılla yürüyenler,
güneşi mumla arayanlar gibidir.”

-Muhammed İkbal-

Diliyle aşk diyenler,bilmezler gerçekte aşkın ne olduğunu. Aşka dair sözler, kuru anlatılar ve örneklemelerden ibarettir oysa. Aşkın dili başkadır. Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden başka bir dil gereklidir.

“Aşk sözleri kuş dilidir.Ona Süleyman gerektir.”

-Sinan Paşa-

Söze gelmeyen, hudut çizilemeyen, hatta tanımlanamayan bir tanımı vardır aşkın. Mahiyetini kavramak ve gerçekliği ile algılamak akıl kârı değildir. Aşkın hakîkatini âşıklar bilebilir ancak .
Buna rağmen aşka tanım getirmeye çalışanlar olagelmistir hep. Onların hâli de Mevlânâ'nın anlattığı körler hikâyesinin benzeridir: "Körlerden bir gurup, tanımını yapmak üzere bir Fil'in yanına bırakılır. Her biri Fil'e dokunur da elleri her neresini kavramışsa Fil'i öylece tanımlar. Kimine taht gibi gelir, kimine yelpâze; nargile, sütun sananlar bile olmuştur Fil'i. Ancak hiç biri Fil'in bütünüyle ne olduğunu neye benzediğini anlatamamıştır." Aşıkların hali de Fil'i tanımlayanlardan farksızdır. Çünkü onların da gözü kördür. Onlar aşkı anlatırken aşk âlemine dalarlar ve o âlemde yaşadıkları hallerden dem vururlar. Yine her biri kendi meşrebince, zevkince aşkı anlatmaya çalışır.

"Aşk bir mânâ-yı lâ yu'raftır ki, cümle âlemi zevki miktârınca sekrân u hurûşân ediyor."
Aşk bir incidir. Her kulakta salınmaz.
Aşk bir nurdur. Her gözde görünmez.
Aşk bir huzurdur. Her derûnda bulunmaz.
Aşk bir zevktir. Onun da başka dili var.
Aşk bir şevktir. Onun da ayrı ehli var.
Aşk bir dalgalanmadır. Onun da deryaları var
(Sinan Paşa )

Aşk sonsuzluğun burağıdır.
"Aşk, sevgilinin cemâlini görme heyecanı ve sonsuzluğu içinde bulunan kimsenin kalbinin galeyan etmesi ve coşmasıdır.
Aşk, aşığın, sevgilisinin ismini ve zikrini kalbinden bir an bile ayırmamasıdır.
Aşk, âşığın mâşukla birlikte olmasıdır.
Aşk, hayatın özüdür.
Aşk, kalpte sevgilinin sevgisinden başka bir şeye yer vermemektir." (Kuşeyrî)
"Aşk öyle bir zehirdir ki, ondan yüksek ondan daha tatlı bir şerbet yoktur.
"Aşk öyle bir hastalıktır ki, ondan güzel sıhhat yoktur.
Aşk öyle bir günahtır ki, ondan ulvî bir ibâdet ve tâat yoktur."
Aşk, hayallerin bağında, sarhoş delilerin dîvânesi ve belâlar zindanının Yusuf'udur

Aşk; "Çift kişilik bir yalnızlık." tır.
Aşk; kayıtlara yokluk düşürerek yapılan varlık yağmalaması.
Aşk; kayıtlardan da düşerek kayıtsızlık kaydına geçme çabası.
Aşk; bir "HİÇ" levhasına atılan imza, harflerin batnında gizli mânâların mânâsı.
Aşk; özleyenle özlenenin bitimsiz vuslat hülyâsı.
Aşk; dipsiz kuyulara salınan gönüllerin susuz kovası.
Aşk; muallakta duran deniz, kıyısı olmayan sonsuzluk deryâsı.
Aşk ;" Üç Harf Beş Nokta " da hülâsâ edilen kâinat yasası. -
Aşk, aşk , yine aşk! Varlığım yalnız bu! Varlığım da değil, yokluğu bununla buldum! Aşktan gelecek her şeye müştâkım." (Yaman Dede )

