selamun aleykum
Mevlüt arkadaşım konuyu başka bir boyutu ile lel almışsınız teşekkür ediyorum.
Size katılmamak mümkün değil.
İslam ceza hukuku adelet sağlandıktan sonra vuku (hayat) bulur diyorsunuz kesinlikle doğrudur.
bende diyorum ki bu adaleti sağlayacak olanda biz insanlarız.Bu adaletin yeniden vuku bulması için Allah bize tekrar peygamber gönderecek değildir. Bu sosyal adaleti ikame etmek her müslüman davetcinin üzrenie farz-ı ayndır.Ben sorunun yoksulluk yada adam kayırmacalık olduğu noktasında farklı düşünüyorum.
Bugün çok gelişmiş avrupa ülkelerini bir düşünleim kendi insanlarına son derece refah düzeyi yüksek bir hayat sunmaktalar hatta az gelişmiş toplumlara göre kendi insanlarına adaleti de daha iyi sunmaktalar.Fakat bu toplumlar ahlaken dejenere olmuş aile yapısı paramparça bir şekilde yeryüzünde mutsuz serseri mayın gibi dolaşmktadırlar.Ahlak çok önemli bir hayat gerçeğidir.Allah Peygamber efendimizin ahlakını överken bunun ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
Toplumlar ancak İsilam ahlakı ile ahlaklandıklarında mutluluğu bulacaklardır.
Şunda kesin kes hemfikiriz sosyal adelet olmadan islamın ceza huku hayat bulmaz bulmasınada imkan yoktur.Ben diyorum ki adı islam olan bu toplumlar islam ahlakı üzere değillerdir ne ferd bazın da ne de yönetimler bazında.Önce bu gerçeğin tesbitini yapmak gerektiğine inanıyorum.
Ben hep şunu vurgululamaya çalışıyorum önce teşhis sonra tedavi.yukarıda seyyid kutubun maide suresinin 50. ayetin tefsirini verirken amacım şuydu birincisini fecr arkadaşımızın muhammed kutupan tan nakl ettiği ifadeye cevap olsun hemde seyyid cahilliye ahlakının bertaraf edilmesinin tek çaresi yeniden peygamberin ahlakına geri dönmek olduğunu çok iyi vurgulamasıdır.
Biz önce beyinde bu ahlakı kabul edeceğiz sonra Allahın adaletine teslim olacağız onun şeriatna byun eğmedikçe kanun ve nizamlarını kendi nefsimizde ailemizde çevremizde yönetimlerimizde hakim kılmadıkça sizinde makalenizde bir kaç örnekle vurguladığınız gibi ahlaksızlık ortadan kalkmaz.Onun yüce adaletini ve bu ahlak kurallarını vicdanlarımızda yönetim biçimlerimizde hakıim kılmadıkça müslümanlık iddamız bomboş bir iddadan öteye geçmez.
Biz ya onun hükümlerini isteyeceğiz yada hıristiyanlardan itahal ettiğimiz cahilliye hükümlerini isteyeceğiz Bunun orta yolu yok inan Mevlüt arkadaşım.Doğu ve güney doğu insanları hakikten aç susuz bırakılmız bütün insanı haklarından mahrum edilmiş mazlum insanlardır.müslüman ahlakı her zaman mazlumun yanında yer almış ve almaya da devam edecektir.
Fakat şunu unutmayalım ben bu sitede yazdığım ilk günden bu yana hep şunu vurgulamaya çalışmışımdır.Kanun koyuculuk doğrudan Allahın ilahlık yetkisi ile alakalı bir durumdur insanların müslüman sıfatını alabilmelerinin tek yolu onu tek ilah olarak kabul etmekten geçer.Bunu şehit Seyyid Kutup çok güzel vurgulamış allah rahmet eylesin.AMİN
وعلى اصبع تشهد الله على وحدة توفير الطاغوت حتى كتابة حرف واحد يؤكد الشهيد سيد قط
(Allah'ın birliğine şehadet eden parmağım
bir tağut’un hükmünü onaylayan tek bir harf bile yazmayacaktır.)
""Şehid Seyyid Kutub""
ALLAHA EMANET OL VE OLUN