Sanırım yazı bitti şimdi ben bu konunun içine girersem oratlık yine karışacak.
En iyisi ben hiç almayayım.
Bir kaç satır yazıyla konuya değinip geçmek endoğrusu.
Şimdi dediklerinizi kısmen anladım,yalnız sorun şurada Hz.Yusuf'un kralın dinine göre hüküm verdiği ve bundan dolayı ak partiye oy verilmesi gerektiği söylemini sanırım ben yapmamıştım.Birileri Hz.Yusufun ikdidarlık örneğini bugünki güya islam partisi olan partiyle özdeşleştirerek delil getirmeye çalışmışlardı.
Bedii Hamit bey yazısını yazarkan ben bu yazıların arasına yanılışlıkla bir yazı yazmıştım ve bu yazımdan sonra Bedii Hamit beyin yazı akışındada bir değişiklik hisettim,bu değişiklik şahsen menfi yönde olduğu kanaatine varmıştım,fakat yazının sonunda benim ordaki görüşümü farklı yorumlayarak kendi lehine çevirmeye çalıştığını gördüm.
Şimdi Bedii hamit beyin yazılarından çıkardığım sonuç şu olmuştur:
1-Hz.Yusuf'un meliki müslümandı (ki bunu ilk tartıştığımızda yazımın birinde var dile getirmiştim fakat emin olmadığımı söylemiştim)
2-Hz.Yusufun yaşadığı toplum müslüman idi.
(Kanımca çok büyük bir yanılgıdır bu,bunu yusuf suresinde çıkarmak imkansızdır.Peki bunu neden böyle gösterme ihtiyacı doğmuş olabilir diye çok düşündüm.Üstelik verdiği örneklere bakılacak olursa Hz. Yusuf henüz iktidara dahi gelmeden bu halkı müslüman olarak gösterme çabası anlaşılır bir şey değildir ve çelişkilidir.
Bu çaba şundan olabilir şuan yaşadığımız toplum müslümandır,liderimiz müslüman,fakat müslüman olmayan bir kesim vardır,biz onların gücünü kırmaya çalışıyoruz,Hani Hz.Yusuf ve o dönemdeki din adamları,keşişleri arasında ki mücadele gibi)
3-Hz.Yusuf kralın dinine göre hüküm etmesi asla doğru birşey değildir.Kral Hz.Yusuf'a tabi olmuş fakat yönetimin değişmesi zaman almıştır.
(Bunu ilk tartıştığmız yazıda böyle demiyordu,bunun tam tersini savunuyordu,Bedii Hamit beyin bu iddası çok önemli burdan yola çıkarak,bugün biz iktidarda çok güçlü bir şekilde geldik ve gelmeye devam ediyoruz,fakat herşeyi bir anda değiştirmeyi beklemeyin bizden,bak Hz.Yusuf da yavaş yavaş bu değişiikliği yapmıştır.Bu söylem benim yazımdan sonra ortaya atılmıştır.
Öyle dedim doğrudur,fakat şunu ekledim dedim ki öncelikle anayasa Allah'ın dini üzere bina edilecek,sonra doğrudan islama aykırı olmayan bazı şeyler zamanla değiştirilecek yada sınırlamalar getirilecek bunları ordaki yazımda delillendirmiştim.Halbuki günümüzde güya islam partisi kötünün iyisi olan parti, bırakın islama aykırı olmayan şeyleri değiştirmeyi,islama doğrudan aykırı olan kaç tane hüküm değiştirebilmişlerdir.
Geçenlerde sarhoş edici içeceklerle ilgili bir düzenleme yaptılar yer yerinden oynadı,başbakan bizzat bir çok yerde şunu söyledi, biz ne zaman sizin içkinize karışmışız,biz ne zaman sizin açık saçık giyiminize karışmışız,biz ne zaman diskoteklerinize karışmışız gibi,kendisini böyle gösteren kılıçdaroğluna sert bir uslüp kullanarak yüklenmiştir.
Bedii hamit bey bu tarz açıklamalarıda Hz.Yusuf'un kimliğini kardeşlerinden gizlemesinin altında yatan güya takkiye dediği şeye dayandırmaktadır.Bu tarz açıklamaları aslında ikdirdarda daha fazla şirk pardon kalmak için ve ileride top yekün anayasayı değiştirmek için yaptığını söylemektedir.
