Değerli arkadaşım akşam yattığımda bir örnek geldi aklıma bunu da sizinle paylaşmamın konuya katkısı olacağını düşündüğüm için paylaşmak istiyorum.
Hatırlarsınız bir kadın peygamberimize geliyor ve eşinin kendisine zıhar ettiğini ve boşamak istediği şikâyetinde bulunuyor. Anlaşılıyor ki kadın kocasını çok seviyor ve boşanmak istemiyor. Fakat peygamberimiz yüzlerce yılın geleneği olan bu mantıksız yanlış olan boşanma geleneğine kendisi hüküm verip son veremiyor. Çünkü kur’an da böyle bir hüküm bulamıyor. Fakat rabbim ne diyor ayetinde? Sizin kadınla konuşmanızı duydum ve bu konudaki hükmümü gönderiyorum diyor. Hatırlayınız buna benzer o kadar çok örnek vardır ki, rabbim bu örnekleri boşuna bizlere vermemiştir, düşünüp ibret alalım diye yazmıştır. Buna benzer örnekleri yani peygamberimize sorulan bazı konulardaki hükümler için onların hükmünü ben vereceğim sabret der. Bakın aşağıdaki ayette ne kadar açık söylüyor.
Tur 48: Artık, Rabbinin hükmüne sabret; çünkü gerçekten sen, gözlerimizin önündesin. Ve her kalkışında Rabbini hamd ile tesbih et.
Daha önceki cevabımda da söylemiştim. Rabbim hükmüne kimseyi ortak etmez diye bakın burada çok açık söylüyor ve Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz diyor.
Kefh 26: De ki: 'Ne kadar kaldıklarını Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybı O'nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel işitmektedir. O'nun dışında onların bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz.
Rabbim cümlemizi kur’an nuruyla nurlandırsın inşallah. SAYGILARIMLA Halukgta |