Cevap: Sözün Kalbi Duadır Gönlün hale hale Yaratıcıya açılması, sonsuz olanla buluşmadır dua. Ve hayat duadan ibarettir. Demiyor mu ki yüce Yaratıcı,"Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var?" diye kuluna. Dua hayatın özeti olup, yüreğimize ötelerin kokusunu doldurmuyor mu burcu burcu? Bir olanla, tek olanla ve her şeyin sahibi olanla, aciz, fakir ve nihayetsiz yaralı kulu bir araya getirmiyor mu? Kalpten dudaklara dökülüp, avuçlar dolusu sunulmuyor mu Allah'a? Dua bir istektir, Ezel ve Ebed sultanının kapısını çalmaktır. Zaten kulun Ondan başka yaralarına deva olacak kimsesi ve çalacak kapısı da yoktur. Dua, Yaratıcının rahmet deryasından kulunun kalbine düşürdüğü bir damladır. Dua icabettir, muhatabiyettir, rahmettir, serinlemedir, ruhun kapılarını açıp Arşı Alya ulaştığı andır. Dua sonsuz olanla buluşup, ebediyeti hissetmektir. Dua esirgenmektir, bütün acizliklerimizden, yoksunluklarımızdan, kötü duygu ve arzularımızdan. Dua bir iksirdir, dermansız yaralarımıza, acıyan yanlarımıza, ulaşamadığımız arzularımıza... Dua; varlığımızı her şeyiyle Rabbimize sunduğumuz ve Onunla bütünleştiğimiz andır. Onun nurundan avuçlarımıza dökülen ve bizi kuşatan bir aydınlanmadır. Dua, Varlığın sahibiyle buluşup, var olmaktır. Hiçlikten ve yokluktan kurtulmaktır. Bu kadar önemli bir iş hatta görevi, adeta hayatın hayatı olan duayı yaşamımıza yerleştirmek, Rabbimizin kapılarını çalarak yalnız olmadığımızı hissetmek bizler için çok önemli. Özellikle de günümüzde, medeniyetin oyuncaklarından bunalan ruhlarımızı sonsuz olanla nasıl buluşturacağımızı ve Allah'a açılan kapıları nasıl çalacağımızı yeniden keşfetmemiz gerekiyor. Eşyanın Sahibinden uzaklaşarak kullanmaya çalıştığımız her şey aslında bir nevi hırsızlıktır. Dua her şeyin sahibini tanımak ve Ona yönelmekten öte, verdiği her şeye de bir şükürdür. Aslında insanın her hali bir duadır, yakarıştır. Bütün acizlikleri içinde barındıran ve aklıyla da acizliğinin farkında olan bir varlık olarak hepimiz Onu arıyor, Onu istiyor, Onu soruyoruz, O da bütün bu varlığımızın isteklerine lütfuyla her an cevap veriyor. Biz ondan bihaberken bile. Kulluğun özeti duada gizli. Namaz bile bir dua değil midir? Bütün eşyanın dualarını Allah'a ulaştırma makamında başın Arşın sahibinin önünde eğilip, gönlünü teslim ettiği en anlamlı bir dua biçimi. Dua bu kadar şumüllü ve geniş iken, bizim dar dünyamızda nasıl oluyor da çoğu kez "Duam kabul edilmiyor!" Diyerek, Allah'a karşı bir siteme dönüşüyor? İşte bu da cahilliği had safhada olan biz kulların bir tepkisi olsa gerek. Eşyaya somut sonuçlarıyla bakan ve beklentileri, istekleri dünya makamını doldurmaya yönelik olan biz kullar, her şeyin arkasından nefsimizin çıkarına sonuçlanacak işler peşinde koşuyoruz çoğu kez. Bu yüzden de dua makamının ve duanın büyüklüğünün küçük arzularımızın, basit isteklerimizin sonucunda bir beklentiye dönüşmesinin acılarını yaşıyoruz. Dua ibadetlerin özeti, hatta bütün ibadetlerin ve yakarışların toplamı. Yüce Kur'an'ın buyurduğu gibi Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var?" Duayla varlığımızı yeniden inşa etmek duasıyla AMİN.... |