Tekil Mesaj gösterimi
Alt 13 Aralık 2010, 17:50   Mesaj No:13

BEDİİ HAMİT

Medineweb Paylaşımcı Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:BEDİİ HAMİT isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 12750
Üyelik T.: 19 Eylül 2010
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Memleket:HATAY
Yaş:68
Mesaj: 395
Konular: 20
Beğenildi:4
Beğendi:0
Takdirleri:60
Takdir Et:
Standart

ŞEFAAT İLE İLGİLİ YAZDIKLARIMI TEKRARLAYACAK OLURSAM.

ŞEFAAT Elbette Allah izin verirse olacaktır. Onun izni olmaksızın kim şefaat edebilir ki ? Bu bir ayettir. Şefaat yetkisine sahip olan kişiler yoktur. Bunlar ancak şefaat duasına yetkili olan kişilerdir.

Rabbimiz Allah izin verdiklerinin Şefaat dualarına icab edecek olandır. Allaha ait olan şefaat yetkisini ALLAH kimseyle paylaşmaz.

Hala anlaşılmadıysa yazdıklarımdan alıntı yapayım

Alıntı

39/44- De ki: “Şefaat tümüyle Allah’a aittir. Göklerin ve yerin hükümranlığı O’nundur. Sonra yalnız O’na döndürüleceksiniz.”

Elbetteki Tek şefaat merci Allahın kendisidir. Şefaat tümüyle Allah’a aittir. Allahtan başka şefaat edici yoktur.

Ancak Şefaat edici Allah ise , İzni ile şefaat ettirende Allahtır.

Sünetullah gereği Allah kendi şefaati için vasıtalar kullanır. Bu vasıtalar ile kullarına şefaat eder. Bu vasıtalardan biri de en çok sevdiği kul olan, Alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili Hz Muhammed ( as ) peygamberimizdir.
Mutlak anlamda şefaatin tamamı Allah’a aittir. Allah Zatına ait olan bu yetkisini hiçbir kişi ya da yarattığı ile paylaşmaz.

Allah ahiret gününde kendisine ait olan şefaat yetkisini ( AF YETKİSİNİ ) kimselerle paylaşmaz. Eğer böyle olursa İLAHLIK YETKİSİNİ PAYLAŞMIŞ OLUR Kİ, haşa bu mümkün değildir. Ne ilahlık yetkisini ,ne şefaat yetkisini kimseye devretmez ve paylaşmaz da .

Allah şefaat yetkisini kimseyle paylaşmaz ve kimseye de devretmez. Ancak

KENDİSİNE YAPILAN ŞEFAAT DUALARINI KABUL ETMEK İLE ŞEFAAT YETKİSİNİ PAYLAŞMAK AYNI ŞEYLER DEĞİLDİR

(Allahü teâlâ, şefaat edene ve şefaat edilene izin vermedikçe, hiç kimse şefaat edemez. Kalblerindeki müthiş korku giderilince, [şefaat bekleyenler, şefaat duası edenlere] “Rabbiniz şefaat hakkında ne buyurdu?” diye soracaklar. Onlar [şefaat duası edenler] ise, “Hak olanı buyurdu [şefaate izin verdi]” diyecekler.) [Sebe 23]

(O gün, kimse şefaat edemez. Ancak Rahman olan Allah’ın izin verdiği ve sözünden hoşlandığı kimse şefaat eder. ( Allah onun şefaat duasını kabul eder.) [Taha 109]

(Rahman olan Allah’ın nezdinde söz ve izin alanlardan başkası şefaat (duası ) edemez.) [Meryem 87]

(Allah’ı bırakıp da, taptığı putlar şefaat edemez. Ancak hak dine inanıp ona şahitlik eden kimseler şefaat eder.( Şefaat duasında bulunur )) [Zuhruf 86]

(Onlar, Onun rızasına kavuşmuş olandan başkasına şefaat (duası ) etmezler.) [Enbiya 28]

(Sadece Allah’ın dilediği ve razı olduğu kimselere şefaat (duası) etmesi için izin verilen, göklerde nice melekler vardır.) [Necm 26]

(Allah’ın izni olmadan kim şefaat edebilir?) [Bakara 255]
(Allah’ın izni olmadan hiç kimse şefaatçi olamaz.) [Yunus 3]
(Bütün şefaatler Allah’ın iznine bağlıdır.) [Zümer 44]

Bu âyet-i kerimelerde görüldüğü gibi, şefaat yetkisine sahip olanlar, ancak Allahü teâlânın izni ile şefaat edeceklerdir.
Yani şefaat duasında bulunacak olanlardır.
Yukarıdaki âyet-i kerimelerde, Allah’ın izni olmadan kimsenin şefaat edemiyeceği açıkça bildirilmektedir. Ancak Allah’ın izin verdiklerinin bundan müstesna oldukları, yani ancak Allah’ın izni ile şefaat edecekleri bildirilmiştir.

Ve çok büyük bir ihtimal ki, peygamberimiz dünyada iken müminlere yapmış olduğu şefaat duasını ahirette de tekrarlayacaktır. Allah pek çok sevdiği nebisinin her iki dünyada ettiği duasını geri çevirmeyecektir. İnşallah.

Ve yine çok büyük bir ihtimalle peygamberimizin hadisinde zikrettiği şefaat duasını Sebe 23 ve araf 46-49 ayetlerinde belirtilen araf ehline olacaktır. Çünkü

RABBİMİN KULLARINDAN MÜMİN OLANLARA yaptıkları günahlardan pişman olup tevbeye yönelenlere ve kendilerini düzeltenlere günahlarının affı için Peygamberimiz ŞEFAAT DUASI HAK OLACAKTIR.

Kulun günahını ancak Allah affedebilir. Ama bu affı, dilediği seçkin kullarının hatırı için yapmakla onların şerefini bütün mahşer ehline ilân eder. Bu mânâya en büyük mazhar Efendimiz’dir. Allah’ın O en sevgili kulu, mahşer meydanında Makam-ı Mahmud denilen ulvî bir makam sahibidir.

Peygamber efendimiz ancak Allah’ın razı olduğu kimselere şefaat duası edebilecektir. Nitekim “Allah’ın huzurunda, O’nun izin verdiğinden başkasının şefaat duaları fayda vermez.” (Sebe, 34/23) “Göklerde nice melek vardır ki, Allah, dilediği ve razı olduğu kimseler için izin vermedikçe onların şefaatı ( şefaat duaları) hiçbir işe yaramaz.” (Necm, 53/26) ayet-i kerimeleri bu hakikati dile getirmektedir.


BEDİİ HAMİT
[Linkler Ziyaretçilere Kapalıdır.Giriş Yap Veya Üye Olmak için TIKLAYIN...]
__________________
EN BÜYÜK ALLAH BAŞKA BÜYÜK YOK. NE MUTLU MÜSLÜMANIM DİYENE
Alıntı ile Cevapla