Yılbaşı Fâciaları Yılın son günü yaklaşırken, adamın içi içine sığmıyordu. Her yıl olduğu gibi, bu yılbaşını da doya doya yaşayacak ve torunlarına hediye aldıktan sonra evine dönüp, sabaha kadar televizyon seyredecekti. İçki stokunu, her ihtimale karşı sabahtan tamamlamış ve iç cebindeki yassı şişeye daldırdığı küçük bir borucukla, şimdiden demlenmeye koyulmuştu. Bilet gişesi önünde uzayıp giden kuyrukta da aynı işi yaparken, insanları çift görmeye başlayıp :
- Anlaşılan kafayı bulduk!. dedi. Ama bu da eğlenceli oluyor.
Sıra kendisine yaklaştığında, birinin omzuna dokunduğunu hissetti. O tarafa dönüp gözünü bir kaç kere kırpıştırdı. Fakat o kişiyi, her nedense çift değil de, gölge halinde görüyordu. İçkiyi fazlaca kaçırdığını düşünürken, gölge kendisine biraz yaklaşıp :
- İyi bir hayat için, size bir ömür boyunca şans tanındı!. dedi. Ama o şansınızı kullanamadınız. Ve yıllar yılı aynı kötü şeylerde direndiniz. Artık yeter, hemen gidiyorsunuz!.
Adam keyfini bozan bu gölgeyi yerden yere vurmak için elini uzattığında, ona bir türlü değemedi. Bu da mutlaka içkinin işiydi. Sonunda birazcık alttan alarak:
- Sıramı vermem!. dedi. Bir piyango bileti alacağım, bana da çıkabilir. Hem de bugün yılın sonu değil mi?
Gölge : - Sıranın sizde olduğundan hiç şüphem yok!. dedi. Piyangonun size çıktığınada. Sadece bir noktada yanıldınız :
Sizin için yılın sonu değil, yolun sonudur. Haydi buyrun gidelim !...
...
Yılın son gününde Azrailde size konuk olabilir.
__________________ Bismillah diyerek... |