Cevap: Tekfir Psikolojisi Hocam kardeşin kardeşi tekfir etmemesi gerktiği fikrinizi tabiki anladım.Benim gayem sizinle tartışmak değil mülaza etmektir. Biz insanların fikirleri elbette ki konuşula bilir ve üzerine mülaza da edilebilir olması gerekmektedir. Hocam benim asıl karşı çıktığım konu şu cümlenizde yatmaktadır. "Bizler davetçiyiz; kadı değil..."
ALINTI Hocam tekfir meselesi adli bir konumudur ki buna kadılar hüküm versin.Yani "haddi" uygulama ihtiyaç olan bir konumu ki kadı buna karar versin. İbn-i Teymiyye Mısır kadısı İBN MAHLUF tarafından muhakeme edilince şiddetli bir şekilde karşı çıkmış beni siz yargılayamazsınız demiştir. Çünki ben adli bir suç işlemedim ki siz beni yargılıyorsunuz benim fikirlerimi ancak tenkit edebilir deliller ışığında çürütebilirsiniz tabiki bunada ilminiz yetiyorsa.Bunun üzerine Mısır kadısı ibn Mahluf ibn-i Teymiyyeyi zindana mahkum etmiştir. Hocam sizin bu görüşünüzde müslümnaları tarihin içine hapis etmektedir. TEKFİRin kadılıkla bağlantılı olduğu fikri kurulmak istenmesi anlaşılır birşey değildir. Her müslüman dostunu düşmanını kendi algılama beceresi doğrultusunda belirlemesi gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca Muhammed Kutub'un o görüşünü biliyorum. Hocam size şunu söyleyeyim ki şuan yine islam alemi üzerinde çok büyük oyunlar sahneye konulmuş durumda. Bu kan emicilerin artık oyunlarını bozmak her müslümanın üzerine düşen aslı görevlerinden biridir. Bugün islam dünyasının içinde bulunduğu durum canımı acıtmaktadır. Elimizde Kur'an gibi mükemmel bir bir kitap olduğu halde Allah'ın Rasulunun kafirlerle olan mücadelesi ortadada olduğu halde ben bu zilleti kaldıramıyorum. Bu işin içinde bir yanlışlık olduğunu düşünüyor ya biz gereği müslüman değiliz yada hakedildiklerimiz kişiler tarafında yönetiliyoruz. Saygılarımla
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |