Allah'ın hükmü (Ahsenu/Hayrul/Ahkemu'l Hakimin) anlamında
اَلَيْسَ اللّٰهُ بِاَحْكَمِ الْحَاكِمٖينَ
Eleysellahu biahkemil hakimîn.
Allah hükmedenlerin en adili değil mi?
(Tin-8)
وَكَيْفَ يُحَكِّمُونَكَ وَعِنْدَهُمُ التَّوْرٰيةُ فٖيهَا حُكْمُ اللّٰهِ ثُمَّ يَتَوَلَّوْنَ مِنْ بَعْدِ ذٰلِكَ وَمَا اُولٰـئِكَ بِالْمُؤْمِنٖينَ
Ve keyfe yuhakkimuneke ve indehumut tevratu fiha hukmullahi sümme yetevellevne mim ba'di zalik, ve ma ulaike bil mu'minîn.
Onlar Allahın buyruklarını ihtiva eden Tevrata sahip oldukları halde nasıl senden bir hüküm vermeni isterler ve ondan sonra da (senin verdiğin hükümden) yüz çevirirler? O halde böyleleri (gerçek) müminler değildir.
(Maide-43)
اَفَحُكْمَ الْجَاهِلِيَّةِ يَبْغُونَ وَمَنْ اَحْسَنُ مِنَ اللّٰهِ حُكْمًا لِقَوْمٍ يُوقِنُونَ
E fe hukmel cahiliyyeti yebğun, ve men ahsenu minellahi hukmel li kavmiy yukinûn.
Yoksa onlar, cahiliyye kanunu (ile yönetilmek) mi istiyorlar? Halbuki, kalben mutmain olan insanlar için Allahtan daha iyi kanun koyucu olabilir mi?
(Maide-50)
وَاتَّبِعْ مَا يُوحٰى اِلَيْكَ وَاصْبِرْ حَتّٰى يَحْكُمَ اللّٰهُ وَهُوَ خَيْرُ الْحَاكِمٖينَ
Vettebi'ma yuha ileyke vasbir hatta yahkumellahu ve huve hayrul hakimîn.
(Sana gelince, Ey Muhammed, sen de) yalnızca sana vahyedilene uy ve Allah hükmünü verinceye kadar sabret: çünkü hükmedenlerin en iyisi O'dur.
(Yunus-109)
وَاِنْ كَانَ طَائِفَةٌ مِنْكُمْ اٰمَنُوا بِالَّذٖى اُرْسِلْتُ بِهٖ وَطَائِفَةٌ لَمْ يُؤْمِنُوا فَاصْبِرُوا حَتّٰى يَحْكُمَ اللّٰهُ بَيْنَنَا وَهُوَ خَيْرُ الْحَاكِمٖينَ
Ve in kane taifetum minkum amenu billezi ursiltu bihi ve taifetul lem yu'minu fasbiru hatta yahkumellahu beynena ve huve hayrul hakimîn.
"Madem ki, aranızda, getirdiğim habere inanan bir topluluk yanında bir de inanmayan bir topluluk var, öyleyse bu içinden çıkılması zor durumda sabredin, ta ki aramızda Allah hükmedinceye kadar: çünkü O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.
(A’raf-87)
وَنَادٰى نُوحٌ رَبَّهُ فَقَالَ رَبِّ اِنَّ ابْنٖى مِنْ اَهْلٖى وَاِنَّ وَعْدَكَ الْحَقُّ وَاَنْتَ اَحْكَمُ الْحَاكِمٖينَ
Ve nada nuhur rabbehu fe kale rabbi innebni min ehli ve inne va'dekel hakku ve ente ahkemul hakimîn.
Bu arada Nuh Rabbine yakarıp "Rabbim!" dedi, "O benim kendi oğlumdu, ailemden biriydi; demek ki, Senin vaadin (herkes için) geçerli ve Sen hüküm verenlerin en adili, en söz geçirenisin!"
(Hud -45)
فَلَمَّا اسْتَيْپَسُوا مِنْهُ خَلَصُوا نَجِیًّا قَالَ كَبٖيرُهُمْ اَلَمْ تَعْلَمُوا اَنَّ اَبَاكُمْ قَدْ اَخَذَ عَلَيْكُمْ مَوْثِقًا مِنَ اللّٰهِ وَمِنْ قَبْلُ مَا فَرَّطْتُمْ فٖى يُوسُفَ فَلَنْ اَبْرَحَ الْاَرْضَ حَتّٰى يَاْذَنَ لٖى اَبٖى اَوْ يَحْكُمَ اللّٰهُ لٖى وَهُوَ خَيْرُ الْحَاكِمٖينَ
Fe lemmestey'esu minhu halesu neciyya, kale kebiruhum e lem ta'lemu enne ebakum kad ehaze aleykum mevsikam minellahi ve min kablu ma ferrattum fi yusuf, fe len ebrahal erda hatta ye'zene li ebi ev yahkumellahu li ve huve hayrul hakimîn.
Böylece, ondan ümitlerini kesince, (aralarında konuyu) görüşmek üzere bir kenara çekildiler. En büyükleri: "Babanızın sizden, Allah'ı şahit tutarak söz aldığını ve ayrıca bundan önce Yusuf konusunda nasıl güven kırıcı davrandığınızı hatırlamıyor musunuz?" dedi, "Bunun için ben artık, babam bana izin verinceye kadar bu ülkeden ayrılmayacağım; yahut Allah lehimde bir hüküm verinceye kadar. Çünkü O hükmedenlerin en iyisidir.
(Yusuf-80)
Devamı Gelecek