Değerli arkadaşım art niyet değil, fakat ben isterim ki benim düşünceme de saygı duyulsun. Ben inancımı ve kur’an dan anladıklarımı söylediğimde, öyle bir tepki alıyorum ki şaşırıp kalıyorum. Sorduğunuz soru şekline bir bakın, birde benim size bu tür soruları sorup sormadığımı, ya da nasıl sorduğumu karşılaştırınız. Yoksa elbette güzel bir şekilde tartışmak medeni insanlara yakışır ki, ben bunu çok severim. Saatlerce olsa da bıkmam.
Hadis konusuna gelince, şu ayrıntı üzerinde konuşalım. (ben ayıklayalım derken, siz şüphe ile yaklaştığınızdan hadisler ile amel etmemeyi ve dolayısıyla toptan bi şekilde red etmeseniz de tatbikatınız öyle gösteriyor.")
Bu sözleriniz üzerinde konuşalım. Ayıklama kur’anın rehberliğinde olacak, buraya kadar hiçbir sorun yok. Daha sonra söylediğiniz konu çok önemli. Kur’an ile karşılaştırdıktan sonra zaten hadislerle amel etmeye gerek yok ki. Allah kur’ana sarılın, sizi ondan imtihan edeceğim demiyor mu? Zaten kur’anın onayından geçtiğine göre mutlaka kur’an da da var demektir. Daha açıkçası amel etmek konusu çok farklıdır. Amel iman etmek anlamını taşır. Allah ta kur’an ile iman edin, amel edin dediğine göre, kur’anın onay vermediği hiçbir bilgi, hüküm ile amel edemeyiz. Peki, kur’ana uyan hadisler nelerdir dersek, hadisler kur’an ayetlerinin hayata geçirilişinde çıkan olaylar, yaşanış şekli ve buradaki bilgilerden faydalanma diyebiliriz. Peygamberimizin hayatında sizler için bir örnek vardır ayetini hatırlayınız. Hadisler kur’anın koymadığı bir hükmü koyamaz ben bunu söylüyorum.
Din adına bilim adamlarının yaptığı çalışmalara elbette ihtiyacımız var. Ama her nedense bilim adamlarımız bile mezheplere göre konuştuklarından, bir noktada buluşamıyorlar. Bu gerçek ilim değildir. Bizim bir noktada kur2anda birleşecek âlimlere şiddetle ihtiyacımız var. Bakın beni neyle suçlamışsınız ama ben sizi benim inandığım gibi söylemediğiniz için aynı suçla isnat etmedim ne dersiniz?
(bir Müslümana ömür boyu lazım olmayacak, faydasız konuları açarak, ham dimağları karıştırıyorsunuz.)
Ömür boyu lazım olmayacak konular arasında, şefaatin tümden Rabbim e ait olduğunu söylemem var mı? Yine kimseye lazım olmayan bilgiler arasında Rabbimin velilerin ardına düşmeyin uyarısını gündeme getirmem var mı? Kur’an ayetlerinde Rabbimin ne anlatmak istediğini anlamaya çalıştığım yazılarım var mı? Belki size bu yazdıklarım ömrünüzde lazım olmaya bilir, ama mahşerde hepimize lazım olacaktır. Haram aylardan Rabbim boşuna söz etmemiştir. 365 günün içinde bir gün hac zamanı olacağını söylemek, o gün orada değilsen haccın kabul olmayacağını belirtmek, hiçbir aklın mantığın kabul edeceği bir konu değildir. Allah ta bunu haram aylarda yapabilirsiniz diyor demem ve kur’an ayetlerini hatırlatmam, neden gereksiz olsun. Bir gün gelecek haccın haram aylarda yapılabileceğini Rabbimin söylediğini fark edecekler, ama o güne kadar insanlar hacca gidemeyecek belki de vefat edecekler. Bunları hatırlatmanın neresi kötü?
İslam da ne kadar ihtilaf var demesinler diye, gerçeklerin üzerini örtmemiz mi gerekir, yoksa İslam da ki yanlışları temizlememiz mi gerekir? Ne dersiniz yorum sizin. Ben yanlışları gördüğüm halde susarsam, Rabbim bana bunun hesabını sorar.
Hiç kimse geçmişi silemez, İslam tarihi güzelliklerle başarılarla doludur. Elbette hatalar ve yanlışlarda vardır. Önemli olan dersler almaktır üstünü örtmek değil.
Fikir çatışması konusuna gelince. Fikirler karşılıklı söylenir ama bir hakem olmalıdır. Hakemde kur’an dır. Bir yerde iki hakem olmaz. Eğer siz benim iki hakemim var diyorsanız, o sizin seçiminizdir saygı duyarım. Dikkat ederseniz ben genelde kur’an dan örnekler veririm, kur’ana uyan hadislerden de faydalanırım. Çünkü gerçek hakem KUR’ANDIR.
Değerli arkadaşım sizde bende düşünce ve inançlarımızı söyledik sanırım. Bu konularda hükmü ben Rabbim e bırakıyorum. Aramızdaki konuşmalar zaten kayıt altına alınıyor Rabbim tarafından. Mutlaka hesap günü bu söylediklerimiz karşımıza çıkacak. O zaman gelinceye kadar sabredeceğiz, Rabbim hükmünü verecektir. Benim söyleyeceklerim bundan ibaret.
Hayırlı akşamlar. Halukgta |