Daha fazlasını bence konuşmaya gerek yok.Bu bir çeşit din görüşüdür dileyen kabul eder dileyen red eder.
Ben şahsen şunu söylüyorum Allah'ım şahit olsun,şahit olabilenlerde şahit olsunlar bu dini red ediyorum,yok eğer ben sölediklerini yanlış anlamışsam o zaman kendimi düzeltirim.Daha öncede söylemiştim bu fikirler ilmi değeri olmyan bir din anlayışıdır.
AYETİN AÇILIMI İYİ BİR ŞEKİLDE YAPTIĞIMA İNANIYORUM Kİ, SİZİNDE İFADE ETTİĞİNİZ GİBİ, İktidarı elinde bulunduran kişi veya zümreler ALLAHIN YASASINA ZIT bir hükmü uygulayamazlar. Açık ayet var. ALLAHIN İNDİRDİĞİ İLE HÜKÜM ETMEYENLER YA ZALİMDİR YA DA KAFİRDİR. MAİDE 44:"Kim Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar kafirlerin ta kendileridir Bedii Hamit adlı üyeden alıntı Bu cümlelere bakalım bu cümleler Bedii Hamit beyin cümleleri,o tartıştığmız bölümü okuyun bu cümlelerle kıyaslayın.İktidarı elinde bulunduran zümreler yada kişiler Allah'ın dinine ters hüküm veremezler,peki verirlerse ne olur Bedii Hamit beyin kendi cevabı maide 44-45-47 yani hem zalimdirler,hem fasıktırlar, hemde kafirdiler.Demekki bugünkü iktidar Allah'ın dinine zıt hiç bir hüküm vermesi söz konusu değildir ve vermiyorudur!
Bügünki adı islam olan partinin hüküm ettikleriyle kıyaslayalım herşey meydana çıkmış olur.Bütün medineweb forum üyelerinin ve misafirlerinin takdirine bırakıyorum.Dileyen dilediği dini tercih etmekte, dileyen dilediği dinin hükümleriyle hüküm etmeye,dileyen dilediği kadar yapmacık beşeri kanunlar koyabilir.
Allah buna bu dünyada müsade etmiştir,bu dünyanın birde ahireti vardır.Bizler okuduğumuz ayetlerden,okuduğmuz yazılardan, duyduğmuz duyumlardan, gördüğümüz amellerden fikirler üreterek bir din oluştururuz ya doğruya isabet edip müslüman oluruz,yada yanlışı tercih edip kafir oluruz.
Önemli olan çok ayet yazmak değildir,önemli olan bu ayetlerden ne anladığımızdır asıl olan bu.
Bir kaç kelimede melikin dini üzerine söyledikten sonra yazımı bitireyim,geçen günkü tartışmamızda Yusuf/76.ayet melikin yasaları olarak tercüme edilmişti,bende ayetin orjinalini verdim dedimki ayette melikin dini denilmektedir.
Yani yusuf/76.ayetteki melikin dininden evet melikin yasaları olarak anlışabilinir,dikkatleri bugünkü yasalara çekmek istemiştim,yani bugünkü yasalar kimin ise dini odur,yada kim bu yasalarla kim hüküm veriyorsa onun dini odur.Eğer bugünkü yasalar Allah'ın yasaları ise dini islamdır,eğer değilse,demek ki bugünkü yasalar yani dini islam değildir.Bunu herkes kendi vicadnında muhakeme etmelidir.
Hüküm koyma yetkisi, sadece ve sadece Allah'ındır ve sadece Allahın olmalıdır. Hüküm, sadece ve sadece Allah'a özgüdür. Zira egemen olma, egemenlik Allaha has niteliklerindendir. Egemenliğin kendisine ait olduğunu ileri süren, ister bir birey, bir sınıf, bir parti, ister bir grup, bir ulus, varsa Allah'a savaş açmış demektir. Böyle bir kimsenin kâfir olduğu noktasında dinin kesin hükmü için, sadece bu ayetteki ifade bile yeterlidir bedii hamit beyden alınıtı Sanırım Bedii Hamit bey kendi vicdanında bunun muhakemesini bu cümleleri ile çok net olarak yapmıştır.İnsanın söyledikleri ile yaptıkları ancak bu kadar çelişkili olabilir.
Teşkkür ederim