Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29 Ocak 2011, 19:55   Mesaj No:9

kamer34

Medineweb Sadık Üyesi
kamer34 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:kamer34 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 13038
Üyelik T.: 14 Aralık 2010
Arkadaşları:9
Cinsiyet:
Memleket:istanbul
Yaş:54
Mesaj: 871
Konular: 41
Beğenildi:6
Beğendi:0
Takdirleri:10
Takdir Et:
Standart Cevap: Kur'an dışından HÜKÜMLER ARAMAK doğrumudur?

Peygamber tanımları

SAYIN MUHSİN ABİM VE SAYIN HALUK ABİM

Sanırım biz yanlış bir noktada mülaza etmekteyiz
Ben peygamberin tanımları ile ilgili üç görüşü aşağıya aldım,siz bu görüşlerinin hangisine sahip olduğunuzu belirtirseniz sanırım mülaza ettğimiz konu daha çok aydınlanmış olur,sizden ricam bu üç görüşün hangisini taşıpyosrunuz yada sizin peygamber tanımız nedir.
Saygılarımla kamer34



Herhangi bir peygamberin insan olması bakımından itaat edilmesi ve örnek alınmasının şart olmadığı kesindir.Hz.Musa (a.s.) İmran oğlu Musa olması bakımınından itaat edilmiyor.Hz İsa (a.s) Meryem oğlu İsa olduğu için örnek alınması gerekmez.Aynı şekilde Hz.Muhammed (a.s.) Abdullah oğlu muhammed olarak itaat etmek şart değildir.Onlara itaat ediliyor onlaraın hayatı örnek alınıyorsa,bu onların Allah'ın peygamberleri olmalarından ileri geliyor.Allah'u teala onlara,alelade insanlara verilen bir ilim vermemiştir,sıradan insanlara bahş edilen hidayeti bahş etmemiştir;

Aksine diğer insanların kendi akıl gücüyle veya peygamberleri yol göstermedikçe başaramyacakları seviyede yetenek bilgi ve güç vermiştir.Şimdi gelelim sorumuzun daha sonraki bölümüne; Bir peygambere hangi işlerde itaat etmek zorunlu,hangi işlerde zorunlu değildir.Yani peygamberlere itaatin sınırı nelerdir,varsa ne kadardır?

1. Görüş

Bu gruba göre,kitabı tebliğ ettikten sonra peygamberin peygamberlik hüvviyeti de sona ermiş olur.Kitabullah insanlara indikten sonra peygamber rast gele bir insana dönüşür.Bu görüşe göre,diğer bazı düşünceler şunlardır: Hükümdar hakim lider ve önderlere itaat yalnızca düzenin korunması ve otoritenin sağlanması için lazım olup,dini bir zorunluluk değildir.Alim düşünür ve hukukçulara kabiliyet ve bilgi dereclerine göre saygı gösterilmelidir.

Bu itaat ve bağlılık da seçmeli olup bağlayıcı bir tarafı yoktur.Aynı durum Allah'ın peygamberi içinde geçerlidir.Allahın kitabını dünyaya insanlara getirdikten sonra peygamber peygamberlik niteliğini kaybedip sıradan herhangi bir insan haline dönüşür.Bir hakim ve hükümdara da bağlılık onun iktidar sahibi olmasından ileri gelir ve iktirdan düşer düşmez bu kimlğini yitirir.Bir şahsın hakim olarak etkinliği sadece karar alanının sınırları dahilindedir.Bir hakim karar ve yetki alanın dışında gerçek bir hakim değil,bir hukukçu olarak kabul edilecek ve verdiği karar ancak benzeri şartlarda örnek alarak kullanılabilecektir.

Eğer biri mütefekkir veya filozof ise sözleri ve ve fiilleri kendi değerlerine göre gözönüne alınmalıdır.Aynı şekilde iyi ve dürüst bir insan ise onun söz ve davranışları ancak gönllü olarak örnek alınabilir.Bu görüşe göre peygamber sırasıyla bir hükümdar,hakim,mütefekkir ve iyi bir insan ise bu hüvviyetteki bütün söz ve hareketlerini benimsemek veya benimsememekte serbestiz.

2.Görüş

Bu görüşe göre peygamberin görevi sadece Allah'ın kıtabını dünyaya getirmek değildir.O kitapta yer alan emir talimat ve kanunları şahsen uygulamak suretiyle ümmetine uymalıdır.Bu bakımdan peygamberin ibadet ve diğer dini vecibeler ile ilgili gösterdiği örneğe uymak aslında kitabullaha uymak demektir.Ve bu dini bir görevdir.Ancak peygamberin bir insan olarak işgal ettiği hükümdar hakim ve kadı gibi mevkiler ve taşıdığı ıslahatçı,düşünür vatandaş ve cemiyetin bir ferdi gibi sıfatlarla yaptığı işler ve söylediği sözlerin kalıcı ve evrensel bir nizamname teşkil etmediği dolayısıyla bunun dinen farz olmadığı kesindir.

3.Görüş

Bu görüş peygamberin peygamberlik hüvviyetini hayatının büyük bir bölümünü kapsadığnı,ahlaki,toplumsal ilişkiler,resmi uygulama ve hukukta veya bazı diğer alanlarda onun söz ve ugulamalarına uymanın Allah'ın talimatına uymak olduğunu kabul eder.Fakat aynı zamanda peygamberin peygamberlik ve insanlık halleri arasında ayırım yapar bu görüşe göre,Hz. Peygamberin belli bazı söz ve fiillerinin örnek alınmaası gerekli değildir.Ama bu görüş,nebinin peygamberlik ile insanlık durumları arasında ayırım yapmakta hayli güçlük çekerler.
Alıntı ile Cevapla