Sayın arkadaşım bahsettiğiniz hadis konusunda cevabımda unutmuştum yine günahımı aldınız, ama ben daha sonra hemen cevap verdim. O hadisin ne anlama geldiğini anlayan sorunun cevabını bulacaktır.
Ben haccın her istendiğinde yapılacağını asla söylemedim ama o kısmı cevabınızda almamışsınız. Salâvat hurafe demedim kur’anın bu sözcükle asıl ne anlatmak istediğini anlattım ama bunu da atlamışsınız. Şefaat konusunda da Rabbin apaçık ayetlerini görmezden geldiğinizden de hiç söz etmemişsiniz.
Gelelim son sözlerinize. Evet, ben diyorum ki hadislerin hepsini doğru kabul etmek bizleri dinden saptırır. Burada sizce bir sorun mu var? Yoksa siz eksiksiz kur’an gibi tüm hadislere inanılmasını mı söylüyorsunuz. Eğer hepsi doğru olsaydı Diyanet yüzlerce binlercesini hurafe diye iptal etmezdi. Çok doğru yasağı koyacak helal ve haram emrini verecek Allah tır. Bunu da ayetlerinde Rabbim söylüyor ben değil.
Şimdi gelelim cenin ya da insan eti, eşek ya da at eti yeme konusunda bir yasak yok demişsiniz. İşte kur’an dan nasiplenmek gerçekten birazda niyete bağlı. Eğer anlamak, bilgi almak için bakarsanız her cevabı alırsınız. Cenin ya da insan eti yeme konusunda Rabbim öyle bir örnek verir ki, aklı zerre kadar olan hemen anlar. Nasıl bir örnek verir Rabbim hatırlayınız. İnsanların arkasından konuşup, gıybet edenler için nasıl bir örnek verir Allah? İnsan eti yemiş bir kişiye benzetir ve ne der? Tiksindiniz değimli? Demek ki Rabbim insanın içine genlerine insanın kendi soyundan birisini yemesini tiksindirici olarak yaratmış. Bu örnekten siz hiç mi bir ders almadınız? At eşek ve benzerine gelince. Allah haram demediyse yasaklamadıysa bir nedeni vardır. Bugün Müslüman olan ülkelerin bazıları at eti yer, sütünü içer. İleride Allah yoklukla imtihan etmesin, bir yokluk, kıtlık halinde öyle bir yersiniz ki birde söylediklerinizi unutuverirsiniz. Geçmişte yük taşıyan hayvanlar değerliydi, böyle bir yasağı toplum koymuş olabilir, bunu bilemem. Ama bizlere düşen kendimizce fikirler yürütmek değil, söyleneni anlamaya çalışmak olmalıdır. Hatırlayınız yakın zamana kadar denizden çıkan balık haricinde yani pullular haricinde her şey haram diye o kadar faydalı vitaminli deniz ürünleri yenmezdi. Ama şimdi unutuldu hepsi yeniyor. İşte Rabbin haramlaştırmadığı bir şeyi kimse haram diyemez. Hatta hatırlayalım rabbim ne diyordu böyle yapanlara? Benim haram demediğim bir şeyi kim haram yapmış, şahitleri var mı? Bence bu tür konuları çok iyi düşünmek gerekir. Tabi düşünmek isteyen düşünür.
Her yönün kıble olduğunu Rabbim söylüyor ve diyor ki nereye dönerseniz ben oradayım. Ayetlere bakın bu konudaki yazımı tekrar okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız. Elbette tek bir yöne dönmenin de hiç yanlışı yok. Bende bugün kabul edilen kıbleye dönerek kılıyorum namazlarımı. Fakat Rabbim özellikle böyle bir hüküm vermemiş, neden biliyor musunuz? Yemin ederek kolaylaştırdım dediği kitapta bunu zaten yapması da mümkün değil. Bakın bazı camiler çıkıyor, eyvah kıblemiz yanlışmış diyorlar. Onlarca yıldır kıldıkları namazlar bu durumda kabul olmaz, eğer böyle bir hükmü olsaydı Rabbimin. İşte böyle bir hüküm vermediği için herkesin içi rahat. Eğer Rabbim böyle hüküm vermiş olsaydı. Geçmiş yüzlerce yıl önce, acaba herkes doğru kıbleyi bulabilir miydi? Her kez de bir şüphe olurdu. Kur’an size yemin olsun ki kitabı kolaylaştırdım diyor, ama bizler nasıl zorlaştırırız onun çabası içindeyiz.
Bakın ben Allahın izniyle her sorunuza cevap veriyorum, hatta unutup daha sonra bahsettiğiniz hadise bile özel cevap verdim ama siz bana neler söylediniz. Canınız sağ olsun önemli olan gönüller hoş olsun. Tekrar hatırlatırım siz benim gibi düşünmediğiniz için size tek bir söz söylemiyorum, ama ben sizin gibi düşünmediğim için bana neler söylüyorsunuz. Bunu hiç düşündünüz mü? Peygamberimiz bile söz dinlemeyenlere en sonunda ben sizlerden yükümlü değilim, üzerinize bekçide değilim demiştir. Ne dersiniz. Sizin deyiminizle, ben kaçakmı güreşiyorum bu durumda.SAYGILARIMLA Halukgta |