Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Aralık 2010, 11:48   Mesaj No:19

HALUK GÜMÜŞTABAK

Medineweb Sadık Üyesi
Avatar Otomotik
Durumu:HALUK GÜMÜŞTABAK isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 10862
Üyelik T.: 01 Ekim 2009
Arkadaşları:1
Cinsiyet:
Yaş:66
Mesaj: 489
Konular: 86
Beğenildi:3
Beğendi:0
Takdirleri:62
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart


Değerli Bedii kardeşim, Rabbim hüküm vermediyse, ben onu kendi nefsimle asla sorgulayıp, kadınında kan bağı vardır türünden düşünceler üretmem. Demek ki araya yabancı bir erkek tohumu girdiğinde, durum çok farklı oluyor ki, hala, teyze kızı ya da oğluyla evlenmeyi de Rabbim yasaklamamıştır. Bu örnek apaçık önümüzde duruyor. Bakın çevrenize bu tür evlilikler bazı bölgelerde çok da fazladır. Ama bu örneği nedense gözden kaçırıyorsunuz. Çünkü hala, teyze kısıylada kan bağımız var. Ama demekki bu kan bağı diğerinden çok farklı.

Değerli Yitiksevda kardeşim bu bahsettiğiniz ayetlerin tümüne baktığınızda hepsinde Rabbimin elçisine uyulmasını emreder. Ayrıca ona uymadığımız takdir de bana uymamış sayarım der. Peki, neden söyler tüm bu sözleri? Gerçekten önemli bir konu. Burada detaylı yazmayacağım, bende bu konuyu içeren bir yazı yazıp detaylandırmanın daha tatmin edici, açıklayıcı ve anlaşılır olacağını düşünüyorum. Rabbim izin verirse ayrı bir başlık altında bu konuyu açmak istiyorum.

Abdulmelik kardeşime gelince. Beni sünnet inkârcısı olmakla itham edip toptan reddettiğimi belirtiyorsunuz. Bu sözlerinizi Rabbime havale ediyorum çünkü benim kalbimi O biliyor. Size şöyle bir örnek vermek isterim. Okullarda geçmiş yüz yılların tarihleri anlatılır. O yılların kalıntılarından yola çıkarak onların yaşantıları anlamaya çalışılır. O devrin inançları gelenekleri araştırılır. İşte tüm bunların hepsi kendi başına birer ilim dalıdır, hepsinden istifade edilir. Fakat bu ilim dallarındaki tüm bilgiler her zaman doğru çıkmaz. Yıllar geçtikçe bazen yeni bulunan bir belge, kalıntı ya da yaşam izleri daha önceki bilgilerin yanlış olduğunu, daha doğrusu eldeki yeni belgelerden yola çıkarak daha önce yanlış kararlar verildiği ortaya çıkar. Bunların olması kimsenin geçmişi araştırmasına mani olmaz. Eldeki veriler her zaman değerlendirilir. Çünkü geçmiş o devirlere ait başka kanıtlar yoktur. Yenisi bulununcaya kadar eldeki veriler kabul edilir.

Şimdi de bu örneklerin ışığında peygamberimizin yaşamı, hayatı, onun örnek davranışına ait bilgilerin araştırılmasına toplanmasına bakalım. Dünyanın her bölgesinin, yaşamı, gelenekleri ve doğasını araştıran bizler nasıl olurda peygamberimizin hayatını araştırmaya karşı çıkalım. Hangi mantık bunu kabul eder? İşte bende diyorum ki, daha doğrusu bunu Rabbim söylüyor. Emin olduğumuz peygamberimizle ilgili tüm bilgileri araştıralım, alalım ama doğruluğunu kontrol edelim, araştıralım diyorum. Aslında bizim işimiz kolay Rabbim ne diyordu elçisine kur’an da? İnsanları kur’an ile uyar ve onlara kur’an ile hükmet. Demek ki peygamberimiz kur’anın emretmediği hiçbir konuda insanlığa hükmetmemiştir bu çıkıyor ortaya. Ona uyan her bilgi başımızın tacıdır. Lütfen düşünün peygamberimizin örnek yaşamı ile ilgili anlatılan onca güzel örnekleri nasıl olurda göz ardı ederiz? Din ve iman ciddiyet ister çünkü bizler bu Dünyada imtihandayız, eğer yanlış bilgilerin peşi
nde gidersek imtihanı veremeyiz. İmtihanı veremeyenin gideceği yerde hiç güzel değil, bunu çok iyi biliyoruz.

