Konu Başlıkları: Şirk Nedir ?
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28 Aralık 2007, 21:34   Mesaj No:5

Şuara

Medineweb Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:Şuara isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 686
Üyelik T.: 27 Aralık 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Mesaj: 90
Konular: 52
Beğenildi:1
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: Şirk


Kuran'da Müşrikler Kaç Sınıfa Ayrılır?
Şirk konusuna Kuran'da pek çok açıdan yer verilmiştir. Şirkin genel mantığı her zaman aynı olsa da, şirk koşmanın pek çok çeşidi olduğu Kuran'da bildirilmektedir. Şirk ve şirk koşanların durumlarının anlatıldığı ayetler incelendiğinde müşriklerin hepsinin, ortak bir özellik olarak Allah'tan başka ilahlar, yani yol göstericiler, hüküm koyucular, düzen kurucular, dostlar, yardımcılar edinen kimseler oldukları görülür. Ancak şirk koştukları şeyler bakımından müşriklerin çeşitleri vardır. Kuran'da tanımlanan ve bahsi geçen belli başlı müşrik çeşitlerini şu başlıklar altında inceleyebiliriz.
Kitap Ehli
Kitap ehli, Kuran'da Hıristiyanları ve Yahudileri tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Gerek Hıristiyanlardan gerekse Musevilerden büyük bir kitle hak dinin özünden uzaklaşarak, şirke dayalı bir din anlayışına sapmışlardır. Ama bu konuda bir genellemeye gitmek, bu iki dinin mensupları hakkında genelleme yaparak konuşmak da büyük hata olur. Burada ele alınan kitle, kitap ehli içinde şirke düşen kişilerdir. Bu insanların şirke sapması, peygamberlerini ve din adamlarını ilahlaştırmaları sonucunda olmuştur. Hıristiyanlar en başta peygamberleri Hz. İsa'yı ilahlaştırarak şirke düşmüşlerdir. Günümüzde de Hıristiyanlığın içindeki müşrikler Hz. İsa'nın (haşa) Allah'ın oğlu olduğunu, dolayısıyla onun da bir ilah olduğunu iddia ederler. Bu durum ayetlerde şöyle haber verilmektedir:
Andolsun, "Şüphesiz Allah, Meryem oğlu Mesih'tir" diyenler küfre düşmüştür. Oysa Mesih'in dediği (şudur "Ey İsrailoğulları, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a ibadet edin. Çünkü O, Kendisi'ne ortak koşana şüphesiz cenneti haram kılmıştır, onun barınma yeri ateştir. Zulmedenlere yardımcı yoktur. "Andolsun, "Allah üçün üçüncüsüdür" diyenler küfre düşmüştür. Oysa tek bir ilahtan başka ilah yoktur. Eğer söylemekte olduklarından vazgeçmezlerse, onlardan inkâr edenlere mutlaka (acı) bir azab dokunacaktır. (Maide Suresi, 72-73)
Bu iki topluluktan bir kısım insanların Allah'a şirk koştukları diğer kişiler ise din adamlarıdır. Yahudilerden bir kısmı hahamların Allah adına uydurdukları hükümleri adeta ilahi hükümlermiş gibi benimsemişlerdir. Tarih boyunca Tevrat'a ve diğer din kitaplarına eklenen bu hükümler, Yahudi halkının büyük çoğunluğu tarafından asırlardan beri din adına uygulanagelmektedir. Halk din adamlarına, dinde hüküm koyucu, hatta Allah'ın hükümlerini değiştirici bir vasıf vererek onları Allah'a şirk koşmaktadır.
Aynı durum Hıristiyanlar için de geçerlidir. Onlardan da çoğunluk sayılabilecek bir kitle din adına kendilerine hükmeden rahiplerin, papazların ve din adamlarının izinden yüzyıllar boyunca körü körüne gitmişlerdir. Allah'ın gönderdiği hak dini değil, onların şekil verdikleri bir din anlayışını benimsemişlerdir.
Her iki dinin de din adamlarından bazıları, tarih boyunca Tevrat'ta ve İncil'de ekleme, çıkarma ve değiştirmeler yaparak bu kitapları tahrif etmişlerdir. Her iki ilahi kitabın getirdiği hak din de bu şekilde aslından uzaklaşarak bazı müşrik din adamlarının elinde birer şirk dinine dönüşmüştür. Allah şirke sapan her iki kavmin de içinde bulundukları durumdan aşağıdaki ayette şöyle bahseder:
Onlar, Allah'ı bırakıp bilginlerini ve rahiplerini rablar (ilahlar) edindiler ve Meryem oğlu Mesih'i de... Oysa onlar, tek olan bir ilah'a ibadet etmekten başka bir şeyle emrolunmadılar. O'ndan başka ilah yoktur. O, bunların şirk koştukları şeylerden Yücedir. (Tevbe Suresi, 31)
Başka birçok ayette de kitap ehlinden şirk koşanlar kınanmaktadır. Allah Kuran'da şirke sapan her iki dinin mensuplarını da bütün hak dinlerin özüne, yani Allah'ı tek bir ilah edinip O'ndan başkasına kulluk etmemeye davet etmektedir. Ayette şöyle buyrulur:
De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız." (Al-i İmran Suresi, 64)
Burada bir noktanın tekrar hatırlatılmasında yarar vardır. Burada konu edilen kesim Hıristiyanların ve Musevilerin içindeki müşriklerdir. Unutmamak gerekir ki her dinin içinde müşrik konumunda insanlar olabilir, hak dini yaşayan kişiler arasından da şirke sapan insanlar zaman zaman çıkmaktadır. Yoksa tüm kitap ehlinin bu şekilde nitelendirilmesi asla söz konusu değildir. Bu bakımdan Yahudilerden ve Hıristiyanlardan ihlaslı olup, Allah'ı bir ve tek ilah olarak kabul eden, O'na asla ortak koşmayan insanları tenzih ederiz. Nitekim Kuran'da da böyle bir kesimin varlığı haber verilmiştir. Ayetlerde şöyle buyrulmaktadır:
Onların hepsi bir değildir. Kitap ehlinden bir topluluk vardır ki, gece vaktinde ayakta durup Allah'ın ayetlerini okuyarak secdeye kapanırlar. Bunlar, Allah'a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır. Onlar hayırdan her ne yaparlarsa, elbette ondan yoksun bırakılmazlar. Allah, muttakileri bilendir. (Al-i İmran Suresi, 113-115)
Şüphesiz, Kitap Ehlinden, Allah'a; size indirilene ve kendilerine indirilene -Allah'a derin saygı gösterenler olarak- inananlar vardır. Onlar Allah'ın ayetlerine karşılık olarak az bir değeri satın almazlar. İşte bunların Rableri Katında ecirleri vardır. Şüphesiz Allah, hesabı çok çabuk görendir. (Al-i İmran Suresi, 199)
Ayrıca Kuran'da Müslümanların, kitap ehlinden şirk koşanları hak dine güzel öğütle davet etmeleri, onlara şirk koşmanın yanlış olduğunu tebliğ etmeleri de şöyle emredilmiştir:
De ki: "Ey Kitap Ehli, bizimle sizin aranızda müşterek (olan) bir kelimeye (tevhide) gelin. Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah'ı bırakıp bir kısmımız (diğer) bir kısmımızı Rabler edinmeyelim." Eğer yine yüz çevirirlerse, deyin ki: "Şahid olun, biz gerçekten Müslümanlarız." (Al-i İmran Suresi, 64)
Alıntı ile Cevapla