Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16 Ocak 2008, 12:18   Mesaj No:14

AŞK'ÜL İSLAM

Medineweb Sadık Üyesi
AŞK'ÜL İSLAM - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Durumu:AŞK'ÜL İSLAM isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Medine No : 38
Üyelik T.: 30Haziran 2007
Arkadaşları:0
Cinsiyet:
Yaş:44
Mesaj: 984
Konular: 245
Beğenildi:29
Beğendi:0
Takdirleri:146
Takdir Et:
Konu Bu  Üyemize Aittir!
Standart Cvp: konu açılsınn

Yahuu ne ettiniz benim Alim'e aaaa , gece ayakta sallanıyordum uyumaya gittim, sabah bir geldim forumda kıyametler kopmuş yine )) Arkadaşlar ben Ali'nin en başta bir hakaret etme maksadı ile olaya yaklaşmadıgını düşünüyorum , eğer en baştan bir hakaret unsuru görseydim "hanım kızım neredeysen çık ortaya da ver şunun kahvesini sussun" demek yerine, "hanım kızım çık ortaya da şu kahveyi alimizin başından aşşa boca ediver" felan derdim Neysee efendim velhasılı kelamm yorgan gitmiş kavga bitmiş bizim güzelim fatih konusu arada gümbürtüye gidivermiş ammaaa kazın ayağı öle değil, nasıl mı teker teker anlatayım sevgideger dostlar ;

1_ Hücurat süresinde geçer 12, ayet der kiii "Ey inananlar! Zannın çoğundan sakının, zira zannın bir kısmı günahtır" yani neymiş efem evvela hüsn_ü zann besleyecekmişiz, Ali'mizin espriyle neye işaret ettiğine şööyle bi bakacakmışız, ondan sonra konuşacakmışız demi , burası anlaşıldı ise ikinci adıma geçiverelim

2_ Seleme kardeşim demiş ki : İstanbul mutlaka fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan; ne güzel kumandan, onu fetheden asker, ne güzel askerdir" evvela şu noktayı belirginleştirelim : Bir hadisin kütüb-ü sitte'de bulunmaması, (6 önemli hadis kitabı ) o hadisin mutlaka sahih olmadığı anlamına gelmiyor amma velakinn şu da var ki ben kütüb-i sitte dışındaki kaynaklardan bir hadis gördüğümüz vakit, bu hadisin Kuran_ı kerim terazisine vurulması taraftarıyım.. Bu hadis en güvenilir kabul edilen sahihayn yanii Buhari ve Müslim'de yer almamakta.... Amma velakin Buhari, bu hadisi sahihliğinden emin olmadıgı için sahih'ine almayarak, sadece tahirus sagır ve tahirul kebir eserlerinde rivayet etmiş..

Bildiğimiz gibi kuran terazisi şaşmaz bir ölçü ve şaşmaz bir mihenk teşkil eder. (Tabii bakmadan bakmaya fark vardır, orası ayrı ) Çünkü Allah Resülü Kuran_ı Kerim'e zıt en ufak bir cümle sarf etmemiştir ömr_ü hayatında değil mi ?... Bu hadis olduğu rivayet edilen kelimeleri bir elimize alalım, bir elimize de fetih süresini..Cenab_ı hakk yanıltmayacaktır inşaallah..

Gelgelelim Ali haklıdır,
A_ Bu hadis kütüb_i sitte'de yok, hadis ilmi konusunda sağlam durmak isteyen arkadaşlarımız, kütüb-i sitte dışındakilerle kafa karışmaması bakımından , ya da herkesin o teraziyi dengede tutamama ihtimali bakımından kütüb-i sitte dışındaki hadislere sarılmaması gerekir, ki Ali burada haklıdır. Hakkını verelim

B_ Dediğim gibi Bir hadisin Kütüb_i sitte dışında olması onun sahih olmadıgı anlamına gelmez, burada geçerli olan hal Takva halidir. Bu hadis sağlam değil gibi görünmesine rağmennn, bize düşen bu noktada "Allah en doğrusunu bilendir " diyerek susmak olmalıdır.