Gönül defterine "AŞK" yazılanlar çetin bir sınavın eşiğindedir. Belalar sağanak yağmurlar gibi yağar. Ancak başına ona tutabilenler aşk kaydına geçerler. Belâ yolunda muayyen bir menzildir âşık. Her nereden gam kervanı gelse muhakkak onda konaklar. Belâlara tahammülü olmayanlar aşkın adını dahi anamazlar. Çünkü aşk defterine şöyle bir nükte yazmışlardır: "AŞK KAYDINDA OLAN KİŞİ, BAŞ KAYDINDA DEĞİLDİR." (Mevlânâ)

__________________
''Gönlüm Sükût-u Ezber Eyledi...!''
Alıntı ile Cevapla
Alt 07 Ağustos 2014, 21:28   Mesaj No:3
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.585
Konular: 696
Beğenildi:8167
Beğendi:9373
Takdirleri:25979
Takdir Et:
Standart Cevap: Aşk ateştir, öğüt yeldir

Gönül defterine "AŞK" yazılanlar çetin bir sınavın eşiğindedir. Belalar sağanak yağmurlar gibi yağar. Ancak başına ona tutabilenler aşk kaydına geçerler. Belâ yolunda muayyen bir menzildir âşık. Her nereden gam kervanı gelse muhakkak onda konaklar. Belâlara tahammülü olmayanlar aşkın adını dahi anamazlar. Çünkü aşk defterine şöyle bir nükte yazmışlardır: "AŞK KAYDINDA OLAN KİŞİ, BAŞ KAYDINDA DEĞİLDİR." (Mevlânâ)
Mihrinaz beğendi.
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Alt 25 Eylül 2021, 23:59   Mesaj No:4
Medineweb EDİTÖRÜ
su damlası - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu: su damlası isimli Üye şuanda  online konumundadır
Medine No : 13055
Üyelik T.: 18 Aralık 2010
Arkadaşları:18
Cinsiyet:-
Memleket:sivas
Mesaj: 10.585
Konular: 696
Beğenildi:8167
Beğendi:9373
Takdirleri:25979
Takdir Et:
Standart

“Aşk ateştir, öğüt yeldir.Yel, ateşi alevlendirir.”
__________________

"Bir yαrım αklın kuyusundα öbür yαrım αşkın kuytusundα...
Cennet ve cehennem αrαsındα.Ucu sırαttαn geçen bir uçurum kenαrındα...
Â'râftα.....
Ârâfın dα αrαsındα...Ar ve αf yαrαsındα..."
Alıntı ile Cevapla
Cevapla


Konuyu Toplam 1 Kişi okuyor. (0 Üye ve 1 Misafir)
 

Benzer Konular
Konu Başlıkları Konuyu Başlatan

Medineweb Ana Kategoriler

Cevaplar Son Mesajlar
Medineweb Öğüt Oyunu :) Seyyid Forum Oyunları 23 10 Ocak 2023 11:48
Sen öğüt verip hatırlat / Medineweb Esadullah Makale ve Köşe Yazıları 1 09 Nisan 2017 14:21
Gök kubbede yankılanan bir öğüt EyMeN&TaLhA Makale ve Köşe Yazıları 0 13 Ekim 2014 08:16
...bir cariye ve bin öğüt.... Nesli_Nur Makale ve Köşe Yazıları 1 25 Nisan 2014 01:48
babadan oğula 40 altın öğüt Seyyid Güzel Sözler-Deyımler-Nükteler 2 21 Şubat 2013 12:16

Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.kaabalive.net Bir Ayet Bir Hadis Bir Söz | www.medineweb.net Yeni Sayfa 1
.::.Bir Ayet-Kerime .::. .::.Bir Hadis-i Şerif .::. .::.Bir Vecize .::.
     

 

 Medineweb Sosyal Medya Gruplarımız:  Medineweb  Medineweb  Medineweb  Medineweb Medineweb     

  www.alemdarhost.com sunucularını Kullanıyoruz.