Cennet Sizin Neyinize Ulan!!!
Her gun aşura, her yer kerbela
Her yerde kan ve ölüm
Her yerde zulüm, mazlumlar
Mahzun biçare kalmışlar
Vahşet sağnağında
Yavrusunu basmış bağrına
Bir annenin yırtıyor gökleri feryadı
Sarsıyor gökdelenleri
Kuduste güneşin tutulduğu bir günde
Ağıtlar beddualar karışıyor mavzerlerin çığlığına
Kudüs sokaklarında şehadete ayarlı bir saatli bomba olsam
Ve savursam yahudi köpeklerini
Ve bu umutla kavrulsam kızgın çöller gibi
Tüm dünya müstazafları için
Mazlumlar hatırına yalnızca Onun adına
Onun adiyla hakkı huda aşkına kutlu nebi aşkına
Sabaha kadar ağlasam
Islansa yanaklarım
Düşsem şehid kanıyla sulanan topraklara
Ortadoğuda, Güneydoğuda
Kardaşlarım ateş hattında
Zulmün sıcağında kavrulan, ihanetlerle savrulan
Herşeye rağmen heybetli
Dağlarcasına dimdik ayakta
İnadına direnen,
Gözünü kırpmadan zulmün üstüne yürüyen
Doğrularla doğrulan
Kıyasıya kıyımlara
Ölesiye kıyamlarla karşılık veren
Şerefli bir ölümü
Esaret ve zillet altında
Yaşamaktansa
tercih eden gardaşlarım
Güneydoğuda kangölleri
Açmaz olmuş gülleri
İki dağ arasında sıkışmış kalmış
Masumların biçare yürekleri
Kapanmış yollar,
Yakılmış evleri
İşkenceler katliamlar
Perişan bir coğrafya
Yetmiş yıldır bu topraklarda katledilen masumlar
Bir kalemde geçilir
Silahlarla kusulan kanlar
Bir haberle ekilir
Gel gör ki yürekler işgal altında
Koskaca bir tarih ayaklar altında
Paramparça bir coğrafya
Ve üstünde bilinçsiz yığınlar
Seyirci konumunda
Yanlış soylemlerle insanları aldatan
Fikir yerine zehir üreten
Mazlumlara karşı köpüren
Gözleri zülme açık, mazluma kapalı
Diğerleri üç beş soysuzun tasasında
Gizli insan bozması
Hoşgörü, kardeşlik masalları
Yığınları aldatan Hâmânlar
Zalimlerle uzlaşıp
Tavizlerle yozlaşanlar
Ebu cehil gibi yaşayip,
Yezidlere dudak uçurtanlar
Bir de utanmadan arlanmadan
Hesapsızca cennet hesabı yapanlar
Yapmanız gerekirken yapmadıklarınıza ,
Soylemeniz gerekirken söylemediklerinize
Ve şu taptıklarınıza bir bakın ve utanın
Hak uğruna gözü yaşlı analar,
Şehadeti canından, malından alanlar
Sonuna kadar savaşanlar
İhsanda , iyilikte doğrulukta yarışanlar,
Gelecek nesillere kanları ile suladıkları
Topraklar bırakanlar
Allaha teslim olanlar
Hak uğruna egilen başlar
Huda uğruna kesilen başlar
Lehvi mahfuzda adları alim, adları şehit ,adları muvahhid,
Adları hizbullah ile yazılanlar
Darağaclarını, kahpe sehbaları, meydanları kanları ile dolduranlar dururken
CENNET SİZİN NEYİNİZE ULAN NEYİNİZE
YA EKSİZ İLAVESİZ UZSUZ UZLAŞMASIZ TAVİZSİZ ŞEKSİZ ŞÜPHESİZ
DOGRULARLA DOĞRULUR
SIRATI MUSTAGIM ÜZERE DOĞRULURSUNUZ
KARANLIK GEÇMİŞİNİZİ EŞİKTE BIRAKIR
ÜSTÜNE ARINMIŞ BİR RUHLA SAĞLAM BİR TÖVBEYLE
GELİRSİNİZ BU YOLA
YADA BU SEVDADAN VAZGEÇERSİNİZ ARKADAŞ
Ne bu çabalarınız ne bu ekdiginiz nifak tohumları
Ne bu çifte standartlarınız
Nede bu fani yasalarınız ...
Bu yolu yamultmaya yetmez arkadaş
Doğru yolda eğri ,
Eğri yolda doğru yürünmez
Alınacak bir emaneti güzelce geri vermek dururken asıl sahibine
Mal makam rutbe hasılı post yoluna kurban etmeyin nafile
Bunca vahşet ihanet ve ölümlerden sonra geriye
Bir şehide mersiye bir gerillanın ağıtı kaldı
Şu çatlayan dudaklarımda
Bitmeyen tükenmeyen bir sevda ki ağardı bu saçlarımda
Adını kanımla yazdım katil duvarlara
Ölmeyen öldürmeyen bir kavga ki bu öfkesiyle çatık kaşlarında
Boy boy delikanlılar saf tutmuşlar şehadet yarışında
Eğmemişler boyun dikilmişler soysuzun karşısına
Bir umut huseyni aşk mektebinin kapısında
Bir mahkum dunya ve karşısında sembolleşen kerbela
Ve biz kerbelayı seçtik
Susuz kalma pahasına
Hasan ENES