RE: Konuşma Adabı
İslâm, mü’minlerin söz disiplinine sahip olmalarını istemiş ve bu sahada pek çok esaslar koymuştur.Bunlardan örnekler: Bir mü’min de her şeyden önce besmele çekerek ve Allah’a hamdederek konuşmaya başlamalıdır. Böyle başlanmayan her mühim iş bereketsizdir.
(Ebû Dâvûd, Edeb 18; İbn Mâce, Nikâh 19) Allah’ı zikretmeksizin çok konuşmak da kalbi katılaştırır. Katı kalpli olanlar ise Allah’tan en uzak kimseler.
(Tirmizî, Zühd 62) Taşlıcalı Yahyâ’nın dediği gibi: Ehl-i dillerde bu mesel anılur
Kim ki çok söyler çok yanılur.İnsan doğru konuşmalı, yalan söz ve yalan haberden şiddetle sakınmalıdır.
(el-Ahzâb, 70) Yalan, gıybet, küfür, alay gibi dil ile işlenen günahlardan uzak durmalıdır. Bilmediği konularda konuşmamalıdır. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptıklarından sorumludur.
(el-İsrâ, 36) İnsanları yüzüstü cehenneme sürükleyen de dillerinin ürettiklerinden başka bir şey değildir.
(Tirmizî, Îmân 8.) Mü’min; insanları kötüleyen, lânetleyen, kötü söz ve çirkin davranış sergileyen kimse olmamalıdır.
(Tirmizî, Birr 48; Ahmed, I, 405, 416) Kimsenin sözünü kesmemelidir. Rasûlullah (s.a.v), “En faziletli kimdir?” sorusuna; “Dilinden ve elinden müslümanların emniyette olduğu kimsedir” cevabını vermiştir.
(Buhârî, İmân, 4-5) İnsan, konuştuğu her sözden sorumludur. Âyette; “İnsan hiçbir söz söylemez ki yanında onu gözetleyen, yazmaya hazır bir melek bulunmasın” buyrulur.
(Kaf, 18) Konuşurken kelimelere ve ifade tarzına dikkat etmelidir. Sözü iyice ölçüp biçtikten sonra söylemelidir. Atalarımız “Kırk defa ölç, bir defa biç!” demişlerdir. Kullanılan yersiz bir kelime, bütün müsbet düşünce ve gayretleri boşa çıkarabilir. Fahr-i Kâinât Efendimiz şöyle buyurur: “Kul, iyice düşünüp taşınmadan bir söz söyleyiverir de bu yüzden cehennemin doğu ile batı arasından daha uzak bir yerine düşer gider.”
(Buhârî, Rikâk, 23) “Bedende hiçbir uzuv yoktur ki Allah’a dilin lüzumsuz ve çirkin konuşmalarından şikayet etmesin!”
(Heysemî, 302)
|