NOT 1: Raviler arasında kesintisiz iletişim şartı yerine gelmemiş ise yani kopukluk var ise + ravinin ömrü hayatından tek bir tane yalan dahi söylediği olmuşsa eğer (küçük olsun buyuk olsun fark etmez) o hadis sahih kabul edilmemiş ve kütüb-i sitteye alınmamıştır bildiğim kadarı ile.

Alimizin haksız olduğu noktayı ele alalım şimdi de

Konu : Kardeş Katli ...
Olay ve olguların değerlendirilmesi : Fâtih Sultân Mehmed'in kendi Kanunnâmesinin ilgili maddesini uygulayarak küçük yastaki kardeşi Ahmed'i katlettiği söylenmekte.. Burada meseleye değişik yönlerden bakmak gerekir:

Evvela; Bu hadisenin meydana geldiği şüphelidir.Zira Kantemir gibi yabancı tarihçiler dahi, II. Murad vefat ettiğinde Şehzade Mehmed dışındaki bütün evlâdının vefat ettiğini ve bu arada Şehzade Ahmed'in de Amasya'da vali bulunduğu sırada öldüğünü yazmaktadır ki, bu ihtimalin doğru olması halinde, henüz bebek iken öldürülme iddialan da ortadan kalkar. Namık Kemal de, şehzade Ahmed'in katl edildiği iddiasını sadece bir iftiradan ibaret görmektedir. Böyle bir zulme, Fâtih Sultân Mehmed'in razı olamayacağını ısrarla savunmaktadır. Bazı kaynaklar da, olayı doğrulamakla beraber. Şehzade Ahmed'i haksız olarak katleden Evrenoszâde Ali Bey olduğunu ve bu sebeple Fâtih tarafından idam ettirildiğini kaydetmektedirler. Şayet vâki ise, yukarıda anlatılan hükümler, Fâtih için de geçerlidir. Ancak hangi gruba girmektedir? Bunun tesbit edilmesi gerekir.

II. Mehmed, babası II. Murâd'ın vefatından sonra, çok büyük sıkıntılar içinde tahta geçmiştir. Bizans'ın şehzadeleri kullanarak Osmanlı Devleti'ni yıkma planlan herkesçe bilinmektedir ve fetret devri de canlı şahitlerle doludur. Ki eğer Fatih sultan Mehmet, Kardeşini katlettirdi ise, bunun muhakkak devletin ve ümmeddi muhammed'in selameti için , bu şartların oluşması sebebi ile yaptırdığını düşünebiliriz !..

Ancak şöyle bir nokta var kii ; Hz. Akşemseddin'in islam-iman- Kuran çizgisinde yetiştirdiği Fatih gibi bir Padişah'ın, şartları tahakkuk etmeyen bir cezayı tatbik edeceğine de ihtimal vermiyoruz Önemle İfade edelim ki, 11 aylık bir bebenin öldürülmesini Fâtih'in idam ettirdiğine inanmak istemiyoruz. Zaten Evrenoszâde Ali Bey isimli bir zatın Padişah'ın haberi olmadan böyle bir cinayeti işlediğini bazı kaynaklar haber vermektedirler. Sevgideğer Tarih hocam bunu not edelim lazım olar bakarsın bi gün..


NOT 2 : Kilitlenen konunun açılmasını rica ediyorum sevgideğer mim_nun , bence seviyesizlik değil, arkadaşların birbirlerini tam olarak anlayamamalarından, yahut eksik bilgi ile hareket edilmesinden doğan minik bi savaş yaşamışsınız , bazen beyin fırtınası yapmak gerek

Not 3 : Hiç kimsenin avukatı değilim, sadece tarihi, islami, ilmi açıdan olayın kritiğini yaptım, ilgililere duyurulur , bu arada hepiniz değerli kardeşlerimsiniz bunu bilin e'mi medine gülleri
Alıntı ile Cevapla