12 Mart 2011, 18:41
|
Mesaj No:1 |
Durumu: Medine No : 13038 Üyelik T.:
14 Aralık 2010 Arkadaşları:9 Cinsiyet: Memleket:istanbul Yaş:54 Mesaj:
871 Konular:
41 Beğenildi:6 Beğendi:0 Takdirleri:10 Takdir Et:
Konu Bu
Üyemize Aittir! | Hz.Gavs'ı Binbaşı Sofisi Anlatıyor Hz.Gavs'ı Binbaşı Sofisi Anlatıyor İnşallah bir müjde de biz verelim.
Bizim bölgede Gavs Hazretleri’nin sofisi bir Binbaşı vardı. O başından geçen bir olayı şöyle anlattı:
“Benim yaşlı bir annem var. Kendisi çok küçük yastan beri Kadiri dersi çekmekteydi. Hatta zikir çekerken, ‘Seher vaktinde kuslar geliyor, onlarla beraber zikir çekiyorum,’ derdi. Ben kendisine: “Anneciğim, zamanın Gavsı Abdülhakim Hüseyin Hazretleri’dir. Gel ona intisap edelim,” derdim. Benim teklifimi reddederdi. Bir gün beraber hacca gittik. Hac vazifemizi ifa ediyorduk. Arafat’ta vakfeye durduğumuzda annem yaşadığı bir hâli anlattı:
"Oğlum; yakaza (uyku ile uyanıklık arası bir hâl) ben bir hâl yaşadım. Peygamber Efendimiz (sav) Arafat’a gelmiş. Bütün hacılar sıraya geçip elini öpmeye başladı. Ben de sıraya geçtim ve sıra bana geldi. Tam Peygamber Efendimiz (sav)’in elini öpecektim ki bana şöyle dedi: “Kızım Zehra, benim elim Adıyaman Menzil’de bulunan oğlum Seyyid Muhammed Raşit’in elinin üzerindedir. Git, elimi orda ziyaret et!” dedi. Ben heyecanlanmıştım. Hac vazifesini yaptıktan sonra memlekete döndük. Annem bu gördüğü hâli unutmuştu. Aradan hayli zaman geçti. Bir gün annem beni çağırdı ve gördüğü rüyayı anlattı: “Gece teheccüd namazından sonra uyumuşum. Rasulullah (sav) Efendimiz’i gördüm. Bana: ‘Arafat’ta sana ne emir buyurmuştum? Hala gitmedin mi?’ dedi, ‘sabahleyin unutmayasın sana bir işaret veriyorum.” Mübarek şehadet parmağını iki kaşımın arasına bastırdı. Sabahleyin kalktığımda aynaya baktığımda iki kaşımın arasında parmak izini gördüm. Oğlum, beni mürşidinin yanına götür!” deyince çok sevinmiştim.
Beraberce Menzil’e gittik. Seydâ Hazretleri hiçbir kadına elini öptürmezdi. Annem çok yaşlıydı. Arabadan inince Seydâ Hazretleri karşımızdan geldi ve şöyle dedi:
“ Biz hiçbir kadına elimizi vermiyoruz, ama emir büyük yerden geldi!” Elini uzattı. Benim gördüğüm manzarayı annem de görmüştü ağlayarak mübareğin elini öpmüş. Seydâ Hazretleri’nin elinin üzerinde Peygamber Efendimiz (sav)’in elini gördük ve Seyda Hazretleri anneme buyurdu: “Şimdiden sonra bizim vekilemizsin. Dadı talimatını versin.”
Binbaşının anlatacakları bu kadar. Kadın meselesi için Başçavuşun bir hatırasını anlatmak istiyorum. Şimdi zamanıdır. Başçavuş anlatıyor:
“Bir zamanlar bizim beldede bir müftü vardı. Müftü Efendi, Seydâ aşığıydı. Onun evinde toplanmış sohbet ediyorduk. Dokuz yaşında küçük bir kızı vardı, o kız çocuğuna da kapı ardından tövbe yaptırdık. Ertesi gün bizim evde toplandık, o zaman hatmeleri evlerde yapıyorduk. Hatmeden sonra o kız çocuğu aramıza geldi. Kendisine bazı sorular sorduk. Çocuk her soruya mükemmel cevaplar veriyordu. Dikkatimi çekmişti, bu cevapları nasıl bildiğini sordum. Çocuk cevaben: “Seyda Hazretleri söylüyor, ben de size aktarıyorum” dedi. Yaklaşık yüz soru sordum, bunların içerisinde Arapça sorular da vardı. Hepsine net bir şekilde cevap veriyordu. Hepimiz hayret etmiştik. Durmadan sorular soruyor ve cevaplarını alıyorduk. O muhabbetle mürşidimizi ziyaret etmeye niyetlendik. Bizim elli kilometre dahi gidecek takati olmayan bir arabamız vardı. Arkası açıktı, üzerine çadır çekerek sohbet yapa yapa 1200 km yürüyerek Menzil’e geldik.
Menzil’e gelmeden Adıyaman’da çocuk şöyle dedi: “Şeyhimizin şehrine geldik!” Kahta’ya geldiğimizde: “Şeyhimizin kazasına geldik!”; Menzile yaklaştığımızda: “Seyda Hazretleri bizi bekliyor!” dedi. Gerçekten de mübarek dışarıda idi. Sıraya geçtik, elini ziyarete başladık. Sıra kız çocuğuna gelmişti.
Seyda Hazretleri kız çocuğunu görünce:
“Bu nedir?” dedi.
“Falanca Hoca efendi’nin çocuğudur…” dedik. Mübarek celallendi:
“Hemen kadınlar tarafına gönderin, erkekler içerisinde ne işi var?” dedi. Ve mübarek, o çocuğa elini vermedi.
Seydam bizede himmet et bizi yanlız bırakma Alalh'ın askına resullaahın askına baba Günümüzdeki din anlayışını yorumsuz yayınladım.
__________________ Kimin Ne Dediği Değil / Allah'ın Ne Dediği Önemli. |
| |