Değerli arkadaşım bana şu sözü söylemişsiniz.( bir bayanı teyzesiyle, halasıyla aynı anda nikâh caizdir diyen yeryüzünde tek İslam âlimine rastlamadım.) Sayın arkadaşım ben Rabbin kelamı üzerinde yorum yapmam, bakın siz yapıyorsunuz. Ben diyorum ki Rabbim böyle bir hüküm vermemiş diyorum. Her şeyden nice örnekleri verdim ki anlayasınız diyen Rabbim, sütanneden emen kişiler ile çocukları arasında evlenmeyi yasakladığını bile söylüyorsa, bu konu hakkında yasak koyamaz mıydı? Sizin sözlerinizi düşünelim bu devirde bu verilen örnek gerçekten kabul görecek bir durum değil. Bakın yaptığımız yanlış burada başlıyor. Bizler kur’anı günübirlik anlıyoruz. Bu kitap 1000 yıl öncesine hitap ettiği gibi, 1000 yıl sonrasına da hitap ediyor bunu da unutmayınız. Allah geleceği bildiği için her konuda ayetlerden örnek vermiştir. Bugün düşünün birden fazla evlilik hiç önerilmiyor. Zaten Rabbimde adaletsiz bir durum olduğunu söylemiyor mu kur’an da. Ama yasak yada haram demiyor, demekki bazı devirlerde buna ihtiyaç duyulabiliyor. Peygamberimizin evlatlığı Zeyd in boşadığı eşiyle evlenmesi bugün İslam düşmanları tarafından kullanılır ve kötü sözler söylenir. Fakat bu olaydaki ibreti, anlatılmak istenen konuyu elbette iyice düşünen anlar. Allah burada bu şekilde yapın diye vermiyor bu örneği, evlatlığın gerçek evladı gibi olmadığını anlatıyor. Rabbim evlenme yasağı getirdiği ayeti lütfen hatırlayınız, çok açık ve detaylı yazmış. Allah aşkına şöyle düşünün, bahsettiğiniz konuyu rabbim yazmayı mı unuttu? Bakın bunu savunduğunuzda, bunları söylemiş oluyoruz bunu unutmayınız. Siz onca alim bunu kabul ediyor diyerek alimleri haklı çıkarmaya çalışıyorsunuz, bu bilgilerin bu sözlerin O alimlere ait olduğundan emin olmadığınız halde bu savunmayı onlar adına yapıyorsunuz. Allah aşkına şunu da düşünün bakın bu konuma geliyor olay, bende Rabbimi savunuyor ve diyorum ki Rabbim eğer böyle bir yasak koysaydı onu da yazardı diyorum. Sizce hangisini yapmak daha doğru? Yani kime güvenmek bizi kurtarır? Yorum ve karar sizin. İmanımızdan bizler bizzat kendimiz sorumluyuz. Ne siz benim sözlerimden sorumlusunuz nede ben sizin sözlerinizden. Değerli kardeşim kendi kendinize bir empati yapın ve şöyle düşünün. Allah bizleri imtihan edeceği kitabın Kur’an olduğunu açıkça söylemiş. Elçisine de sakın benim gönderdiklerime ilave yapma diye de emrini vermiş, acaba tüm bunlardan sonra kur’an da olmayan bir hükümden Rabbim hesap sorar mı? Rabbim e böyle bir adaleti uygun görmek, ne kadar doğru olur? İşte bu soruyu kendimize soralım. Ben inanıyorum ki kendi nefsimiz, eğer aklımız ile birleşirse, en doğru cevabı bize verecektir.
Saygılarımla Halukgta
Alıntı ile Cevapla